Kadınlar da savaş stratejileri okumalı
İş dünyasında başarılı stratejiler geliştirmeye yarayan Sun Tzu'nun stratejilerini neden sadece erkekler uygulasın!
Savaş, dövüş, savunma ne kadar erkeğe özgü kelimeler. Video oyunlarından askerlik anılarına, Uzak Doğu savunma sporlarından vurdulu kırdılı filmlere hep erkeklerle ilgili ve erkeklere yönelik aktiviteler. Çinli savaş stratejisti Sun Tzu'nun Savaş Sanatı kitabı da aynı şekilde erkeklerin savaş meydanında zafer kazanması için uygulamaları gereken stratejileri anlatıyor. Savaş meydanı denince ille de aklınıza asker olarak katılacağınız operasyonlar gelmesin. Son yıllarda Sun Tzu'nun stratejileri iş dünyasına uyarlanıyor. İşi savaş, rakipleri düşman, başarıyı zafer olarak gördüğünüzde karşınıza Sun Tzu'yu hergün uygulayabileceğiniz senaryolar çıkıyor. İş dünyasında başarılı stratejiler geliştirmeye yarayan Sun Tzu'nun stratejilerini neden sadece erkekler uygulasın!
Uzun seneler kurumsal iş yaşamında yer alan ve savunma sporlarıyla uğraşan Becky Sheetz-Runkle, 'Kadınlar için Sun Tzu' adlı kitabında, kadınların savaş sanatını kariyerlerine nasıl uygulayabileceklerini ilginç örneklerle anlatıyor. Kurumsal şirketlerin üst yönetiminden, politik ve akademik dünyanın lider kadınlarından verdiği örneklerde Sun Tzu'nun 16 temel prensibinin başarıya etkisini gözlemlemek mümkün oluyor. Kitabın girişinde yazar, 'zafer sizin için tek alternatifse, Sun Tzu for Women okumanız gereken bir kitap' diye yazıyor. Başarmaya azmetmiş, başarısızlığı asla kabul etmeyen biriyseniz, bu özelliklerinizi korumayı Sun Tzu'nun teknikleriyle pekiştirebilirsiniz.
Sun Tzu kimdir?
Sun Tzu, 2500 yıl önce Çin'de yaşamış bir generaldir. Savaş Sanatı kitabında kaleme aldığı savaş stratejileriyle hem Doğu hem de 20. yy'da Batı'da ünlenmiştir. Sun Tzu gerçekten yaşamış tarihi bir kişi midir, yoksa efsanevi bir kişilik mi bilinmemektedir. Sun Tzu'nun geliştirdiği stratejiler sadece savaş meydanında değil, kazanmak istediğiniz her mücadelede hayata geçirilebilir. Özellikle Batı dünyası Sun Tzu'nun prensiplerini iş dünyasına adapte etmiştir.
Sun Tzu'ya göre, zafer henüz savaş başlamadan kazanılır. Kendine inanmayan bir ruh hali içindeyseniz, size zafer getirecek görevleri yerine getirmekte zorlanırsınız, gerekli taktikleri geliştiremezsiniz.
Sun Tzu'nun savaş felsefesi savaşmadan, katliam yapmadan kazanmak üzerine kuruludur. Düşmanı zayıflatmaya odaklanan bu insancıl savaş felsefesini iş dünyasına uyarlamak da bu nedenle kolaydır. Sun Tzu stratejilerinde düşmanın, iş dünyasında rakibin zayıf yönlerini bulmak, zayıf yön yoksa da yaratmaya önemli bir yer ayrılmıştır. Felsefenin özünde, kazanacak bir komutanın savaşa girmeden önce kazanacağından emin olması gerekir. Kişi kendini, rakibini ve şartları ölçüp biçip sadece kazanabileceği savaşlara girmelidir. Böyle bir saptama yapabilmek için düşmanı çok yakından tanımak gerekir. Batı dünyasında sıklıkla karşılaştığımız "Dostunu yakın tut, düşmanını daha da yakın" sözleri de Sun Tzu'ya aittir.
Sun Tzu'nun Başarı Prensipleri
Yenilmez ruhunuzu ortaya çıkarın
Ele geçirilmeyen, asla boyun eğmeyen, yenilmez ruh bizlerin içinde yenilgiye baş kaldıran gücü temsil eder. Sun Tzu savaş stratejisinin özünde bu ruh var. Zafer, kişinin kendi ifadesiyle tanımlanmalı, planlanmalı ve uygulamaya geçildiğinde zaten kafanızda çoktan gerçekleşmiş olmalı. Tesadüfi bir zafer plansız, hadi bakalım biz bu işi hallederiz mantalitesiyle kırk yılda bir kazanılabilir. Ancak Sun Tzu'nun bahsettiği zafer herzaman başarı getiren stratejiler oluşturmaktır. Daha savaşa başlarken kazanmış olmak. Bunu nasıl yapmalı? Sadece kazanmaya inanarak ve odaklanarak. Özellikle kadınların iş dünyasında kendine özürler yaratarak ikincil pozisyonları kabul etmeleri veya bir erkeğe yenildiğinde 'zaten bu çok normal, toplumda kadının yeri her zaman erkekten sonra' gibi anlayışları kabullenmeleri oyuna yenik başlamak anlamına gelir. Kadın kendi kafasında yenilmenin bir olasılık olduğunu ve dünyanın sonu olmadığını kabullendiği sürece, kendini yenilmez ruh olarak göremez. Herkesin zaman zaman yenilmesi olağandır ancak düşmeyi bilmek önemlidir. Daha da önemli olan düştükten hemen sonra hiç zaman kaybetmeden kalkmayı bilmektir. Yenildiğinizde hemen toparlanmalı, hatalarının üzerinde fazla durmamalı, pişmanlık duygusuna kapılmamalısınız. Hızla kaldığınız yerden devam etmeli, başkalarının olumsuz söylemlerine kulak asmamalı, tüm enerjinizi yeniden başarmaya vermelisiniz.
Mükemmelliğe ulaşmaya çalışın
Tatmin olmak mümkemmellik arayışının en büyük düşmanıdır. Beklentileriniz düşükse, hiçbir zaman mükemmelliğe erişemezsiniz hatta iyi bile olamazsınız. Kimse mükemmel değildir klişesine Sun Tzu da kendi yorumuyla katılır. Belli anların mükemmel anlar olabileceğine ancak mükemmelliğin kalıcı olmadığına inanır. Birçoğumuz ideal örnekleri kendimizle karşılaştırıp neden öyle olmadığımızı kafaya takarız. Oysa karşılaştırmamız gereken ideal kişiler değil, gerçek kişilerdir. Kimi zamanda mükemmelliğe ulaşamamamızın sebebini dışarda ararız. Ancak önümüzdeki en büyük engeller kendi beynimizdedir. Kendi kendini acımasızca eleştirmek, herşeyin bize karşı olduğunu düşünmek, başarılarımızı küçümsemek, statükoyu benimsemek ve değiştirmek için hiçbir çaba sarfetmemek bu engellere örnektir.
Tekniğiniz avantajınız olabilir
Sizden daha güçlü, büyük, deneyimli, donanımlı kişilerle veya gruplarla rekabet etmeniz gerekebilir. Erkek egemen kurumsal kültürlerde bir kadın yönetici olarak sizi küçümseyen, o koltuğu hak etmediğinizi düşünen çalışanlarınız veya yöneticileriniz olabilir. Onların yanıldıklarını göstermek için iki kat iyi olmanız gerekir. Fırsatları zamanında değerlendirmek çok önemlidir. Sun Tzu 'Savaş meydanını iyi incele ve düşmanın zaaflarını avantaj haline getir' der. Zaaflar, rakibin hazırlıksız oluşu da olabilir, piyasa şartlarındaki değişiklikler, kriz, yönetim değişiklikleri gibi çevresel faktörler de olabilir. Tekniğinizi oluşturmak için güçlü yönlerinizi iyi tanımanız gerekir. Kadınların bazı ortak özellikleri iş hayatında avantaj haline getirilebilir. Bunların başında, beraber çalışmaya açık olmak ve güçlü ilişkiler kurmak, iletişim, duygusal zeka, önsezi ve yaratıcılık gelir. Kadınların doğalarına uygun bir şekilde bu özelliklerini ön plana çıkararak hareket etmeleri kariyerlerinde yükselmelerine yardımcı olacaktır. Dünyanın en iyi üniversitesi olarak anılan Harvard Üniversitesi'nin rektörü Drew Gilpin Faust konsensüs kurmak konusundaki yeteneği sayesinde çoğunluğu erkek olan diğer profesörlerin önüne geçirmiştir. Güven veren tavırları ve yol gösteren yaklaşımıyla kriz yönetimine farklı bir soluk getirmiştir.
Kendinize güvenin
İnsanın başaracağına dair kendine güveni yoksa, o işi başaramaz. Ne işe başlarsanız başlayın tereddütsüz başaracağınıza inanmalısınız. Yoksa o işe girmek hata olur. Hem kendinizin hem çevrenizdekilerin zamanını harcamış olursunuz. Kimseye sonuna kadar azimle çalışmak konusunda ilham veremezsiniz, problemler olduğunda çözmek için takımınızı doğru yönlendiremezsiniz. Her işin başında kendinize güven ve inanç duymalısınız. Sun Tzu kimi zaman gemileri yakmayı tavsiye eder. Yani ya savaşı kazanacaksınız ya da kazanacaksınız, arkanızda geri dönüp sığınabileceğiniz, kaçabileceğiniz gemilerinizin olması size her zaman en kötü ihtimal geri çekilirim düşüncesini verebilir. Oysa, o gemileri yok ederseniz hayatta kalmak için tek çıkar yol savaşı kazanmanız olur.
Odaklan, odaklan, odaklan
Birden fazla işi birarada yapmak kadınların güçlü olduğu bir özellik olarak anılır. Ancak birçok işin peşinden koşarken insanın önceliklerini unutması veya ikincil plandaki işler yüzünden zamanlama problemi yaşaması olağandır. Bu durumun önüne geçebilmek için hedeflere odaklanmak şarttır. Sun Tzu'nun odaklanma metodu 4 etaptan oluşur: hız, derinlik, disiplin ve fırsatları değerlendirme. Başarı sağlamak için kişi kararlı bir şekilde hızla harekete geçmelidir. Problemi derinlemesine analiz etmek gerekir, böylece üstün körü değil, kalıcı bir çözüm geliştirilebilir. Başarı kazandıktan sonra da, aynı kararlılık ve disiplinle planları gerçekleştirmek için takipçisi olmak gerekir. Mücadele edilen tüm bu süreçte kişinin fırsatları kaçırmaması ve rakibin her boş anını kendi avantajına çevirmesi gerekir.
Korkuyu yenin
Korku başarının en büyük düşmanıdır. Korkuyu yenmelisiniz. Korkuyu yenmek artık korkmamak anlamına gelmez. Korkuya nasıl tepki verdiğinizi kontrol etmeniz demektir. Kafanızda korkuyu yenmek için hazırlık yapmalısınız. Tehlikenin nereden ve nasıl gelebileceğini, ne tür riskler almanız gerektiğini bilmelisiniz.
Inovasyon yapın
Yaşamımızdaki, çevremizdeki herşey ne kadar kalıcı gözükse de, değişmeye mahkumdur. İster savaş meydanında, ister toplantı odasında kazanmak için değişime ayak uydurmak hatta değişimin başını çekmek zorundasınız. Hayatta kalmanın ve büyümenin başka çıkar yolu yoktur. Sun Tzu 'su gibi akıcı ve kaplayıcı olmayı' önerir. Nasıl su değişen doğa şartlarına göre kendine yeni yollar ve sınırlar çizer, sizin de işinizde değişen şartlara göre farklı stratejiler geliştirmeniz, farklı fikirlere açık olmanız gerekir. Amazon.com'ın meşhur CFO'su Joy Covey sadece 1996'da işe girdiği Amazon'un değerinin 5 ay içinde 16 milyon dolardan 55 milyon dolara çıkmasını sağlamıştır. İnovatif yaklaşımını sadece iş kararlarıyla sınırlamamış, günlük yaşamına da aktarmıştır. Covey bir iş toplantısına katılmak üzere yaptığı bir seyahatte iş ayakkabılarını unuttuğunu fark eder, bagajların beklendiği alanda şık giyimli bir kadına yaklaşır, topuklu ayakkabılarını satın almak için 120 dolar teklif eder. Kadın ayağındaki ayakkabılar yerine valizindekileri satabileceğini söyler ve konu çözüme ulaşır.
Kandırarak Algı Yaratın
Düşmanı veya rakibinizi kandırmak çoğumuza göre etik dışı bir uygulama olabilir. Ancak iş dünyasında hepimizin başına gelmiştir kandırılmak, bizden bilgi saklanması veya karşımızdakinin çıkarlarına uygun bir şekilde yönlendirilmek. Yani, gerçek olmayan bir algı yaratmak. Kimilerine göre, bu iş dünyasının temelinde yatan dengedir. Birinin kazanması için diğerinin kaybetmesi gerekir. Sun Tzu'ya göre, bu tamamen kabul edilebilir bir dengedir, hedeflerine ulaşmak için savaşçının her türlü araçtan yararlanması gerekir. Sun Tzu savaşta düşmanı mat eden bütün stratejinin onu yanıltmaktan geçtiğini savunur: 'Saldırıya geçeceğiniz zaman, saldıracak gücünüz yokmuş gibi davranın. Ordunuz düşmana yakınlaştığında, düşmana uzakmışsınız hissi verin. Uzakken ise tam tersi düşman nefesinizi ensesinde hissetsin.' Bırakın düşmanınız sizi küçümsesin. Bir kadın olarak sizden beklenen imajı sergileyin, rakibinize 'güçsüz' olduğunuzu hissettirin ancak bu sadece rakibinize oynadığınız küçük bir tiyatro oyunu olsun. Kendinize ve takımınıza her fırsatta ne kadar güçlü, hazırlıklı ve kendine güvenen bir profesyonel olduğunuzu kanıtlayın.
Sun Tzu'nun temel savaş prensiplerini herzaman uygulayın
Ne zaman savaşılacağını ve ne zaman savaşılmayacağını bilen kazanacaktır.
Ancak avantaj sizde olduğunda savaşın. Aksi takdirde, savaş dışında bir alternatifi deneyin. Kaçın, geri çekilin veya aklınızı kullanıp barış yoluyla bir çözüm bulun. Kaybedeceğinizi bildiğiniz bir mücadeleye girmeyin.
Hem kendi astlarını hem de kendi üstlerini idare etmeyi bilen kazanacaktır.
Kişinin hem emir aldığı hem de emir verdiği kişilerle anlaşması zafer kazanmak için gereklidir.
Hedefte birleşenler kazanacaktır.
Beraber savaşa gittiğiniz ordunun aynı hedefte kilitlenmesi sadece kazanmaya odaklanmasıyla zafer gerçekleşecektir.
Sun Tzu savaş stratejilerini uygulayan kadınların sayısı arttıkça, erkek egemen iş dünyasında başarılı kadınların sayısı artacaktır. Kadınların zaaflarının üzerine gitmeleri, yüzyıllardır üzerlerine yapışan toplumsal algıyı yenmeleri Sun Tzu prensiplerini takip ederek sistematik bir şekilde gerçekleştirilebilir. Kadınların sıfırdan başlamayacaklarını hatırlamaları yeterlidir. Öngörü, hassasiyet, beraber çalışma, tutkuyla işe sarılma, bağımsızlık ve takım oluşturma alanlarında en az erkek meslektaşları kadar başarılı olduklarını akıllarından çıkarmadan zafere ulaşabilirler.