Bloglar markaların yakın markajında
En büyük içerik kaynağı haline gelen blog dünyası, şirketler için hem fırsat hem de tehditlere dolu olabilir.
Müşterisinin yeni açılan oteli için bir basın gezisi planlayan iletişim danışmanı kafasında farklı bir planla yola çıkmıştı… Bu geziye sosyal medyayı da entregre edecek ve sadece belli gazetecilerin giderek, ortak bir habere imza attıkları yavan bir gezi olmaktan çıkaracaktı Bir blog yazarını davet etmeye karar verdi. İncelikli aramalardan sonra popüler bir sitenin seyahat yazarına teklifte bulundu. Ancak çok geçmeden blog sahibinden gelen 'Peki bunun için ne kadar ücret alacağız?' sorusuyla şaşkınlığa uğradı. Öte yandan, bugüne dek hiçbir gazetecinin böyle bir teklifle geldiği görülmemişti… İlk önce bu teklife sinirlense de daha sonra oturup düşündüğünde nedenini buldu. Anlamadığı şey blog yazarlarının gazeteci olmadıklarıydı. Her birinin ayrı birer işi, farklı sosyal birikimleri, ilgi alanları vardı. Oysa ki gazetecinin işi gazetecilikti… Bugün bir çok marka bloggerlarla iletişime geçip yukarıda bahsettiğim şaşkınlığı farklı biçimlerde yaşayabiliyor. Marka ile ilgili olumlu yazılar yazılması, daha etkin tüketici iletişimi için kurulan bu iletişim ateşten gömlek giymeye benziyor. Milyonlarca blogger arasında kimi neden ve nasıl izleyeceğini, kiminle nasıl irtibata geçmesi gerektiğini merak eden şirketler için dipsiz bir kuyu sunan blog ekosistemi, hem fırsatlar, hem de tehlikelerle dolu.
En büyük içerik kaynakları
Bugün bloglar, düzenli olarak takip edilmesi gereken en büyük içerik kaynaklarından en önemlisi. ABD'deki şirketlerin üçte biri blogları pazarlama amaçlı olarak kullanıyor ve bu sayının 2 yıl içerisinde tüm şirketlerin yarısı seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu kadar ilgi gören blog dünyasını kontrol altına almak uzun ve zorlu bir çaba gerektiriyor. Peki markalar blogları sadece kendileri hakkında yazılanları takip etmek ve bunun üzerine iletişim kurmak için mi takip etmeli? Bugün markaların bloggerlara ulaşmak istemesinin nedeni, onların kaleminden dökülecek büyülü cümlelerin takipçilerini etkilemesi ve böylece de konuşulmak. Ancak bloglar sayesinde bundan çok daha fazlasına erişmek mümkün. Tüketici ile sürekli etkileşim içinde olmak, ürün ve hizmetini sunarak geri bildirim almak, ağızdan ağıza pazarlamasını yapacak sadık müşteri kitlesi yaratmak ve müşteri trafiği çekmek bunlardan sadece bir kaçı diyebiliriz.
İlgi alanlarınızı belirleyin
Markanın sürekli iletişim içinde olduğu önemli bir kitle yaratması blog yazarlarını yakından tanıması ve onlarla sürekli etkileşim içerisinde olmasıyla mümkün olabiliyor. Her adımın bir planı olması gerektiği gibi ilgi alanlarınıza giren blogları belirlemek de bir öncelik. Bu konuda da sadece kendi iş kolunuzla ilgilenmekle kalmamalı, işinizin eko sistemi içerisindeki diğer kolları da belirleyip anahtar kelimelerinizi oluşturmalısınız. Markanın online mecrada takip etmesi gereken anahtar kelimelerle ilgili yazan blog yazarları öncelikli olmalı. Kelimeleri belirledikten sonra çeşitli blog tarama sistemlerini kullanabilir ve alarm sistemlerini kurup konunuzla ilgili bir blog yazıldığında haberdar olabilirsiniz. Bunun için çeşitli blog arama araçlarını tercih edebilirsiniz. En popüler ve pratik olanları; Google Blog Arama, Google Alerts, Technorati, Ljseek ve Icerocket. Anahtar kelimelerinizi kullanarak blog yazan herkes elbette bir potansiyel olacak anlamına gelmiyor. Gerçekten potansiyel taşıyanları tespit etmeli ve onları takip listenize almalısınız.
Marka avukatlarınızı işin içine katın
Markanız hakkında olumlu yazılar yazan blog yazarları sizin online platformlardaki yılmaz savunuclarınız, bir anlamda geleceğiniz, sağlamlaştıran “marka avukatları”nızdır diyebiliriz. Bu blog yazarlarına reklam yapmanın, ürün denetmenin ötesine geçerek, daha ciddi adımlar atmak uzun vadede olumlu bir gelişim sağlar. Periyodik zamanlarda bir araya gelmek, ürün, hizmet veya markaya dair fikirlerini dinlemek, önerilerde bulunmaları için onları cesaretlendirmek ve onları daha fazla işin içine katmak uzun vadede fayda sağlayacaktır.
Bloglar reklama açılırsa
Peki Türkiye'deki blog sistemine baktığımızda neler görüyoruz? 2005 yılından sonra ciddi gelişme gösteren Türkiye blog dünyası bugün gelişmiş ülkeleri yakından izliyor. Markalar sadece blog yazarlarına özel etkinlikler düzenliyor, ürün denemeleri için paylaşımlarda bulunuyor, hatta sadece bloglar için özel dille yazılmış içerikler üreterek sayfalara giriyor. İnternetle ilişkisini en başından beri sıkı tutan Hürriyet, blog sisteminin getirisini erken keşfeden grupların başında geliyor. Henüz kimse blogların geleceği noktayı tahmin etmezken Bumerang adlı bir blog ekosistemi kuran ve bünyesinde binlerce blogu toplayan şirket, daha sonra Bumads ismiyle blog yazarlarını reklamın sıcak yüzüyle tanıştırdı. Bu girişimiyle reklamverenlerin istedikleri içeriklerle bloglarda reklam vermesini sağlayan Hürriyet İnternet Grubu, başlangıçta blog yazarları tarafından bu uygulamanın blog ruhuna aykırı olduğu gerekçesiyle eleştirilse de sonrasında blog ödülleri ve blog ekosistemine yaptığı nitelikli yatırımlarla markalar nezdinde adından söz ettirmeyi başarmış durumda.
Blog yazarı marka temsilcisi olursa
Kampanyalarını sadece bloglar üzerinden gerçekleştiren markalar da var. Başarılı blog yazarları zaman zaman marka temsilcileri haline dönüşebiliyor. Markalar kaliteli ve özgün içerik üreten blog yazarları ile iletişime geçerek kampanyalar ve hizmetler konusunda kendileri için temsilci olmalarını talep edebiliyor. Kampanyalar için özel hazırlanan içerikler, bloglar yoluyla geniş bir kitleye yayılabiliyor. İster KOBİ, ister dev bir şirketiniz olsun bugün blog yazarlarının sosyal medyada gücünün her geçen gün arttığını dikkate almanız size fayda sağlayacaktır. Evet, onlar gazeteci olmayabilir ancak dünyalarını anlamak ve önceliklerini bilmek bugün hem sizi hem de markanızı farklı bir kulvara taşıyabilir.
Blogların ayakta kalması için bir gelir modeli oluşturması gerekli
Sevda YÜZBAŞIOĞLU
Sene 1994, dünya kupası elemeleri… İngiltere, Hollanda, Norveç gibi güçlü rakiplerin bulunduğu bir gruba düşen Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın oynadığı bir maçta spikerin sözleri hepimizi şaşırtıyor : 'Bu arada San Marino milli takımı kalecisinin asıl mesleğinin kasaplık olması da ilginç bir not sayın seyirciler.' O günlerde Türk medyasının bir hayli diline doladığı üzere, 32.000 nüfuslu San Marino'nun milli futbol takımı oyuncularının her biri gerçekte farklı birer meslek sahibi. 'Esnaftan futbolcu mu olurmuş ?' diyerek küçümsenen bu takım gerçekten de dünya endüstriyel futbol arenasında pek bir varlık gösterememiş olsa da, günümüzde benzer bir yanılgıyla değerlendirilen blogger'lar için durum hiç de aynı değil. Bugün dünyada 'yeni gazetecilik' tartışmaları yaşanırken, blog yazarlarının yarattığı içeriğin gazetecileri işsiz bırakacağından bahsediliyor. Halbuki gazetecilerle, blog yazarlarının çok belirgin farkları var ve blog yazarlarını gazetecilerin yerine koymaktan vazgeçmek gerekiyor. Bugün alanında uzmanlaşmış gazetecilerin çıkardıkları işlerle çoğu blog yazarının 'hobi' olarak gördüğü bloglar arasında ciddi farklar bulunuyor. Öte yandan bizim alanımız perspektifinden baktığımızda da gazetecilere sunacağınız içeriğin, blog yazarı açısından çok anlam taşımayabileceğini de unutmamak gerekiyor. Nitelikli blogların ayakta kalmak için bir gelir modeli oluşturması gerekliğini de unutmayın. Medya satın alma planlarınızı bu konuda da gözden geçirmek faydalı olacaktır. Unutmayın gazeteciler yaptıkları iş için ücretlerini gazeteden alırlar, ancak nitelikli ve profesyonel bir blog yazarının böyle bir geliri yoktur. Tabii burada da ince bir çizgiyi unutmamak gerekiyor, her blog yazan kişi etkin olmadığı gibi, her blog da nitelikli değildir.
Kurumsal Blogu tüketici ile etkileşim sağlıyor
Markanın kendisini ve hikayesini anlattığı kurumsal bloglar, tüketici kitlesi ile daha samimi bir etkileşim kurulmasını sağlıyor. Markaların bloglar üzerinden oluşturdukları içerikler Facebook ve Twitter gibi yaygın olarak kullanılan sosyal ağlarda paylaşım butonları gibi mekanizmalar sayesinde yer buluyor. Blogların gücünün farkına varan markalar son yıllarda kurumsal blog oluşturmaya ağırlık verdi. Markalar oluşturdukları kurumsal blogları hem kampanya faaliyetlerini duyurmak, hem de müşteriler ile iletişim kurmak amacıyla kullanıyorlar. Sosyal mecralar için içerik kaynağı olan marka blogu arama motorlarında markanın daha üst sıralarda çıkmasını sağlayarak trafik çekiyor ve hedef kitlesiyle etkileşime girmesi rakiplerine nazaran çok daha kolaylaşıyor. İyi örnekler arasında ünlü uçak firması Boeing'in uçak sevdalılarına özel yarattığı bloğu sayabiliriz. Boeing firmasının Pazarlama Başkan Yardımcısı Randy Baseler adına açılan 'Randy'nin blogu' uçak severlere üretimin her türlü süreciyle ilgili keyifle okunan bir içerik sunuyor. http://www.boeingblogs.com/randy/
Gazeteci ve Blog yazarı arasındaki belirgin farklar
Gazeteci Blog yazarı
Ürettiği içerik için maddi bir talebi olmaz Sitesine reklam isteyebilir
Özel içeriğe gereksinim duymayabilir Özel içerik isteyebilir
Özel bir alanda uzman olmayabilir Genelde uzman oldukları alanlarda yazarlar
Arama motorlarında her zaman öncelikli değil Özgün içerik arama motorları için öncelikli
Verilerin doğruluğunu kontrol eder Verilerin doğruluğunu kontrol etme yükümlülüğü yoktur
Topluma karşı sorumludur Sadece kendine karşı sorumludur
Blogların Markaya Faydaları
• Kaliteli ve iyi içerik hedef kitlenin ilgisini çeker.
• Google orijinal içerikleri ve blogları sever, önceliklendirir.
• Markanızın insani yönünü ortaya koymak için önemli bir fırsat yaratır.
• Blogla başlayan diyaloglar etkileşim sağlar.
• Hedefli ve verimli marka iletişimi sağlanır.
• Blog yazarlarını marka elçiniz gibi konumlayabilirsiniz.
Kurumsal blog faydaları
• Hedef kitlenizi eğitip bilgilendirebilirsiniz.
• Ürünleriniz hakkında ilk elden geri bildirim elde etme fırsatınız olur.
• Satışlarınız artar.
• Krizlerde eliniz güçlenir, krizde iletişimi yönetmeniz kolaylaşır.
• Pazarlama aktivitelerinizin toplandığı bir günlüğünüz olur.