“İhracatta yeni anlayışla vites yükseltmeliyiz”
Adnan Ersoy Ulubaş / ADMİB Başkanı
Akdeniz Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADMİB) Başkanı Adnan Ersoy Ulubaş, ihracatçılar için zor geçen 2015'in ardından bu yıla biraz daha umutlu başladıklarını belirterek, 2015 yılında yaşanan sıkıntıların kaynağında global ekonomi kadar Türkiye'nin iç dinamiklerinin de etkisinin bulunduğunu öne sürdü. Düşen emtia fi yatları, gelişen ekonomilerin yavaşlayan büyüme hızı, FED'in faiz artışı beklentisi gibi etkenlerin global piyasaları etkilediğini anlatan Ulubaş, komşu ülkelerdeki iç karışıklıklardan kaynaklı jeopolitik riskler ve genel seçimler sürecindeki siyasi belirsizliğin de 2015 yılında Türkiye'nin ekonomiye yeterince odaklanmasına engel olduğuna vurgu yaptı.
Adnan Ersoy Ulubaş, yaşanan sıkıntılara rağmen 2015'i %4 büyüme ile tamamlayan Türkiye ekonomisinin cari açığının ise milli gelirin yüzde 4.5'ine düşürmeyi başardığını söyledi. Ulubaş, "Şimdilerde bu oran yüzde 4'lere kadar gerilemiş durumda. 2016 yılı itibarıyla üretici/tüketici güven endekslerinde ve kapasite kullanım oranlarında görülen artışlar umut veriyor. Aynı şekilde ihracatımızın 2016 yılı Ocak ayından beri yeniden artış eğilimine girmiş olması da bir diğer olumlu gelişme. Her ne kadar artış istediğimiz seviyede olmasa da ihracatçılarımıza ve piyasalara moral vermesi bakımından bu verileri önemsiyoruz" şeklinde konuştu.
Kısa vadede sorunlara çözüm ararken aynı zamanda geleceğin de planlanması gerektiğinin altını çizen Adnan Ersoy Ulubaş, 2023 yılı hedefl erine ulaşmak adına bilindik yöntem ve söylemlerin dışına çıkılması gerektiğine dikkat çekti. "Geleneksel yöntemlerle hedefl erimize ulaşamayacağımız konusunda artık herkes hemfikir durumda" diyen Ulubaş, bu durumda Ar-Ge, tasarım, inovasyon ve markalaşmaya dayalı katma değeri yüksek ürünlere yönelmeyi başarmak için sinerji yaratmak ve şartları zorlamak durumunda olduklarını anlattı.
Kısa ve uzun vadede yapılacakların öncelik sırasıyla biran önce hayata geçirilmesi gerektiğine değinen Ulubaş, "Devlet politikasıyla desteklenmesi yanında fi rmalarımızın da katma değerli ürün ihracatına daha fazla kafa yorması da ayrıca önemlidir. Zira tek tarafl ı olarak zorlamayla bu dönüşüm mümkün değildir. Bu bakımdan devletin destek mekanizmalarını aktif olarak kullanmak da dahil olmak üzere firmaların tüm şartlarını zorlayarak daha vizyoner bir bakış açısıyla gelecek yıllara hazırlanması gerekmektedir. Sadece işlerimiz kötü giderken değil iyi giderken de yeni fikirler üzerine çalışmalıyız" ifadelerinde bulundu.
Ulubaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vizesiz girişler başta olmak üzere AB ile yürütülen müzakereler ve ABD ile AB arasında müzakereleri hızla devam eden TTIP Anlaşması, 2016 yılı için önemli başlıklar olarak ülke gündemimizde yer almaktadır. İç ve dış gündem ne olursa olsun ülkemiz ekonomik büyümeyi yeniden hızlandıracak adımları mutlaka atmalıdır. Bunun için gerçekleştirilecek reformlarla öncelikle yurtiçi koşullar iyileştirilmelidir. Sürdürülebilir rekabet için ihracatta arzu edilen dönüşümü sağlamak adına mevcut başarılı uygulamalarımızı, yeni ekonominin gerekleri ile birlikte harmanlamalı ve yepyeni bir anlayışla 2023 yılı hedefl eri için yolumuza hızlanarak devam etmeliyiz."
"Pazar geliştirme çalışmaları artan ivmeyle devam ediyor"
Globalleşmenin gereği olarak birbirine sıkı sıkıya bağlı dünya ekonomilerinde yaşanan her gelişmenin doğal olarak Türkiye'yi de etkilediği tespitini yapan Adnan Ersoy Ulubaş, bu kapsamda nisan ayında açıklanan IMF 2016 raporunda belirtildiği üzere son derece yavaş toparlanan global ekonomiden Türkiye'nin de nasibini aldığını kaydetti.
Özellikle ihracatın yarısının gerçekleştirildiği Avrupa pazarının büyüme hızının son derece güçsüz olmasının Türk ihracatçıları olumsuz etkilediği bilgisini veren Ulubaş, bu durumun 2016 yılında da devam edeceğine dikkat çekti. Ulubaş, şöyle devam etti: "Komşu ve çevre ülkelerde yaşanan sıkıntılara ve küresel ekonomi büyüme oranlarının hâlâ çok zayıf seyretmesine rağmen ekonomimizin pek çok ülkeden daha iyi bir büyüme hızı yakalaması aslında bizim potansiyelimizi ortaya koyuyor. Devletin ihracatı büyümenin odağına oturtacak politikalara daha fazla ağırlık vermesi durumunda potansiyelin ortaya çıkarılması da kolaylaşacak.
Başta Ekonomi Bakanımız Mustafa Elitaş olmak üzere bakanlarımızın ihracatçıların sorunlarını dinleme ve çözüm üretmeye yönelik iradesi bizleri motive ediyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz toplantılar ile sorunlarımız ilk elden dinlenirken, bu sorunları en az bürokrasi ile çözüme ulaştırma imkanı yakalıyoruz. İhracatçı için pazar geliştirme çalışmaları kapsamında ise Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar liderliğindeki iş insanları heyetleri artan ivmeyle devam ediyor."