İş dünyasında rekabetin yeni adı: Bloglar

Dijital dünya iletişimcilerin her geçen gün daha fazla gündemine giriyor. Öyle ki, 2015’te yatırımlara direkt etkisini gördük, bir önceki yıla göre yatırımlarda yüzde 20’den fazla artış gözledik. Dijital tek başına sosyal medya değil, birden fazla bacağı olan bir alan. Bloglar da bu işin bir sac ayağı. Gelişen bir eko sistemde blog dünyası ile ilgili kapsamlı bir araştırma son günlerde tartışılıyor. Orbit Medya tarafından yapılan araştırmanın amacı en dikkat çeken blog trendlerini ortaya koymak ve bu sayede de markaların stratejilerine yön vermelerini sağlamak. 2014 ve 2015 yılları arasında 1000 blogger ile yapılan ankete dayanan çalışma çarpıcı sonuçlar içeriyor. Artık kendi duygu ve düşüncelerimizden çok öte, yaptığımız işin bir parçası olan, bilgi birikimimizi ortaya koyma aracı haline gelen blog dünyası da şirketler arasındaki rekabetin bir aracı olmuş durumda. Başarılı içerikler ve farklı tekniklerle müşterisini sadık bir takipçiye dönüştüren şirketler arayı açıyor. Özellikle iş dünyasının yakından izlediği blog dünyasının kapısını araladık… 

Blog artık hobi değil 

Bundan birkaç yıl önce ‘bir blog da ben açayım bari’ modasıyla herkesin birkaç dakika içerisinde açtığı ve içinde tatil fotoğraflarından, duygusal şiirlere kadar birçok farklı içeriklerin yer aldığı bloglar artık kişilerin ve kurumların bilgi birikimlerini ortaya koydukları, profesyonel bir araca dönüşmüş durumda. Sadece bireylerin değil şirketlerin de giderek daha fazla özen gösterdiği bloglar kartiviztten daha önemli bir etkiye sahipler… Öyle ki, kendinizi en samimi dille anlatabileceğiniz sahip olduğunuz bu medya türü (earned media) şirketinizin en kritik mal varlıklarından birine dönüşebilecek potansiyel vadediyor. Bu durum araştırmada da kendini göstermiş zaten, blog yazarlığı artık bir ‘hobi’ değil, saygı duyulan bir meslek kategorisine geçmiş bile. 

Ortalama 2.5 saat harcanıyor 

Blogları başarılı hale getiren şey içerik yani blog postları. Bugün artık blog yazarları da bu yaratım sürecine daha fazla zaman ayırıyor. Ortalama bir içerik için 2.5 saat harcıyorlar ancak ciddi iş bloglarında içeriğin kalitesine göre bu rakam 6 saate kadar kadar çıkabiliyor. En ilgi çeken blog yazıları için, en az ilgi çekenlerin iki katı zaman harcanıyor. Öte yandan içerik takvimi yani planlama konusu da önemli bir nokta. İş bloglarında geçtiğimiz yıl 2014 yılına göre ciddi artış gözlendi, yazı girmelerindeki sıklık değişse de, çoğu düzenli içerik üretmek konusunda titiz davranıyor. Haftada 2-6 blog yazısı en yüksek trend görünüyor. 

Yazılar giderek uzuyor 

Bloglar ilgi çektikçe içeriklerin kalitesi ve uzunluğu da artıyor. 2015 yılında, blog yazılarının uzadığına tanıklık ettik. Öyle ki, 1500 kelime ve üzeri yazılarda yüzde 72 artış oldu. Harcanan süre, yazıların uzunluğu, yaratılan içerik artıyor. 

İçerik çeşitlenmesi artacak 

2000’li yılların sonunda bloglar genelde sağlık, güzellik ve kişisel bloglardı… Yazan kişinin deneyimlerine odaklanırdı. Dijital dünya yazılı içeriklerden ibaretti ve böyle gideceği düşünüldü. Oysa ki görünen sadece buzdağının en tepesiydi. Şu anda bloglar, çalışma notları, indirilebilir içerik, poscastler, webinarlar ve çok daha fazlasıyla dolu. İnsanın doğası gereği bilgiyi bir şekilde almaya alışınca, bir süre sonra daha fazlası gerekiyor. İyi blog yazarları bu ihtiyacın farkında, ve içeriklerini bu şekilde çeşitlendirmeye özen gösteriyorlar. Okurlarla etkileşimi artırmak için farklı tekniklere başvuruyorlar. 

Şekil de değişiyor 

Yazarların kendi içeriklerini ve şekillerini yaratmasıyla artık bloglar, işin bir uzantısı haline  geldi. Şirketlerin bloglarını yakından izlediğinizde, bu mecrayı sadece ürün, servis tanıtımından çok öte bir noktaya taşıdıklarını görüyorsunuz. Şirketin sahiplendiği alanla ilgili haberlere, bilgilere yer veren, okuyucuyu bu sayede çeken içeriklere yer veriliyor. Bu alanda ciddi yatırım yapıyorlar, dönemsel olarak misafir yazar olarak sektörün önde gelen isimlerine yer veriyorlar. 

Video grafik, infografik gibi son derece ilgi çeken içerik türlerini de göz önüne alıyorlar. 

Günün sonunda dijital yatırımları artarken, bu alanda keşfedilecek dünyanın henüz başında olduğumuzu da görüyoruz. Bloglar bu dünyanın keşfi en heyecanlı parçalarından biri… Tüketiciyi birer okuyucuya, sıkı bir takipçiye dönüştüren bu mecra, doğru ellerde marka sadakatini katlayacak bir araca dönüşüyor. Çanlar bu değeri fark eden ve bu alana zaman, emek ve sermaye yatırımı yapan şirketler için çalıyor….

Blogunuzu tanıtmanın 5 püf noktası

1. İletişimde olun

Diğer profesyonel blogları sıkı takip edin. Rakipler sizin için öğretici olacaktır. Beğendiğiniz blogları ve içerikler paylaşın. Unutmayn bu ekosistemde birbirine destek önemlidir. Paylaşım, paylaşımı getirir. Sosyal medya blog içeriklerinin yayıldığı doğal bir ortamdır, çok iyi içerikler üretseniz bile bu içerikleri ön plana çıkarmadığınız sürece birilerine ulaşmaz. Bu nedenle sosyal medyayı kullanarak oluşturduğunuz içerikleri tanıtabilirsiniz. Sadece paylaşmayın, beğendiğiniz blog yazarlarıyla sosyal medya üzerinden iritbatta olun, sıkı takipçi olun. 

2. Misafir yazarlık

Misafir yazarlığı konusunu sadece link elde etmek için değerlendirdiğimiz için Google artık bu konuda önlem almış durumda. Profesyonel blog yazarları bu nedenle misafir yazarlığına artık pek sıcak bakmıyorlar ancak hala faydalanabileceğiniz etkili bir yöntem. Misafir yazarlık yapıp popüler blog adreslerinde yazılarınızı paylaşırsanız kendinize iyi bir trafik kaynağı oluşturabilir ve bununla birlikte kitlenizi büyütebilirsiniz. 

3. Arama motorlarında öne geçmek

Siteler genellikle trafiklerinin büyük bir bölümünü arama motorları üzerinden alırlar. Bu yüzden blogunuzu arama motoru dostu yapmak olmazsa olmazlar arasında. Bir yazıya başlamadan önce söz konusu konunun kelime analizini yapmak bu noktada yardımcı olabilir. Anahtar kelimeler bu konuda size yardımcı olacaklardır ve doğru anahtar kelimeyi bulmak potansiyel olarak size daha fazla trafik kazandıracaktır. Bu sayede siteniz arama motorlarında daha üst sıralarda yer alacaktır. 

4. Forumlarda aktif olun

Forumlar insanların fikirlerini paylaştığı veya başkalarından yardım istedikleri alanlardır. Buraları reklam ağları olarak görmeyin, tam tersine faydalı içerikler sunarak insanlara bilgi birikiminizi gösterebilir, onları takipçi olarak kazanabilirsiniz. Forumlarda aktif olmak blogun bilinirliğini sağlamak ve onu tanıtmak için oldukça etkili. 

5 Okuyucuları önemseyin 

Her şeyi arama motorlarından ibaret görmek ve bloga trafik çekme aracı olarak bakmak yanlış bir yaklaşım. Arama motorları vasıtasıyla sitenize gelen ziyaretçileri blog abonelerine dönüştürerek onların sadık birer okuyucu olmasını sağlamalısınız.