'Bakliyatın dış ticaretinde yapısal değişim yaşanıyor'

Türkiye bakliyat ticaretinde yapısal değişim yaşıyor. Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, rakamlarla Türkiye’nin ihracat ve ithalat oranlarına dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, Türkiye’nin 80’li yılların sonu, 90’lı yılların başında yaklaşık 2 milyon tonluk üretimi ve 500 bin tona yaklaşan ihracatı ile dünya bakliyat ticaretinin lider ülkelerinden biri olduğunu ifade ederken, bahsedilen dönemde kayda değer miktarda bakliyat ithalatı bulunmadığına dikkat çekti. “Aradan geçen yaklaşık 30 yıl içinde bu tablonun yansıttığı yapı tamamen değişti” diyen Özdemir, öncelikle üretim miktarının resmi rakamlara göre 2 milyon ton seviyesinden 1 milyon seviyesine gerilediğini vurguladı. Özdemir, 500 bin ton seviyesindeki ihracatın da yarı yarıya azaldığını vurgulayarak, “Son 5 yılın ortalama ihracat miktarı 250 bin tonu biraz aşmaktadır. Bu konudaki tek tesellimiz ihracattaki gerilemenin bu seviyede kalarak, daha aşağı düşmemesidir” dedi. 

Bakliyat ithalatı yarım milyon tona yaklaştı 

Özdemir, 90’lı yılların ortasına kadar kayda değer bir bakliyat ithalatı bulunmadığını, 2000’li yılların başından itibaren ithalatın giderek artan bir ivme ile yükseldiğini kaydederek, 2015 yılında 480 bin tona ulaştığı bilgisini verdi. Türkiye’de bakliyat sektörünün her şeye rağmen 2010 yılına gelinceye kadar net ihracatçı konumunu sürdürebildiğini aktaran Özdemir, “Ancak 2010 yılından sonra maalesef net ithalatçı konumuna geldi. Son 5 yılın ortalamasına göre, bakliyat ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 65’in altına indi” ifadelerinde bulundu. 

İhracat, ithalata bağımlı hale geldi 

Eskiden ihracatçıların kendi çiftçilerin ürettiği bakliyatı ihraç ettiğine dikkat çeken Özdemir, “Son yıllarda bu durum değişti. Artık ihracatımız çok büyük oranda ithalata bağımlı hale geldi. Bu durum bakliyat sektörünün yarattığı net katma değeri olumsuz olarak etkiliyor. İhracattan elde ettiğimiz kazancın çok büyük kısmı, ithalat bedeli olarak yurtdışına gidiyor” diye konuştu. Özdemir, 20 yıl önce yıllık ortalama net 250 milyon dolarlık döviz girişi yapabilen bakliyat sektörünün, maalesef geçen yılı net 60 milyon dolarlık döviz çıkışı ile kapattığına dikkat çekti. Yerli bakliyat üretiminin yurtiçi talebe bile cevap vermekten uzaklaştığına vurgu yapan Özdemir, 2015 yılında 480 bin ton bakliyat ithalatına karşılık, 310 bin tonluk ihracat yapılabildiğini ifade etti. Özdemir, aradaki 170 bin tonluk kısmın iç tüketime gittiğini aktararak, bu durumda iç piyasanın da giderek artan bir oranda ithalata bağımlı hale geldiğini söyledi. 

Abdullah Özdemir, Türkiye’nin 20 yıl önce bakliyat ihracatının yarısını mercimek, yüzde 40’ını nohut, yüzde 10’nu da kuru fasulye ve diğer ürünlerin oluşturduğunu ifade ederek, 2015 yılına gelindiğinde ise bu yapının değiştiğini vurguladı. İhracatta kırmızı mercimeğin oranının yüzde 70’e çıktığına işaret eden Özdemir, “Ülkemizde kayda değer miktarda üretimi olmayan kuru bezelyenin payı ise yüzde 20 olarak gerçekleşti. Nohut ihracatının payı yüzde 7, kuru fasulye ile diğer baklagillerin payı ise yüzde 3’ün altına geriledi. Görüldüğü gibi ihracatımızın yapısında köklü bir değişiklik oldu. Buradaki en ilginç nokta kuru bezelye ihracatımızın yüzde 20 gibi yüksek bir orana ulaşmış olmasıdır. Nohut ve kuru fasulye ihracatı keskin bir şekilde azalmıştır” şeklinde konuştu. 

İlk 6 ayda bakliyat ihracatı 159 bin ton oldu 

Bu yılın ilk 6 ayında ise 266 bin tonluk bakliyat ithalatı gerçekleştirildiğini dile getiren Özdemir, bu rakamın 196 bin tonunun mercimek, 31 bin tonunun kuru bezelye, 20 bin tonunun nohut ve 16 bin tonunun ise kuru fasulyeden oluştuğunu belirtti. Aynı dönemde 159 bin tonluk bakliyat ihracatı gerçekleştirildiğinin altını çizen Özdemir, “Bu rakamın 125 bin tonu mercimek, 26 bin tonu kuru bezelye ve 6 bin tonu ise nohuttan oluşuyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60’ın altındadır” dedi.

Münavebeli ekim desteği uygulanmalı

Türkiye’nin bakliyat üretimindeki gerilemenin doğal bir neticesi olarak, ihracatın azalarak ithalatın arttığını vurgulayan Başkan Ö. Abdullah Özdemir, “Tekrar net ihracatçı konumuna gelebilmemiz için hükümetimiz bakliyat üretimine verilen destekleri bu yıl ciddi oranda artırdı. 2014 yılında 10 kuruş/kg olan destekleme primleri, 2016 yılında 30 kuruş/kg’a yükseltildi” ifadelerinde bulundu. Su kıtlığı çekilen bölgelerde nohut ve mercimek üreticilerine ilave yüzde 50 destek daha verileceğinin altını çizen Özdemir, şunları kaydetti: “Bu desteklerin olumlu etkilerini gelecek yıllarda görmeyi umut ediyoruz. Ayrıca mevcut desteklerin dışında, münavebeli ekim desteği uygulamasının hayata geçirilmesini bakliyat sektörümüzün g eleceği adına heyecanla bekliyoruz.”