'Atmosfer Solunum Platformu' dönemi

GlaxoSmithKline Türkiye Sorumlu Başkan Yardımcısı Fadıllıoğlu, "Tüm paydaşlarımıza doğru bilgiyi şeffaf bir şekilde ulaştıracak platformlar kullanıyoruz" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sağlık iletişimi denilince akla genelde doktor-hasta iletişimi gelir… Halbuki mesajların birden fazla kanaldan farklı araçlarla paydaşlara ulaşması ve bunun teknoloji ile desteklenmesi oldukça önemli. Öyle ki bilginin adeta internetten fışkırdığı bir dünyada güvenilir bilgiye ulaşmak kolay değil. Dünyanın en büyük ilaç firmalarından GlaxoSmithKline’da (GSK) son dönemde bu alana yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Markaların güvenilir içerik üretmesi anlamına gelen marka gazeteciliğinden faydalanan şirket, hayata geçirdiği Atmosfer platformunda Banu Güven, Tayfun Talipoğlu gibi ünlü isimlerin de desteğiyle solunum hastalıklarının tedavisinde iletişimin gücünden faydalanmayı hedefliyor. Türkiye ve Kafkasya Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Bölgesel Genel Müdür Emin Fadıllıoğlu ile GSK’nın stratejisini ve sağlık iletişimindeki gelişmeleri konuştuk…

Sağlık iletişimindeki trendlere baktığınızda teknolojinin etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son hızla dijitalleşen bir dünyada sağlık iletişiminin de bu teknolojik yeniliklerden payına düşeni alması en iyi hizmeti sunmak için elbette kaçınılmaz. Sağlık sektörü gibi doğru bilginin ve şeffaflığın hayati önem taşıdığı bir alanda; tüm bilgilere, hızlı erişim sağlanan güvenilir bir platformdan ulaşılabilmek, bu sektörde hizmet sunan firmalar, dernekler ve sağlık profesyonelleri için büyük öneme sahip. Teknoloji, hekimlerin, en güncel ve doğru bilgilere erişiminin kolaylaştırılması kadar, dernekler vasıtasıyla tüm paydaşlara yönelik bilgilerin de teknolojik platformlardan sunulmasını hem kolay hale getiriyor hem de pek çok yenilikçi çözümü de beraberinde sunuyor. Gerek zaman kısıtı ve yoğunluk nedeniyle hekimlere hızlı çözümler sunan akademik platformlar, gerek şeffaf bilgi paylaşımı yaparak hastaların ve tüm paydaşların faydalanması için geliştirilen uygulamalarla teknolojinin bizleri bir adım öne taşıdığına inanıyorum.

GSK’nın bu açıdan teknolojiyle entegrasyonu nasıl?

GSK olarak, hasta odaklılık, insana saygı, dürüstlük ve şeffaflık değerlerimiz doğrultusunda bizler de teknolojik gelişmelerden yola çıkarak, tüm paydaşlarımıza doğru bilgiyi şeffaf bir şekilde ulaştıracak platformlar kullanıyor ve onların hayatını kolaylaştıracak çözümler sunmak yönünde çalışıyoruz. Bu doğrultuda, Atmosfer Solunum Platformu, proDG uygulaması, hasta odaklı bilgi kitleri gibi bir çok farklı inisiyatif ile paydaşlarımıza ulaşmayı hedefliyoruz. Teknolojiden sadece hekimler, saha ekiplerimiz ve hastalarımıza ulaşmak için değil çalışanlarımızın kendi katkılarıyla geliştirebilecekleri platformlar üzerinden de faydalanıyoruz. Bu hafta lansmanını gerçekleştireceğimiz GSK Evreka İnovasyon Platformu da bunun en güzel örneklerinden biri.

Atmosfer projesinden kısaca bahseder misiniz?

Solunum, GSK’nın en önemli faaliyet alanları arasında yer alıyor. 40 yılı aşkın süredir, toplum sağlığı için çözümler geliştirdiğimiz bu alanda, GSK Türkiye olarak solunum hastalıklarının tedavisinde bilgi ve birikimin artmasına katkıda bulunacak ve hekimlere kaynak olabilecek “Atmosfer Solunum Platformu” adlı yeni bir dijital platform oluşturduk. Asistanlardan uzman hekimlere kadar bu alandaki tüm hekimlere yönelik zengin bilimsel içeriğe sahip bu platformda solunum alanında en çok ihtiyaç duyulan konularda bilgiler yer alıyor.

Hangi kanallar kullanılıyor projede?

Hayatımızın bir parçası haline gelen teknolojiyi solunum alanında kullanırken, terminolojiyi de etkin hale getirerek uyumlu bir konsept oluşturmak istedik. Bu nedenle platform içinde her bir alanın Oksijen, Hava Durumları, Anadolu Havaları, Meteor gibi solunum bağlantılı isimleri bulunuyor. Mesela “Anadolu Havaları”nın altında Tayfun Talipoğlu’nun Anadolu’da solunumla ilgili çektiği belgeseller, röportajlar yer alıyor. Belgesellerden birinin adı “Astım ile Yaşamak”, Talipoğlu bu belgeselde astımlı bireylerin bulunduğu aileler ile konuşuyor. Hava Durumları ise Banu Güven moderatörlüğünde gerçekleşen bir oturum.

Son olarak; bildiğiniz gibi, marka gazeteciliği son dönemde gazetecilik açısından olduğu kadar güvenilir bilginin markalar tarafından paydaşlara sunulması yönüyle, aslında bizleri de yakından ilgilendiriyor. Bu açıdan bakınca Atmosfer Solunum Platformu’nu marka kimliğini ön plana çıkarmadan paydaşlarımıza bilgi aktarımı sağlayan bir platform olarak, marka gazeteciliğinin kurumsal bir örneği olarak da konumlandırabiliriz.

Bugüne kadar kaç sağlık personeli faydalandı? Geri bildirimler nasıl?

Açıldığı Şubat 2013 tarihinden itibaren toplam 1.355 sağlık profesyoneline ulaşan Atmosfer Solunum Platformu hakkında hekimlerden son derece olumlu dönüşler alıyoruz, ayrıca asistan hekimlerin de çalışmalarına büyük katkı sağlayan bir platform olarak Atmosfer, büyük ilgi görüyor. Bunun yanı sıra, sağlık iletişimi alanında da yenilikçi bir uygulama olması sebebiyle bize ödüller getiriyor.

Bu proje bünyesinde faydalı bilgiler de toplanıyor... Genel kamuoyuna açılması düşünülmüyor mu?

Sağlık profesyonellerine yönelik olarak geliştirdiğimiz bir platform olması sebebiyle Atmosfer’i şu an için kamuoyuna açmayı düşünmüyoruz. Öte yandan toplum sağlığına yönelik, hastalara ve hasta yakınlarına hastalık yönetiminde destek olacak bir sağlık çözüm programı üzerinde çalışıyoruz; bu programda sağlık ve teknoloji deneyimimizi birleştirerek, güvenilir bilgiler sunan herkese açık platformlar geliştiriyoruz, bunların da duyurusunu önümüzdeki dönemde yapacağız.