Tılsımlı madalyon Londra'da yeni sahibini arıyor

Londra'da bugün açık artırmayla satışa çıkarılan Fatih Sultan Mehmet'in tılsımlı madalyonunu 1450'ye tarihleyen müzayede evi, madalyon siparişinin bizzat Fatih tarafından verildiğini değerlendiriyor.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bonhams Müzayede Evi İslam ve Hint Sanatı Direktörü Oliver White, 1,5-2 milyon sterlin (Yaklaşık 61 ila 81 milyar lira) tahmini satış bedeliyle satışa çıkan madalyonun detaylarını anlattı.

İslam dünyası ve Hindistan'dan çok sayıda eserin satışa çıkarıldığı müzayedede, Fatih Sultan Mehmet'in portresinin bulunduğu madalyon müzayedenin en önemli eseri olarak öne çıkıyor. Müzayede evindeki sergide tüm eserlerden ayrı sergilenen madalyonun, Rönesans döneminde İtalya'da yapıldığı düşünülüyor. Madalyonun 20 yıl önce bir koleksiyonda keşfedildiği ana kadar Gentile Bellini'nin Fatih tablosunun en eski Fatih portresi olarak bilindiğini anlatan White, madalyondaki detayları anlattı.

"Büyük Prens, Büyük Emir, Sultan Mehmet Efendi"

Detaylara bakarak madalyonu 1450'ye tarihlediklerini söyleyen White, "Madalyonda Fatih, 'Magnus Princep (Büyük Prens)' şeklinde tasvir edilmiş. Madalyonu çevreleyen ifadeler bize gençlik yıllarında yapıldığını gösteriyor çünkü bu, bir imparatorluk ünvanı değil. Bu ifade aynı zamanda 1440'larda Osmanlı ile Venedik arasında yapılan bir anlaşmada da kullanılmış. O yüzden 1450'ye tarihledik." diye konuştu.

White, madalyonun müzayede öncesi geçmişine ilişkin de detayları paylaşarak "2000 yılında İtalya'daki bir satışta ortaya çıktı. Ondan önce ise 19. yüzyıla ait bir İtalyan koleksiyonundaydı." ifadelerini kullandı. Madalyonu çevreleyen yazıda, "Magnus Princep, Magnus Amiras, Sultan Dns Memomet (Büyük Prens, Büyük Emir, Sultan Mehmet Efendi)" yazdığını söyleyen White, kavuğun ise çiçek ve tüy detaylarıyla süslendiğini kaydetti.

White, İstanbul'un fethi öncesi yapılan madalyonun tılsım özelliği taşıdığına da değinerek "Bizzat siparişini verdiği bir madalyon olmalı çünkü kimse onun adına bir madalyon yaptıramazdı. Tam ortada bulunan ve orijinal halinde yer alan delik ise bir yere asıldığını hatta boyna takıldığını düşünmemize neden oldu." dedi.