Havza bazlı destek sektörü nasıl etkiler?
1 Ocak 2017 tarihi itibarıyla uygulamaya başlanacak Havza Bazlı Destekleme Modeli, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörü için yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
ODAK / Ali Ekber YILDIRIM
Tarım ürünleri arasında dışa bağımlılığın en yüksek olduğu ürünler arasında yağlı tohumlar ve bakliyat ürünleri var. Hububat ürünlerinde ise dışa bağımlılık çok daha düşük seviyelerde. Uzun yıllardan beri yağlı tohum ve bakliyat üretimini artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak için çeşitli önlemler alınıyor. Üretimin artırılması hedefl eniyor.
Önümüzdeki yıldan itibaren bitkisel üretim politikasında önemli bir değişiklik olacak. Milli Tarım Projesi kapsamında bitkisel üretimde "Havza Bazlı Destekleme Modeli" uygulanacak. Havza Modeli'nin temel amacı hangi havzada hangi ürün daha verimli üretilecekse o ürün sadece o havzada desteklenmesidir.
Model ile, ilçe bazında 941 tarım havzasında hangi ürünün destekleneceği tek tek açıklandı. Bu açıklamaya göre, buğday üretimi tüm havzalarda desteklenecek.
HAVZA MODELİ NEDİR?
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2006'da başlayarak 3 yıllık bir çalışması sonucunda 2009 yılında tamamladığı Havza Modeli kapsamında iklim, topoğrafya ve toprak verileri dikkate alınarak önce 190 tarım havzası belirlendi. Ürün desenleri, havzaların yönetilebilir ve benzer ekolojiye sahip olması kriterleri dikkate alınarak 190 havza birleştirilerek 30 temel havza oluşturuldu. Havzalar, ekolojik olarak benzer özellikleri olan, ülkenin idari yapılanmasına uygun, yönetilebilir büyüklükte ve tarım ürünlerinin en uygun yetiştirilmesi dikkate alınarak belirlendi.
Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında 24 ürünün üretim deseni haritası çıkarıldı. Arpa, ayçiçeği, buğday, burçak, çavdar, çay, çeltik, domates, elma, fasulye, fındık, fiğ, limon, mercimek, mısır, pamuk, patates, portakal, soğan, susam,üzüm, yonca, yulaf ve zeytin için hazırlanan ürün deseni haritaları havzalar dikkate alınarak üretim yoğunluğuna göre oluşturuldu. Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli'nin esası hangi ürün hangi havzada daha verimli üretiliyorsa orada desteklenmesine dayanıyor. Mehdi Eker'in bakanlığı döneminde hazırlanan havza modeli 2009'dan 2016'ya kadar etkin olarak uygulanmadı. Faruk Çelik'in bu göreve gelmesinden sonra model tekrar masaya yatırıldı ve ilçe bazında 941havzada uygulanması kararlaştırıldı. Başbakan Binali Yıldırım'ın Ekim ayında İzmir'de açıkladığı Milli Tarım Projesi'nin en önemli ayağını oluşturuyor.
Havza Modeli ile amaçlanan,üretimi, verimliliği artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak. Dışa bağımlılığın azaltılması gereken ürünlerin başında yağlı tohumlar ve bakliyat ürünleri var. Buğday, stratejik bir ürün olarak değerlendirilip her havzada desteklenebilir. Fakat, yağlı tohumlar da en az buğday kadar stratejiktir. Her yıl 3-4 milyar dolarlık ithalat yapılıyor. Bunu azaltmak için özel önlemler, özel destekler devreye alınmalıdır.
DESTEKLENECEK ÜRÜNLER
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, havza bazlı destekleme uygulamaları kapsamında, arz açığı bulunan, stratejik ve bölgesel önem arz eden, insan beslenmesi-sağlığı ve hayvansal üretim açısından önem arz eden buğday, arpa, çavdar, çeltik, dane mısır, tritikale, yulaf, mercimek, nohut, kuru fasulye, pamuk, soya, yağlık ayçiçeği, kanola, aspir, çay, fındık, zeytinyağı ve yem bitkilerinden oluşan 19 ürün bazında değerlendirme yapıldı.
Söz konusu ürünlerle ilgili olarak istatistiki veriler, ekim nöbeti (münavebe), iklim, toprak ve topografya, su kısıtı verileri (mevcut su potansiyeli ve bitki su tüketimi), il ve ilçelerdeki kamu, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin teklifl eri dikkate alınarak 1 milyardan fazla verinin yer aldığı Karar Destek Sistemi sonucunda 941 havza/ ilçe bazında dağılımı belirlendi.
HUBUBAT, BAKLİYAT VE YAĞLI TOHUMLAR NASIL ETKİLENİR?
Havza Modeli kapsamında desteklenecek ürünlerin büyük bölümü hububat,bakliyat ve yağlı tohumlar sektörü oluşturan ürünler olduğu için uygulamalar en çok bu sektörü ilgilendiriyor. Bu nedenle sektöre, üreticiden ihracatçıya, sanayiciden tüketiciye halkanın her zincirindeki paydaşlar bu modeli, uygulamaları yakından takip etmelidir. Bu model iyi uygulanabilirse hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörüne avantajlar sağlayabilir.
Hükümet bu modeli 2017 itibariyle uygulayacağını ilan etti. Ayrıca bu modelle eş zamanlı olarak tarım topraklarının boş kalmaması ve 184 büyük ovanın koruma altına alınması öngörülüyor. Çiftçinin kullanacağı mazotun yarısının devlet tarafından karşılanmasına yönelik önemli bir destek de devreye girecek.
Bu önlemler bitkisel üretimde verimliliği ve üretimi artırabilecek kararlardır. Ancak, önemli olan bunların açıklanması,yazılması değil, uygulanmasıdır.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik konuyla ilgili yaptığı açıklamada, buğday üretimine yurt genelinde hiçbir sınırlama getirmediklerine değindikten sonra hedefl erinin 22 milyon ton buğday elde etmek olduğunu söylüyor. Bunun elde edilmesi için de Türkiye'de buğday ekmek isteyen herkesin, her yerde buğday ekebileceğini ifade ediyor.
Yapılan çalışma kapsamında, Türkiye'nin ihracat, ithalat kalemlerini, ihtiyaçlarını ve arazi özelliklerini belirlediklerinin altını çizen Çelik, nerede, ne kadar ürün ekileceğini tespit ettiklerini vurguladı. Böylece ihtiyaç olan ürünün ekileceğini ve üreticinin pazar sorunu yaşamayacağını dile getiren Çelik, "Ama şimdi öyle değil, ihtiyaç fazlası ürün olduğu için pazarda karşılık bulamıyor, bulamayınca da üreticimiz ciddi mağduriyetlerle karşı karşıya kalıyor. Onun için yeni destek modelimiz, bitkisel üretimde 941 havza modelidir. Tüm ayrıntılar hesaplanarak, neyin, nerede ekileceği belirlenmiştir ve üreticimiz bu çerçevede desteğini alacaktır" diyor.
Özetle, 1 Ocak 2017 itibariyle uygulamaya başlanacak Havza Bazlı Destekleme Modeli, hububat,bakliyat ve yağlı tohumlar sektörü için yeni bir dönemin başlangıcı olacak.