İş görüşmelerinin can yakan sorusu: 'En zayıf noktanız nedir?'
Görüşmenin kırıldığı an, 'Hiç kimse mükemmel değildir, bizimle geliştirmek istediğiniz bir yönünüzü paylaşır mısınız?' sorusunu duyduğunuz andır.
Hangi iş görüşmesine girseniz, karşınıza çıkan bu soru hep canınızı sıkmıştır. Verdiğiniz hiçbir cevabın tam olarak doğruluğundan emin olmadığınız iş görüşmelerinde, bu soruya iyi cevap verip vermediğinizi anlamak için iş görüşmesini yürüten kişinin yüz ifadesinden anlamlar çıkarmaya çalışırsınız. Adeta, tüm bir görüşme bu soruya nasıl cevap verdiğinize bağlıdır.
Soru, sizden kendi ağzınızla kendinizi kötülemenizi ister, bilinçaltınıza sinyaller verir: Bu bir TUZAK! Hemen olumsuz yönünü al ve olumlu bir şeye dönüştür! Sakın bu soruyu olumsuz bir şekilde bitirme!... Gibi birçok mesaj kafanızda döner durur.
Her iş görüşmesinde mevcut olan taraflı görüşler, değerlendirmeler, görüşmeyi yürüten ve işe alım görüşmesine katılan aday arasındaki kimyanın tutması gibi birçok etkenin dikkate alınması gereklidir ancak görüşmelerin çoğunda karşınıza çıkacak bu soruya sağlam bir yanıtınızın olması size avantaj sağlayacaktır. Peki, bu soruya nasıl cevap vermeli?
Soruya DÜRÜSTÇE Cevap Verin
Fast Company'de yayınlanan Aaron Taube'nin yazısına göre, bu soruya doğru cevap vermenin tek yolu; dürüstçe cevap vermek.
Çoğu zaman görüşmenin ortalarında sorulan 'en büyük zaafınız veya geliştirmek istediğiniz yönünüz nedir?' sorusu genellikle bir bomba etkisine sahiptir. Adayların çoğu bu soruda kendilerini gerçek anlamda sınanmış, test edilmiş ve kendileriyle yüzleşmeye zorlanmış hissederler. Üstelik bu soruya cevabını hazırlamayanlar, görüşmenin o sorudan itibaren kötü gittiğine inanırlar, muhtemelen öyle de olur.
Kariyerinin son 10 yılında, profesyonellerin başarılı bir şekilde iş değiştirmesine, etkili özgeçmişler hazırlamasına ve profesyonel bir biçimde görüşmelerde çıkan zor soruları cevaplamaya hazırlayan kariyer koçu Melissa Llarena'ya göre, 'zayıf noktalar' sorusu kilit önem taşımakta.
Llarena, bu soruyu hem işe alım müdürleri hem de adaylar açısından değerlendirmiş. Önce adayların gözünden soruyu değerlendirelim.
Neden 'zayıf noktalar' sorusu problem bir soru?
En önemli sebebi, bu sorunun, adayın görüşme ortamında yargılanıyor olduğunu somutlaştırması. Başka bir deyişle, aslında bu soruyla, adaya neden bu işe alınmamalısın sorusunu soruyorsunuz. Adayın zihninde tehlike sinyalleri çalıyor ve adayı sahte, içini dolduramadığı kaçamak cevaplara sevk ediyor. Sorunun amacı konusunda aday çok da haksız değil; soru adayın zaafının iş tanımı ve kişinin yürüteceği sorumluluklarla ne kadar örtüştüğünü, kişinin zayıf noktasının işini en iyi şekilde yapmasına ne kadar engel olacağını gözler önüne seriyor – hem de birinci ağızdan. Kısacası, sorunun içinde gizli iki soru var:
“Neden en iyi aday siz olmayabilirsiniz? Neden bir sonraki adaya göre sizin işe alınmanız şirket ve çalışacağınız departman için daha riskli bir tercih olabilir?"
Adayın sıkıldığı, korktuğu ve nasıl cevap vermesi gerektiği konusunda tereddüt ettiği kadar var. Bu soru net bir filtreleme sorusu. Aday havuzunu küçültmek için kişiyi elemek için sorulan sorulardan.
İşe alım uzmanları bu soruyu her zaman doğrudan mı soruyor yoksa adayların eksik yönlerini ortaya çıkarmak için daha gizli taktikleri mevcut mu?
Bazı adaylar bu soruya profesyonel ve işe alımcıyı tatmin eder bir şekilde cevap vermenin yolunu bulmuş durumda. Cevap, belli klişeleri içine alıyor ve kişinin gerçekten ne konuda zaafı olduğunu pek de dile getirmeden yüzeysel bir şekilde soruyu cevaplandırıyor. Kabul edilir ancak samimi olmayan bir cevap. İşe alımcılar da, bu soruyu farklı soruların içine saklayarak, değiştirerek adayın zayıf yönlerini ortaya çıkarmak yoluna gidiyorlar. Öğrenmek istedikleri karakter özelliklerini veya işe özel yetileri sınamak için belli sorulara başvurmayı tercih ediyorlar. Sorular detaya indikçe adayın ne kadar bilgili olduğu, konuyla ilgili ne kadar konuşmaktan rahatsız olduğu veya kendinden emin olduğu ortaya çıkıyor.
Doğrudan kişinin zayıf noktalarını sormak yerine, birçok işe alım uzmanı 'Mevcut müdürünüz hangi konuları geliştirmeniz gerektiğini sizinle paylaşıyor?' 'Mesai arkadaşlarınıza sorarsak, hangi alanlarda sizi överler, hangi konularda kendilerinin daha etkili iş çıkaracağını söylerler?' '(Başvurduğunuz pozisyonu kast ederek) Bu pozisyonda neleri öğrenmeyi hedefliyorsunuz?' Son soru içlerinde kulağa en zararsız geleni. Ancak diğer sorularda olduğu gibi, sizin hangi konularda daha az deneyimli olduğunuzu, neleri yapmak isteyip henüz yapma fırsatı bulmadığınızı net bir şekilde belirtmenize olanak tanıyor. Bu soruların hiçbirini geçiştirmeniz sizin yararınıza değil. Ayrıca, hiçbir konuda eksiğim yok, geliştirmeye gerek gördüğüm hiçbir yönüm yok diye bir cevap da kabul edilemez. Herkesin kariyerinde geliştirmeye gerek duyduğu alanlar olduğu kesindir. Eğer bu soruyu kestirip atarsanız, işe alım uzmanı sizi ukala ve kendini bilmez bulacak, şansınızı tamamen kaybedeceksiniz.
Bu soruya nasıl iyi bir cevap verilir?
Çoğu zaman Llarena'nun koçluk yaptığı müşterileri bu soruyu 'Ben mükemmeliyetçiyim.' veya 'A tipi bir insanım.' gibi standart cevaplarla geçiştirmekte. Bu cevapların kötü yanı 'gerçek' görünmemeleri. Verdiğiniz mesaj; ben mükemmelim… hata yapmam, geliştirilecek bir tarafım yok. Hepimiz biliyoruz ki böyle bir insan yok.
Vermeniz gereken cevap, spesifik bir durumda ortaya çıkan bir zaafınızı paylaşmanız. Örneğin, takım arkadaşlarınız işlerini zamanında teslim etmediğinde, sabrınızı hızla kaybediyorsunuz. Onların gecikmesi, sizin işlerinize doğrudan yansıyor ve takım genelinde verimsizliğe sebep oluyor. Bu, güzel bir örnek. Bu örneği, sabırsızlığınızla başa çıkmak için kendi kendinize geliştirdiğiniz stratejilerle bitirmeniz gerekli. Zayıf yönünüzü nasıl yönetiyorsunuz? İş ilişkilerinizin kötü etkilemesini nasıl önlüyorsunuz? Zayıf nokta sorusunu, Polyannacılık oynamadan, çaba harcadığınızı gösteren olumlu bir tonda tamamlayın. Gerçekçi ve samimi olun.
Neden uygun aday olduğunuzu vurgulayın
Belirgin bir yetenek/bilgi/deneyim eksikliğiniz var. Bunu bir zaaf olarak işe alımcıyla paylaşmanız uygun olur mu?
Eğer bu eksiklik özgeçmişiniz okunduğunda belirgin bir şekilde ortadaysa, bunu dile getirmekte hiçbir sorun yok. Örneğin, işinizde çoğu profesyonelin sahip olduğu bir sertifikanızın olmaması gibi. Bu durum çok büyük ihtimalle işe alım uzmanının aklından geçen bir şeydir. Ancak bu eksikliği karşınızdakine hatırlatıp geri çekilmeyin. Sertifikanızın olmamasının her zaman karşınıza bir eksik olarak çıktığını ancak işinizi farklı duayenlerle çalışarak işte öğrendiğinizi, beş yıldan uzun bir deneyimin sertifikadan çok daha değerli olduğunu yöneticilerinizden sıklıkla duyduğunuzu dile getirin. Takım lideri olduğunuz grubun %90'ının sertifika sahibi olduğunu ancak işteki deneyimin ve bilgi birikiminin her şeyin üzerinde olduğunu ekleyin.
Sonuç olarak, sorunuzu cevaplarken, zaafınıza rağmen, sizin neden işe en uygun aday olduğunuzu vurgulayın.
Asla söylememeniz gereken bir şey var mı?
Karakterinizin parçası olan eksiklikleri dile getirmekten kaçının. Dağınığım, inatçıyım, kinciyim vs. görüşmede altını çizmek istediğiniz özelliklerden olmamalı. Bu soruya en kötü cevap; bilmiyorum, zaafım yok veya geliştirmek istediğim hiçbir alan yok demektir. Bu tür cevapların hiçbiri size yarar sağlamayacağı gibi, sizi adaylar listesinin sonuna itecektir. Hepimiz herkesin daha iyi olabileceği alanlar olduğunu biliriz. Geliştirmek istediğiniz yönlerin olması, sizin gelişime, büyümeye ve öğrenmeye açık bir kişiliğiniz olduğunu gösterir.
Cevabınız 'bilmiyorum' ise, ya kendinizi tanımıyorsunuzdur ya da görüşmeye gerekli hazırlığı yapmamışsınızdır ve işe alım uzmanına vermek istediğiniz mesaj kesinlikle bu değildir.