Girişimcilere özel 'özlü sözler'
İşte girişimci davranışlarına ışık tutan sözler: Senin ne düşündüğün umurumda değil… Tekrar dene… Bu çok aptalca...
Hepsini tanıyoruz. İsmen. Edindikleri sarsılmaz itibarlarıyla. Sözünü ettiğimiz isimler, yaşayan efsaneler, jenerikleşmiş ev aletleri isimleri, süper starlar. Bu girişimciler her türlü aksiliğe ve engele rağmen, kendilerinin bile hayal edemeyecekleri başarılara ulaşmış kahramanlar. Peki, bu hayal güçlerini aşan başarılara nasıl imza attılar? Onları ne harekete geçirdi, onlara yön gösterdi? Onları fişekleyen şey neydi?
Olağan bir değişimden mi geçtiler? Her şey üstün zekâlarının bir ürünü müydü, yoksa şans her şeyi lehlerine mi çevirdi? Aslında bunlardan biri değil, her birinin bir araya gelmesi ve beklenmedik bir tepkime yaratmaları. Hayranlık uyandıran, akıllı iş modellerinin ve çekici kişisel markalarının ardında, derin bir karakter mevcut. Çok az insanın düşündüğü şekilde düşünme yetisine sahipler.
Aşağıda bahsedeceğimiz 6 söz tam da bu düşünüş şeklini yansıtmakta. Bu sözler kitaplarda, üniversite derslerinde veya farklı mecralarda gördüğünüz, okuduğunuz veya yorumladığınız özlü sözlerden veya felsefi özdeyişlerden farklı. Oldukça sade ancak cesur ve yalın sözler. Her şeyden önce ancak cesareti ve görüşü olan kişiler tarafından pratiğe geçirilebilen sözler. Ne yapmak istediğini ve nasıl yapacağını bilen, tek hedefi başarı olan bir girişimcinin zihinsel yaklaşımını farklı yönlerden ele alan bu basit sözleri gelin beraber ele alalım.
'Senin ne düşündüğün umurumda değil'
Eğer girişimcilik ete kemiğe bürünse ve konuşabilseydi, şöyle derdi: “Senin ne düşündüğün umurumda değil.”
Yüzyıllar önce Çinli filozof Lao Tzu şöyle demiş: “Diğer insanların ne düşündüğünü önemsediğin sürece, onların mahkûmu olursun.” Başarılı girişimciler bu sözün ne kadar doğru olduğunu bilirler. Başkalarının ne düşündüğünü umursamamak sizi hissiz veya ilgisiz gibi gösterebilir ancak kamu görüşünü sağlıklı bir düzeyde yok saymak başarı için gereklidir. Herkesin olacağından emin olduğu, yapılmış şeyleri tekrar ederek çok büyük başarılara ulaşmayı beklemek pek de gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır. Eğer sürekli başkalarının ne düşündüğüne kulak veriyorsanız, başınızı hedefinize yani ileriye değil, etrafınıza çevirmiş olursunuz, kafanız karışır, gereksiz yere zaman kaybedersiniz, seçtiğiniz, doğru bildiğiniz yolda ilerleyemez hale gelirsiniz. Başkalarını memnun etmek hedefiniz haline gelir, bir taraftan çok zaman ve enerji harcarken, yolun ortasında acı bir şekilde fark edersiniz ki, hiç bir şekilde herkesi mutlu edememişsiniz... Kalabalığı mutlu etmekle zaman kaybetmeyin, işinize konsantre olun.
'Senin cesaret dahi edemediğin kadar büyük düşüneceğim'
Bir şirket fiziksel olarak kurulmadan önce hayallerinizde kurulmalıdır. Her şey hayallerle başlar. Howard Tullman şöyle yazar ‘Sevgili Girişimciler, bir hayaliniz olsun ve o hayalin büyük olduğundan emin olun’. SpaceX’in misyonunu okuduğunuzda, ister istemez gerçekten mi diye içinizden geçiriyorsunuz. SpaceX 2002 yılında uzay teknolojisini kökten değiştirmek üzere kuruldu. Nihai hedefi, insanların başka gezegenlerde yaşayabilecekleri koşullar yaratmaktı. Başka gezegenlerde yaşamak, gerçekten mi? Kulağa uçuk gelse de, işte bu tür çılgın hayaller girişimcilere çığır açtıracak nitelikte. Sizin hayalleriniz uzayın derinliklerindeki gezegenleri yeni eviniz haline getirecek kadar radikal olmayabilir ancak hayalleriniz size güç veren enerji kaynağıdır. Hayalleriniz olmadan kısır bir döngüye girersiniz, yaratıcılığınızı kullanmak, umut etmek, hedef koymak ve o hedefl ere doğru koşmak gibi süreçlerden geçmek için hayallere ihtiyaç vardır. Hayal edin, hayallerinizi gerçekleştirmek için cesaret gösterin, durmayın yapın. Kulağa çılgınca gelen fikirlerin peşinden gidin.
'Bu çok aptalca'
Bir şeyin işe yaramayacağını başından bilir, hissedersiniz. Aptalcadır, yapılmaması gereken bir şeydir. Bile bile o işe girmeyin. Zaman kaybetmeden bu olmaz deyin zaman kaybetmeden bir sonraki adıma geçin. Bir iş kurmak ve bir girişimi hızla büyütmek hızlı karar almak ve değişime her gün her saat her dakika ayak uydurmak demektir. Her bir kararda uzun uzun bekleyemezsiniz, bir sonraki adıma geç kalırsınız, fırsatları kaçırırsınız, aynı noktada sabit kalırsınız. Bazen bir fikri hızlı bir şekilde sınıfl andırmak gerekir. Bu sınıfl andırmayı kendi kafanızda basitleştirin. Bir fikri, planı, stratejiyi veya düşünceyi aptalca diye etiketleyip yolunuza devam edin. Devam edin ve zaman kaybetmeyin.
Bir keresinde Steve Jobs rakibi George Bodenheimer’a telefonunun duyduğu en saçma fikir olduğunu söylemişti. Jobs çevresindekileri kimi zaman acımasızca eleştirmekten geri kalmazdı. Bir şey saçmaysa saçmadır ve bunu söylemekten çekinmezdi. Kelimelerinizi seçerken ve karşı tarafa düşüncelerinin saçma olduğunu söylerken daha ılımlı olabilirsiniz ancak kafanızdaki düşünceler konusunda net olun. Neler aptalca? Neler işe yarayacak? Neler tamamen saçmalık ve sizi geriletecek? Tespit edin ve söyleyin.
'Nasıl olduğunu öğreniriz'
Girişimci mucittir. Yeni şeyleri yeni şekillerde yapmanın yollarını sürekli bir şekilde arayan ve bulan kişilerdir girişimciler. İş geliştirmek başlı başına bir öğrenme macerasıdır, yeni müşteriler, yeni modeller, yeni yaklaşımlar, yeni çözümler, yeni ihtiyaçlar, yeni pazarlar… Kısacası, girişimin işi “yeni”yle uğraşmaktır. Yeni şeylerle uğraşmanın kaçınılmazı yeni şeyler öğrenmektir. SpaceX’in kurucusu Elon Musk şirketini kurmadan roket bilimi öğrenmiştir. Thomas Edison nelerin ampul olarak çalışmayacağını kendi kendine verdiği 10.000 derste keşfetmiştir.
Eğer kendi işinizin patronu olacaksanız, sürekli yeni şeyler öğrenmeye açık olun. İlle de formal bir eğitim almanız ya da okula yazılmanız gerekmez ancak öğrenmeniz şarttır. Karşınıza çıktıkça işi yaparak öğrenmek en pratik yol olacaktır.
Sonuç
Başarının kokusunu alan girişimciler için, oyun hiçbir zaman bitmez. Her an yeniden oyuna girmek mümkündür. Girişimcilik serüveniniz yeni başlıyor olabilir, birçok kez yenilgiye uğramış, yeniden işe nasıl gireceğinizi bilemiyor olabilirsiniz. Kısacık bir ara verin ve yeniden denemek için enerji toplayın, motivasyonunuzu yükseltin. Başarılı bir girişimcinin biyografisini okuyun, size ilham versin. Sonra, hiçbir yenilgi yaşanmamış gibi, hevesle yeniden deneyin.
'Tekrar deneyin'
Her bir yenilgiden sonra “tekrar deneyin”. Bugüne kadar söylenmiş en anlamlı sözlerden biri, eğer ilk denemenizde başaramazsanız, tekrar tekrar deneyin. Bu sözü meşhur eden 1800’lerde yaşamış William Hickson adında bir öğretmendir. William öğretmenin okul çağındaki öğrencilerine sıklıkla söylediği bu sözcükler, iş geliştirmek ve başarılı olmak isteyen girişimcilerin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Yenilgileri kabul etmemeyi, sürekli denemeyi prensip edinen iş adamları için yol gösterici rolü üstlenir, ilham verir. Girişimci, risk alan kişidir. Tabii ki risk olan yerde yenilgi de olacaktır ancak yılmamak gerekir, düşünce kalkmak, canın acıyınca kendini iyileştirmek ve yeniden denemek. Sürekli bir savaş vermek. Yenilgi aslında riskin başarıyla sonuçlanmama durumuna verilen addır. Bu kadar basittir. Bütün mesele başarıyla sonuçlanmayan risklerin üzerine gitmek ve onları başarıya çevirmektir. Girişimcilerin dünyası yenilgi kültürü üzerine kurulmuştur. Bir mantra hızlı yenil, sık yenil der. Inc.com yazarı Eric Markowitz, Silikon Vadisi’nin neden yenilgilere bayıldığını yazar. New York Times, Claire Martin imzalı bir yazıda yenilgileri gururla kolumuzda taşıdığımızdan bahseder. Newsweek yenilginin aslında kazanmak olduğunu yazar. Marketplace yenilginin yeni ekonominin yeni dini olduğunu konu eder. Hemen her başarılı girişimci işletmesinin temelini yenilgi üzerine kurmuştur, bu kaçınılmazdır. Başarılı iş onlarca, yüzlerce denemenin sonucunda elde edilir. Deneme süreçleri girişimcilik ruhunun güçlendiği zaman aralıklarıdır. Dünyanın en başarılı girişimcilerine baktığımızda sayılaarca denemenin bir veya iki efsane işe dönüştüğünü görürsünüz. Richard Branson yaklaşık 500 şirket kurmuş, bu şirketlerin sadece bir avuç kadarı büyük başarı getirmiştir. Pandora, takı markasının kurucusu Tim Westergen gereken yatırımı bulana kadar 300 kez farklı yatırımcılara iş fikrini anlatmak zorunda kalmıştır. James Dyson’un süpürge tasarımını doğru yapması için tam 5,126 kez denemesi gerekmiştir. Denemek, pes etmediğiniz sürece sonuç verecektir.
'Hiçbir zaman çok geç değildir'
Girişimci denince, aklımıza 20’lerinde, bir hayali olan, azimli, Silikon Vadi civarlarında yaşayan ve üç beş sene her öğün makarna yemeyi göze alan bir kişi gelir. 20’li yaşlarınız geçtiyse, girişimcilik şansını yitirdiniz diye bir şey yoktur. Hayatın her aşamasında girişimciliğe atılabilirsiniz. Kimi girişimci başarılı bir kurumsal kariyerin ardından yeni bir başlangıç yapar ve uzmanlığını kendi işi için kullanmayı seçer. Girişimcilik yetileri insanı kurumsal hayatta da ileri taşıyan yetilerdir.