Satın almanın DNA'sı teknolojiyle değişiyor

Bir süredir satış grafiklerindeki baş aşağı yönlü oklarla baş etmek zorunda kalan Alman ayakkabı firmasının yöneticileri sıkıntıdaydı. Ardı ardına yapılan indirimler, denenen farklı taktikler kar etmiyor, tam tersine zarar hanesine yazılan günler birbirini izliyordu. Ürünler iyiydi güzeldi ya aslında her yerde benzer ürünler, benzer fiyatlara satılıyordu. Ayrıca rakiplerinde durumu çok parlak sayılmazdı. Sonunda dünyada hiç denenmemiş bir şey yapmaya karar verdiler.  Öncelikle tüketicilere ayakkabı alışverişi esnasında en sevmedikleri şeyi sordular….

Aldıkları "ayakkabı denemek ve karar verememek" cevabını alan uzmanlar bunun üzerine harekete geçti;  "Arttırılmış Gerçeklik" ve "Kinect" teknolojisi ile müşterilerine unutulmaz bir sanal ayakkabı deneme platformu oluşturdular. Müşteriler ayakkabılarını çıkarmadan istedikleri ürünleri kendi ayak numaralarına göre deneyebilecek ve istediği rengi seçebileceklerdi. Her açıdan ayaklarında nasıl durduğunu da görebilecekler,  beğendikleri ayakkabıları Facebook entegrasyonu ile paylaşıp karar sürecine arkadaşlarını da dahil edeceklerdi. Ayrıca satın almak istedikleri ürünün QR kodunu telefondan okutarak ürünü satın alabileceklerdi…  Tren garı gibi yoğun yerlere kurulan platformlar sayesinde büyük ilgi gören şirketin uygulaması sadece kendi ülkesinde değil dünyanın her yerinden büyük ilgi gördü. Tabii ki ilgi kısa sürede satış grafiklerine yansıdı. Alman Goertz şirketinin çıktığı bu yol, alışveriş deneyimini en üst düzeye çıkarmak ve müşteriye fayda sağlamak için teknolojiyi etkin kullanma trendinin iyi örneklerinden biri… Bugün bu amaç için kullanılan araçlar – indirim bilgileri, ödül kazanma uygulamaları, artırılmış gerçeklik uygulamaları- tüketicilerin alışveriş trendlerini belirlemede, markaların ise gelecek pazarlama stratejilerinde önemli yer tutuyor.

Satın almayı kolaylaştırın

Bugün teknolojinin ulaştığı nokta modadan, ilaç reçetelerine kadar satın alma süreçlerini ciddi ölçüde etkiliyor. Tüketiciler ne aldıkları, ne zaman aldıkları, ne kadara aldıkları konusunda bilinçlendikçe pazarlamacılar ve uygulama geliştiriciler de gerçek rekabetin ne sattığınızda değil, nasıl sattığınızla ilgili olduğunu da görmeye başladı. Öyle ki tüm ürünlerin birbirine benzediği bir dünyada yapılması gereken şey zor da olsa farklılık yaratmaktı.    

Türkçeye artırılmış gerçeklik olarak çevrilebilen Augmented Reality, yakın geleceğimizde büyük yer tutması beklenen ve pek çok teknolojiyi bir araya getiren teknolojinin adı. Artırılmış Gerçeklik konusunda çözümler sunan Kishino'nun  direktörü Richard Corps, "Artırılmış gerçeklik şirketlerin online mağazalarına ilginin artmasını sağlarken bir yandan da tüketicinin moda  ile etkileşiminde yeni bir sayfa açıyor… " diyor. Corps'un dikkat çektiği şu konu ise önemli :

"Firmalar bu teknolojiyi sadece son teknoloji olduğu için değil Marka bilinirliğini artırmak veya alışveriş deneyimini artırmak gibi amaçlara dayandırarak kullanmalılar."

Her şey ünlü modelle fotoğraf çektirmek için  

GoldRun özellikle app platformunda interaktif deneyimler yaratmak üzerine kurulmuş bir şirket. Şirketin çok yönlü uygulamaları sayesinde markalar ister nufüsun büyük kısmına ister hedeflenen kitleye ulaşmalarını sağlıyor. Mesela ABD'de Esquire Dergisi ile yapılan bir kampanya ile ünlü kitapçı Barnes&Nobles'ın ülke genelindeki 700 mağazasını ziyaret eden müşteriler hedeflendi. "Brooklyn Decker'ı bulmak" adlı uygulama ile derginin Şubat kapak kızı ünlü model Brooklyn Decker ile  Barnes& Nobles'larda fotoğraf çektirmek, sosyal medyada paylaşmak mümkündü. Tüketcilerin tek yapması gereken GoldRun uygulamasını indirmek ve Barnes & Nobles'lardaki derginin satıldığı bölümü ziyaret etmekti.  Ardından da adeta gerçekmiş gibi ekranda beliren ünlü model ile birlikte çekilen fotoğraflara sosyal ağlarda sükse yapma şansı sunuluyordu.  Şirketin kurucusu Shaielsh Rao, " İnsanların artırılmış gerçeklik uygulamasını günlük hayatın bir parçası yapmalarını sağlamak,  markaların spesifik hedef kitlelere ulaşmasını sağlamak ve  fotoğraf olanakları sunarak hayatlarına dahil olmak. İşte yaptığımızı bu..." diyor.  Fotoğraf paylaşım uygulamalarını artırarak viral yayılımın tetiklediklerini anlatan Rao, "GoldRun ile fotoğraf çektiren herkes marka elçisi oluyor. Perakende pazarı için çok büyük yeniliklere gebe" diye konuşuyor.

Müşteriye ne fayda sağladığınız önemli

Erkek özel online giyim mağazası Mr Porter da birinci yılını mobil hazine avı formatında özel olarak hazırlanmış bir artırılmış gerçeklik uygulaması ile kutladı. Sırasıyla Sydney, New York, Paris, Londra ve Hong Kong şehirlerinde birer hafta süren moda avı sayesinde, uygulamayı indiren kullanıcılar telefonlarından şehrin farklı yerlerindeki Mr Porter logolu alışveriş çantalarını gördüler ve her çantada kol düğmesi, kot pantolon, ayakkabı gibi mağazanın birinci yılına özel hediyeleri topladılar.  Ayrıca markanın Facebook sayfasını beğenen bir kişiye de 2500 dolarlık hediye çeki verildi. İngiliz firma bu hediyelerin yanında dijital olarak yayınladığı haftalık moda gazetesinin de kağıda basılmış özel bir versiyonunu yaptı. İsteyen müşteriler Aurasma teknolojisi sayesinde hazırlanan artırılmış gerçeklik uygulaması Style Help ile sayfaların üzerinden alışveriş yaptı.

Tüketici verisi uygulama üretirken şart

Alışveriş deneyimini farklı bir noktaya taşıyacak başka bir araç da indirimleri tüketiciye en kısa yoldan haber veren bir uygulama olan Eyona… Çok gerçek ve basit bir fikirle yola çıkılmış: Herkes satın aldığı şeyi bir başka yerde daha ucuza görmekten nefret eder… Eyeona, tüketicilerin aldıkları veya almak istedikleri ürünün izini sürmelerini sağlıyor. Eğer ürün bir yerde indirime girdiyse hemen tüketiciyi uyarıyor.Bir diğer ilginç uygulama ise perakendeci Kroger'dan…  Tüketicilerin alışveriş geçmişlerini analiz ettiren şirket,  kişiye özel market içi indirimler sunuyor. Kasaya gelindiğinde sadakat kartını okutan tüketicinin alışveriş alışkanlıklarına göre, sürekli kullandığı ürünlerle ilgili avantajlı fiyatlar sunuluyor. Bir satın alma anında sizin için hangi kredi kartını kullanmamın daha avantajlı olacağını söyleyen, ödülleri takip eden Wallaby Card sistemi de yine alışveriş deneyimini artırmak için tasarlanmış bir başka uygulama... Müşteri tüm kredi kartlarını Wallaby Card'a bağladığında, satın almayı hangi kredi kartıyla yaparsa daha karlı çıkacağına, ne ödül kazanacağına dair bilgileri sunan Wallaby Card unutkan alşışverişseverler için bir nimet gibi görünüyor.…

Türkiye yavaş adımlarla ilerliyor

Türkiye'de alışveriş deneyimini farklı noktalara taşıyan girişimler kurulmaya başlandı… Mesela geçen yıl sonunda yayın hayatına başlayan Bukombin.com giysileri kombinleyerek, iyi kombinasyonları diğer kullanıcılarla paylaşma fikrine dayanıyor. Kadınların en büyük sıkıntısı olan "bugün ne giysem" sorunundan yola çıkan sitenin kurucuları belli ki iyi bir noktaya parmak basmış, öyle ki kurulduktan 1 ay sonra 80 bin üyeye ulaşmış. Bukombin'le ilgili diğer bir veri ise -benzer sitelerde de görüldüğü gibi- site üyelerinin ezici şekilde kadınlardan oluşması. Üyelerin yüzde 87'sinin kadınlardan oluşturduğu sitede, modanın yanı sıra dekorasyonla ilgili fikirler de paylaşılabiliyok. Ancak ciddi bir pazarlama bütçesi ile yola çıkan sitenin ilanlarını bir çok outdoor mecralarında görmemize rağmen, arkasındaki felsefeyi daha iyi anlatacak bir yöneticiye ulaşmak mümkün olmadı.  Halbuki tam da bu noktada ne kadar önemli bir ihtiyaç! Maalesef  Türkiye'den çıkan bir fikir olduğunu da söyleyemeyeceğiz.. wishwantwear.com, lettotte.com gibi  siteler benzer uygulamaları alışverişseverlere sunuyor.
Belli ki  artırılmış gerçeklik ve bahsettiğimiz diğerleri gibi onlarca uygulama önümüzdeki dönemde alışveriş trendlerinde büyük değişikliklere yol açacak uygulamalar…  Tüketiciye kolaylık, eğlence sunan, onun ihtiyaçlarını o hissetmeden fark edip buna uygun çözümler üreten markalar kazanacak. Geride kalanlar ise sıkıcı toplantı salonlarında,  baş aşağı giden satış grafiklerinin insafına kalacak...

Yayıncılar da artırılmış gerçekliğin peşinde

İngiliz yayınevi Penguin Books, klasik eserleri Artırılmış Gerçeklik uygulamaları ile 21. yüzyıl okurları için çekici hale getirmeyi planlıyor. Artırılmış gerçeklik ve görsel tanıma uzmanı Zappar ile işbirliği yapan Penguin Books, animasyon, video ve ses ekleyerek romanlarını interaktif bir deneyime dönüştürüyor. Yılların yayınevi, dijital medya tüketmeye alışmış gençleri bu sayede edebiyat klasikleri ile buluşturmayı başarabilecek mi dersiniz?