'Hastaneler şehirleri terk etmeyecek'

Sağlık Bakanı Akdağ, ''Şehirlerin içinden çıkılması, bütün hastanelerin bir yere toplanması söz konusu değil'' dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, şehir hastaneleriyle şehirlerin içinden çıkılmasının, bütün hastanelerin bir yere toplanmasının söz konusu olmadığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı'nca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesine devam ediliyor.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerde söz alan muhalefet milletvekilleri, kamu hastanelerinin özel şirketlere ihaleyle yaptırılarak, 49 yıllığına devlet tarafından kiralanmasının özelleştirme anlamına geldiğini savundu.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, Kayseri hastanesinin 650 milyon liraya yaptırıldığını, yıllık 137 milyon liraya kiralandığını ifade ederek, ''Bu doğrudan doğruya kaynak transferidir, peşkeş çekmektir'' dedi.
MHP Manisa Milletvekili Sümer Oral, kamu özel ortaklığının dünyada ciddi biçimde eleştirildiğini ve başarılı sonuçlar alınan bir model olmadığını belirtirken, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal ön fizibilite raporlarında öngörülen hastane yapımı rakamlarında büyük sapmalar olduğunu kaydetti.
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, tasarıyla hastane kiralarının döner sermayeden ve genel bütçeden ödenmesinin öngörüldüğünü anımsatarak, ''Tasarı yasalaşırsa sağlık emekçilerinin alın teriyle kazandıkları parayla, hastaneler için 49 yıla kadar kira ödenecek'' diye konuştu.
Tasarıyla sağlığın ticarileştirildiğini savunan Atıcı, sağlık hizmetinin devredilmez ve vazgeçilmez insan hakkı olduğunu söyledi.
Bakanlığın hizmet alımları arasında ''P2'' başlığı altında laboratuvar ve görüntüleme de dahil sağlık hizmetlerinin bulunduğunu anlatan Atıcı, Kayseri'deki hastane yapımından sonra bu hizmetler için yıllık 73 milyon lira ödeneceğini ifade etti.
Atıcı, özelleştirmede devletin elindeki değerin satıldığını belirterek, ''Kamu özel ortaklığında geleceği de satarsınız'' dedi.
CHP Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş de hastane kompleksleri bünyesinde alışveriş yerlerinin bulunmasının öngörüldüğünü anımsatarak, ''Tasarı hastanelere plaza mantığıyla yaklaşıyor, hastalara müşteri gözüyle bakıyor'' diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ise tasarıyla ilgili komisyon üyelerine verilen rakamlardan tatmin olmadıklarını ifade etti.
 
-''Sağlık için artık öküz ya da bilezik satılmıyor''-
 
Daha sonra muhalefet milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan Sağlık Bakanı Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü'nün geçen yıl mayıs ayında yayınladığı raporda, başarılı sağlık sistemlerinde Türkiye'nin anlatıldığını belirtti.
Türkiye'de sağlık göstergelerinin son 10 yılda, önceki 10 yıllarla kıyaslanmayacak şekilde iyileşme gösterdiğinin altını çizen Akdağ, ''Türkiye'de bugün kimse öküzlerini ya da karısının kolundaki bilezikleri satarak sağlık hizmeti almıyor'' diye konuştu.
Yapılacak hastanelerle ilgili etki analizi yapmanın mümkün olmadığını dile getiren Akdağ, komisyon üyelerine, ''Biz sizden yatırım bütçesi istemiyoruz. Bu bir ihale kanunu, bir model. Bu kanunla 1 hastanede yapılabilir 100 hastane de yapılabilir'' dedi.
Akdağ, projelerin rantabl olduğunu belirterek, ihalelere yeterliliği olan firmaların girdiğini ve rekabet ortamında en düşük teklifi veren şirkete, kamunun işine gelmesi halinde işin verildiğini vurguladı.
Bakan Akdağ, şehir hastaneleriyle şehirlerin içinden çıkılmasının, bütün hastanelerin bir yere toplanmasının söz konusu olmadığının altını çizerek, bu hastanelerin bölge hastaneleri olduğunu, ilçelerde de sağlık hizmeti verecek hastanelerin yaygınlaştırılacağını kaydetti.
Akdağ'ın konuşmasının ardından Komisyon Başkanvekili Sadi Süreyya Bilgiç, tasarının maddeleri üzerindeki görüşmelere geçilmesini oyladı.
Muhalefet partisi milletvekilleri, saatin 23.00'ü geçtiğini belirterek, tasarının görüşülmesinin aceleye getirilmemesini istedi.
Tasarının birinci maddesi üzerinde söz alan milletvekillerinin tepkilerini sürdürmeleri üzerine Bilgiç, görüşmelere 28 Ocak Pazartesi günü devam edilmek üzere ara verdi.