İnovatif tarımı sambacılardan öğrenelim
Brezilya'nın son 30 yılda tarım politikaları, inovatif tarımın en güzel örneği.
Brezilya'yı nasıl bilirsiniz? Güney Amerika'da anadili Portekizce olan ülke. Dünyanın dört bir yanını kasıp kavuran finansal krize rağmen büyümeye devam eden bir ekonomi. Yükselen BRIC ekonomilerinin Güney Amerika temsilcisi. Amazon ormanları, efsanevi futbolu, Rio festivali ve samba, leziz et lokantaları ve arkası yarın tadındaki dizileriyle ünlü memleket. Tüm bu özelliklerin yanında Brezilya inovatif bir tarım ekonomisi. İnovatif tarım ne demek oluyor diye soruyorsanız Brezilya'nın son 30 yılda tarım politikalarını incelemeniz size en ayrıntılı cevabı veriyor.
Brezilya, Güney Amerika'nın en büyük ülkesi. Neredeyse ABD'nin büyüklüğünde yaklaşık 8.5 milyon km2'lik yüzölçümüne sahip. Ancak tarım alanı ülke topraklarının %6'sını oluşturmakta. Bunun temel sebebi toprakların çoğunun ormanlar- Amazon, savanlar ve otlaklardan oluşması. Üstelik içinde olduğu tropik iklim kuşağı Brezilya'yı tarım alanında gelişmesine engel oluşturmakta. Ancak nasıl oluyorsa oluyor Brezilya tarım üretimini son yıllarda şaşılacak şekilde yükseltmeyi başarıyor ve geleneksel tahıl ihracatçısı olarak anılan Amerika, Kanada, Avustralya, Arjantin ve Avrupa Birliği'nin yanında yer almaya başlıyor. Peki, bunu nasıl başarıyor Brezilya?
The Economist dergisinin Ağustos'un son haftasında yayınlanan sayısında Brezilya'daki tarım devrimi enine boyuna incelenmiş ve dergi 1990'ların ortasından 2000'lerin ortasına geçen süreçte Brezilya'nın tarım ürünleri üretimini katlamasını sağlam sistematik inovasyonlara bağlamış. 2006 yılında toplam tarım ürünlerinin değeri 23 milyar dolardan 108 milyar dolara çıkmış, yani üretilen değer tam %365 oranında artmış. Sığır ihracatı 10 senede 10 kat artarak Avustralya'yı geride bırakmayı başarmış. Ayrıca, bugün Brezilya dünyanın en büyük tavuk, şeker kamışı ve etanol ihracatçısı konumunda. 1990'lardan bu yana soya fasülyesi üretimi 15 milyon tondan 60 milyon tona çıkmış. Dünya soya fasülyesi ihracatının üçte birini Brezilya tek başına karşılamakta. Tüm bu üretim artışı nasıl gerçekleşmiş? Tarım devrimi nasıl yapılmış? Öncelikle bu devrimde hükümetin fazla bir desteğinin olmadığını söylemek haksızlık olmaz. OECD verilerine göre, 2005-2007 arasında tarım gelirlerinin sadece %5.7'si devlet tarafından karşılanmış.
Embrapa - Tarımı Modernleştiren Kurum
Brezilya'nın tarımda modernleşmesinden sorumlu kurum Embrapa, Brasileira de Pesquisa Agropecuaria veya Brezilya Tarım Araştırma Kurumu. 1973'te kurulan Embrapa zamanın generallerin ileri görüşlülüğünün ürünüdür. Embrapa bir şirket gibi devletten yarı bağımsız bir statüyle kurulmuştur. İlk zamanlarda uygulanabilir araştırmalara odaklanmış, tarımının önündeki engellerin nasıl aşılacağı konusunda son sürat araştırmalarını yürütmüştür. Yeni hibrid tohumlar üretmekten sığırların daha sağlıklı beslenmesi için ot geliştirmeye, nanoteknoloji yardımıyla biyodönüşüm sağlayan materyeller geliştirmeye kadar tarım ve hayvancılığın her safhasında Ar-ge çalışmaları yürüten modern bir kurum haline gelmiştir. Embrapa'nın tarım devrimine en büyük katkısı çolak savanları yeşil alanlara dönüştürmektir. 1970'lerde Brezilya'nın büyük bir yanını tarım için elverişsiz savanlar kaplamaktaydı. O dönemde kimse birgün bu topraklardan verim alınabileceğini aklına dahi getirmiyordu. Savanların toprağı çok asitli veya besinden yoksundu. Embrapa bu durumu değiştirmek için dört şey yaptı.
1. Kireç
Embrapa uygulamalarına topraktan başladı. Asidi azaltmak için toprağa yüksek miktarlarda kireç döktü. 1990'ların sonlarında her yıl 14-16 milyon ton kireç toprağa karıştırıldı, daha sonra 2003 ve 2004'te dökülen kireç 25 milyon tona çıkarıldı. Buna ek olarak, Embrapa'da çalışan bilim adamları sebzelerde nitrojen düzeyini düzenleyen rizobiyum adındaki bakteriyi toprağa dökerek bu toprakların gübre ihtiyacını azalttı. Bu yöntemler sonucunda bugün Brezilya'daki sürülü alanların %70'ini savanlar oluşturuyor.
2. Doyuran Ot - Braquiarinha
Embrapa, Brezilya gibi çöl ve tropik iklimi birarada yaşayan Afrika'da sürdürdüğü araştırmanın sonunda, Brachiaria adında bir otu Brezilya'ya getirdi. Çapraz tozlaşma yöntemiyle braquiarinha adında yeni bir ot geliştirdiler. Bu yeni hibrid iki açıdan Brezilya'nın üretimine büyük katkı sağladı. Öncelikle, hektar başına 20-25 ton mahsül vererek orjinal otun Afrika'daki üretimin üç katı verimli oldu. Bu saptama sonucunda, savanlara braquiarinha ekilmesine karar verildi. Bir diğer katkı ise, bu otların hem Afrika'daki orijinal ota hem de Brezilya'da daha önce yetişen ota göre daha besleyici olmasıydı. Bu sayede, 30 yıl öncesinde dört yılda yetişen bir sığırın ortalama büyüme süresi 18 ila 20 aya indi.
Ar-Ge çalışmalarıyla bu verim artışını sağlamak Embrapa bilim adamları için sadece bir başlangıç oldu. Brachiaria'nın genetiğini değiştirerek braquiarao adında daha geniş yaprakları olan bir ot geliştirdiler. Bu yeni geliştirilen otun geniş yaprakları sayesinde daha besleyici olduğu böylece daha fazla hayvanı besleyeceği ve yüksek besin değeri sayesinde sığırların daha hızlı büyümesini sağlayacağı belirtiliyor.
3. Soya fasülyesi
Embrapa'nın hayata geçirdiği 3. büyük reform ise soya fasülyelerini tropik bir mahsüle çevirmekti. Soya fasülyesinin ana vatanı Japonya, Kore ve Kuzeydoğu Çin. Soya fasülye ılıman iklim gerektirir, ısı değişikliklerinden kolayca etkilenir ve dört mevsime ihtiyaç duyar. En büyük soya fasülyesi üreticileri, Amerika ve Arjantin, bu iklim koşullarını sağlar. Brezilya'nın güneyinde bu koşullar mevcut olduğundan soya fasülyesi üretimi uzun yıllardır yapılmaktadır. Ancak, Brezilya'nın yaratıcılığı bu üretimi iklim koşullarına rağmen ülkenin herbir yerinde yaygınlaştırabilmesi. Klasik çapraz tozlaşma yöntemiyle Embrapa ülkenin büyük kısmını kaplayan savanlarda yetişen soya fasülyesinden verim almayı başarmıştır. Brezilya çok yakın zamanda genetiği değiştirilmiş soya fasülyeleri de kullanmaya başlamıştır. Soya fasülyesi üretiminin önündeki tek engel iklim değildir, toprağın asit oranı da ürünün yetişmesini engelleyen bir unsurdur. Savan topraklarındaki yüksek asit oranı kireç uygulamasına rağmen soya fasülyesi üretimi için yüksek kalmıştır. Embrapa bu durumla mücadele etmek için aside daha dayanıklı soya fasülyeleri geliştirmiştir. Ayrıca, yılda iki kere yüksek kalitede hasat alabilmek için yaprakların büyüme sürecini 8 ila 12 hafta arasında hızlandırmıştır.
4. Toprak İşlemesiz Tarım
Son olarak, Embrapa yeni operasyonel tarım tekniklerinin öncülüğünü yapmıştır. No till tarımı yani toprak sürülmeden tarım yapılması Brezilya topraklarında mahsüllerin artmasına yardımcı olmuş bir yöntemdir. No till tarımda mekanik sürme yöntemleri yerine tarımsal atıklar toprağın üzerinde bırakılıyor ve zaman içinde bu atıklar toprakta daha çok besin bırakarak parçalanıyor. Bu sayede kalan organik atıklar toprağı korumakta. 1990'da tohumların sadece %2'si için kullanılan bu teknik, bugün tohumların %50'sinde kullanılmakta. Toprak işlemesiz tarım toprakları korumalarına, enerji, zaman ve emekten kazanmalarına yardımcı olmuştur.
Peki ya ılıman iklime sahip Türkiye bu inovasyonlardan neler öğrenebilir? Tarım alanlarından nasıl daha fazla verim alabilir? Bu sene içinde açılışı yapılan Tohum Gen Bankası tarım ürünlerinin çeşitliliğini arttırmak adına sevindirici bir haber. 250.000 örnek tohumu barındırma kapasitesine sahip bu gen bankasını biz hangi kapasitede kullanabileceğiz? Halihazırda bankada bulunan onbinlerce genetik kaynağı ne tür inovasyonlara çevirebileceğiz? Bu çalışmaların tarım üretimimize ne gibi faydaları olacak? İşte her tarım inovasyonu için cevap vermemiz gereken birkaç soru...