'Türkiye, ihracatçıların önünü açacak desteklerle 2023 hedeflerine yürüyor' (1)
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, "Başta 2023 Türkiye İhracat Stratejisi olmak üzere uygulanan politikalar ile katma değer, inovasyon ve ileri teknoloji konularına öncelik veriyoruz" dedi.
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Türkiye'nin 2015 yılında küresel ölçekteki olumsuzluklara rağmen ekonomik ve ticari olarak oldukça başarılı bir performans sergilediğini ifade ederken, küresel ekonomi açısından son derece zorlu bir yıl geçtiğini ifade etti. Doların tüm dünya genelinde değer kazanması, buna paralel olarak başta petrol fiyatları olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan büyük düşüşler neticesinde hammadde ihracatçısının ülkelerin olumsuz etkilendiği bir dönem yaşandığını belirten Elitaş, Türkiye ekonomisi açısından önemli ticaret ortaklarının resesyona girmesi, diğer taraftan çevre ülkelerde yaşanan çatışmaların sürmesi olumsuz gelişmeler olduğunu anlattı. Ancak, tüm bunlara rağmen Türkiye ekonomisinin, yılın ilk 3 çeyreğinde yüzde 3,4 büyüme oranı ile birçok ülkeyi geride bıraktığını vurgulayan Bakan Elitaş, "Üçüncü çeyrekte yakaladığı yüzde 4'lük büyüme ile Türkiye 24 AB üyesinden, Avustralya, Kanada, ABD, Meksika, Norveç, İsviçre, Güney Afrika, Brezilya, Rusya ve Japonya'dan hızlı büyüdü. Dolayısıyla, Türkiye bu zorlu şartlar altında birçok ülkeyi büyümede geride bırakarak başarı örneği sergiledi" dedi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 69,6'ya ulaştı
Dış ticaretle ilgili gelişmelere bakıldığında ise, özellikle avro/dolar paritesinde yaşanan düşüş ve başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle 2015 yılı Ocak-Ekim döneminde; ihracatın, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,2 azalarak 120,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğinin bilgisini veren Elitaş; ithalatın ise yüzde 13 azalarak 173,2 milyar dolar olduğunu dile getirdi. Elitaş, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise, geçen yılın aynı dönemine göre 3,6 puan artarak yüzde 69,6'ya ulaştığının altını çizerken, "Dış ticaret açığı ise yüzde 22,2 azalarak 52,7 milyar dolara geriledi. İlk 10 aylık süreçte parite kaynaklı ihracat kaybımız 11 milyar dolar iken ithalattaki düşürücü etkisi 11,7 milyar dolar oldu. Petrol ihracatçısı olan ülkelere ihracat kaybımız ise ilk 10 ayda 4,8 milyar dolar olarak gerçekleşti." şeklinde konuştu. Yine ilk 10 ayda Türkiye'nin ihracat birim değer endeksinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,3 oranında azalırken, ihracat miktar endeksinin ise yüzde 1,5 artış gösterdiğini belirten Elitaş, "2015 yılı esasen Türkiye ihracatı açısından daha fazla malın satıldığı ancak maalesef daha az gelir elde edildiği bir yıl oldu" dedi.
Enflasyon ilk 11 aylık dönemde 7,6'ya geriledi
Bakan Elitaş, cari açıkla mücadelede Türkiye'nin 2015 yılında oldukça önemli bir iyileşme sergilediğine dikkat çekerken, "Bu yıl ilk 10 aylık dönem için Türkiye'nin cari işlemler açığı yüzde 24,9 azalışla 25,4 milyar dolar seviyesinde gerçekti. Cari açıktaki bu iyileşme büyük oranda mal ve hizmet ithalatındaki düşüşten kaynaklanıyor" ifadelerinde bulundu. Enfl asyon rakamlarına bakıldığında ise Kasım ayı itibariyle tüketici fiyatlarındaki yıllık enfl asyon oranının yüzde 8,1 olarak gerçekleştiğini aktaran Elitaş, 2014 yılının aynı döneminde ise söz konusu oranın yaklaşık yüzde 9,2 seviyesinde olduğunu kaydetti. Bu sene enfl asyon oranlarındaki gerilemede yine petrol ve enerji fiyatlarındaki düşüşün etkili olduğunu ifade eden Elitaş, şöyle devam etti:
"Ancak enerji fiyatlarında yaşanan düşüşün olumlu etkisini, doların Türk lirası karşısında değer kazanması ve gıda fiyatlarındaki yüksek seyir baskıladı. 11 aylık ortalama oranlara bakıldığında, 2014 yılı ilk 11 aylık dönemde ortalama yüzde 8,9 olan enfl asyon oranı 2015 yılında yüzde 7,6'ya geriledi."
Zorluklara rağmen başarılı bir yılı geride bıraktık
Öte yandan, Türkiye'nin mali disiplin açısından dünyada başarı örneği gösteren ülkelerden biri haline geldiğine işaret eden Elitaş, geçen yıl Türkiye'nin merkezi yönetim bütçe açığının GSYH oranının yüzde 1,3 olduğunu, bunun da 23 AB üyesinden daha iyi bir performansa işaret ettiğini belirtti. Elitaş, 2014 yılı Ocak-Kasım döneminde 11,3 milyar TL olan merkezi yönetim bütçe açığının, 2015 yılının aynı döneminde 5,4 milyar TL olarak gerçekleştiğini aktarırken, "Mali disiplin ülkemiz ekonomisinin en sağlam olduğu ve tarafımızca asla taviz verilmeyen alanlardan biridir. 2015 yılı küresel ekonomi açısından her ne kadar zorlu bir yıl olarak geçse de, Türkiye her anlamda bu yılı başarıyla geride bırakmış ve 2016 yılına daha güçlü bir şekilde adım atmaya hazırlanmıştır" şeklinde konuştu.
Çin çelik sektöründe tüm ülkeleri rekabet baskısı altına aldı
Demir-çelik sektöründe başta Çin olmak üzere küresel ekonomide ve emtia piyasalarında 2015 yılında kayda değer gelişmeler yaşandığının bilgisini veren Elitaş, Çin'in ekonomik yavaşlaması, küçülen yurt içi talebe göre daha yavaş azalan demir çelik üretimi, diğer bir deyişle yaşanan arz fazlası nedeniyle, hammaddeler ve nihai ürünlerin fiyatlarının küresel ölçekte etkilendiğini belirtti. Küresel kapasite fazlası bulunan sektörde, yurt içi talebin zayıfl amasıyla arz fazlasını ihracata yönlendiren Çin çelik sektörünün tüm ülkeleri rekabet baskısı altına aldığını vurgulayan Elitaş, 2015 yılında 110 milyon tona çıkması beklenen Çin'in çelik ihracatının, birçok ülkede farklı çelik ürünlerine dönük damping soruşturmaları açılmasına ve korunma önlemleri alınmasına neden olduğunu anlattı. Elitaş, Türkiye'de 2015 yılında demir-çelik sektörünün dış ticaret verilerinin azalış eğiliminde olduğunu ifade ederken, 2015 yılı Ocak-Ekim döneminde, hurda ticaretinin de dâhil edildiğinde, demir- çelik sektörünün ihracatının 10,2 milyar dolar, ithalatının ise 14,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti. Bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatın yüzde 21,8, ithalatın ise yüzde 12,4 azaldığının altını çizen Elitaş, sektörün dış ticaret açığının arttığına dikkat çekti. Bununla birlikte, söz konusu dönemde demir-çelik sektörünün ihracat ve ithalat verilerinin miktar olarak değerlendirildiğinde, 2014 yılının aynı dönemine göre ihracatın yüzde 7 azaldığını, ithalatın ise yüzde 6,7 arttığını dile getiren Elitaş, söz konusu verilerin sektörde dış ticaret birim fiyatlarının azaldığını gösterdiğini söyledi.
Demir cevheri üretimi artarken fiyatı azalıyor
Dünya emtia piyasalarındaki genel görünüme paralel olarak, 2015 yılında Türkiye'de demir-çelik sektörünün başlıca hammaddeleri olan hurda ve demir cevherinin fiyatlarının da azalış eğiliminde olduğunu belirten Elitaş, 2015 yılı Ocak ayında hurdanın aylık ortalama fiyatımım yaklaşık 288 dolar/ ton iken, Kasım ayında ortalama 174,6 dolar/ton olarak gerçekleştiğini dile getirdi. Elitaş, 2014 yılının Kasım ayında hurdanın aylık ortalama fiyatının 280,8 dolar/ton olduğu dikkate alındığında, küresel piyasalarda hurda fiyatının Kasım ayında yıllık bazda yüzde 37,8 azaldığını belirtti. Hurda fiyatında yaşanan gelişmelere benzer şekilde, demir cevherinin fiyatında da belirgin bir azalış olduğunu vurgulayan Elitaş, "Dünya Bankası tarafından yayınlanan verilere göre, 2015 yılı Ocak ayında ortalama 68 dolar/ton olan demir cevherinin fiyatı Kasım ayında ortalama 47 dolar/ton olarak gerçekleşti. Kasım ayında kaydedilen bu fiyat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 36,5 oranında bir azalışa tekabül ediyor. Demir cevheri fiyatında son dönemde kaydedilen azalışın temel nedeni ise, demir cevherine ilişkin küresel talebin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan Çin'in talebindeki azalış ve demir cevherinin büyük üreticilerinin (özellikle üç büyük üretici olan Vale, BHP Billiton ve Rio Tinto firmalarının) üretimlerini artırmasıdır. Demir cevherine olan küresel talep azalırken, üretimin halen artıyor olması demir cevheri fiyatını azaltıyor" dedi.
Bazı ürünlerde yüzde 25 ilave gümrük vergisi uygulanıyor
Demir-çelik hammaddelerine ilaveten, sektörün yarı mamulleri ile nihai ürünlerinde kaydedilen gelişmelerin takibinin de Türkiye açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Bakan Elitaş, bu kapsamda, Çin'in yurt içinde zayıf kalan iç talebine karşılık oluşan arz fazlasını ihracata yönlendirmesi ve küresel piyasada da arz fazlasına yol açmasının, demir-çelik sektöründe fiyatlarını oldukça baskıladığını belirtti. Çin'den kaynaklanan rekabet baskısı ve pazar kaybı endişesi nedeniyle Rusya ve Ukrayna gibi pek çok ülkenin fiyatlarını aşağı çektiğini dile getiren Elitaş, şunları kaydetti: "Bakanlığımızca sektördeki küresel gelişmeler çok yönlü olarak takip ediliyor. Ülkemiz demir-çelik sektöründe küresel ekonomide kaydedilen gelişmelerin olumsuz etkilerinin en aza indirilebilmesini teminen ticaret politikası araçları etkili biçimde kullanılıyor. Düşük fiyatlı ithal ürünlerin benzer ürünü üreten yerli üreticilerin üzerinde yarattığı fiyat esaslı baskının bertaraf edilmesi amacıyla Ekonomi Bakanlığı tarafından çalışmalar sürdürülüyor. Bu kapsamda, 5 Temmuz 2015 tarihli ve 29407 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Karar ile muhtelif GTİP'lerde yer alan demir-çelikten çubuklarda, tellerde, çivi benzeri ürünlerde yüzde 25 İlave Gümrük Vergisi uygulanmaya başlandı. 31 Aralık 2014 tarihli ve 29222 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan İthalat Rejimi Kararına Ek Karar ile demir cevherinin yüzde 1 olan gümrük vergisi sıfırlandı."
Yazının devamı "'Türkiye, ihracatçıların önünü açacak desteklerle 2023 hedeflerine yürüyor' (2)" başlıklı haber...