Steve Jobs'ın gizli başarısı: Doğru adamları işe almak

İşler insanları tanımlamıyor, insanların yetenekleri işlerini tanımlıyor. Jobs der ki: "Üst düzey birini işe aldığım zaman yetkinlik her şeyden önce gelir."

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Steve Jobs'ın dehası yaratıcılığında, en ince detaya odaklanmasında, hayallerinin peşinden koşup hayallerini gerçeğe dönüştürmesinde, yaptığı işe tutkuyla sarılmasında, mükemmelliyetçiliğinde, teknoloji ve estetiği birleştirip günlük yaşamımıza dahil etmesinde… Karizmatik kişiliğinin, zekasının, hayalgücünün ve azimli çalışmasının başarılı sonuçlarını daha birçok alanda sayabiliriz. Çoğu zaman atlanan veya geri planda kalan Jobs'ın bir diğer başarısı beraber çalıştığı insanları doğru seçmesindedir. Inside Apple kitabının yazarı Adam Lashinsky'ye göre, Jobs'ın işe alımdaki yeteneği özellikle üst düzey yöneticilerini kendinin uzantıları haline getirmektir. Herbiri farklı yeteneği ve bilgi birikimiyle Jobs'ın bir yönünü temsil ediyor veya tamamlıyor. Çevresindeki yönetimi geleceğin CEO'su diye yetiştireceğine kişilerin iş ve yetkilerini kendilerinin tanımlamasına izin veriyor. Yani, işler insanları tanımlamıyor, insanların yetenekleri işlerini tanımlıyor.

Jobs'ın yerine geçen CEO Timothy Cook, sıkı bir operasyon adamıdır. Üretimden satışa ve satış desteğe tedarik zincirinin her aşamasında COO olarak Apple'nin tüm dünyada başarılı satış ve operasyonlarını yönetmiştir. Jobs'ın yerini doldurma gibi zorlu bir görevi üstlenen Cook, birçoklarına göre yaratıcı vizyonu ve dinamizmi eksik bulunsa da, Jobs'ın Apple'ı ölmeden emanet etmeyi en uygun gördüğü kişidir. Her anlamda Jobs'tan tamamen farklı bir kişiliği ve yönetim tarzı olan Cook, sağlığında Jobs'ın güvendiği ve saygı duyduğu şirketin ikinci adamı olmuştur. Tasarım ekibinin başı Jonathan Ive, 1996'dan beri Apple'dadır. Etkili bir konuşmacı olmasının yanı sıra mükemmelliyetçiliğiyle de Jobs'a benzer yönleri vardır. iPhone ve iPad yazılımlarının arkasındaki adam olarak anılan Scott Forstall ise detaylara verdiği önemle ün salmıştır. Masasında elinin altında bulundurduğu büyüteçle herbir pikseli kontrol etmesi efsane olmuştur. Her bireyin kendi alanında dahice işler çıkardığı bir ekip kurmak zordur ancak bunu başardığında Jobs başarısının sürdürülebilirliğini garantilemiştir. İşe alıma verdiği önem organizasyonunun her kademesine nüfus etmiş, üst düzey performans gösteren işini tutkuyla yapan başarılı insanları biraraya getirmiştir.

Jobs der ki: 'Üst düzey birini işe aldığım zaman yetkinlik herşeyden önce gelir. Kişinin gerçekten çok akıllı olması şarttır. Ama benim için en önemli konu 'Apple'a aşık olup olmayacaklarıdır. Çünkü eğer aşık olursa, geri kalan herşey yerli yerine oturacaktır. Kendileri için, Steve için veya bir başkası için değil, Apple için en iyi olanı yapmak isteyeceklerdir. İşe alımda kişinin zekası, yetkinlikleri, bilgi ve deneyimlerinin ötesinde, Apple'a duydukları bağlılık ve sevginin test edilmesi gerekir.'

İşte bu nedenle Steve Jobs işe alımı samanlıkta iğne aramaya benzetmiştir. Kendisi de dahil olmak üzere, birçok üst düzey yönetici görüşmelere katılır, zamanlarının önemli bir kısmını doğru kişileri bulmaya ayırırlar. Jobs 2008'de CNN Money'ye verdiği bir röportajda beş binin üzerinde işe alım görüşmesine katıldığını ve bu süreci çok önemsediğini dile getirmiştir. 1 saat içinde yeterli bilgi edinmek tabii ki mümkün değildir, sonuçta önsezilerinize güvenirsiniz. Kişiyle ilgili hissiyatınız nedir? Zorlandığında nasıl davranıyor? Neden Apple'da çalışmak istiyor? Jobs, cevapların kendilerinden çok, sorulara nasıl cevap verildiğinin kendisine yol gösterdiğine inanır.

A kalite ekip kurmak

Steve Jobs 1998'de Businessweek'e verdiği bir röportajda, ne tür yetenekleri Apple, Pixar ve Next'e çekiyorsunuz sorusuna 'herzaman çevremde akıllı insanların kimler olduğunu bildim ve onlarla zaman geçirdim. Hiçbir önemli işin sadece bir veya iki kişi tarafından yapılamayacağının bilincindeydim. Bazı insanlar birşeyi mükemmel yaparlar ancak diğer şeyleri yapmak için başka yeteneklere ihtiyaç vardır. Gerçekten muhteşem şeyler başarmak için sıradışı insanlarla çalışmalısınız. Ortalamayla asla yetinmeyip, iyinin iyisini bulmaya çalışmalısınız. A kalite çalışanların bulunduğu bir ekip yaratmalısınız. İşiniz işe alımdan başlıyor, takım ve çalışma ortamı oluşturmakla devam ediyor. Öyle bir çevre oluşturmalısınız ki, çalışanlar kendileri kadar yetenekli kişilerle beraber çalıştıklarının ve yaptıkları işin kendilerinden büyük olduğunun farkında olsunlar. Yaptıkları işin çok büyük bir etki yaratacağını, güçlü ve net bir vizyonun parçası olduklarını bilmeliler.'

Jobs'a göre, işe alım sadece bir kişinin sorumluluğunda olmamalı, burada da takım çalışması izlenmelidir. Sadece A oyuncularını işe alan bir kültür oluşturulmalı. Apple'la iş görüşmesi yapan herkes teklife kadar giden süreçte adayın çalışacağı bölümle ilgili ilgisiz farklı bölümlerden en az 10-12 kişiyle görüşmektedir. Bu görüşmeler silsilesinde her çalışanın adayı veto etme hakkı vardır. Yani, 10 çalışan görüşmeciden 9'u adayı çok beğenip sadece 1 kişinin adayla ilgili şüpheleri varsa, o kişi işe alınmaz. İşe alım zor bir süreçtir ve çok zaman alır, doğru yönetilmediği takdirde ise problemlere yol açabilir.

Doğru kişileri işe almak bir yöneticinin en önemli işi

Özellikle üst düzey yönetimin iş görüşmelerine zaman ayırması zor olmuyor mu sorusuna Jobs'ın cevabı nettir: 'Doğru kişileri işe almak bir yöneticinin en önemli işidir. Tek başınıza bir şirket kurduğunuzu farz edin, bir ortak arayışındasınız. Doğru ortağı bulmak için çok zaman harcamaz mısınız? Neticede şirketinizin yarısı bu kişi olacak. Peki şirkete 3.,4., 10. kişiyi işe alırken neden durum farklı olsun? Sonuçta amacınız A oyuncuları bulmak değil mi? Neden şirketinizin %10, %20'si veya 30'unun o kadar da parlak olmamasına göz yumasınız ki?'

Değişim için korsanları işe alın

Peter Sander'ın What Would Steve Jobs Do?: How the Steve Jobs Way Can Inspire Anyone to Think Differently and Win adlı kitabında, yazar Jobs'tan esinlenerek değişim istiyorsanız, korsanları işe almanızı tavsiye ediyor.
Mac geliştirme toplantılarında Steve Jobs 'Korsan olmak orduya katılmaktan çok daha eğlencelidir' demiştir. Bu söz Jobs'ın insanları nasıl gördüğü ve takım elemanlarını nasıl seçtiğiyle ilgili ipucu vermektedir. Her şirket geliştirme ekiplerini parlak, yaratıcı ve başarılı kişilerden oluşturmak ister. Jobs 'korsan' benzetmesiyle bu düşünceyi bir adım ileri götürür. Neden korsan?

Korsanlar bürokrasiye takılmadan hareket ederler. Korsanlar birbirlerine destek olurlar, ortak hedeflerine ulaşmak için liderlerine yardımcı olurlar. Korsan yaratıcı kalabilir ve işine konsantre olabilir, düşmanca bir ortamda ayakta kalmak için mücadele eder. Korsan bağımsız hareket edebilir, akıllı riskler alır, hep ortak hedefe erişmek ve takımına hizmet etmek için uğraşır. Korsanlar değişime ayak uydurmaya ve alışılagelmiş yöntemlerin dışına çıkmaya hazırdır. Agresif, ben merkezli veya antisosyal olmak insanın kendi kendisiyle kalmasını veya geleneksel düşünüş biçimlerini zorlamayı kolaylaştırır. Oysa, konulara çok teorik yaklaşan ve belli kurallara ve düzene sıkı sıkıya bağlı olan kişilerin değişime adapte olması zordur, yeni girişimlere daha temkinli davranır, çoğu zaman direnç gösterirler.

Korsan metaforunu kullanırken Jobs'ın kastettiği şudur: Eğer parlak bir kişiyseniz, belli bir büyüklükte ve yapıda çalışmayı tercih ediyorsanız, ordunun geleneklerine saygı gösteriyorsanız, IBM'e girin. Eğer parlaksanız, farklı düşünüyorsanız, aynı hedefte birleşmiş ve aykırı bir takımın parçası olmak istiyorsanız, korsan olun ve Apple'da çalışın.

Tüm çalışanlar korsan olmalı

Jobs tüm takım elemanlarında korsan özelliklerini arar. Sadece çok zeki olmak veya sadece farklı düşünmek yeterli değildir. Jobs'ın korsanlarının tutkulu ve motive çalışması gerekir. Ortak vizyonları müşteriye mükemmel, ezberleri bozan bir ürün sunmak olmalıdır. Jobs'ın en büyük korkusu Apple büyüdükçe diğer büyük şirketler gibi bürokrasiyle tıkanmış, birşeyin neden yapılamayacağına dair yüzlerce mazeretin üretildiği bir yer olmasıydı. Bu nedenle her bölümünde tutkulu korsanların çalışmasını istedi. Sadece ürün geliştirme bölümlerinde çalışanlara değil, muhasebeden yönetici asistanlarına şirketin tüm bölümlerindeki elemanların korsan özelliklere sahip olmasını istemiştir.

En makbul korsan 'çok yönlü korsan'dır

Jobs işe alımda çok yönlülüğe büyük önem vermiştir. Şirket içinde çeşitliliği büyük bir değer olarak görmüştür. İşe alımlarda kişilerin farklı özgeçmişlerinden, deneyim ve ilgi alanlarından etkilenmiştir. Kendisi gibi farklı yollar seçen, tutkularını takip eden bireyler her zaman ilgisini çekmiştir. Jobs üniversitenin ilk yılını bile bitirmemiş ancak elektronikten Zen budizme ve kaligrafiye kadar ilgi alanlarını ve deneyimlerini Apple ürünlerinde birleştirmeyi ustaca başarmıştır. Başkalarının da farklı ilgi alanlarını bilmek, bu zenginliklerin işlerini nasıl etkileyeceğini görmek istemiştir.
Takım elemanlarını seçerken, kişinin profesyonel kimliğinin ve geçmiş deneyimlerindeki başarıların ötesine geçmeyi tercih eder. İyi bir bilgisayar mühendisi iyi bir bilgisayar mühendisi olmalıdır ancak aynı zamanda felsefeye, sanata, edebiyata ilgi duyuyorsa, Jobs'ın daha çok ilgisini çekecektir. Girişimci ruha sahip kişilere de saygı duyar. Farklı alanlarda iş bitirenler, farklı deneyimlerini birleştirmeyi başaranlar Jobs'ın korsan ordusunda yerlerini alabilirler. Mart 2011 iPad etkinliğinde Steve Jobs şöyle demiştir: 'Apple'nin DNA'sını yalnız başına teknoloji oluşturmaz. Teknoloji ancak sanatla ve insan bilimleriyle birleştiğinde kalplerimize şarkılar söylettirir.'

Jobs korsanlarını nereden buluyor?

Heryerden... farklı özgeçmişlere baktığından, Jobs'ın takımına katmak isteyeceği kişilere her yerde rastlaması doğal. Arkadaşlarından, tanıdıklarından işe aldıkları çok olmuştur. Takımına uyum sağlayacağını düşündüğü, benzer değerlere sahip insanlarla beraber çalışmak istemiştir. Özellikle belli kademelerdeki pozisyonlar için başvurular arasından işe alım yapmayı tercih etmemiş, bağlantıların tavsiyesi veya kendi çevresinden uygun gördüğü kişilere iş teklifi yapmıştır. Potansiyel bir korsanla görüşme süresi de sıradışı ilerler. Tipik bir mühendis görüşmesine benzemez. Çeşitli, çoğu zaman işle alakalı olmayan sorular sorar, adayın sorulara ne cevap verdiğine değil, nasıl cevap verdiğine dikkat eder.

Kısacası, Jobs çok yönlü, farklı özgeçmiş, deneyim ve ilgi alanlarına sahip, görgülü, yetenekli ve sıradışı korsanlarını ekibine katmış, bu kişiler değerli katkılarıyla her yeni inovasyonunda Jobs'ı takip etmişlerdir.

www.datassist.com.tr

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir