Tekstilde trendi Akdeniz belirleyecek

Türkiye'nin istihdam deposu tekstil artık kabuk değiştiriyor. Pamuk denince Çukurova ile birlikte akla gelen Akdeniz ise sektörün dönüşümüne öncülük etmek istiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Son yıllarda dünyada rakiplerine karşı fark yaratmaya başlayan Türk tekstil sektöründe son 4 yılda 20 milyar TL'ye yakın yatırım teşvik belgesi alındı. Sektörün dış ticaret fazlası ise yüzde 65'in üzerinde artarak, 2014'te 16,5 milyar dolara ulaştı. Sektörün dünyada moda trendini belirleyecek noktaya gelebilmesi içinse tasarım ve inovasyon kültürünün gelişerek katma değerli ürün üretiminin artması bekleniyor.

Türk tekstil sektörünün Türkiye'nin en köklü sanayi alanı olduğunu söyleyen Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç,sektörün; yarattığı katma değer, oluşturduğu istihdam olanakları ve net döviz girdisi ile geçmişten gelen önemini bugün de korumaya devam ettirdiğinin altını çizdi. Türkiye'de tekstil sektörünün dünya standartlarındaki üretim kalitesi, sahip olduğu üst düzey teknolojik yatırımlar ve esnek üretim modeli sayesinde piyasadaki eğilimlere kolaylıkla uyum sağlayabildiğine dikkat çeken Kıvanç, "Çok kısa termin süreleriyle de önemli bir rekabet avantajına sahibiz. Türk tekstil sektörü bu sayede girdi maliyetlerindeki tüm dezavantajlarına rağmen ihracatını sürdürülebilir şekilde arttırmaya devam ediyor. Sektörümüzün uluslararası pazarlardaki devamlılığı ve varlığı, öncelikle ülkemiz iç pazarındaki üstünlüğü ile mümkün" şeklinde konuştu. 

Üyelerimizin her zaman yanındayız 

Sektörün 2023 ihracat hedefi olan 20 milyar dolara ulaşmak için; sektörün devamlılığı ve başarısının tasarım kültürünü ve inovasyonu öne çıkararak yakalanacak ivmede gizli olduğunu ifade eden Kıvanç, "Sektörümüzde trendi belirleyenler olduğumuzda, katma değerde yaratacağımız artışla, marka değerlerimiz daha da yükselecektir. Bu kültürün ülkemizde ve bölgemizde yeşermesi için 4 yıldır gerçekleştirdiğimiz ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması'nın yanı sıra geçtiğimiz kasım ayında gerçekleştirdiğimiz Türkiye İnovasyon Haftası Adana Etkinlikleri geniş yankı buldu. Umuyoruz bu etkinliklerin yaratacağı iklim bölgemize, sektörümüze ve ülkemize önemli kazanımlar sağlayacaktır" şeklinde konuştu. Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği olarak sektörün ihtiyaç duyduğu her alanda; ihracatı artıracak her türlü faaliyette, yetkili merciler nezdinde yapılacak her girişimde yer almaya devam edeceklerini vurgulayan Kıvanç, üyelerinin desteğe ihtiyacı olduğu her an yanlarında olacaklarını belirtti. 

Pamuklu ve suni sentetik iplik ek vergi kapsamına alınmalı 

Uzakdoğu ve Asya ülkelerinin oluşturduğu haksız rekabet şartlarının tekstil imalat sanayisini yaraladığının bilgisini veren Kıvanç, dampingli, sübvansiyonlu fiyatlarla Türkiye'ye giren tekstil ürünlerinin işletmelerin oldukça zor şartlar altında kalmalarına sebep olduğuna işaret etti. Uygulamaya koyulan korunma önlemleri tedbiri ile haksız ithalatın bir nebze de olsa engellenmesiyle sektörde önemli bir yatırım hamlesi gerçekleştirildiğini aktaran Kıvanç, "Bu durum eşit şartlar altında, gerekli destek verildiği takdirde dünyanın her ülkesi ile rekabet edebileceğini açık şekilde gösterdi. Bugün bu tehdit korunma önlemleri 2013 yılında sonra eren pamuk ipliği ürünleri ve önlemlerin etkisizleştirildiği ya da beklenen etkiyi yaratmadığı suni-sentetik iplik üretimimiz için ciddiyetini korumaktadır. Bu nedenle ek vergi kapsamı dışında bulunan ve entegre üretim yapısı içinde temel girdilerden biri olan pamuklu ve suni sentetik iplik üretiminin en kısa sürede ek vergi kapsamına alınması sektörümüzün en önemli önceliklerinden bir tanesidir" dedi. 

Kıvanç, 2015'in hem sektör hem de Türkiye açısından gündemin yoğun ve sarsıcı olduğu bir yıl olarak geçtiğini ifade ederken, bir yanda komşu ülkelerde yaşanan siyasi çalkantılar, diğer yanda küresel piyasalarda gelişmekte olan ülkeler aleyhindeki gelişmeler nedeniyle zor bir yılın geride kaldığını vurguladı. Sanayiciler olarak yurtiçinde ve bölgede siyasi normalleşmenin sağlanmasıyla Türkiye'nin gerçek gündemine dönerek ekonomik önceliklere ağırlık verilmesini arzu ettiklerini dile getiren Kıvanç, iktisadi ve demokratik alanda güçlükler ve fedakârlıklarla sağlanan ilerleme ve gelişmelerin bir çırpıda yok olmasının, bir anda geriye gitmesinin kimsenin istemediği bir durum olduğunu aktardı. Kıvanç, bu anlamda, ekonomik gelişmenin olmazsa olmazı olan istikrar ve güven ortamının tesisinin önemli olduğunu ifade etti.

Kıvanç söyle devam etti: "1 Kasım öncesindeki süreçte 2016 yılının da 2015 gibi ekonomik açıdan ‘kayıp' bir yıl olabileceği yönündeki tahminlerin aksine ülkemizi yoğun şekilde meşgul eden siyasi gündem nihayet 1 Kasım ertesinde neticelendi. Sağlanan siyasi istikrarla birlikte önümüzdeki süreçte önceliğimiz tekrardan ekonomiye, üretime ve yatırıma öncelik verilmesi olmalıdır."

ATHİB'in ihracatı 5 yılda %72 arttı

ATHİB'in temeli Türkiye'nin ilk ihracatçı birliklerinden olan ve 1939 yılında kurulan Çukurova Pamuk İhracatçıları Birliği ile atıldı. Bu dönemde sadece tekstilin ana hammaddelerinden olan pamuk ve döküntüleri ile çiğit ihracatına yönelik olarak kuruldu. Türkiye'nin ekonomik ve endüstriyel gelişimine paralel olarak bölgede tekstil sanayinin gelişmesiyle 1975 yılında ise Çukurova İplik, Hambez ve Mensucat İhracatçıları Birliği kuruldu. 1986 yılında ise bu iki birlik birleştirilerek Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği adını alarak bugün faaliyetlerini bu isimle sürdürüyor.

ATHİB, başta Adana, Kahramanmaraş, Kayseri, Hatay, Osmaniye, Mersin ve Karaman illerimizde yerleşik olmak üzere kendisine üye yaklaşık 380 ihracatçı fi rmaya hizmet veriyor. Türkiye genelinde tekstil ve hammaddeleri sektör ihracatı geçtiğimiz 5 yılda yıllık ortalama yüzde 8 artış gösterirken; ATHİB'in sektör ihracatı geçtiğimiz 5 yılda yıllık olarak ortalama yaklaşık yüzde 15 civarında artış göstererek 2010 yılında 550 milyon dolar seviyesinden 2014 yılında 950 milyon dolara ulaştı. Geçen beş yılda sağlanan yüzde 72'lik bu artış ATHİB'in faaliyet gösterdiği bölgede Türk tekstil sektörünün itici gücü olduğunun kanıtı olarak ortaya çıkıyor.

Tekstilde miktar bazında ihracat yüzde 9.3 arttı

Dünya ekonomisinin 2015 yılı büyüme oranlarındaki yavaşlama eğilimi etkisini sürdürürken, bu gelişmede özellikle, gelişmekte olan ekonomilerin tempo kaybının etkili olduğu; diğer taraftan gelişmiş ekonomilerdeki toparlanmanın da yavaş seyrini koruduğu görülüyor. Özellikle FED tarafından beklenen faiz artışı beklentisi ve yılsonu itibariyle Çin'in yüzde 7'nin altında bir büyüme oranında kalacağı yönündeki beklentiler yılsonu beklentilerini şekillendirecek önemli gelişmeler olarak ortaya çıkıyor. Bu durum Dünya Bankası'nın son raporlarında 2015 yılı büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revize edilmelerine neden oldu. Emtia fi yatlarındaki gerileme ile oluşan fi yat baskısı ile birlikte küresel ticaret hacminde görülen daralma Türkiye'nin genel ihracatının düşmesine etki ederken, bu durum tekstil ve hammaddeleri sektörüne de net olarak yansıdı.

Yıl içerisinde görülen Euro / Dolar paritesindeki yüzde 16 oranındaki düşüş, hammaddesini dolar ile temin eden ancak ihracatını Euro üzerinden gerçekleştiren tekstil sektör ihracatçıları için şartları zorlaştırırken, bu durum sektörün tamamında ihracat değerinde 2015'in on ayında yüzde 10'luk gerilemeye neden oldu. Bu dönemde Euro bölgesinde ihracat değerleri gerilerken, Amerika Birleşik Devletleri'ne yapılan ihracatta dikkate değer artış sağlandı. Diğer taraftan tekstil ve hammaddeleri sektör ihracatının miktar bakımından Türkiye genelinde yüzde 5.6, ATHİB özelinde ise yüzde 9.3 artış sağladığı görülüyor.

ATHİB'in 11 aylık ihracatı ise yüzde 8,7 azalma gösterdi. 2015 yılında ATHİB tarafından tekstil ve hammaddeleri sektöründe en çok ihracatı gerçekleştirilen ürün grubunda ise dokuma kumaşlar olarak öne çıktı. Dokuma kumaş ürünleri, ATHİB'in toplam ihracatının yüzde 40'ını oluştururken; bunu, örme kumaşlar, pamuk ipliği, suni sentetik iplikler takip ediyor. ATHİB'e üye fi rmaların en çok ihracat yaptığı ülke ise yüzde 20'lik pay ile İtalya'dır. İtalya'yı, ABD, Portekiz ve Rusya Federasyonu takip ediyor.

1-594.jpg

 

2-488.jpg

 

3-363.jpg

 

Bu konularda ilginizi çekebilir