Markam beni sesimden tanır

Tüketici deneyimini kökten değiştiren ‘sezgisel teknolojiler’ markaları da değişime zorluyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

re7lytil.png

Çağrı merkezleri artık bizi sesimizden tanıyor… Hibrit araçların gaz pedalı aküden gaza geçişte titreşiyor, artırılmış gerçeklik uygulaması özelliği taşıyan kayak gözlükleri kullanıcılarının önüne dijital bilgileri akıtıyor… Bunlar yakın zamanda hayatımıza giren sezgisel teknolojilerden sadece üçü… Konuşma, görme, dokunma, mimiklere seslenen sezgisel teknolojiler tüketicilerin marka deneyimini, marka ile etkileşimini kökten değiştiriyor… Dünyadaki trendleri okuyan trendwatching. com’un son raporu tüm bu teknolojilerin getirdiği değişim rüzgarını mercek altında alıyor. No Interface (Arayüz bitti) adını verdikleri trendin ayak seslerini duyuran trendwatching’e göre 2016 yılı bu trendin dolu dizgin yaşandığı bir yıl olacak… 

Mobil devrim yaşıyoruz 

Teknolojinin hayatımızda kapladığı yer artmaya devam ediyor. Öyle ki 30 pazarda yapılan bir araştırmaya göre, 2012 yılında ortalama 40 dakika mobil cihazlarla geçirirken, bu rakam 2015 yılında 1 saat 35 dakikaya çıktı. (GlobalWbIndex, Ocak 2015) Hayatımızın önemli bir parçası haline gelen akıllı cep telefonlarının insan hayatını radikal bir biçimde değiştirmesi sadece ama sadece geçtiğimiz 10 yılın eseri…Yani önümüzde gidecek uzun bir yol var, ve daha nelerle karşılaşacağımız konusu büyülü gizemini koruyor. Mobil hayat devrim niteliğinde bazı alışkanlıkları hayatımıza taşıdı, mesela hareket halindeyken içeriğe ulaşmak bizim için alışkanlık haline geldi… Peki bir mobil cihazdan okuma deneyimi? Hala okumak için aşağı bakıyoruz, hala bir dikdörtgeni tutuyoruz… 

Yorgun tüketici 

Bilgilendirici, kullanışlı, eğlenceli ve tiryakisi olunan cep telefonları tüketicileri kuşatmış durumda… Çok sayıda tüketici bu şekilde hissetmeye başladı bile. Bilgi ve dijital akışın– haber uyarıları, whatsup mesajları, viral videolar vs vs.- hacmi tüketicilerin boyunu çoktan aşmış durumda. Bir çok ülkede bu konuda yasal çalışmalar yürütülüyor, (bizde yakın zamanda yürürlüğe giren E-ticaret kanunu ile tüketicilerin korunması amaçlanıyor. ) Ancak tabii ki aşırı bilgi akışından kurtulmak mümkün… Günün sonunda eğer tüketici isterse uygulamalar silinebilir veya alışkanlıklardan kurtulunabilir. 

Dijital devrim değerli bilgiye erişimi mümkün kılarken yanında bazı karmaşaları da beraberinde getirdi.… İnternete bağlı kişiler –siz, ben, hepimiz- bir paradoksa sıkıştık: sevdiğimiz dijital bilgi ve işlevsellik o kadar davranışsal, sosyal ve kavramsal olarak ‘davetsiz’ hale geldi ki, üretkenliğimizi, ilişkilerimizi, konsantre olma yetimizi önemli ölçüde etkilemeye başladı… Buna rağmen hala daha fazlasını istemeye devam ediyoruz. Giderek daha fazla tüketicinin farklı yaklaşımlar arayışı içinde girmelerine şaşırmamak gerek. 

Sezgisel teknolojilerin çıkışı işte bu sıkışmış tüketicinin taleplerinden şekilleniyor. Dijital bilgi akışına olan alışkanlığı giderek artan ama aynı zamanda anı yaşamayı da kafasına koyan tüketici teknolojiyle yeni ve daha doğal bir ilişki biçimi arıyor… Yani, konuşabilecekleri aygıtlar, hissedebilecekleri uyarılar, çevrelerinde olan bir bilgi… Gerçekten doğal ve kendiliğinden teknolojiyle etkişelimin rüya olduğu bir gerçek… Bu iletişim o kadar doğal, o kadar insani ki arayüze ihtiyaç duymuyor… 

Sesli arıyoruz 

2014 yılında yapılan Google Mobil ses araştırması sesli komut trendindeki artışı ortaya koyuyor. Buna göre akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 40’ı yön ararken sesli aramayı tercihi ediyor. Yüzde 49’u SMS mesajları için, yüzde %32’si telefon araması yapmak, yüzde 23’ü ise yemek yaparken sesli aramayı kullanıyor. Bununla sınırlı kalacağını düşünmeyin… Giyilebilir teknolojiler yaygınlaştıkça ve nesnelerin interneti denilen cihazların birbiriyle iletişimi arttıkça dijital bilgi akışı hızlanacak… Hatta bu iki trend oyunu yeni baştan değiştirecek gibi görünüyor. 

4.9 milyar eşya internette 

Peki şu anki bilgi akışından bunalan ve bunu yönetmekte güçlük çeken tüketici, birden fazla ev eşyası online olduğunda ve sürekli olarak mesaj gönderdiğinde nasıl bir yol izleyecek? Öyle ki nesnelerin interneti, giyilebilir teknolojiler ve beacon teknolojisi tüketicilerin ekranlarına veri, kampanya, uyarı, bilgilendirme notu gibi onlarca iletiyi boca etmeye hazırlanıyor. Teknoloji analistleri 2015 yılının sonunda 4.9 milyar eşyanın internete erişimi olacağını öngörüyor. 2014’ün yüzde 30 üzerinde olan bu rakam trendin gelişimini de gözler önüne seriyor. (Gartner, Kasım 2014) 

Ancak yeni teknolojileri hızla adapte eden markalar tüketicilerin davetsiz etkileşim ihtiyacını ateşlerken, aynı zamanda çözümler de sunuyor. İşte bunlardan bazıları: 

Amazon Echo 

Kasım 2014’te ABD’ye satışa başlayan akıllı hoparlör Amazon Echo kullanıcının sorularına internetten araştırıp sesli olarak cevap verebiliyor. Echo’ya başka bir uygulama aracılığıyla alışveriş listesi yaptırmak veya Blootooth entregrasonu sayesinde müzik çaldırmak mümkün. 

ING 

Hollandalı ING Bank mobil uygulamasına Inge adını verdiği ses özelliğini ekledi. Şimdilik sadece Hollandalı müşterilerine açık olan bu servis sayesinde müşteriler, hesaplarını kontrol edebiliyor, ödemelerini yapabiliyor veya en yakın ING şubesini bulabiliyor. ING önümüzdeki dönemde kullanıcıların ses tanıma aracılığıyla uygulamaya erişim sağlayacağını ve yazılı Şifrenin ise tarih olacağını açıkladı. 

One Travel 

Mart 2015’te One Travel adlı turizm firması, sesle komut alan seyahat uzmanı Opal’ı tanıttı. Seyahat rezervasyonu platformunun mobil uygulamasının içinde yer alan Opal sesli verilen komutlara göre her 450 havayolunu tarıyor ve en uygun uçak biletini önünüze getiriyor. 

Singlecue Cihaz 

el hareketleriyle evinizi kontrol etmenizi sağlıyor. 2014 yılında lansmanı yapılan singlecue sayesinde termostatı, TV gibi birçok cihazı kontrol etmek mümkün. 

RideOn 

Snowboard yapanlar ve kayakçıların hayatını büyük ölçüde kolaylaştıracak RideOn ,artırılmış gerçeklik uygulaması olan bir kayak gözlüğü… Kullanıcılara arkadaşlarının nerde olduğu, kar kalınlığı, asansör bekleme süreleri gibi bir çok faydalı bilgi sunan gözlük Mart ayında satışa sunuldu. 

Hug 

Geçtiğimiz aylarda aktif olan hug, Akıllı telefonlar aracılığıyla ‘sarılma’ hissini yaşatmayı hedefl iyor. Ücretsiz mobil aplikasyon olan hug ile sevdiklerinize titreşen ‘sarılma’ göndermek için uygulamayı kalbe yakın tutmak yeterli...

Bu konularda ilginizi çekebilir