Zorlu PSM'de “dijital devrim” yaşanacak

Sanat, tasarım, sinema, müzik ve video oyunları başta olmak üzere birçok farklı başlığın bir bütün halinde ele alındığı “Digital Revolution” sergisi, Zorlu Holding’in ana sponsorluğunda 12 Haziran'a kadar İstanbul'da...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Avrupa’nın önde gelen sanat merkezlerinden Barbican Centre’ın “Digital Revolution” sergisi, 12 Haziran'a kadar Zorlu PSM'de İstanbullu sanatseverlerle buluşuyor. Zorlu Holding’in ana sponsorluğunda açılan sergi; Londra, Stokholm ve Atina’nın ardından İstanbul'da da görsel sanatlar alanında “dijital devrim” yaratıyor. 

Barbican'ın yıldızı olmuştu​

Sanat, tasarım, sinema, müzik ve video oyunları başta olmak üzere birçok farklı başlığın bir bütün halinde ele alındığı “Digital Revolution”, 2014 yılında üç ay boyunca Barbican Centre'ın yıldızı oldu. Vestel’in de destekçisi olduğu sergi, Zorlu PSM’nin yeni sergi alanı Sky Lounge’da ziyaret edilebiliyor. “Digital Revolution”, hayalgücünün sınırlarını zorlayan birçok sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Aralarında film yapımcısı, mimar, tasarımcı, müzisyen ve oyun geliştiricilerinin de olduğu sanatçılar, teknoloji ile sanatı hayalgücü ile bir araya getirerek ziyaretçilere ilginç bir seyirlik zevki sunuyor. Sergi; yaratıcı kodlama, DIY (Kendin-Yap) kültürü, dijital topluluklar ile zenginleştirilmiş gerçeklik, yapay zekâ, giyilebilir teknolojiler ve 3D yazıcılarla gelecekte neler yaratabileceğine dair önemli ipuçları veriyor. 

Zorlu'dan yenilikçi alanlara destek

“Digital Revolution” sergisinin açılışı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas, Zorlu PSM’nin toplumun sanat ve eğlence hayatına katkı sunmaktan öte, kısa sürede Türkiye’de sanat hayatına yön veren ve sanatın her dalına yer veren bir platform olmaya başladığına vurgu yaparak, son dönemde dünyada giderek artan bir ilgiyle karşılanan dijital sanatın bunlar arasında ayrı bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Abbas sözlerine şöyle devam etti: “Sürekli bir dönüşüm süreci geçiriyoruz ve bizi çevreleyen dijital bir dünya var. Biz de Zorlu Performans Sanatları Merkezi olarak, merkezine bu yeni dünyayı alan bir sergiye; 'Digital Revolution'a kapımızı açmaktan ve ilk büyük sergimizi Avrupa’nın en değerli sanat merkezlerinden biri olan Barbican Centre işbirliğiyle hayata geçirmekten büyük bir heyecan duyuyoruz. 4 ay boyunca ziyaretçilere açık olacak bu özel sergide, hem dijital devrimin sürecine tanık olacak, hem de nasıl ürünler ortaya çıkarabildiğine şaşıracağız.”

Serginin ana sponsoru Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ise Zorlu Holding olarak sanatın sadece bilinen dallarına değil, daha yeni, daha az bilinen ve yenilikçi özellikleri bulunan alanlarına destek olmaya devam ettiklerini ifade ederek şöyle devam etti: “Bizim en önemli gücümüz, sahip olduğumuz hayalgücü ve bu hayalleri hayata geçiren yüksek özgüven. Teknoloji, inovasyon, tasarım ve Ar-Ge’yi vazgeçilmez değerlerler olarak benimseyen, Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük eden bir grup olarak dijital sanat bizim için hayal gücünü harekete geçiren yenilikçi alanların başında geliyor. Avrupa’nın en değerli sanat merkezlerinden Barbican Center’ın yarattığı Digital Revolution’u Londra, Stokholm ve Atina’dan hemen sonra İstanbul’a getirmiş olmamız da dijital sanata yönelik bu bakış açımızın bir yansıması...” 

234234324-k.jpg

Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas ve Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül serginin basın toplantısında.

Sanatseverin içindeki yaratıcıya alan açan bir sergi

Ziyaretçilerin ilgisini çekecek birçok önemli isim “Digital Revolution”da bir araya geliyor. Müzisyen-girişimci will.i.am ve Björk, Oscarlı ödüllü görsel efekt tasarımcısı Paul Franklin ile Chemical Brothers ve U2'nun da aralarında olduğu isimlerin kliplerinin yönetmeni Chris Milk’in çalışmaları bu eserler arasında yer alıyor. Küratörlüğünü Barbican Centre’ın yaptığı bu interaktif sergide, geniş boyutlu ve toplu katılımlı açık hava etkinlikleri ile bilinen Umbrellium (Usman Haque ve Nitipak Samsen), Universal Everything, Yuri Suzuki, Pasha Shapiro ve Ernst Weber gibi sanatçılardan gelen yeni çalışmalar ve DevArt adlı dijital sanat işleri sergileniyor. Herkesin yaratıcı olmasına olanak tanıyan projelerin yer aldığı “We Create” adlı kısmın önemli bir bölümü ise Chris Milk ve Aaron Koblin'in kitle kaynaklı hayran web sitesi Johnny Cash Project’i içeriyor. Serginin bir başka bölümü olan Creative Spaces ise dijital teknolojinin filmlerde ve çevrimiçi olarak hızlı bir yaratıcı değişime nasıl olanak tanıdığını gösteriyor. “Digital Revolution” sergisinde dijital teknolojiyle yapılan birçok deneye de yer veriliyor. Bunlar arasında en ilgi çekici bölümlerden biri olan “Sound and Vision”, müzisyenlerin dijital teknolojiyle yaptığı sıra dışı deneyleri içeriyor. Bu bölümdeki eserler arasında; uluslararası müzisyen, girişimci ve hayırsever will.i.am ve sanatçılar Yuri Suzuki, Pasha Shapiro ve Ernst Weber tarafından gerçekleştirilen “Pyramidi” adlı çalışma da yer alıyor. “Pyramidi”, ziyaretçileri canlı bir galeri ortamında, analog ve dijital müzik arasındaki arayüzü keşfe çıkarıyor. Bu kısımda, aynı zamanda, sanatçıların müziği görselleştirmeye çalıştığı bir dizi uygulama tabanlı proje öne çıkıyor. Arcade Fire'ın interaktif videosu The Wilderness Downtown, Scott Snibbe Studio tarafından geliştirilen Biophilia (Björk) uygulaması ve Peter Chilvers ile Brian Eno'nun SCAPE (2012) uygulaması, bu alanda sergilenen eserler arasında yer alıyor.