Beyaz yakanın suçu beyaz değildir...
Beyaz yaka suçlar kolayca örtbas edilen kimlerin iştirak ettiği hemen belli olmayan suçlar olabilir. Ancak, hakkı olmayan bir parayı, hediyeyi veya imtiyazı kişinin kendi üzerine geçirmesi, başkalarının parasını dolandırması özünde sokakta yankesicilik ya
Birçoğumuz ta küçük yaşlardan itibaren ailelerimiz tarafından suç işlememek üzerine eğitiliriz. Anne-babalarımız sürekli arkadaşlarımıza iyi davranmamız, insanlara kötülük yapmamamız, çevremizdekilere zarar vermememiz üzerine öğütler verir. Ne kadar zor durumda olursan ol, aç da kalsan hırsızlık yapmamak, karşındaki seni ne kadar sinirlendirirse sinirlendirsin, kaba kuvvet kullanmamak küçük yaşlardan itibaren beynimize kazınır. Kısacası, ilk akla gelen adi suçları işlememeye kurgulanırız. Peki ya, masabaşı suçları? Yani, kâğıt üzerinde yapılan hırsızlıklar, dolandırıcılıklar, hak yemeler…
Dürüst, her zaman doğru davranışlarda bulunan bir insanın böyle suçlardan da uzak durması gerekir. Ancak bazı durumlarda böyle bir işe alet olmak veya karmaşık bir dolandırıcılığın naif bir biçimde parçası olmak birçok kişinin suç olarak görmediği gri alanlar haline gelir. Kişinin kendini bu tür organize suçların dışında tutması için sorgulayıcı ve analitik bir yaklaşıma sahip olması ve hangi durumda kalırsa kalsın etik davranışların dışına çıkmaması gereklidir.
Aklımızda kalan meşhur beyaz yaka suçlarının hepsi büyük paraların döndüğü üst düzey yöneticilerin dolandırıcılık yaptığı skandallar olmakla beraber, ille de beyaz yaka suçlarının devasa organizasyonlar olması gerekmez. 2001'deki Enron skandalını hatırlarsınız. Yöneticiler şirketin kazançlarını abartarak şirketin değerini şişirmişler ve bu yolla yatırımcıları yanıltmışlardı. Enron'daki dolandırıcılık o kadar ince düşünülmüş sofistike bir operasyondu ki suç boyutunu ortaya çıkarmak için uzun süren detaylı incelemeler gerekmişti.
Beyaz yaka suç nedir? Ne değildir?
Beyaz yaka suçlarının başında gelen rüşvet insanlık tarihi kadar eski olsa da, 'beyaz yaka suçu' kavramını 20. Yüzyıla kadar kimse duymamıştı. İlk kez 1939'da Amerikalı sosyolog Edwin Hardin Sutherland beyaz yaka suçunu Amerikan icra hukukundaki boşluğu vurgulamak üzere gündeme getirmişti. İcra hukukunun nasıl hırsızlık ve şiddetli suçlara ve genellikle bu suçları işleyen aşağı sınıflara odaklandığını, iş dünyasını yöneten elit sınıfların kanunlar önünde yok sayıldığını savundu. 1949'da 'Beyaz Yaka Suçu' adını verdiği kitabında suça yepyeni bir yaklaşımla eğilinmesi gerektiğini yazdı, odağın suç yerine suç işleyenler olması gerektiğini dile getirdi.
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI'nin tanımına göre, beyaz yaka suçları üç kelimeyle özetlemek mümkün: 'Yalan söyleme, kandırma ve çalma.' Beyaz yaka suç denince akla işletmeler ve devlet görevlileri tarafından işlenen her türlü dolandırıcılık suçları geliyor. Belki görünürde adi bir suçta olduğu kadar mağdur yokmuş gibi duruyor ancak aslında beyaz yaka suçundan doğrudan veya dolaylı olarak birçok zarar gören var. Bir tek dolandırıcılık tertibi bir şirketin sonunu getirebiliyor, ailelerin tüm birikimlerini yok edebiliyor veya yatırımcıların milyonlarca dolarına mal olabiliyor. Beyaz yaka işler ne kadar komplike hale geldiyse, suçların içeriği, planlanması ve uygulaması da o denli karmaşık.
Rüşvet: En yaygın beyaz yaka suçu rüşvettir. Özel sektöründen kamu sektörüne sektör ve pozisyon tanımadan birçok alana nüfus eder. Rüşvet Batı toplumlarında kabul edilmeyen bir suçtur ancak birçok gelişmekte olan ülkede iş yapmanın bir parçası olarak görülür. En genel şekliyle, karar merciindeki bir kişiye sizin lehinizde karar alması veya size kolaylık sağlaması için verilen değerli hediye veya paradır. Örneğin, bir ihaleyi kazanmak için devlet görevlisine verilen para veya değerli hediye rüşvettir. Bu tür davranışlar etik değildir çünkü şirketin kaliteli hizmet vermesine, en iyi teklifi yapmasına dikkat edilmeden verilmiş kararlardır. Bu karar sayesinde birilerinin cebi dolarken diğerleri zarara girer, daha iyi hizmeti daha uygun fiyata alabilecekken alamaz hale gelirler.
Insider Trading: Şirket hisselerini alıp satarken herkes tarafından bilinmeyen şirketin içinden gelen bilgilere sahip olmak ve bu bilgiler doğrultusunda alım satım yapmak. Örneğin, şirket içinden bir çalışanın size şirket bilgilerini sızdırması ile şirketin hisselerini ne zaman alıp satacağına karar vermeniz hem sizi hem de şirket içinde size bilgi veren kişiyi suçlu yapar.
Menkul Değerlerde Hile ve Dolandırıcılık: Şirketin performansını hileli bir şekilde borsaya yansıtarak yatırımcıları yanlış yatırım kararları almaya sevk eder. Bir muhasebeci eğer şirketin karlılık oranını yüksek göstererek muhasebe defterlerini şişirirse, dolandırıcılık suçu işlemiş olur. Insider trading de bu alana yakın bir suçtur.
Zimmete para geçirme: Muhasebeciler arasında en sık rastlanan beyaz yaka suçları arasındadır zimmetine para geçirme. Eğer bir şirket yöneticileri muhasebecilerine tamamıyla güveniyorsa, muhasebeci de görevini kötüye kullanarak gizlice belli bir meblağ parayı kendi hesabına geçiriyorsa, muhasebeci zimmetine para geçiriyor demektir. Çeşitli yöntemlerle işlenebilen bu suç kimi zaman para aklama şeklinde akıllıca parayı saklamak üzerine kuruludur.
Vergi Suçları: Vergi kaçırma sıklıkla şirketler tarafından yapılır. Şirketler gelirlerini veya karlarını olduğundan düşük göstererek daha az vergi ödeme yoluna giderler.
Sigorta Dolandırıcılığı: Sigortadan para alabilmek için yalan söylemek demektir.
Bilgisayar veya Internet Dolandırıcılığı: Kişisel bilgiler ve kredi kartı bilgilerine ulaşmak üzere kişilerin bilgisayarlarına veya online hesaplarına yapılan sanal saldırılardır. Yalancı e-maillerle kişinin banka bilgileri istenir ve banka hesapları bu şekilde boşaltılır.
Kalpazanlık/Sahtecilik: Bir malın sahtesini gerçeği gibi göstererek satmak ve üzerine kar etmeyi amaçlar. Kalpazanlık ille de eski Türk filmlerinde gördüğümüz sahte para basmak olarak düşünülmemelidir. Her türlü malın sahtesini gerçeği gibi pazarlamak kalpazanlığa girer.
Beyaz yaka suçlarının etkisi dalgalar halinde yayılır
Beyaz yaka suçları birçok zaman gözden kaçan basit olaylar olarak gösteriliyor. Beyaz yaka suçu işleyen kişi kafasında şöyle bir mantık kurabilir: Öncelikle suçu işleyen kişi kendini kimsenin zarar görmediğine ikna eder. Üstelik kimi zaman bu suçu kendinde hak görür. Örneğin, şirket ona şu ya da bu haklarını (fazla mesai ücreti, terfi vs..) vermemiş, kişi de kendi hakkını farklı yollardan almış…
Bir şirket herhangi bir dolandırıcılıkla karşılaştığı zaman dalga etkisi gözlemlenir. Yani, dolandırıcının 'patron zaten deli gibi zengin benim kaçırdığım birkaç yüz bin liranın ne etkisi olacak' mantığı kendi vicdanını rahatlatmaya yarayan yanlış bir değerlendirmedir. Dolandırıcılık yaşanan dolayısıyla da paranın etkin bir şekilde yönetilmediği şirketlerde maliyetler artmakta. Şirket de kendini korumak için işten çıkarmaya kadar giden yöntemleri yürürlüğe koymakta. Bu durum sadece şirket çalışanlarını değil, şirketin ürün ve hizmetlerinin fiyatlarının artmasıyla şirket müşterilerini de etkilemekte. Insider trading gibi geniş çapta ve sofistike dolandırıcılık olayları kamuya yansıyınca yatırımcıların borsaya güveni zedeleniyor, yatırım kararları konservatifleşiyor. Daha da kötüsü skandal yaşanan şirkete yapılan yatırımlar kağıt parçasına dönebiliyor, masum insanların geleceğe yönelik birikimleri eriyip gidiyor.
Hapiste Yatan En Meşhur 10 Beyaz Yaka Suçlu
1. Edwin Edwards (85), eski Louisiana Valisi (2011'de serbest bırakıldı)
Suçu: Şantajla kumarhane iznini manipüle etmek.
2. Jack Abramoff (55), cumhuriyetçi politika danışmanı, iş adamı (2011 sonu serbest bırakıldı)
Suçu: Amerikan yerli kabilelerini dolandırmak ve kamu yetkililerine rüşvet vermek.
3. Andrew Fastow(52), eski Enron CFO'su. (2011 sonu serbest bırakıldı)
Suçu: Dolandırıcılık, para aklamak ve şirketin büyük çaptaki kayıplarını saklamak.
4. Randy "Duke" Cunningham (71), eski Cumhuriyetçi politikacı
Suçu: 2.4 milyon dolar tutarında rüşvet almak, 1 milyon dolar vergi kaçırmak.
5. Richard Scrushy (61), HealthSouth Corporation'ın kurucusu ve eski CEO'su.
Suçu: Valinin seçim kampanyası için rüşvet vermek.
6. Joseph Nacchio (54), Qwest'in eski CEO'su.
Suçu: 19 farklı insider trading olayını yürütmek.
7. John (baba, 88) ve Timothy Rigas (oğlu, 58) – John bir kablolu televizyon şirketi olan Adelphia Communications'ın kurucusu, Timothy CFO'su.
Suçları: Baba-oğul banka ve menkul değerler dolandırıcılığından suçlu bulundu. Kurumsal yatırımcıların 2.3 milyar dolarını dolandırdı ve kurumun fonlarını kendi kişisel hesaplarına geçirdi.
8. Jeffrey Skilling (59), Enron'un CEO'su.
Suçu: İçinde insider trading gibi birçok komplike dolandırıcılıktan suçlu bulundu. Savcılık verilerine göre, 60 milyon dolarlık şirket hissesini şirketin yaklaşan iflasını saklayarak yatırımcılara sattı.
9. Bernard Ebbers (71), eski WorldCom CEO'su.
Suçu: Hileli finansal raporlama yaparak yatırımcıların 11 milyar dolarını dolandırdı.
10. Bernard Madoff (75), ünlülerin ve iş adamlarının Wall Street danışmanı.
Suçu: Ponzi oyunu diğer bir deyişle piramit sahtekârlığıyla binlerce yatırımcının milyarlarca dolarını dolandırdı. Madoff'un tutukluluk süresi 150 yıl.