Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova: Sanat, tüm sınırları ortadan kaldırıyor

“Hayatın dijitalleştiği, insanların beklentilerinin, yaşam şekillerinin evrildiği, bilgiye erişimin çok hızlandığı dönemlerden geçiyoruz. Aslında bu noktada sanat ‘birleştirici güç’ olarak öne çıkıyor. Kitleleri ortak zevkte, duyguda, paylaşımda, kahkahada, müzikte bir araya getiriyor.”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Zühre KURT

Bugüne kadar 7 milyondan fazla sanatseveri ağırlayan Zorlu PSM, yılın 300 günü 1.000’den fazla etkinliğe ev sahipliği yapıyor. 12. sezonu başlayan merkezde, ünlü müzikaller, klasik eserler, konserler, özel yerli müzik projeleri ve PSM prodüksiyonlu oyunlar ön plana çıkıyor.

Sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma için kültürel çalışmaların önemine değinen Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova, sundukları seçeneklerle birlikte herkesin aradığını bulabildiği, çok yönlü bir sanat merkezi olma yolunda ilerlediklerini ifade ediyor. Ova, sektörün geleceğini daha sürdürülebilir kılmak için çalıştıklarını vurguluyor. Filiz Ova, Zorlu PSM’nin sürdürülebilirlik odaklı kültür-sanat çalışmalarını, sosyal sorumluluk projelerini, dijitalleşmenin sanat ve kültüre etkileri hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Kütür-Sanat içeriklerin dijital ortama taşınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Geleceğe dair bu formda eserlere veya çalışmalara programlarınızda daha çok yer verecek misiniz?

Pandemi sonrası eğlence anlayışının dijital ve fiziksel deneyimler olarak hibrit bir forma evrildiğini gördük. Fakat izleyicilerimizin reflekslerinden de anlaşıldığı üzere her geçen yıl fiziksel eğlence anlayışının arttığı bir tabloyla karşılıyoruz. Dijital içerik ayrı bir kürasyon gerektiriyor. Sanatseverlerin ilham verici, özgür ve yaratıcı bir sanat deneyimine ulaşabilmelerini sağlamak adına 2014 yılında yayın hayatına başlayan Zorlu PSM YouTube kanalımız bunun bir örneği. Abone sayımız 700 bine yaklaştı. İzlenme sayılarında da dünyanın ikonik kültür-sanat mekanlarını geçtik. Ayrıca, uzun süredir çalışmaları devam eden aplikasyonumuzu da hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde davetiye operasyonları, üyelik programı, otopark ödemeleri, yeme içme kampanyaları gibi yeni kullanım alanları ekleyerek aplikasyon dünyamızı büyüteceğiz.

Kültür -Sanat 21.yüzyılda sizce neye dönüşüyor? Kitleleri bir araya getiren önemli bir değer olmaktan uzaklaşıyor mu?

Hayatın dijitalleştiği, insanların beklentilerinin, yaşam şekillerinin evrildiği, bilgiye erişimin çok hızlandığı dönemlerden geçiyoruz. Aslında bu noktada sanat ‘birleştirici güç’ olarak öne çıkıyor. Kitleleri ortak zevkte, duyguda, paylaşımda, kahkahada, müzikte bir araya getiriyor.

Ekonomide yaşanan sıkıntılar kültür sanat faaliyetlerini nasıl etkiliyor?

Ekonomik konjonktür elbette tüm sektörlerde maliyetlere yansıyor. Özellikle etkinlik hacminin yüzde 40’ını yurtdışından gelen sanatçı ve etkinliklerden oluşan bir kurum olarak, bizler bu değişimlerden doğrudan etkileniyoruz. Buna karşılık olarak geniş kitlelere hitap eden bir etkinlik programıyla farklı sahnelerimizde, farklı zevklere hitap eden yapımlarımızla, kültür ve sanata ilgiyi her zaman canlı tutuyor, izleyicilerimizi enflasyonist ortamda dahi kendimize çekmeyi sürdürüyoruz.

İstanbul’un kültür-sanat hayatında güçlü ve zayıf yönleri neler sizce?

İstanbul gece gündüz yaşayan enerjisi hiç bitmeyen bir metropol olmanın yanı sıra Türkiye’nin kültür-sanat hayatının başkenti. Ayrıca İstanbul'un kültürel zenginliği kültür sanat ve eğlence sektörüne de ilham kaynağı oluyor. Kültür sanat alanında “global bir köprü” oluşturmak Zorlu PSM misyonunun bir parçası. Etkinlik hacmimizin %40’ını uluslararası etkinlikler oluştururken sanat ve kültürü daha geniş kitlelerle buluşturmak için yerel ve uluslararası iş birliklere önem veriyor her yıl farklı kurumlarla iş birlikleri yapıyoruz. Sanatta sınırları kaldırıyoruz diyebiliriz. Uluslararası alanda tanınmış performansları ve prodüksiyonları sergileyerek ve aynı zamanda uluslararası iş birlikleri gerçekleştirerek Türkiye›nin kültürel manzarasını zenginleştirmeye çalışıyoruz. Farklı küresel perspektifleri izleyicilerimize tanıtarak kültürel değişimi de teşvik etmeyi hedefliyoruz.

Programınızı hazırlarken hangi kriterlerle hareket ediyorsunuz?

Dünyanın önde gelen müzik ve sahne sanatları etkinliklerini ve festivallerini yakından takip ediyor sektördeki yenilikleri izliyoruz. Uluslararası konser ve performansları Türkiye’ye getirmek veya Türkiye’de yapımcılığını üstlenmek için çalışıyoruz. Bu nedenle de etkinliklerimizin önemli bir bölümünü mevcut sezonun yaklaşık 1-3 yıl öncesinden belirleniyor. Aynı zamanda da ‘Yaşayan bir program’ yapmaya özen gösteriyoruz, yeni gelişmeler için de esnek kalıyoruz. Ayrıca, Sonar Barcelona. Londra Caz Festivali gibi uluslararası festivallerle iş birliği yaparak izleyicilerimize çeşitlilik ve yenilik sunmayı amaçlıyoruz.

Bir sanat merkezinin, sizce olmazsa olmazları neler?

Bizim olmazsa olmazımız, önce iyi içerik sonra da mekanımızda sunduğumuz hizmet ve deneyim. Yılda 1.000’den fazla etkinlikle çok geniş bir etkinlik yelpazesi sunuyoruz. Kendi kategorimizde Avrupa’nın en büyük ve donanımlı performans sanatları merkezlerinden biriyiz.

Zorlu PSM’yi diğer kültür sanat kurumlarından ayrıştıran özellikler nelerdir?

Zorlu PSM olarak geride bıraktığımız 11 yılda 7 milyondan fazla misafirimizi birbirinden farklı, eğlenceli ve ilham verici deneyimlerle buluşturduk. Ortalama olarak yılın 300 günü 5 ayrı sahnemizde ve etkinlik alanlarımızda 1.000’den fazla etkinliğe ev sahipliği yapıyoruz. En son yapılan araştırmaya göre Türkiye’de, her 2 kişiden 1’i PSM’yi biliyor. İstanbul’daysa bu oran yüzde 90’a ulaşıyor.

Yeni sezonda Zorlu PSM’de sanatseverleri neler bekliyor?

12. sezonumuzu, Demet Evgar’ın başrolünde olduğu ve Serdar Biliş’in yönettiği ‘Afife’ ile açtık. Geçtiğimiz sezon Balina’daki performansıyla yoğun ilgi gören Enis Arıkan’ın kendi hayatının ilginç kesitlerini sahneye taşıyacağı ‘Hayalperest’, Merve Dizdar’ın başrol oynadığı ‘İnsanlar, Mekanlar ve Nesneler’ bu yıl ilk kez sahnelerimizde olacak.

Usta müzisyenlerle dünya festivallerinin önemli isimlerinin de Zorlu PSM’de ağırlanacağı bu seneki programımızda The Phantom Of The Opera’dan sonra Broadway’de en uzun süre sahnelenen ve yakın zamanda yeniden sahneye konulan “Chicago Müzikali” de Avrupa turnesi kapsamında Zorlu PSM’de olacak. Alexsander Ekman’ın ‘Hammer’ adlı dans gösterisi ile ‘Slava Snow Show’ da bu sezonun öne çıkan etkinlikleri arasında.

Sosyal sorumluluk projeleriniz neler?

Kültür ve sanatın dönüştürücü gücüne derinden inanan bir kurum olarak enerjimizin önemli bir bölümünü sosyal fayda projelerimize odaklıyoruz. Bir tarafta kültür-sanat sektörüne eğitimli iş gücü kazandıran diğer tarafta ise toplumun dezavantajlı kesimlerini sanatla buluşturan projelerimizi artırarak sürdürüyoruz. PSM Atölye ile 3 yılda 69 öğrencimiz 26 özgün oyunu sahneye taşıdı. Ayrıca sahne üzerindeki tüm gösterilerin gizli kahramanı olan sahne teknisyenlerinin eğitimiyle de sektörümüzün istihdamına katkı sağlıyoruz.

“İlk Tiyatrom İlk Konserim” projemizi ise Sosyalben ve TEV işbirliğiyle 2 yıldır gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte dezavantajlı bölgelerde yaşayan daha önce hiç konsere ya da tiyatroya gitmemiş 2 binin üzerinde yetişkin, çocuk ve genci Zorlu PSM etkinliklerinde ücretsiz olarak ağırladık ve sanatla tanıştırdık.

Bu projemizin kapsamını bu sezon daha fazla geliştirdik. Sosyal girişim Askıda Ne Var, Mehmet Zorlu Vakfı, Farkındalık eğitim platformu Yetken, İstanbul’un ilçe belediyelerini de kapsayacak şekilde daha fazla gence ve çocuğa ulaşma hedefiyle kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Eylül ve ekim ayında toplamda 2.000 kişiyi daha sanatla tanıştırıp, ücretsiz olarak etkinliklerimizde ağırlıyoruz. Böylece sayımız daha şimdiden 2 yılda 4.000’i buluyor. Uzun vadede hedefimiz bu projeyi tüm Türkiye’ye yayabilmek. Ayrıca 20 yılı aşkın süredir çocukları tiyatroyla buluşturan Zorlu Çocuk Tiyatrosu’yla geçtiğimiz sezon deprem bölgesine gittik ve 7 binden fazla çocuğa sanatın iyileştirici gücüyle moral verdik.