Sosyal medyada Türk iş dünyasının adresi

Değişim Yelpazesi'nde bu haftaki konuğumuz 'Turkish Business Network'un kurucusu ve yöneticisi Bülent Akyıldız. Turkish Business Network (TBN), sosyal medyanın en prestijli iş platformlarından Linkedin'deki en büyük Türk grubu. 76.000'in üzerinde üyesiyle hızla büyümeye devam eden TBN'in başarı öyküsünü Bülent Bey'le konuştuk.
 
- Bülent bey, sosyal medyada Türk iş adamlarını biraraya getiren Turkish Business Network'u kurma fikri nasıl doğdu bize biraz anlatır mısınız?
Günümüzde internet yeniliklerle kullanıcılarına farklı imkanlar ve yeni ufuklar sunmakta. Sosyal medya da sürekli yükselen yıldızı ve gelişimiyle bu önemli mecraların başında geliyor.
Özellikle iş dünyasına odaklı Linkedin'e üyelik sadece ilk adım. Şayet bu platformdan daha çok yararlanmak istiyorsanız aktif bir üye olmanız gerekli. Bunun için de gruplarda yer almak önemli.
Kafamda bu fikirlerle 2008 yılında Linkedin'e üye oldum. O dönemde Linkedin'deki Türk gruplarının üye sayısı oldukça azdı, katılım yetersizdi. Dolayısıyla, içerik paylaşımı da doyurucu değildi. Aynı zamanlarda yabancı grupları incelediğimde üyelerin oldukça aktif paylaşım yaptıklarını gördüm. Tabii bunda yaklaşım biçimi ve kültürel farkların da rolü vardı. Ayrıca, yabancı gruplar içerik itibariyle dünyanın dört bir yanından üyelere hitap etmekteydi, bölgesel odakları yoktu.
İş dünyasının kapılarını açtıkça ve esnek davrandıkça, bireylerin hem profesyonel hem de kişisel anlamda daha büyüyeceğine ve gelişeceğine inanan bir kişi olarak Türk iş dünyasına yönelik bir grubun iş yaşamına yeni bir soluk getirmesini ve hepimize fırsatlar sağlamasını arzuladım. Kapsamın geniş ve etkili olması amacımıza daha iyi hizmet edecekti. Bunun için gerek yurt içi ve gerekse yurtdışında yaşayan hem Türk hem de Türkiye ile işbirliği yapmak isteyen yabancı dostlarımızla geniş bir katılımın gruba üye olmasını istedim. Bu amaçla grubun adını 'Turkish Business Network' olarak belirledim.

- Neden platform olarak Linkedin'i tercih ettiniz?
Linkedin bünyesinde diğer sosyal medya sitelerinden farklı olarak ağırlıklı biçimde iş dünyasındaki profesyoneller yer almakta. Dolayısıyla, Turkish Business Network için en uygun ortamın Linkedin olacağını düşündüm.
Tesadüfen bir arkadaşımın tavsiyesiyle Linkedin' e üye oldum. Açıkçası üye olmadan evvel Linkedin'in bu kadar geniş bir network olduğunu bilmiyordum. Facebook ya da Twitter tecrübem hiç yoktu. Ama iş dünyasının içerisinde yeralan bir profesyonel olarak dünyada 150 milyon üzerinde profesyonele hitap eden Linkedin'in benim için doğru adres olduğunu düşündüm. Bugün bu seçimimde yanılmadığımı görüyorum.

- Ne zaman ve nasıl çalışmalara başladınız? Amacınız neydi?
Grubu 18 Aralık 2008 günü kurdum. Amacım, Linkedin içerisinde ve uluslararası iş dünyasında saygın ve bilinen bir grup oluşturmaktı. Yurtiçi ve yurtdışından üyelere yeni iş ve ticaret fırsatları sunmak, iş dünyasının sorunlarını paylaşmak, daha huzurlu ve başarılı bir iş dünyası için çözümler geliştirmek, yurtdışında bulunan Türklerin ülkeleri ve Türk iş dünyasıyla entegre olmasına yardımcı olmak, yabancı dostlarımızla işbirliği fırsatı yakalamak, ülkemizin başarılı Türk profesyonelleri sayesinde olumlu tanınmasını sağlamak grubun temel amaçları arasındaydı.
Grup açmak işin en kolay tarafı, şu an Linkedin'de irili ufaklı 1.200.000' in üzerinde grup var. Zor olan, bu gruplar içerisinde yer edinmek. Bunun için grubunuzu hem tanıtmak hem de amacına uygun bir hale getirmek için sürekli çalışmak zorundasınız. Üstelik bizim grup gibi bölgesel bir odağınız varsa belli bir kapsamda kısıtlı kalmak durumundasınız.
TBN'in ilk üyeleri çevremde ve irtibat listemdeki kişilerdi. Onlara TBN'i tanıtan mesajlar göndererek gruba davet ettim. Ayrıca, grubu diğer gruplarda tanıttım. Grubu genişletmek önemli ancak unutmamak gerekir ki bu sadece gruba yeni üye kazandırmakla olmuyor, aynı zamanda yeni üyelerin grupta kalmaları için ilgilerini çeken tatmin edici bir grup içeriğinin oluşturulması gerekli. Bunu sağlayabilmek için sıklıkla ilgi çekecek konular açtım ve üyelerimizi bu tartışmalara katılmaya teşvik ettim. Zaman içerisinde, üyelerimiz de konulara daha aktif katılmaya başladı, üye sayımız arttı, grup daha çok ilgi çekmeye ve yararlı olmaya başladı. Büyüdükçe yeni açılan alt gruplar vasıtasıyla kapsamın daha da genişlemesine çalıştım.

- TBN'in büyüklüğü, içerik zenginliği ve üyelerin katılımı açısından değerlendirdiğinizde diğer Linkedin gruplarına göre ne durumda?
Şuan 76.000' i geçen üye sayısıyla Linkedin' deki en büyük ilk 75 grup içerisindeyiz.
TBN, üye sayısı olarak en yakın Türk grubunun yaklaşık 10 katı büyüklüğünde. Bugünlerde aylık ortalama üye girişimiz 5.000 ila 6.000 üye arasında değişiyor.

- Bu ciddi bir başarı öyle değil mi?
Kesinlikle büyük bir başarı. 76.000 üye hiç azımsanacak bir rakam değil. 2008 başında cember.net 280.000 üyesiyle 4,4 milyon euro' ya Xing' e satılmıştı. Böyle bir kıyaslama doğru olmasa da, fikir vermesi açısından cember.net'in alım fiyatı dikkate alınarak grubumuzun değeri yaklaşık 1.2 milyon euro' nun üzerinde.
Tabii hedefim daha da başarılı olmak. Grubumuzun gerek üye sayısı, gerek içerik ve gerekse paylaşım olarak Linkedin'deki en büyük gruplar arasına girmesini hedefliyorum. Üye sayımız 100.000'leri geçtiğinde ilk 50 klasmanına girmiş olacağız. Böylelikle, bilinen gruplar arasında etkinliğimiz ve önemimiz daha da artacak.

- Sizce TBN'in başarısı Linkedin'in dikkatini Türkiye'ye çeviriyor mu?
Kesinlikle, grubumuzun emin adımlarla ve hızla büyümesi Linkedin yönetiminin de dikkatini çekmiş durumda. Eskisine göre daha iyi destek alıyoruz. Linkedin, Türkiye'deki potansiyelin farkında. Örneğin, bir süredir Linkedin'i Türkçe kullanmak mümkün. Linkedin'in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, Türkiye'den Linkedin kullanıcı sayısı 1 milyona ulaşmış. Hatta şirket Türkiye'de ofis açmayı düşünmekte. Artık Türkiye'deki firmalar da Linkedin' de reklam verebiliyor. Tüm bu olumlu gelişmelerde grubumuzun payı varsa ne mutlu bize!

- Kimler TBN'in üyeleri? Özellikle tartışmalara aktif bir şekilde katılan ve grubu yönlendirenlerin profili nedir?
TBN üyelerine yüzdesel bakacak olursak, karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:
Üyelerin %70'i Türkiye'de yaşıyor; %23'ü üst düzey yönetici, %8'i firma sahibi. Sektörel bazda bakıldığında üyelerimizin %8'i satış, %6'sı mühendislik, %7' şer payla IT ve telekomünikasyon sektörlerinde çalışmakta.
Tartışmalara aktif olarak katılanlar değişik profillerden kişiler. Kimi girişimci, kimi firma sahibi, kimi firma çalışanı. Ortak yönleri sosyal medyanın ve Linkedin'in önemini kavramış olmaları. Bu noktada yabancıların kesinlikle daha başarılı olduklarını söylemeliyim. Zira onlar sosyal medyanın ve getirisinin önemini çok daha iyi biliyorlar. Bağlantılarını genişletmeye dikkat ediyor, gruplara katılıyor, konular açıyor veya mesajları cevaplandırıyorlar. Keza yurtdışında bulunan Türklerin de buna nispeten ayak uydurduklarını görebiliyoruz. Genç üyelerimiz ise genellikle izlemeyi tercih ediyorlar. Grup geneline baktığımızda izleyenlerin katılımcılardan daha çok olduğu görülüyor. Aktif üyelerin sayıları arttıkça ve içerikler çoğaldıkça, çok daha başarılı ve etkin bir grup olacağımız gibi üyelerimiz bilgi alışverişinden daha çok yararlanabilecekler.

- Grupta daha çok hangi konular tartışılıyor?
En çok tartışılan konuların başında ticari iş fırsatları, eleman ilanları, duyurular, seminerler, eğitim özellikle de MBA fırsatları geliyor. Bu durum, ilerleyen zamanlarda Linkedin' in iş ve kariyer sitelerine önemli bir rakip olacağını gösteriyor. Özellikle uluslararası firmaların Linkedin' den eleman bulmak konusunda yoğun bir talebi söz konusu.

- TBN üyeleri birbirleriyle çeşitli konularda fikir ve bilgi alışverişi yapıyor, iş bağlantıları kurabiliyor. TBN sayesinde bağlantı kuran profesyonellerin beraber başarılı işler çıkardığına şahit oldunuz mu hiç? Varsa, ilginç birkaç örnek verebilir misiniz?
Böyle bir konuda bilgi sahibi olmak zor, zira kişiler arasındaki diyalogları takip edemiyorsunuz. Çoğunlukla oluşan talepler özel mesajlaşmayla değerlendiriliyor. Ancak verilen cevaplar ve ilgiden her geçen gün daha iyi bir noktaya varıldığını görebiliyoruz. Bazı üyelerimize yayınlanan ilanların dışında doğrudan profillerinden iş teklifleri geldiğini öğreniyoruz. Mesela geçenlerde İstanbul'daki bir arkadaşımın profilinden kendisine ulaşılarak Macaristan'da iş teklifi yapılmış.
Bunun yanısıra dünyanın bir ucunda daha evvel hiç bilmediği ve tanımadığı kişi yada firmalarla temasa geçerek ticaret yapan üyelerimiz vardır. Müşteri ya da satıcı bulabiliyorlar, zaman zaman bize de teşekkür ediyorlar. Hatta yıllar sonra birbiriyle temasa geçen üyelerimiz var ki, ben de ABD'de profesör olan bir ilkokul arkadaşıma yıllar sonra bu şekilde ulaştım.

- Bize biraz özgeçmişinizden bahseder misiniz? Hangi iş deneyimleriniz size böyle büyük bir sosyal medya grubunu yönetmede yardımcı oldu?
İTÜ Elekronik Mühendisliği bölümü mezunuyum. İş hayatıma Netaş' ta başladım daha sonra çeşitli ulusal ve uluslararası firmalarda farklı pozisyonlarda çalıştım. Bunlar içinde Ericsson, ABB, Çukurova Holding iştiraki Sayot, Magneti Marelli ve Profilo gibi önemli firmalar var. Ağırlıklı olarak telekomünikasyon, enerji, elektronik ve otomotiv sektörlerinde deyim yerindeyse işin mutfağından servisine kadar farklı alanlarda çalışma imkanı buldum.
Çalışma tecrübelerim arasında üretim ve planlama, satış ve pazarlama, proje yönetimi, iş geliştirme, start up firma kurma, üst düzey yöneticilik gibi konular yer almaktadır. Bugün ülkemizin tanınmış bazı iş adamlarıyla yakınen çalışma imkanım oldu. Tüm bu çeşitlilik profesyonelliğinizi ve bakış açınızı geliştirerek daha etkili ve sonuç odaklı olmanızı sağlıyor. Sorun çıktığı zaman, zamanında müdahale ederek en uygun çözümü üretebiliyorsunuz. İlişkileri doğru bir şekilde sürdürmek ve tercihinizi doğru belirleyerek zamanlamayı hatasız yapmanız gerekiyor. Adım atmadan evvel ileriki aşamaları daha iyi hesaplayabiliyorsunuz.
Tüm bu çalışma deneyimi bana grubun hedeflerini koymam ve gerekli adımları planlamam konusunda yardımcı oldu. Grup üzerinde hakimiyet ve doğru yönlendirmenin ardında profesyonel birikimin büyük payı var. Üstelik Linkedin'de her şey gözönünde olduğu için, idare etmesi çok daha zor durumlarla karşılaşabiliyorsunuz.

- TBN tamamen gönüllülük esasına dayanan bir iş öyle değil mi?
Evet grup yöneticiliği tamamen gönüllülük esaslı. TBN'in sorumluluğu daha çok benim üstümde. Ayrıca, gruba bağlı 19 adet alt grup var ve bunlar ağırlıklı olarak sektörel gruplar. Bu grupları yöneten yaklaşık 50 yönetici arkadaşımız var. Ancak henüz katılım ve katkı konusunda istediğim düzeyi tam sağlayamadık. Bu tip mecralarda bulunan gönüllülerin uzun soluklu düşünmeleri ve baştan konuşulan hedeflere sahip çıkmaları gerek. Belki ileride ihtiyaçlara göre daha farklı ve etkili düzenlemeler gerekebilir. Keza üyelerimizin de gruba daha çok sahip çıkması, öneri ve desteklerini esirgememeleri gerekli.

- Günde kaç saatinizi grup işlerine ayırıyorsunuz?
Bunu net söylemek zor çünkü bilgisayarım ve internet açık olduğu müddetçe ilgilenmeye çalışıyorum. Grubun üye sayısı kalabalıklaştıkça beklentiler de artıyor ve özelden çok fazla mesaj alıyorum. Yardım isteyenlere elimden geldiğince yanıt vermeye çalışıyorum ancak her konuya yetişebilmek imkansız. Bazı üyelerimiz beni Linkedin temsilcisi gibi düşünerek farklı yardımlar da isteyebiliyor. Onları da yanıtsız bırakmamaya çalışıyorum. Tabii tüm bunları dakikalarla ifade etmek zordur. Yeri geliyor 1-2 saati buluyor. Zorlandığım zamanlar oluyor ama kimseyi yanıtsız bırakmak istemiyorum. Grubun amacından sapmaması için de müdahale etmek durumundayım. Şayet ilerde kurumsal bir kimlik kazanırsak tüm işler daha etkin ve organize yürütülebilir.

Kişisel ve profesyonel anlamda TBN size neler kattı?
Değişik ülkelerden ve sektörlerden çok fazla kişiyle temas içindeyim. Çoğuyla internet ortamında ve Linkedin sayesinde tanıştım. Şayet amacınız iş ortamında doğru kişilere ulaşmak ve yeni fırsatlar kovalamak ise gerek grubumuz ve gerekse Linkedin bu konuda amacınıza mutlaka yardımcı olacaktır. Keza yaptıklarınız, açtığınız konular, yorumlarınız kısaca sosyal medyada duruşunuz sizin hakkınızda fikir alınabilmesi için yararlı bir platform. Bu yüzden dikkatli olmak ve olumlu işler yapmak lazım. Özellikle İK uzmanları doğru kullandıklarında TBN ve Linkedin'in değerli bir yetenek havuzu olduğuna kanaat getireceklerdir.
Grup büyüdükçe doğal olarak vizyonunuz gelişiyor. Farklı kişilerle tanışıp yazışıyorsunuz. Profesyonel manada iş fırsatları yada teklifleri gelebiliyor. Bu konuda kapıyı daima açık tutuyorum ve gelen fırsatları değerlendiriyorum.

Gelecekte TBN'in ne noktalara gelmesini hayal ediyorsunuz?
Hayalim TBN'in Türkiye'nin olumlu ve başarılı bir aynası olması. Grup, iş dünyasına farklı bir soluk getirerek, sorunların çözümüne katkıda bulunarak, ticari anlamda Türklerin dünyaya açılmasına destek olarak ve iş dünyasına atılacak gençleri işverenlerle ve İK uzmanlarıyla biraraya getirerek Türkiye için olumlu bir imaj oluşturuyor. Bu imajı daha da ilerilere taşımak lazım. Ülkemizdeki dinamizm ile dünya devler liginde yer almamamız için hiçbir sebep yok. Yeter ki azami düzeyde ortak noktalarda buluşabilelim.
TBN'in daha başarılı ve etkili olması için kurumsallaşması gerekiyor. Zira sanal ortamda fahri katkılar devamlılık getirmiyor. Linkedin'in desteği de önemli. Şayet Linkedin bizimki gibi stratejik grupları farklı pozisyonlarsa ve teşvik ederse, hem Linkedin hem de üyeler için yarar sağlanacak, artan aktiviteler memnuniyeti arttıracaktır. Şu ana kadar yapmak istediğim projeleri gerçekleştirmede tereddütler yaşadım. Çünkü sorumluluk artınca daha çok zaman ayırmak gerekiyor ve bunun size maddi bir katkısı olmazsa kendinizden bir gider olarak hanenize geri dönüyor.
Mesela TBN ülke temsilciliği kavramını ortaya attım ve buna göre her ülkede TBN'in ülke temsilcisi olacaktı. Ülke temsilcileri bulundukları ülkede TBN'in felesefesine uygun ticari ve sosyal aktiviteler yapacaktı. Tabii düşünce olarak çok iyi bir proje ama realize etmek istediğinizde size daha çok yükümlülük getiriyor. Şu anki şartlarda bunu sağlamak çok zor. Bunu bir kurumsal kimlik altında yapmak daha uygun olacaktır.
Grup sadece sanal ortamda kaldığı zaman etkisi sınırlı. Bu yüzden bir ileri aşama olan ve fiziki temasa olanak sağlayacak networking toplantılarına ihtiyaç var. Başarılı organizasyonlar çıkarıldığı takdirde grup üyelerine daha büyük faydalar sağlanacaktır. Bunun için iyi bir ekip ve sponsorlara ihtiyacımız var.
TBN' in kapıları tüm iş dünyasına açıktır. Her türlü katkı, katılım, işbirliği ve fırsatlarını gelin birlikte değerlendirelim. Birlikte büyüyelim ve kazanalım. Unutmayalım barış, huzur ve kazanç, önce iş ve ticaretle başlar.

www.datassist.com.tr