Yine mi Putin?

ahmetcoskunaydin@hotmail. com

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
 
Sevgili okurlarımızın hoş görüsüne sığınarak bir anı ile başlamak istiyorum yazıma. Bundan yıllar önce Günaydın gazetesinde birlikte çalıştığımız  deneyimli gazeteci Atilla Kızıltan'ın bir tanıdığı vardı. Adı da Fethi. Fethi sabah saat 07.00'den başlar akşama kadar Atilla'yı belki de 10 kere telefonla anlamlı anlamsız arardı. Atilla ise hoşgörüsünü elden bırakmaz her seferinde telefona çıkar ve Fethi'yi kırmadan dinlerdi.
 
Benim de onlarda misafir olduğum bir gün Atilla'nın ev telefonu çaldı. Telefona şimdi kendisi de ünlü bir gazeteci olan Altan koştu ve bağırarak, 'Baba yine Fethi!' diye babasına koştu. Bu anıdan hareketle geçen haftaki yazımın konusu Vladimir Putin'di. 
 
Ama hem Putin'in ülkemizdeki ziyaretini ve sonuçlarını ele almak, bir yandan da onun yeniden Dünya gündemine oturmasını değerlendirmek istedim. 
 
Putin, Türkiye'yi çok seven bir lider, bu sevgisini belki de ona candan bir misafirperverlik gösteren bir Mavi Tur kaptanıdır. Kim bilir? Çünkü Başkan Putin her fırsatta tanınmamış ve sıradan bir Rus olarak katılmış olduğu Ege'deki bir Mavi Tur'da gördüğü içtenliği ve misafirperverliği asla unutamadığını ifade eder. 
 
Rusya, artık Türkiye'yi rakibi değil ciddi bir yatırım alanı ve önemi her geçen gün artacak bir müşterisi olarak görüyor. 
 
Ülkemizin ilk nükleer santraline Rusya uzun vadede 20 milyar dolar yatırım yapmaya kararlı. Bunun yanında Sinop'ta kurulması düşünülen diğer nükleer santral için şimdiden hazırlığını yapıyor. Halen Rusya'da bulunan ve nükleer santral konusunda eğitim gören 114 öğrencinin sayısının kısa sürede 500'e çıkarılması hedefleniyor. 
 
Rusya bu atılımıyla bilimsel ve teknolojik alandaki deneyimlerini de hem gösterecek hem de ihraç edecek. 
 
Ülkemizin elektrik enerjisinin yüzde 55'inin doğal gaz santralleriyle elde edildiğini , ayrıca ısınmada da yine doğal gazın ağırlığını hesap edersek, ilişkilerin gelecekteki boyutu kendiliğinden ortaya çıkar. 
 
Rusya, Suriye konusundaki tavrını çok dikkatle masaya getirmedi. Esed'in (Esat) avukatı olmadığını söylemekle yetindi Putin. Diplomatik nezaketle, "Siz muhalefetin Avukatı mısınız?" gibi bir çıkışta da bulunabilirdi. Patriot füzelerini eskimiş bir teknoloji diyerek, belki de kendilerinde daha gelişmiş teknoloji olduğunu vurgulamak istedi. 
 
Bütün bunlar Vladimir Putin'in ülkemizle ilgili yaklaşımları. 
 
Onu yeniden Dünya gündemine oturtan konu ise her yıl yapılan ve 7 milyar 100 milyon insan arasından seçilen en etkili isimler arasında yer alması. 
 
Forbes Dergisi tarafından bu yılın en etkili kişiler listesinde ilk sırada Hüseyin Obama var. Onu ikinci sırada Almanya Başbakanı Angela Merkel izliyor. Vladimir Putin ise bu yıl üçüncü sırada yer alıyor. Putin bu sıralamalarda daha önceleri de ikinci ve dördüncü olmuştu. 
 
Etkili isimler sıralamasında sadece politikacılar yer almıyor. Din adamları ve zenginler de sıralamada. Örneğin Microsoft'un patronu ve 60 milyar dolar servetin sahibi Bill Gates sıralamada dördüncü. Onu Papa 16.  Benediktus izliyor. 
 
Sürpriz isimlerin de yer aldığı en etkili 71 insan arasında daha önce 48.  sırada yer alan Tayyip Erdoğan yok. Buna karşılık Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong Un listede yer almış durumda. 
 
Bir Putin muhabbeti bizi nerelere getirdi...