Bir tweet attım ve bütün hayatım değişti... Acaba?

Pazarlama iletişiminde sosyal medya kullanımı her geçen gün artarken, bu ortamda yol arayan KOBİ için de sancılı dönemler çoktan başladı. Kısıtlı bütçelerle interaktif yöntemleri keşfetmeye çalışan şirketler için sosyal medya hem fırsatlar hem de tuzaklar

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yöneticisi olduğu 5 yıldızlı otelin koridorlarında dolaşan genel müdür, koridorda ağlayan genç turist kadını görünce yanına gidip neyi olduğunu sordu. Kadın 4 gündür aynı otelde kalmasına rağmen odasını bulamadığını belirterek, "Aptal değilim. Ancak burası çok karışık ve her gün en az yarım saat odamı arıyorum!" dedi. Genel Müdür, bu konuyu hemen yönetimle paylaştı, etraftaki levhaların yeterli olmadığı aşikardı. Sonunda bir GSM operatörüyle navigasyon özelliğinin otelde kullanımı için anlaşmaya varıldı. İşte sosyal ağlar ve KOBİ'ler arasındaki ilişki de –şimdilik- kaybolan turistten farklı sayılmaz.

Biraz daha pratiğe dökecek olursak: Her gün onca işinizin arasında bir de çevrenizden gelen farklı sosyal medya sitelerinin davet postaları ile mi karşılaşıyorsunuz? Elinize aldığınız gazetede, izlediğiniz televizyonda gördüğünüz garip şekillerin sayısı artıyor mu?  #,@,FB, RSS gibi bir sürü sembol ve kısaltmanın ne anlama geldiğini çözmeye mi çalışıyorsunuz? Veyahut hiç biriyle ilgilenmeden tüm bunları bir kenara bırakmayı işiniz açısından daha doğru mu buluyorsunuz? Eğer tüm bu soruların cevabı EVET ise, sizin sosyal medya ile imtihanınız çoktan başlamış demektir.

Dünya 21. yy'a büyük değişimlerin eşiğinde girdi. Bunların en önemlilerinden biri hiç şüphe yok ki internetin hayatımızda açtığı çığır oldu. İş yapış şekillerimizden, yaşam standartlarımıza kadar pek çok şey bu dev buluşa göre şekillendi.  Çoğumuz iletişim çağı dedikleri,  son derece hızlı değişip dönüşen, hemen her şeyin şeffaflaştığı bir yüzyılda, toz bulutunun içinde kaldı.   90'larda başlayan "Bir web sitesi yaptırmalı"  furyası bugün artık web sitesinin içeriklerini hangi sosyal medyayla beslemeli, içeriği nasıl daha iyi yönetmeli, arama motorlarında üst sıralarda nasıl çıkmalı gibi konulara çoktan bıraktı.

Öte yandan hedef kitle de eskiden sadece izleyip, okuyup, dinleyip satın alırken artık yerinde durmuyor.  Sosyal medya sitelerinde içerik üretiyor yani yazıyor, eleştiriyor, paylaşıyor, şikayet veya takdir ediyor.  Bu hedef kitle günümüzde ciddi bir büyüklüğe ulaştı. 483 milyon aktif Facebook kullanıcısı var. Türkiye ise 31 milyon 527 bin kullanıcı ile ülkeler arası sıralamadı 6. sırada yer alıyor. Son 6 ayda Facebook kullanıcılarının sayısı 981 bin artmış durumda. Şubat ayında 500 milyon kullanıcıya ulaşan Twitter'da durum farklı sayılmaz… Sayımız bu ay itibariyle 6 milyonu geçti.   Bir çok şirket elektronik postayı doğru kullanmayı yeni yeni öğrenmeye başlarken şimdi sosyal medya platformları, bloglar ve benzeri web 2.0 uygulamaları  çıktı.  Büyük şirketler tüketiciye yönelik interaktif  pazarlama faaliyetlerine çoktan girişti bile.  Etrafta, Google, Facebook, Twitter'dan satışlarını katlayanlar, ihracat pazarlarını genişletenler çoktan görmeye başladık. Peki ya küçükler?  KOBİ'ler için sosyal medya ormanı fırsatlarla mı yoksa tehlikelerle mi dolu?

Henüz fırsatlarla dolu demek için erken

Değişimi kavramakta zorlanan küçük şirketler için zor günler çoktan başladı bile.  Dijital reklamın şirketleri için yarattığı faydalar daha tam olarak anlaşılmadan şimdi viral pazarlama,  ağızdan ağza yayılan pazarlama (WOM) gibi inovatif iletişim kavramları konuşuluyor. "Şirketlerin bu kadar hareketli bir alanı çok hızlı kavramaları mümkün değil" diyor  Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr.İbrahim Kırcova. Bu alandaki gelişmelerin takip edilmesinin önemli olduğunu söyleyen Kırcova "Şimdilik sosyal medyada OBİ ve KOBİ'ler açısından çok büyük fırsatların olduğunu söylemek için çok erken. Çünkü interaktif pazarlama kolay bir iş değil ve kârlılık şimdilik çok düşük" diyor. Kırcova,  "Belli bir dönem sonra, deneme yanılma ile şirketler bu işi de öğrenecekler. İnternet kullanımı arttıkça, internet kullanma kültürü yaygınlaştıkça bu alandaki fırsatların sayısı da artacak ve daha çok internet iş modelimiz olacak" öngörüsünde bulunuyor.

Sosyal medya kullanımının her sektör, her şirket, her ürün grubu için aynı sonuçları vermesi ise mümkün değil. Kırcova, "Sosyal medya şu anda küçük bütçelerle büyük kitlelere mesaj ulaştırmak açısından önemli bir platform Daha çok nihai tüketiciye pazarlama yapan şirketlere hitap ediyor. Çok iyi yönetilirse buradan şirketlerin kendi web sitelerine trafik yaratmaları, marka bilinirliğini geliştirmeleri, hedef kitleye hızlı ve etkili bir şekilde mesaj göndermeleri mümkün olabilir" diyor.

Devler KOBİ'lerin önünü açacak

Öngörüler o ki, önümüzdeki dönemde bu işi çoktan sırtlamış dev şirketler, örneğin bankalar, KOBİ'lerin internete entegrasyonunu kolaylaştıracak adımlarını sıklaştıracaklar. Bankalar zaten çoktan KOBİ'lere e-ticaretin kapılarını açmış durumda. Dağıtılan e-ticaret kredileri bu akımın en büyük habercisi.  Bankalararası Kart Merkezi(BKM) Başkanı Soner Canko'nun Webrazzi'nin düzenlediği e ticaret konferansında söylediği, "Bu yılı e-ticaret yılı ilan ettik, sizlerden hiç kopmak istemiyoruz" cümlesi sektörün e-ticarete bakışını göstermesi açısından önemli. BKM'nin verilerine göre 2011'de kredi ve banka kartlarıyla 3.3 milyar adet işlem yapılmış. Bunun yüzde 5'lik dilimi e-ticarete ait. Öte yandan rakamlar her yıl katlanarak büyümeye devam ediyor.

Aslında büyük şirketler de her ne kadar çağı yakalamış görünse de önlerinde gidilecek çok uzun bir yol var. Adres Patent'in araştırmasına göre Türkiye'nin en değerli 50 markasının yüzde 50'si Facebook'ta, yüzde 60'ı ise Twitter'da varlık göstermiyor. Ya da twitter.com/marka isimlerini çoktan kaptırmışlar! Bankalar ve hızlı tüketim ürünleri (FMCG) sektörü ellerini çabuk tutmalarına rağmen, iş ortakları olan şirketlerin geride kalması onları da sıkıntıya sokuyor.  Tabii bu buzdağının görünen yüzü. Sosyal medya sadece Facebook ve Twitter'den oluşmuyor.  Profesyonel hayat için Linkedin, markaları yakalamak için Pinterest, Video paylaşımları için Youtube, bütünsel ihtiyaçlar için Google Plus ve daha nicesi sırada bekliyor…

Riskleri unutmayın

Sosyal ağlar fırsatlarla dolu olduğu kadar riskleri de beraberinde getiriyor. Bir zamanlar sadece sizin kontrol edebildiğiniz içerik artık tüketicinin elinde. Belki daha demokratik olarak adlandırabileceğimiz bu ortam hata kaldırmıyor. Ayrıca rakipleriniz de bundan faydalanabiliyor. Geçtiğimiz ay ünlü fastfood devi Mc Donalds'ın başına gelen örnek sosyal medya kampanyalarının iyi düşünerek hazırlanmadığı takdirde ne sonuçlara yol açabileceğinin önemli bir göstergesiydi. McDonalds'ın  twitter'da  tüketicilerden140 karakterde  Mc Donalds tecrübelerini anlatmalarını istediği kampanya bir anda tüketicilerden gelen olumsuz yorumlarla doldu taştı. Kimi McDonalds mağdurları McDonalds'ın sebep olduğu obeziteden bahsederken, kimisi de McDonalds oyuncak parkında oynarken ayağına batan iğneden yakındı. Hızlı davranıp 2 saat içinde kampanyayı kaldıran şirket, yerine hemen başka bir kampanya başlattı. Bu örnekte olduğu gibi en küçük açığınızı bekleyen ve pusu kurmuş onlarca yazar, binlerce tüketici var ve memnun edilemeyen müşteriler markanızı dibe çekmek için ellerinden geleni yapabilirler.

Her ihtiyaca ayrı cevap

Facebook: Başlangıçta üniversite gençliğine hitap eden ardından tüm yaş gruplarını kendisine hedef olarak seçen Facebook 845 milyon aylık aktif kullanıcıya ulaştı  Facebook'un en büyük avantajı, kullanıcıların, listesinde yer alan 'arkadaşının arkadaşına da' ulaşarak onlarla da irtibata geçebilmesi. Sitede marka sayfaları büyük ilgi görüyor ve Beğen tuşuyla markanın sayfasına üye olup interaktif iletişime geçilebiliyor.

Twitter: Twitter, bir sosyal ağ ve mikroblog sitesi. Twitter, temelde insanlara o anda ne yaptığını, neyle meşgul olduğunu tüm dünyaya duyurma fırsatı sunuyor. Bunla da kalmayıp, bu mesaja anlık geri dönüşler alma imkanı veriyor. Bir nevi tüm dünya ile bir diyalog kurma imkanı oluşuyor. Böyle bir diyalog ortamı da markaların ilgisini çekiyor.

Youtube: Dünyanın en büyük video portalı. Üye olan kullanıcılar siteye değişik kategorilerde videolar yükleyebiliyorlar. Markalar da mesajlarının sosyal medyada yayılması için yoğun bir biçimde kullanıyorlar. Günlük ortalama 100 milyon video izleniyor.

Google +: Google'ın sunduğu tüm hizmetlerin birleşimiyle oluşan bir sosyal ağ. Arama motorunun sunduğu içerikleri, resimleri ve siteleri beğenip bunu arkadaşlarınızla paylaşabiliyorsunuz. Bu sosyal ağın en büyük artısı ise 10 kişiye kadar çoklu sohbet özelliğinin olması. Şirketler konferans için bu özellikten faydalanabiliyor.

Linkedin:  Profesyonellerin iş odaklı sosyal medya ağı. Sosyal Medya özellikle Linkedin'in pazara girişinden sonra işveren kurumlar için verimli  bir araç oldu. Yalnızca iş arayanlar değil, işverenler de giderek Linkedin'i  ‘'Online İş Kurumu'' olarak kullanmaya başladı. Özellikle Amerika'da, şirketlerin İnsan Kaynakları birimleri birçok kariyerli profesyonele Linkedin yoluyla ulaştı ve istihdam etti. Türkiye'de 1 milyon civarı kayıtlı kullanıcı var.

Pninterest: Pinterest, internette bulduğunuz güzel olan herşeyi paylaşmanıza ve düzenlemenize yarıyor. İnsanlar bu duvar panosunu düğünlerini planlamak, evlerini dekore etmek veya favori yemek tariflerini düzenlemek için kullanıyor.

Friendfeed: Kullanıcıların birbirlerine abone olabildikleri, birbirlerini takip edebildikleri aynı zamanda durum güncellemesi yaptıkları çok amaçlı sosyal paylaşım sitesi

Xing: Almanya merkezli profesyonel sosyal medya sitesi. 2007 yılında Çember.net'i satın alan Xing özellikle Avrupa'da yaygın olarak kullanılıyor.

Foursquare: Lokasyon bazlı çalışıyor. Kullanıcılar mobil cihazlarla bulundukları yeri işaretleyebiliyorlar. Böylece çeşitli puan ve rozetler kazanıyorlar. Mekanlar Foursquare'i ciddi bir pazarlama aracı olarak kullanmaya başladı bile

Gelecek Mobil'de

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu‘nun (BTK) 2011 dördüncü çeyrek istatistiklerine göre 6.4 milyon mobil internet abonesi bulunuyor. Mobil internet abone sayısı 2010'a göre tam yüzde 345, 2011 üçüncü çeyreğe göreyse yüzde 14‘lük büyüme kaydetti.

                           

Dünyada neler oluyor?

• ABD'li araştırma şirketi BIA/ Kelsey'in küçük işletmeler üzerinde yaptırdığı araştıranın sonuçlarına göre reklam bütçelerinin yüzde 26'sını dijital mecralara ayıracaklar.
• Dünyada her gün ortalama 2 milyar insan online oluyor ve günlük 4 milyardan fazla arama yapılıyor
• Dell firması ile Amerikan Kızılhaç Örgütü birlikte ‘sosyal medya kriz masası' kuruyor. Sosyal ağlar üzerinde izleme (monitoring) yapacak merkez, doğal afetler sırasında insanlara yardımcı olacak dijital operasyonlar yürütecek.
• 2012'de günlük kullanıcı sayısını yüzde 145 artıran yeni bir sosyal mecra olan  Pinterest pazarlama ve iletişim dünyasında giderek daha fazla ilgi çekiyor
• Öğrencilerin %56'sı  çalışacakları yerlerde sosyal medya kullanımının yasak olması durumunda bu teklifi reddedeceklerini söylüyorlar.
• Dünya'da 6 milyar insanın 4.2 milyarı diş fırçasına sahipken, 4.8 milyarı mobil cihaza sahip.
• Linked.in Kuzey Amerika'da 64 milyon kullanıcıya sahip.
• Şirketlerin %44'ü çalışanlarını sosyal medyadan takip ediyor.
• İnternet kullanan gençlerin 2010'da sosyal ağ kullanımı %61 iken 2011'de %65'e ulaşmış durumda.

Bunlara dikkat!
 
• KOBİ'ler kendi sosyal medya hesaplarını açmalı ve bu ortamdaki yerlerini almalılar. Bu hedef kitle ile iletişim açısından önemli
• Tek başına sosyal medya kullanımı iletişim ve pazarlama faaliyetleri için yeterli değil. 
• Firmaların internet ve mobil teknolojilerin yarattığı iletişim, pazarlama ve satış imkanlarını fiziksel ortamdaki iletişim etkinlikleri ile birlikte entegre olarak kullanmak üzere sağlam bir  iletişim planına sahip olmaları gerekiyor.
• Sosyal medyada kullanılacak içeriğin dinamik olması gerekiyor. (sosyal medya paylaşımı yapın, aramalarda şansınız artsın)
• Görsel bağınızı artırın- Online video kısa, kendine özgü, eğlenceli, samimi ve paylaşılabilir.
• Karşısınıza çıkan ve size fikir sunan sosyal medya uzmanlarını farklı kanallardan araştırın. Sosyal medyanın yeniliği bu alana ilgiyi çok artırdığı için bir çok kişi bir anda sosyal medya uzmanı kesildi. 

Başlarken...

KOBİ'ler ve Teknoloji üzerinde düzenlenen sayısız seminerden birine katılan bir yönetici biraz da gergin bir şekilde ayağa kalktı ve mikrofonu alarak "Salondaki arkadaşlarım adına konuşmak istemem ama eminim bir çoğumuz anlamadık neden bahsettiğinizi… Biraz daha anlayabileceğimiz şekilde anlatır mısınız" dedi. Salonda gülüşmeler olurken, konuşmacı şaşkındı. Hâlbuki her şey ne kadar açıktı!

Her geçen gün değişen teknolojiler sayesinde iletişim de zorlaşıyor. Baş döndürücü hıza ulaşan iletişim dünyasında doğru mesajlarla tüketiciyi kazanmak her zamankinden daha önemli. İletişim krizleri şirketlerin en büyük kâbusu haline gelirken, sosyal medya kafaları karıştırıyor. Şirketler adeta karanlık koridorlarda el yordamıyla yön buluyor. Global İletişim Danışmanları Derneği ICCO'nun son yayınladığı araştırmanın sonuçlarına göre iletişim danışmanlığı sektörünün bu yıl yüzde 85'e yakın büyümesi öngörülüyor. Türkiye'de ise beklenti yüzde 40'lar seviyesinde.  Tüm bunların sonucunda ise şirketler ve onların kaptanları olan yöneticiler günü yakalamakta güçlük çekiyorlar.  Dev şirketler bütçelerini iletişimin önüne sererken, orta ve küçük ölçekli işletmeler ise kulaktan dolma bilgilerle yollarını bulmaya çalışıyorlar.

Ancak kafalar gerçekten karışık. PR, reklam, pazarlama iletişimi, iç iletişim, marka, entegre İletişim, sosyal medya, iletişim stratejisi, kurumsal kimlik…Bu kavramları uzaktan izleyen, kurumsallaşma yolunda ilerlemek isteyen ancak gözü korkan on binlerce irili ufaklı şirket var.. Türkiye'nin ilk ve tek iş dünyası gazetesi Dünya'da bu ihtiyacın farkında olarak bu bilinçle yola çıktı… Bu kaosta çağı yakalamak isteyen, etrafta olup bitenleri merak edenleri hem pazarlama iletişimi alanında olup bitenlerden haberdar edip,  hem de sorularına beraber cevap arayacağımız bir mecra burası.

Sosyal medya, iletişim dünyası, şirketlerden güncel haberler, bilgilendirici testler ve dünyadan haberlerin eksik olmayacağı pazarlama iletişim sayfamız ayrıca interaktif de olacak. Bu sayede güncel haberleri tartışıp, sizlerden gelenleri de derleyebileceğiz. Şimdilik hoş kalın, iletişimde kalın…

DİYALOĞUN FAYDALARI

Twitter ve Facebook markalar için birçok fırsatı bir arada sunuyor

• Marka imajına yönelik çalışmalar yapılabiliyor
• Daha fazla kişiye ulaşmak için kullanılabiliyor
• Tanıtım, indirim ve kampanya duyuruları ile satışa yönlendirme yapılabiliyor
• Hizmet veya ürünleri ile ilgili konuşulanlar takip edilebiliyor
• Markanın diğer internet kanallarının tanıtımı sağlanabiliyor
• Tüketiciler ile gerçek zamanlı bir diyalog başlatılıp devam ettirilebiliyor
• Hayran kitleleri ve bir konuyla ilgilenen çok sayıda kişi bir platformda toplanabiliyor