Vergilendirilmiş kazanç dünyanın her yerinde kutsaldır
Kendi ülkenizin personel yönetimine ilişkin ezbere bildiğiniz sosyal güvenlik ve iş hukuku mevzuatı birden yetersiz kalır,
Kendi ülkenizin personel yönetimine ilişkin ezbere bildiğiniz sosyal güvenlik ve iş hukuku mevzuatı birden yetersiz kalır, expat veya inpat olarak çalışan personelinize destek verebilmek için ülkelerarası sosyal güvenlik anlaşmalarını, çalışma izni uygulamalarını hatta ülkelerarası vergilendirme esaslarını bilmeniz gerekir.
Dünyanın her yerinde para kazanacak donanıma sahipseniz, bugün Türkiye’de yarın Amerika’da öbür gün Çin’de yaşamaya adaysınız demektir. Coğrafi sınırlar uluslararası boyutta aranan özellikleri olan profesyoneller için kaybolmakta. Özel yetenekleri, bilgi birikimi ve deneyimleri dolayısıyla, başka bir ülkeden birini işe almak isteyebilirsiniz ya da işinin ehli, sözünün eri bir çalışanınızı yabancı bir ülkedeki operasyonlarınızın başına geçirmek isteyebilirsiniz. Her iki durumda da bir patron, yönetici veya insan kaynakları profesyoneli olarak yeni bir kavramı hayatınıza hızla sokmanız gerekir: Uluslararası çalışma mevzuatı. Kendi ülkenizin personel yönetimine ilişkin ezbere bildiğiniz sosyal güvenlik ve iş hukuku mevzuatı birden yetersiz kalır, expat veya inpat olarak çalışan personelinize destek verebilmek için ülkelerarası sosyal güvenlik anlaşmalarını, çalışma izni uygulamalarını hatta ülkelerarası vergilendirme esaslarını bilmeniz gerekir.
Küresel işgücü dolaşımının getirdiği zorluklar ve fırsatlar
Uluslararası standartlarda niteliklere sahip profesyoneller adeta göçebe hayatı yaşıyor. İş neredeyse yaşamlarını orada kurmaya hazır, kendilerini aileleriyle beraber kariyerlerinin götürdükleri yerde buluyorlar. Geçmişte kalifiye elemanların arandığı ekonomiler Amerika, İngiltere, Avrupa’nın çeşitli şehirleri ilk sırayı alırken, bugün yüzümüzü Doğu’ya çeviriyoruz. Gelişmekte olan ekonomiler, özellikle ekonomik durgunluktan nasibini almadan büyüyen Çin ve Hindistan, birçok Batılının expat olarak yaşadığı ülkeler arasında yerini alıyor.
Uluslararası devlerin yanında, kurumsal holdinglerin ve KOBİ’lerin de içinde bulunduğu, gün geçtikçe sayısı artan şirketler sadece belli bir ülke sınırları içinde değil, dünyanın çeşitli yerlerinde üretim, ticaret, satış ve pazarlama faaliyetlerinde bulunuyor ve yetiştirdikleri personeli yurtdışında kilit noktalarda konumlandırmak istiyorlar. Dünyanın küreselleşmesiyle bu profesyonel göçebe hayatı daha da yaygınlaşıyor; hem expat olarak çalışanlara hem de şirket yöneticilerine ve de insan kaynakları profesyonellerine çözmeleri gereken küresel zorluklar ve problemler getiriyor. Kalifiye elemanları doğru coğrafya ve görevlerde konumlandırmakla kalifiye işgücü açığını karşılamak, genişleyen küresel pazarlarda söz sahibi olmak, maliyet problemlerine etkili çözümler geliştirmek ve iç ve dış müşterilerin çeşitliliğini doğru yönetmek belli başlı zorluklar ve fırsatlar arasında. Her sorunun çözümü belli fırsatları beraberinde getiriyor.
İnsan kaynaklarının uluslararası iş tanımı
Uluslararası işgücü dolaşımı ve İK faaliyetleri gitgide daha içiçe girmiş bir hal alıyor. İnsan kaynaklarının görev tanımı; yerellikten çıkıp uluslararası bir boyut kazanıyor. Yabancı çalışanlara veya yabancı ülkelerde çalışan personelin sorunlarını çözen, çalışma şartlarını kolaylaştıran bir rol üstlenmesi gerekiyor İK’nın. İnsan kaynakları profesyonelleri, farklı ülkelerdeki ofislerde görev alacak personelin seçilmesi, eğitilmesi ve yeni görevlere profesyonel ve kültürel anlamda alışmasından kişinin transferine, yeni ülkedeki çalışma izninden, sosyal sigortalar ve vergi düzenlemelerine kadar kompleks bir görevler zincirine vakıf olması gerekiyor.
Örneğin, İstanbul ofisinde çalışan bir personelin aynı şirketin yurtdışındaki ofisine transferi söz konusu olduğunda, çalışanın çalışabilmesi için insan kaynaklarının halletmesi gereken birçok hukuki ve vergisel konuyu yoluna koyması gerekiyor. Kişinin ve ailesinin taşınma ve seyahat organizasyonu, çalışma vizesi, yurtdışında ve Türkiye’de ödenmesi gereken verginin hesaplanması gibi birçok teknik konuya hâkim olmak ve çalışanı bilgilendirmek insan kaynakları profesyonellerinin iş tanımı içinde yerini alıyor. İK ekibinin tüm bu konularda bilgi sahibi olması, çalışanlarını doğru bilgilendirmesi ve yönlendirmesi ‘expat’ adayı çalışanın yeni ortamına hızla alışmasına ve teknik problemleri hızla aşmasına büyük katkı sağlıyor. İnsan kaynaklarının başarısı ve çalışanlara desteği böyle teknik konulardaki bilgi birikimlerinden belli oluyor.
‘İşverenler, işgücü dolaşımı konusunda dikkatli olmalı’
Datassist İnsan Kaynakları ve Egemenoğlu Hukuk Bürosu ile birlikte 7-8 Haziran tarihlerinde ‘Uluslararası İşgücünde: Sosyal Güvenlik, Vergi ve Bordro Uygulamaları Eğitimi’ni verecek Ecovis-Değer Yeminli Mali Müşavirlik Ortağı YMM Dr. Celal Çelik ile işgücü dolaşımının vergisel boyutunu konuştuk:
- Sizce işgücü dolaşımı konusunda profesyonellerin ve işyerlerinin en çok zorlandığı konular neler?
Yabancılara yapılan ödemelerin vergilendirilmesinde, ulusal düzenlemelerin yanında, zaman zaman üçüncü ülke mevzuatının ve çifte vergilendirme anlaşmalarının da uygulanması gerekmektedir. Çifte vergilendirme anlaşmalarının nasıl uygulanacağının genel olarak bilinmemesi, çeşitli sorunları ortaya çıkarmaktadır.
- Sizin de değindiğiniz gibi ülkeler arasında işçi dolaşımı vergisel açıdan daha önce karşılaşılmamış zorluklara yol açabiliyor. Bu tür zorlukları aşmak için işverenlere neler öneriyorsunuz?
İşverenlerin bu tür sorunları azaltmak için yapabilecekleri en doğru uygulama, konusunda uzman danışmanlarla çalışmasıdır. Uygulama öncesinde gerekli bilgilere sahip olunmalıdır. Aksi halde sonradan ağır faturalarla karşılaşmak olasıdır.
- Uluslararası vergilendirme konusunda tek uygulamaya geçilmesi mümkün mü? Vergi alanında uzman bir kişi olarak görüşleriniz neler?
Ülkelerin egemenlik uygulamalarının en somut göstergesi, vergi alabilmeleridir. Ülkeler vergi konusunda birbirlerinin uygulamalarından etkilenebilmektedir. Ancak buna rağmen, ülkelerin vergi uygulamaları büyük farklılıklar göstermektedir. Diğer taraftan başta Avrupa Birliği olmak üzere, çeşitli birlik ülkeleri vergi yasalarını uyumlaştırmaya çalışmaktadırlar. Ancak 1957 yılında kurulan Avrupa Birliği dahi dolaylı vergilerde (KDV, ÖTV) vergi uyumunda başarılı olmuşlar, ancak dolaysız vergilerde herhangi bir vergi uyumunu sağlayamamışlardır. Ancak yeni yeni Avrupa Birliği’nde üye ülkeler arasında bilgi paylaşımına dönük uygulamalar tartışılmaktadır. Öte yandan Avrupa Birliği’nin bile başarısız olduğu bir konuda, bütün dünya ülkelerinin, tek bir uygulamaya
geçilmesini imkânsız olarak görüyorum.
- 7-8 Haziran tarihlerinde Datassist İnsan Kaynakları ile beraber uluslararası vergilendirme konusunu da içine alan bir eğitim veriyorsunuz. Eğitimin sizin açınızdan amacı nedir? Katılımcılara neler aktarmayı planlıyorsunuz?
Ücretlerin vergilendirilmesine dönük Türk mevzuatında ve çifte vergilendirme anlaşmalarında yer alan konular üzerinde duracağız. Bu çerçevede, özellikle ortaya çıkan somut sorunlar ve çözümlerini de katılımcılarla paylaşacağız.
Yurtdışında çalışan profesyoneli ve işyerlerini zorlayan konuların başında VERGİ geliyor
Herhangi bir hataya düşmemek için çalışanların vergi ödeme konusunda dikkatli olmaları ve bulundukları ülkenin vergilendirme esaslarını iyice etüt etmeleri gerekli. Çoğu şirket vergi beyanları bireye bırakıyor, dolayısıyla expat çalışanların ne zaman ve ne kadar vergi ödeyeceklerini kendilerinin araştırması ve beyan etmesi bekleniyor. Expat çalışanın yabancı ülkenin vergi kurallarını detaylı bir şekilde incelemesi ayrıca Türkiye’ye vergi verip vermeyeceğini netleştirmesi gerekiyor. Bazı durumlarda kişi yabancı ülkede vergiden muaf olabiliyor, bazen de hem yabancı ülkede hem de kendi ülkesinde vergi beyanı yapması gerekebiliyor. Kurallar ülkeden ülkeye değişkenlik gösterdiği gibi, Türkiye ile her ülkenin farklı vergi anlaşmaları söz konusu olabiliyor. Bu konular detaylı bir şekilde araştırılırken çifte vergilendirme riski de göz önünde bulundurulmalı. Çalıştığınız ülke kazandığınız gelir üzerinden gelir vergisi keserken, vatandaşı olduğunuz ülkede aynı meblağ üzerinden vergi kesebiliyor. Türkiye’nin birçok ülkeyle çifte vergilendirmeyi önleyen karşılıklılık prensibine dayanan anlaşmaları var ancak çalışan ülkesine döndüğünde vergilendirmenin karmaşık yapısından dolayı problemler yaşanabiliyor. Hızla büyüyen şirketlerin mevcut ekonominin zorluklarıyla mücadele etmek ve operasyonlarını genişletmek için, tüm enerjilerini yüzde 100 yeni iş geliştirmeye vermeleri gereken bir zamanda karmaşık uluslararası vergilendirme konularıyla uğraşmaları hem zaman hem de para kaybına neden oluyor. Yurtdışında faaliyet gösteren işyerleri ilk günden itibaren belli bir meblağ üzerinde gelir bulundurmak durumunda kalabiliyor. Bunun sebebi işverenin işçi için kestiği vergilerin ülkeden ülkeye farklılık göstermesi.