"Tutankhamun Hazineleri" keşfinin 100. yılında İstanbul’da

Esrarengiz firavun Tutankhamun, 3300 yıl önce 9 yaşında tahta geçip sadece 9 yıl hüküm sürdü ama Mısır tarihinin en çok tanınan krallarından biri oldu. Çocuk Kral’ın Hazineleri Mısır’ın akredite sanatçıları tarafından özenle üretilen birebir replikalarından oluşuyor. Sergi İstanbul’da mart ayına kadar gezilebilir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Günay DEMİRBAĞ

Tarihte bulunan en zengin kral hazinelerinden biri olan Tutankhamun “Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi” kapsamında birebir replikaları ile İstanbul UNIQ Expo’da ziyaretçileri bekliyor.

Dünyanın önemli metropollerini dolaşan ve 40 milyondan fazla ziyaretçiyle rekorlar kıran sergi hazinenin Mısır’daki Krallar Vadisi’nde keşfedilişinin 100. yıldönümünde ilk kez Türkiye’de İstanbul’da tarih, kültür ve sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Tutankhamun’un hazineleri, 20. yüzyılın en önemli arkeolojik keşfi ve aynı zamanda tarihte bulunan en zengin ve en ilham verici antik kral hazinelerinden biri.

UNIQ Expo İstanbul’da tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında, ünlü tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, serginin organizatörü Level A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Zaman ve serginin, Mısır’ın akredite küratörlerinden Mohamed Atef Abdelshafy katılarak sergiyi ve önemini açıkladılar.

Medeniyet Mezopotamya ile başlıyor

Basın toplantısında konuk konuşmacı olarak tarihteki en önemli uygarlıklardan biri olan Antik Mısır ve Tutankhamun’un bu görkemli uygarlıktaki yeri ve önemi hakkında değerli bilgiler veren Prof. Dr. İlber Ortaylı, Çocuk Kral olarak anılan Tutankhamun ile ilgili şunları söyledi:

“Roma hukuku için meşhur bir hukukçunun sözü vardır ‘Bilsek de bilmesek de istesek de istemesek de hepimiz Roma hukukçusuyuz.’ Bizler de bilsek de bilmesek de hepimiz Mısırlıyız. Çünkü bu bir medeniyet meselesidir. Medeniyet Yunanla başlamıyor, Mezopotamya ile başlıyor. Nil ve Nil Delta’sı zenginliği böyle bir medeniyet yaratmış. Afrika kıtasının ırki ve kültürel kökenlerinin üzerine Mezopotamya’nın o devirlerde kolay ulaşamadığı Akdeniz dünyasının trafiği Mısır’ın işini daha çok kolaylaştırmıştır.”

Prof. Dr. Ortaylı, Mısır’a karşı duyarsız kalamayacağımızı da “Mısır ile ilgili eserler topraklarımızda da var. Mesela Miletos ve Ephesos’da Mısırlı koloniler olduğu için mabetleri de var. Anadolu klasik dünyanın en zengin, en merkezi ve en değişik şekilde temsil edilen bir ülkesi. Bugün Yunan Roma üzerindeki hatta Mısır üzerindeki tetkikler çok ileri safhadadır. Ama Anadolu’ya baktığınız zaman bu imparatorlukların ve bu kültürlerin iyi tetkik edilmediğini görürsünüz. Bu topraklarda Yunanistan’ın Helenizm’in Roma devrinin temel müesseselerinin kültürel olaylarının bile çok daha farklı ve çok daha derine gittiğini görürsünüz. Araştırılmamıştır. Sadece son zamanda Hatay’da çıkan villaların ihtişamını düşünürseniz burada Roma medeniyetinin ve zenginlerin İtalya’yı kıskandıracak derecede olduğunu ve bunun iki dünyayı temsil eden bir kalıba girdiğini görürsünüz” sözleriyle vurguluyor.

Ortaylı, eserlerin replika olmasının önemini de şu şekilde vurguluyor “Bunların hepsi replikadır. Bunu küçümsemesin kimse. Çünkü bu dünya hırsızlar dünyasıdır. Arkeologlar çalıyor, arkeologlara fırsat kalmadan amatörleri çalıyor. Türklerin en büyük kaçakçılık sanatı bu alanda geçiyor. En büyük kumar alanı doğrudan doğruya hazineciliktir. Mısır’da bunun kurbanlarından biridir. Egyptology’nin kurulması 19. asırdır. Onun kurulmasında koruyucu rolünde Hidiv sülalesi yani Osmanlı İmparatorluğu zamanında Kavalalı Mehmet Ali Paşa kurduğu hanedanın müzeciliğinin çok büyük payı var. Bunu söylemek zorundayız."

Çocuk kralın dönemini anlatırken “Tutankhamun Mısır tarihinin sarsıntılı bir döneminde tahta geçti. Tutankhamun’un babası Akhenaton (ya da IV. Amenhotep olarak da bilinir) Mısır yeni dönem 18. hanedanının bir firavunudur” bilgisini veren Ortaylı, şöyle bilgi verdi: “Krallığının 6. yılında yüzyıllardır Mısır'ın başkenti olan Teb'i terk ederek bugün Tel el Amarna olarak bilinen el değmemiş topraklara yeni bir başkent kurmaya karar verdi. Akhenaton, diğer tanrılara olan inancı yok etmek ve Aton dinini yerleştirmek için tapınaklardan diğer tanrıların isimlerini sildirdi. Aton Babilonya’dan Mısır’a geçtiği düşünülen güneşle ilgili tek tanrıdır. Tek tanrılı İbrani dinlerinin başlangıcı sayılabilir. Bilinen en önemli eşlerinden biri de Mitanni prensesi Nefertiti idi. Akhenaton tahttan indirildikten sonra onun oğullarından biri olan Tutankhamun 9 yaşında tahta geçti. Erken yaşta da öldü. Onun döneminde Mısır çok tanrılı eski dinine geri döndü. Amon rahiplerine de itibarları iade edildi. Fakat şurası bir gerçektir ki Tutankhamun’un 20. yüzyılda mezarının bulunuşu ve Mısır medeniyetini aksettirişi dolayısıyla bizim en çok bildiğimiz firavundur.”

Mısır’daki kral mezarları olan Keops, Kefren ve Mikerinos isimli üç büyük piramitteki mezarlarda firavunlara ait hiçbir şey bulunamadığını çünkü tamamının maalesef soyulduğunu belirten Prof. Ortaylı, Tutankhamun’un yer altında bulunan mezarının mükemmel biçimde korunduğunu ve 1922’de İngiliz Arkeolog Howard Carter tarafından bulunduğunda, mezarı soyulmadan hazineleri günümüze ulaşan tek firavun olması bakımdan da önemli olduğunu kaydetti.

Rekor kıran sergi İstanbul’da

Level A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi”- nin organizatörü olan Tufan Zaman yaklaşık 3 yıldır bir çalışma içerisinde olduklarını, dünyanın en önemli metropollerinde ziyaretçi rekorları kıran bu sergiyi Avrupa’nın kültür başkenti olan İstanbul’da meraklılarıyla buluşturmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Sergide firavun Tutankhamun’un mezar odasından çıkan som altın tabutu, altın ve değerli taşlardan yapılmış dünyaca ünlü ölüm maskesi, savaş arabası, silahları, bastonları, mobilyaları gibi günlük eşyaları arasından seçilmiş paha biçilmez 400’ün üzerinde eserin, Mısır’ın akredite sanatçıları tarafından özenle üretilen birebir replikaları yer alıyor. Sergi, ziyaretçileri Tutankhamun’un hazinelerinin 1922’de İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından bulundukları zamanki gibi Antik Mısır’ın gizemlerini keşif yolculuğuna çıkaracak. Sergi boyunca Antik Mısır ve Tutankhamun ile ilgili Arkeolog Howard Carter’ın günlüklerine dayanan video ve projeksiyon gösterileri ile benzersiz bir deneyim sunulacak. Sergide hazineye ait 400’ün üzerinde eserin yanı sıra ünlü firavunun gizemli hikâyesi ve Antik Mısır’a dair yeniden kurgulanan görsel unsurlar yer alacak. Her yaştan ziyaretçiler bu sayede Tutankhamun’un yaşamına yakından tanıklık ederken bu gizemli ve görkemli yaşamı en ince ayrıntısına kadar gözlemleyebilecek.”

Tutankhamun üç bölümde anlatılıyor

Serginin Mısırlı küratörü Mohamed Atef Abdelshafy ise, Kral Tutankhamun'un hazinesinin keşfedilişinin 100. yıl dönümünde İstanbul'da sergilendiğine dikkat çekerek, “Sergiyi ziyaret eden tüm misafirlerimizle 3 hikâyeye tanıklık edeceğiz. Bunlardan birincisi Kral Tutankhamun ve eşi Kraliçe Ankhesenamun’un aşk hikayesi. İkincisi hazinenin keşfedilme hikayesi… İngiliz Arkeolog Howard Carter’ın 100 yıl önce hazineyi nasıl keşfettiği ve dünyaya nasıl sunduğunun hikâyesi… Üçüncü ve son olarak Tutankhamun’un mezarı ile ilgili. Mezarın dört odası, tümü som altından eşyalar ve hazineler... Buraya gelen insanlar Kral Tut'un eşyalarını ve hazinelerini sanki Mısır'daki gerçek müzeyi ziyaret etmiş gibi deneyimleme ve görme fırsatına erişecek” dedi.

“Uzaydan gelen hançer”i de sergileniyor

MÖ 1332 – MÖ 1323 yılları arasında hüküm süren Firavun Tutankhamun, Mısır'ın On Sekizinci Hanedanlığı'nın sonlarında babası Firavun Akhenaton’un saltanatı sırasında doğdu. Tutankhamun, tahta geçtiği sırada 9 yaşındaydı. 19 yaşında hayatını kaybeden Altın Firavun’un cesedi 70 gün içerisinde mumyalanarak, Luksor’daki Krallar Vadisi’nde 69 numaralı mezarlığa alınmış. İngiliz arkeolog ve Mısır bilimcisi Howard Carter, 1922’de Mısır’ın güneyinde yer alan Krallar Vadisi’nde keşfettiği Tutankhamun’a ait ihtişamlı hazine dünyada büyük bir yankı uyandırmış ve bulunan eserler Antik Mısır’ın simgesi haline gelmişti. Küçük Firavun’un hazineleri, eski Mısır uygarlığı tarihinin birçok yönünün aydınlanmasını sağladı. Mezarında bulunan tüm eşyaları som altından yapıldığı için ‘Altın Kral’ olarak da anılan Tutankhamun için düzenlenen sergide, hazineden özel seçilen 409 eserin birebir replikaları bulunuyor.

Sergide, değerli taşlarla süslenmiş dünyaca ünlü altın ölüm maskesi, üzerinde Mısır tanrıçaları İsis, Nephthys, Neith ve Selket tasvirlerinin bulunduğu tabut, tabutun içindeki mumya, altınla yaldızlanmış ahşaptan yapılmış yatak, savaş arabası, Tutankhamun’un eşi Kraliçe Ankhesenamun ile aşkını tasvir eden altın tahtı, çocuk kralı su aygırı avlarken tasvir eden heykeller, çeşitli mobilyalar, at arabası, ok ve yay gibi silahlar, Anadolu’ya düşen bir meteordaki demirden yapıldığı için “uzaydan gelen hançer” olarak adlandırılan silahı gibi ilginç eserler yer alıyor. Tutankhamun'un genç yaşta ölümünde de rol oynadığı ifade edilen genetik kusurlardan biri de onun bir ayağının aksamasına neden oluyordu. O nedenle mezarında bulunduğunda büyük hayret uyandıran bastonlarından örnekler ve daha yüzlerce parçanın replikaları sergide yer alıyor.