İşgücü dolaşımında yukarıdakiler aşağıdakiler
Yurtdışındaki profesyonellerin sürdüğü yaşam her zaman bir gelir farkını ve ayrıcalıklı konumu çağrıştırır. Expat denince aklımıza ilk gelen farklı bir ülkede yaşayan creme de la creme kitle. En geniş tanımıyla expat, doğduğu ve yetiştiği ülkenin dışında yaşayan insanlara verilen isimdir. Ancak, günümüzde daha yaygın olarak expat terimiyle, şirketleri tarafından belli görevlerde çalışmak üzere yabancı bir ülkeye gönderilen profesyoneller kastedilir. Aslında, yurtdışında çalışan profesyoneller günümüzde ikiye ayrılmış durumda: Bir yanda üst düzey yöneticileri, belli bir konuda uzmanlaşmış aranan kişi haline gelmiş expat profesyoneller; öte yanda, diğer expatlar gibi yine farklı bir ülkede çalışan ancak onların aksine orta düzeydeki işlerde ve düşük ücretlerle çalışan bir grup var. Bu iki grup vatanlarından uzakta yabancı bir ülkede farklı yaşamlar sürdürmekte, geniş anlamıyla expat yaşamının ne kadar farklı standartlarda yürütülebileceğini göstermekte.
Yukarıdakiler
Yurtdışında çalışmak çoğu profesyonelin hayallerini süsler. Yabancı bir ülkede çalışma deneyimi, birçok yönden insanın kendini geliştirmesi için olanak sağlar. Çoğunluğun sizinle aynı dili konuştuğu, çalışma kültürünün, yeme-içme, toplantı yapma normlarını çok iyi bildiğiniz bir ortamdan çıkar, hemen herşeyin farklı yapıldığı yabancı bir iş ortamına girersiniz. Tüm bu süreç, oldukça eğiticidir; daha iyi gözlem yapmayı, daha az hata yapmak için varsaymak yerine doğru bir üslupla soru sormayı, gerektiği yerde sessiz kalmayı, insanlarla ilişki kurmak için uygun bir yol izlemeyi öğrenirsiniz. Bu deneyim, size insan tanıma, gözlemleme, pazarlık yapma, her seviyede insanla iletişim kurma konusunda değerli dersler verir, sizi olgunlaştırır. Her problemin birden fazla çözümünün olabileceğini anlar, farklı düşünmenin bir zenginlik olduğunu kavrar, yaratıcı ve esnek bir profesyonel olmayı başarırsınız.
Kariyer yaşamında insana önemli bir gelişim fırsatı sunan yurtdışı deneyimi expat yaşam stilini de beraberinde getirir. Evliyseniz eşiniz, çocukluysanız çocuklarınızla beraber yabancı bir ülkede farklı bir yaşam sürmeye başlarsınız. Dolayısıyla, hangi ülkede çalıştığınız da hem sizi hem de ailenizin yaşamını sosyal anlamda yakından ilgilendirir. Geçmişte gelişmiş ülkelerde expat olma trendi yükselişteydi. En sık duyduğumuz çalışmaya gidilen ülkeler arasında Amerika, Almanya, İngiltere ve Fransa gelmekteydi. Bugün ise, dünya genelinde expat sayısının doğu ülkelerinde hızla arttığına şahit oluyoruz. Expat çalışanlarının sayısının artması, sadece gelişmekte olan ülkelerde daha çok sayıda kalifiye eleman gerekliliğine dayanmıyor. Aynı zamanda, bu ülkeler expatların yaşayabilmesi için ekonomilerini geliştirmeye, yabancılara iyi bir yaşam sürdürecekleri bir ortam sağlamaya çaba harcıyor.
En Beğenilen Expat Ülkeleri: 1. Singapur; 2. Tayland
HSBC'nin her yıl yayınladığı Expat Anketinin 2012 sonuçları tatmin eden expat yaşam kalitesinin ve şartlarının doğuya kaydığını net bir şekilde gösteriyor: Ekonomik şartlar, yaşam ve çalışma deneyimi ve çocuk yetişme olarak üç ana kategoriye ayrılan ankette, en beğenilen ülke Singapur. 2. Sırada gene bir Asya ülkesi olan Tayland var. Kanada'nın 21, Amerika'nın 22. sırada olduğu ankette, expatlar tarafından en beğenilen ilk 10 ülke içinde, aralarında Malezya, Hong Kong ve Bahreyn'in bulunduğu 5 doğu ülkesi bulunmakta.
En çok beğenilen expat ekonomilerin belirlenmesini sağlayan kategorileri daha yakından incelediğimizde, ekonomik şartların altında gelir düzeyi, harcamalar, yaşam alanının kalitesi, hizmetçi, yüzme havuzu, birden fazla eve sahip olma, lüks arabalar kullanma, yat veya tekne sahibi olma, lüks tatillere çıkma ve iyi bir sağlık hizmetleri sistemi ön plana çıkıyor. Daha soyut kavramlara yanıt arayan yaşam ve çalışma deneyimi daha detaylı verilere yer veriyor: Çocukların okuyacakları okulu ayarlamak, banka ve sağlık işlemlerini başlatmak, ev bulmak, yerel dili öğrenmek, yerel yemeklere alışmak, havaya uyum sağlamak, yeni arkadaşlar edinmek, yerel iş kültürüne adapte olmak, iş yerinde kendini sevdirmek, iş yaşam dengesini ayarlamak gibi birçok kişiye özel konuya değiniyor. 3. ana kategori olan çocuk yetiştirme için birçok ülkede yeterli bilgiye ulaşılamamakta. Çocukların güvenliği, eğitim maliyetleri, kreş ve yuvaların kalitesi, çocukların ülkeye adapte olması, yabancı dil öğrenmesi ve evlerini özlememesi gibi birçok alanı içermekte.
HSBC Expat Explorer Anketi (2012)
1. Singapur * 0.53
2. Tayland * 0.52
3. Cayman Adaları * 0.52
4. Bermuda * 0.47
5. Hong Kong 0.45 (geçen senenin 1.si)
6. Meksika * 0.45
7. İsviçre * 0.42
8. Malezya * 0.42
9. Güney Afrika 0.40
10. Bahreyn * 0.40
11. Çin 0.39
12. Avustralya 0.37 (geçen senenin 2.si)
13. İspanya* 0.36
14. Vietnam * 0.36
15. Almanya* 0.35
16. Katar* 0.34
17. Belçika* 0.34
18. Hindistan * 0.32
19. Japonya* 0.32
20. Birleşik Arap Emirlikleri 0.32
* Çocuk yetiştirme kategorisinde yeterli veri bulunmamaktadır.
Aşağıdakiler
Evinden uzak olmak en iyi şartlarla bile belli zorlukları beraberinde getirir. Eğer bir de ekonomik şartlar kötüyse, yabancı ülkede çalışmak birçok yönden zorlayıcı hale gelir. İşgücü dolaşımı bugün sadece üst düzey expatları kapsamıyor. Son dönemde özellikle Avrupa'yı etkileyen ekonomik krizin yansımalarını Türkiye'de çalışmaya gelen Avrupalı expatların yaşamlarında görüyoruz. Eskiden çok yüksek maaşlarla, ev kiraları, çocukların okul masrafları gibi birçok yan haklarla gelen expat paketleri kaybolmakta. Türkiye'ye gelen expat çalışanların daha orta kademe pozisyonlar için gelmesi ve düşük maaşlara çalışması dikkat çekici. Yüksek maaşlı yabancı çalışanlardan düşük maaşlılara dönüşüm trendi Avrupa'nın ekonomik durumunu gözler önüne seriyor. Dünya genelinde zengin ve fakir arasındaki uçurumu beyaz yakalı expatlar arasında da hissedilir hale getiriyor.
70'li ve 80'li yıllarda ülkemizden AB ülkelerine giden, şu anda da farklı ülkelerin demografik yapısını dengelemek için kendiliğinden gelişen farklı akım var. Çoğu ülke için elverişsiz demografik yapı ekonomik büyümeyi tehdit etmekte. Örneğin, Japonya'daki yaşlanan nüfus ve artan işgücü ihtiyacı ancak işgücü dolaşımı ile çözülebilir.
Yine ABD'de tarım, hemşirelik ve evde sağlık hizmetlerinin yanı sıra yüksek teknoloji endüstrisinde yaygın bir şekilde göçmenler kullanılmaktadır. ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde Ar&Ge projelerini daha az maliyetlerle gerçekleştirmek için Hindistan ve Çin'den gelen mühendisler işgücüne katılmakta.
Datassist İnsan Kaynakları ve Değer Yeminli Mali Müşavirlik'le beraber 7-8 Haziran tarihlerinde Uluslararası İşgücünde: Sosyal Güvenlik, Vergi ve Bordro Uygulamaları Eğitimi'ni verecek Egemenoğlu Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı Yunus Egemenoğlu ile yurtdışında çalışma trendleri üzerine konuştuk.
- Yunus Bey, iş hayatına yeni atıldığınızda (üniversiteden mezun olur olmaz ya da ilerleyen gençlik yıllarınızda ) yurtdışında çalışmayı düşlediniz mi?
Yurtdışını hiç görmemiştim, gitmeyi düşünmemiştim… O zamanın ekonomik şartlarında böyle bir istek sadece güzel bir rüya olabilirdi, o tarihlerde yurtdışı sadece işçilerimizin çalıştığı Almanya ve birkaç Avrupa ülkesi ile sınırlıydı.
- Sizce işgücü dolaşımı ne yöne gidiyor? Bu konudaki öngörüleriniz neler? Bizimle işgücü dolaşımının bu denli yaygınlaşmasının doğrudan ve dolaylı hukuksal ve toplumsal etkilerini paylaşır mısınız?
İşgücü dolaşımı inanılmaz yoğunlaşarak büyüyor, bu anlamda sürekli yeni bir ülke ekleniyor küresel ekonomiye. Profesyonellerin farklı ekonomilerde çalışıp üretmesinin çok büyük artıları olduğu gibi, zorlukları da yok değil. Hukukta da vergi alanında da yepyeni bir uzmanlık alanını beraberinde getiriyor bu durum. Hukuki alanda dolaşımın olduğu ülkelerde öncelikle ticari sözleşmelerdeki farklılıklar karşımıza çıkıyor. Bunu ticari ihtilaflar ve vergisel farklılıklar takip ediyor. İşgücü dolaşımında en sık karşılaşılan sorun çifte vergilendirme. Çifte vergilendirme yüzünden çalışan bazı mali haklarını almada güçlük yaşamakla beraber, sosyal güvenceleriyle ilgili sorunlarla uğraşmak zorunda kalıyor. Tüm bu sorunlar Türkiye'de hukuk fakültelerinde okutulmuyor. Dolayısıyla, mezun olan avukatların bu yeni alanlardaki bilgisi kısıtlı oluyor.
- İşgücünün gelişmiş ülkelerden, gelişmekte olan ülkelere kayması, bu arada gelişmekte olan ülkelerden alınan outsourcing faaliyetleri ile işgücü maliyetlerinin düşmesi esas alınıyor, bunun sonucunda çalışan temsilcileri emeğin ucuzlaması kavramından söz ediyorlar. Bu konuda düşünceleriniz neler?
Kesinlikle emek ucuzlaması söz konusu. Yıllardır gelişmiş ülkeler daha ucuz işgücünü aradılar, kalifiye ancak maliyeti düşük elemanlara ulaşmak için gelişmekte olan ülkelere baktılar. İşgücü gönderimimiz gelişmiş ülkelerin işçi isteğini karşılamaktan ticaret ve yatırım yapmak üzere yeni ülkelere açılan Türk şirketlerinin atadığı nitelikli profesyonellerin egemen olduğu işgücüne dönüştü. Son zamanlarda trend yeni pazarlarda büyümek için bazen adını bile duymadığınız ülkelere kaydı. Üzücü olan da bu tür ülkelerde işgücü sosyal haklarının daha da güçsüzleşmesi.