Ot olmayan ülkeye Angus ithal edilir mi?

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Anadolu coğrafyasını ve tarımı anlatmak için “buğday ile koyun, gerisi oyun” sözü söylenir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, son dönemlerde bu sözü sıkça tekrarlıyor. Bakan Eker, bu söze kendisini o kadar inandırmış ki, zaman zaman Anadolu’yu, “buğday ile koyun gerisi oyun” sözünü kavrayamamakla suçluyor. 

Oysa, bu söz Anadolu tarımı için yapılan en büyük haksızlıklardan birisidir. Anadolu’nun tarımsal potansiyeli, kültürü buğday ve koyundan çok daha zengin ve köklüdür. Anadolu’nun ve ülkenin tarım potansiyelini yeterince bilmeyenler, anlamayanlar bu söze sığınıyor. 

Sığınmakla kalmıyor uygulamalarda tam tersini yapıyor. 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, kendi deyimi ile liseyi bitirdikten sonra Tarım Bakanlığı’na giriyor. Tam 24 yılda 14 hükümetle çalışıyor. Mesleği veteriner hekim. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden 1982 yılında mezun oluyor. Türkiye tarımını ama özellikle de hayvancılığı en iyi bilenlerden birisi. 
Bakanlıktaki 20 yıllı aşkın bürokrat yaşamından sonra 2005 yılından bu yana tam 9 yıldır Bakanlık koltuğunda oturuyor. En uzun süre görev yapan bakan olarak tarihe geçti. Gerçekten kutlanacak bir başarı. 

Aynı başarıyı ülke tarımına özellikle uzmanlık alanı olan hayvancılığa yansıttığını söyleyebilir miyiz? 

Bu kadar uzun süre bürokrat ve bakan olarak görev yapan birisi olarak “Buğday ile koyun, gerisi oyun” sözünü farklı biçimlerde ve ortamlarda dile getirerek Anadolu’nun bu sözü kavrayamadığını, sadece kendi bakanlığı döneminde tarım ve hayvancılığın desteklendiğini, tüm yasaların kendi bakanlığı döneminde çıkarıldığını söylüyor. Hani neredeyse “AKP’den önce bu ülkede tarım bile yapılmıyordu” diyecek. 

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da yapılan Karpuz Festivali’nde HaberTürk Gazetesi Yazarı Abdurrahman Yıldırım dostumuza verdiği röportajda yine son dönemlerde sıkça söylediği bir sözü tekrarlıyor; “Coğrafyamız sığır yetiştiriciliğine uygun değil.” 

Türkiye’nin 1925’ten bu yana kendi coğrafyasını görmezden geldiğine dikkat çeken Bakan Mehdi Eker; “Sığır yetiştiriciliği için yeterli otumuz, suyumuz yok. Yanlışlık burada” görüşünü dile getiriyor. 

Elbette 30 yılı bulan deneyimleri ışığında böyle bir tespiti yapabilir. Bu, saygıdeğer bir görüştür. Ancak, “Coğrafyamız sığır yetiştiriciliğine uygun değil” diyen Bakan Mehdi Eker, bürokratlık dönemini bir yana bırakırsak bakanlık döneminde bu görüşünün aksini ispatlamaya çalışan bir hayvancılık politikası uyguladı. Bugün de uygulamaya devam ediyor. 

Usta gazeteci Abdurrahman Yıldırım soruyor: 

“Mevcut tabloyu değiştirmek için ne yaptınız?” 

“Bir kere sığırcılıkta süt ve et sığırcılığını birbirinden ayırmayı ve verimi bu yolla hem sütte hem ette artırmayı hedefl edik. O çok eleştiri aldığımız Angusları getirdik.” yanıtını veriyor. 

Hayvancılığı çok iyi bilen Mehdi Eker, Angus’un mera hayvanı olduğunu da mutlaka biliyordur. Milyarlarca dolar ödeyip Uruguay, Avustralya, Amerika ve diğer ülkelerden ithal ettiğimiz Angusların doğal ortamda,meralarda otla beslendiğini de bilir. 

Madem yeterli otumuz yok, neden mera hayvanı olan yani ot isteyen Angusları ithal ediyoruz? 

Ot olmayan ülkeye Angus ithal edilir mi? 

Türkiye Angusları ithal edip ahıra kapatıyor ve fabrika yemi ile besliyor. Fabrika yeminin hammaddesi büyük oranda ithal. İthal hayvanı ithal yemle beslemek. Bu mudur ülkenin coğrafyasını tanımak, bilmek. 

Abdurrahman Yıldırım soruyor: 
“İnek yetiştiriciliği su ve bedava ot istediğine göre, acaba fazla yağmur alan Karadeniz Bölgesi›nde bu iş olmaz mı?” 

Mehdi Bey’in yanıtı yine çok çarpıcı. “Orada da olmaz. Çünkü, inekler 4 ayaklı ve cüsselidir. Karadeniz’in eğimi yüksek arazisinde gezinemez ve otlayamazlar, yuvarlanırlar” diyor. 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, daha önce Doğu ve Güneydoğu’da başlatılan ve hayvancılık yatırımlarına yüzde 80’e varan hibe desteği kapsamına bu yıl Karadeniz Bölgesi’ni de dahil ettiğini biliyor musunuz? Karadeniz Bölgesi’nde besicilik yatırımı yapanlara devlet yüzde 80’e varan oranda hibe desteği sağlıyor. Şu sıralar bunun için başvurular alınıyor. 

Bakan Mehdi Eker, “Karadeniz Bölgesi hayvancılığa uygun değil, inekler 4 ayaklı olduğu için gezinemez, yuvarlanır” diyor. Bakanlık bu bölgede hayvancılığa yüzde 80 oranında hibe desteği veriyor. Buraya alınacak hayvanlar 4 ayaklı olmayacak mı? 

Liseyi bitirdikten sonra Tarım Bakanlığı’na giren ve 9 yıldır da bakanlık koltuğunda oturan Veteriner Hekim Mehdi Bey, şu sorulara da yanıt verebilir mi? 

Ot olmayan ülkeye Angus ithal edilir mi? 

“Hayvancılık olmaz” dediğiniz Karadeniz Bölgesi’ne yüzde 80 oranında hibe desteği verilir mi? 

Bakanlığınız döneminde ne kadar mera alanı amaç dışı kullanıma açıldı? 

En son çıkarılan torba yasa ile mera alanları imara açıldı mı? 

Bu uygulamalar sadece coğrafyaya değil akla,mantığa da aykırı değil mi? 

Bu sütunda paylaşmak üzere yanıtlarınızı bekliyoruz. 

Sadullah Usumi’yi özlemle anıyoruz 

Ustamız Sadullah Usumi 12 yıl önce yaşama veda etti. Ölümünden önce Cumhuriyet Gazetesi’nde “Çiftçi Dostu” köşesindeki tarım yazıları ile Anadolu’yu, çiftçilerin, üretenlerin, emekçilerin yolunu aydınlatıyordu. O’nun aydınlığında tarımın bugün daha çok mücadeleye, daha çok üretmeye ihtiyacı var. Saygı ve özlemle anıyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar