Siemens'ten sanayileşme tarihimiz için önemli bir kaynak
Siemens'in Türkiye serüveni 160 yıl öncesine kadar uzanıyor. Bu önemli yıldönümünde oluşturulan "Dijital Video ve Fotoğraf Arşiv Sistematiği" ile kurumsal tarih görsel olarak arşivleniyor.
FARUK ŞÜYÜN
Elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalizasyon alanlarına odaklanan Siemens, 170 yıldır 200'den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. 2015 mali yılında sürdürülen operasyonlarından 75.6 milyar euro gelir ve 7.4 milyar euro net kâr sağlamış. Eylül 2015 itibarıyla şirketin dünya çapındaki çalışan sayısı 348 bin.
Siemens'in Türkiye serüveni ise 160 yıl öncesine, 1856 yılında Türkiye'de ilk telgraf sistemini kurdukları tarihe kadar uzanıyor. Bu önemli yıldönümünde geçmişi kayıt altına alma için bir çalışma sürdürülüyor; oluşturulan "Dijital Video ve Fotoğraf Arşiv Sistematiği" ile kurumsal tarih görsel olarak arşivleniyor.
Türkiye'de sanayileşmenin fotoğrafını çekecek, aynı zamanda köklü şirketlerin tarihlerine ışık tutacak bu süreci Siemens İletişim ve Kamu İlişkileri Direktörü Alp H. Yörük ve kurumsal tarih danışmanları Kemal Gökakın anlattı.
* Sohbetimiz, Alp Bey'in şu sözleriyle başladı:
"Dijitalleşen dünyada 'kâğıt üretilmediği' için eski arşiv mantığı ile ilerlemek mümkün değil. Bunun için dijital ortamın kolay kullanılabilir bir şekilde arşivlenmesi çok önemli. Bu bağlamda beraber çalıştığımız bir çözüm ortağımızla 'Dijital Video ve Fotoğraf Arşiv Sistematiği' oluşturduk. Bu şekilde arşiv mantığında kayıp olan yıllarımıza geri dönerek ulaşılabilir kıldık. Günümüzde üretilen video ve fotoğraf gibi medya belgelerini yer, tarih ve etkinlik ismi etiketleriyle versiyonlayarak saklanabilir bir ortam oluşturduk. Böylece kurumsal tarihimizi görsel olarak arşivliyor, yaşatıyor ve iletişim aracı olarak istediğimiz sıklıkta zaman kaybetmeksizin kullanabiliyoruz."
* Peki, nasıl gelişti bu düşünce?
"Siemens'in Türkiye'deki mevcudiyetinin 160. yılı, dünyada da 170. yılını kutluyor. O anlamda bizim açımızdan çok önemli bir sene. Bu, bize ayrı sorumluluklar getiriyor. Bu kapsamda bundan 10 yıl önce 150. yılımızda bir tarihçe çalışması yapmış, yaşayan tüm abilerimiz ve o an üst düzey yöneticilerimizle röportajlar yapmak suretiyle elimizden geldiğince belli belgeleri toplayarak bir kitap oluşturmuştuk. Bu, aslında bir sözlü tarih kitabıydı. Çok az bir kısmı arşivlere dayalı olduğu için böyleydi. İşte bu çalışma bizi heyecanlandırdı ve Kemal Gökakın'ın birazdan detaylıca anlatacağı sözlü tarih çalışmasına başladık."
* Bugün Kurumsal Tarih Danışmanlığı görevini üstlenen Kemal Gökakın, 14 yıldır Siemens için çalışıyor…
"Şu anda 160 yıl önce olmuş bir hadiseyi canlı tarih olarak anlatacak kimse yok, bir tanık kalmadı. Pek çok ilke şahit oluyorsunuz, önemli olaylarda orada bulunuyorsunuz, fakat kuşaklar değiştikçe bunlar unutuluyor. Çünkü, takip eden kuşaklara aktarılamıyor. Zaman içerisinde kendinize ait bilgileri yitirmiş oluyorsunuz. Karşınıza bir üçüncü kişi tarafından çıkarıldığında da şaşırıyorsunuz. Aslında size ait olan bir öykü söz konusu."
* Çalışma yöntemlerini ise şu sözcüklerle dile getiriyor Kemal Bey:
"Kurumun eski çalışanları arasında yaşı 80-90'a gelmiş olanların kendi canlı hafızalarını kayıt altına alıyoruz. Bu, video ya da ses kayıt yöntemi ile oluyor. Bunu yaparken onların kişisel albümlerine de giriyor, fotoğraflara bakıyoruz. Bugünkü çalışanlarımızın meselâ 1950'lerdeki PTT idaresi yöneticisini tanıma şansı yok. Kendi arşivinizde o fotoğrafın aynısı olduğu halde ona baktığınızda oradaki kişilerin hangisinin kamu çalışanı ya da bir özel sektör şirket yöneticisi ya da sizin elemanınız olup olmadığını bilme ihtimali de yok. İşte eski yöneticilerle bu çalışmayı gerçekleştirdiğinizde o fotoğrafta yer alan kişilerin kim olduğu netleşebiliyor. Örneğin Boğaz Köprüsü'nün açılışı ile ilgili belgeler bulunabilir, ama hatıralar o evraklarda yer almaz. Bu görüşmeler, o eksikliği de tamamlıyor."
* Siz, bu kurumsal tarihin ne kadarına tanık oldunuz Alp Bey?
"Siemens Türkiye'nin son 19 yıllık tarihinin içinde yer aldım. Bir nevi kurumsal hafızanın canlı tanığıyım diyebilirim. Dolayısıyla kurumsal arşivin oluşturulması ve yaşatılması benim açımdan bir iş değil sorumluluk. Şu aşamada bundan sonraki hedefimiz bu bilgileri hızlı bir şekilde yeri geldiğinde paylaşabilmek ve buradan iletişim ürünleri çıkarabilmek."
* Siemens'te bu kadar yıl çalışmak nasıl bir duygu?
"Çok öğretici, keyifli ve kendimi realize ettiğim bir dönem oldu. Dünyanın en kurumsal şirketlerinden birinde tam 19 yılım geçti. Başka bir bakış açısına göre 5 üniversite bitirdim diyebilirim, çok ciddi birikim elde ettim."
* Ama ayrılıyormuşsunuz...
"Ayrılıyorum demektense aslında mezun oluyorum demeyi tercih edebilirim. Üç kuşak devlet memurluğu, Mülkiye mezuniyeti ve profesyonel tecrübelerimi birlikte kullanabileceğim şekilde 'kamu ilişkileri danışmanlığı' yapmak üzere bir danışmanlık firması kuruyorum. İş geliştirme danışmanlığı kapsamında özellikle 'savunma sanayiine' odaklanıyorum. Bunun yanı sıra enerjisinden beslenmek, yenilikçiliği takip edebilmek ve iş tecrübemi yansıtabilmek adına yıllardır şirket içinde ve dışında yürüttüğüm mentorluktan elde ettiğim deneyimi kullanmak suretiyle 'start-up mentorluğu ve melek yatırımcılık' yapacağım. Sivil toplum kuruluşlarında gençliğimden beri oldukça aktif rol aldım, bunu devam ettireceğim."
Hayırlı olsun. Bilgilendirici sohbet için, çok teşekkürler…
Bir dedektif gibi...
Siemens Kurumsal Tarih Danışmanı Kemal Gökakın çalışma yöntemlerinden örnekler vermeye devam ediyor: "Arşivler içerisinde 70-80-100 yıl önceye ait bir doküman elde ettiğinizde onun izini takip ediyorsunuz. Bir misal, Çanakkale Harbi'nde Osmanlı ordusunun bir Siemens ışıldak kullandığını bulduğumuzda belgesini arıyor, bulmaya çalışıyoruz. Ve bunu, örneğin geçen sene Çanakkale Harbi'nin 100. yılıydı, orada tekrar hayata döndürme fırsatı oluyor. Ayrıca, kurum içerisinde takım kültürünü, kurum bilincini artırmada da kullanıyorsunuz. Bunların dışında meselâ Siemens, Türkiye'de pek çok firmanın kuruluşunda yer almıştır. Onların önemli projeleri yapılırken birtakım destekler vermiştir. Ama yıllar önce o grupla ilk temas nasıl, kiminle başladı, ne gibi hatıralar var, bu bilinmiyor. Bunu bir şekilde ürettiğiniz, hayata geçirdiğiniz vakit onların tarihini de çıkarmış oluyor ve paylaşıyorsunuz. Sabancı, Koç, Yaşar Holding'le ve birçok firmayla böyle ortak geçmişimiz var."
İlk görüntülü telefon görüşmesi. DöneminBaşbakanı merhum Turgut Özal ve Simko-Siemens Genel Müdürü Dr. Arnold Hornfeld. (1988). Telif Siemens.
1950’lerde Siemens Türkiye Distribütörü Türkeli tarafından pazarlanan Siemens radyo reklamı.