Yeni iş arkadaşlarımız Co-Botlar
Co-bot veya kolaboratif robotlar adı verilen insanların yanında çalışmak üzere tasarlanmış robotlar günümüzde sıklıkla karşımıza çıkıyor. MarketsandMarkets’in 2016 raporuna göre, kolaboratif robot pazarı 2020 yılı itibarıyla 3.3 milyar dolar değerine ulaşacak.
Robotlar insanların işlerini elinden mi alacak? Alırsa nasıl bir dünyada yaşayacağız?
Bunlar ve benzeri karanlık senaryoları sıklıkla dinliyoruz. Hatta iş dünyasının ileri gelenleri robotların domine edeceği bir iş dünyasını hayal edip projeksiyonlar yapıyor, ne önlemler alınmalı paylaşıyorlar. Avrupa Birliği de Microsoft’un kurucusu Bill Gates de ayrı ayrı insanların yerini alan robotların kaybolan vergi gelirini telafi etmesi için vergi ödemesi gerektiğini öne sürdü. Dubai’de geçtiğimiz sene gerçekleşen Dünya Hükümet Zirvesi’nde, Tesla’nın CEO’su Elon Musk’ın konuşmasına göre, robot otomasyonu öyle bir noktaya erişecek ki, dünyadaki herkesin standard uluslararası bir maaşa bağlanması gerekecek.
Yoksa insanların yarattığı bu robotlar insanların işini ellerinden alacağına insanların işlerinde daha etkin çalışmalarını mı sağlayacak? Co-bot veya kolaboratif robotlar adı verilen insanların yanında çalışmak üzere tasarlanmış robotlar günümüzde sıklıkla karşımıza çıkıyor.MarketsandMarkets’in 2016 raporuna göre, kolaboratif robot pazarı 2020 yılı itibarıyla 3.3 milyar dolar değerine ulaşacak. Co-bot kullanan sektörlerin başında otomotiv, metal, makina, mobilya, ekipman, yeme-içme, plastik ve polimer sektörleri gelecek.
Amaçları, insanlara işlerini yaparken yardım etmek. Co-botlar makul fiyatlara satın alınabilen, hızlı adapte olunan, ve neredeyse fişe tak ve çalıştır mantığıyla işleyen, KOBİ’lerin kolaylıkla faaliyetlerine adapte edebilecekleri teknolojiler. Bir yandan, durmadan aynı şekilde üretim gerektiren işleri otomasyona bağlayan, diğer yandan insanlara yardımcı olarak şirketin verimliliğini arttıran robotlardan söz ediyoruz. İnsanın fiziksel gücünü ve hızını destekleyen takım arkadaşları.
Önümüzdeki senelerde süreçleri kolaylaştırmakta ve hızlandırmakta önemli bir rol oynayacakları beklenmekte. Neden?
Kolaboratif robotların sayılarının çoğalması ve birçok alanda yaygınlaşmalarının birkaç sebebi var: İnsanların çalışma alanlarında ufak yer tutan, işçinin performansını büyük ölçüde hızlandıran robotlar bunlar. Çok yüksek meblağlar ödemeye gerek olmadan, kolaylıkla eğitilen ve optimumda çalıştırılan bu aletler, kısa sürüşleri, hatasız sürekli tekrar edilmesi gereken, sıkıcı işleri veya bir insan için ters bir hareket olarak görünen bir işi durmadan yapabilen robotlar. Üstelik insanlarla doğal bir şekilde uyum saklamaya programlanıyorlar.
Endüstriyel robotlar insanları güvende tutmak ve iş kazalarını önlemeye odaklanarak tasarlanmışlardır. Hizmet robotları insanların işini kolaylaştırmak üzerine kurgulanırlar. Co-botlar farklı farklı boyutlarda, entegre sensörlerle, yumuşak ve yuvarlak yüzeylerle güvenliği korumayı amaçlarlar, sıkışma, ezilme veya herhangi bir kontağa karşı riski azaltırlar. Kontakta bulunmaları durumunda hemen tepki verip, önlemini alırlar.
Co-botların ille KOBİ’ler veya üretim tesislerinde kullanılması şart değildir, ofisler, evler, laboratuvarlar, depolar, çiftlikler, dağıtım merkezleri, hastaneler, sağlık tesisleri co-botların insana yardımcı olabileceği ortamlar arasında sayılabilir. Co-botların kullanım alanları makineleri belli bir yönde getirip götürmek, materyelleri işlemek, paketlemek ile kısıtlı değildir. Ürünleri alıp yerleştirmek, ürün kontrolü yapmak gibi daha sofistike işleri de görebiliyorlar. Co-botlar henüz yolun başındalar, ilerleyen zamanda teknolojinin yaygınlaşması, co-botların birçok işyerinde insanı tamamlayıcı görevler almalarıyla beraber, daha da farklı fonksiyonlarda kullanımları keşfedilecek.
Co-bot’lar 1990’larda keşfedildi. İlk Ar-Ge çalışmaları General Motors (GM) tarafından gerçekleştirildi ve GM fabrikalarında 1994-95 yıllarında robotlar insanlarla yan yana çalışmaya başlamış. 1996’da Northwestern Üniversitesi’nden iki profesör J. Edward Colgate ve Michael Peshkin ilk cobot’u icat etmiş. Daha sonra GM kendi takımının kurduğu robota Intelligent Assist Device adını koysa da (IAD), cobot veya kolaboratif robot terimi daha yaygın bir şekilde kabul görmüş.
Bugünün co-botları neler yapıyor?
İsviçreli ABB dünyanın ilk gerçek anlamda kolaboratif robotunu ticarileştirmiş. YuMi adındaki co-bot elektronik tüketim sektöründe üretim hattına otomasyon desteği vermekte. ABB yakın zamanda IBM ile kognitif görsel denetim araçları alanında heyecan veren bir anlaşmaya imza attı. Yani, YuMi üretilen ürünleri kendi gözleriyle görecek, denetleyecek, defoları yakalayacak, insan gözünün algılayamadığı detayları yakalayabilecek. Elektromekanik sistemler üreten Festo son 10 yılda Ar-Ge eforlarını doğadan esinlenerek endüstriyel robotlar üretme yolunda Bionic Learning Network’u tasarladı. BionicCobot ile insan elini, BionicMotionRobot ile fil hortumu ve ahtapot dokunaçlarını taklit etmiş. Küçük alanlarda üretim hattındaki işçilerin işlerini insan hareketlerini kusursuz bir şekilde taklit ederek yapıyor.
Omron, mobil robotlar üretiyor. Lynx adını verdikleri co-botları fabrika içinde veya hastanelerde, materyelleri bir yerden bir yere taşıyor. Kendi kendine dolaşan bu co-botların bir diğer özelliği makina öğrenme ile iş yerlerinin haritasını çizme, analiz etme ve optimum hız ve etkinlik sağlayacağı yolu belirleme yapabilirliğine sahip olmaları.
Co-botların ne gibi faydaları var?
1. Uyumlu robot-insan etkileşimi ve etkin çalışma
Tipik bir seri üretim hattında, insanların mekanik robotlara gerekli parçaları veya materyelleri vermesi gerek. İnsan desteği gerektiğinden, işçi mola verdiğinde, insan hatası veya herhangi bir aksilik olduğunda, tüm üretimi durdurmak gerekmekte. Co-botlarla çalışınca roller değişiyor, insana destek veren robot oluyor ve üretim azımsanmayacak şekilde artıyor.
2. Küçük ve orta ölçekli şirketlere uygun üretim
Genellikle büyük ölçekli firmaların daha büyük üretim hacimlerine yönelik robotik merkezli çözümler uyguladıklarını görüyoruz. Oysa, otomasyona büyük şirketler kadar ihtiyacı olan KOBİ’ler maliyetlerini minimumda tutabilmek için manuel işçiliğe zorunlu kalıyor. Verimlilik ikincil sıraya düşüyor. Co-botların yaygınlaşmasıyla KOBİ’lerin de üretimlerini etkinleştirmelerine imkan tanınmış oluyor. Uzun ve zorlu kurulum gerektirmeyen co-botlarla üretimlerini robotların yardımıyla hızlandırabilir, esnek bir otomasyon sistemini benimseyebilirler. Co-botlar kesmek, şekillendirmek, cilalamak, kaldırmak, sıraya koymak ve paketlemek gibi işlemleri yapabilirler. Bu gibi çözümleri yüksek masraflara girmeden gerçekleştirebilmek KOBİ’lerin üretim etkinliğini ciddi şekilde arttırır.
3. Yatırım getirisinde artış
Co-botlarla çalışmak daha verimli, esnek ve yeterli bir üretim sağlayacaktır. Dolayısıyla, yatırım getirisi de garanti edilecektir. Co-botları uygun bir yere koymak, üretimin önünü kesen fiziksel engelleri ortadan kaldıracaktır. Büyük resme baktığınızda, işçilik ve makine bakım ücretleri azalacak, daha büyük kar oranlarına erişilecektir.
4. Daha güvenli bir iş ortamı
İnsanlarla bir arada çalışmak için tasarlanan cobotların güvenli olup olmadıkları detaylı bir şekilde test edilir. İnsan hatasını ortadan kaldırmak üzerine programlanan bu robotlar gerektiğinde güvenliği öncelikli tutarak işleri üzerine alıp hatasız bir şekilde bitirebilirler.