Şensoy kavuğunu Öztekin'e devretti
Ferhan Şensoy, Hasan Efendi'nin kavuğunu, Rasim Öztekin'e devretti, Şensoy, "Kavuk müzeye gittiği zaman hiçbir anlamı kalmayacak. Dolayısıyla bu geleneğin sürmesi lazım" dedi.
Tiyatro sanatçısı Ferhan Şensoy, İsmail Dümbüllü'nün Münir Özkul'a devrettiği, Hasan Efendi'nin kavuğunu, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Rasim Öztekin'e devretti.
Beyoğlu'ndaki Ses Tiyatrosunda düzenlenen törenle kavuğu devreden Şensoy, 1980'de Ortaoyuncular'ı, 1981'de de kendi üslubunda oyuncular yetiştirmek üzere Nöbetçi Tiyatro'yu açtığını söyleyerek, Rasim Öztekin'in Nöbetçi Tiyatro'ya ilk katılanlardan biri olduğunu aktardı.
Şensoy, Öztekin'in sonraki yıllarda Ortaoyuncular'da profesyonel olarak da rol aldığını vurgulayarak, "Ondan sonra da Ortaoyuncular'ın bütün oyunlarında oynadı. Hatta ben askerlik görevimi yaparken, oynayamadığım iki oyun var. Rasim ara sıra yeri gelince, 'Ben Ortaoyuncular'da Ferhan'dan çok daha fazla oyun oynadım' diye gururla anlatırdı. Daha sonra da bu tiyatroda birlikte oynadık" ifadelerini kullandı.
Kavuğun ilk sahibi Hasan Efendi'nin de Ses Tiyatrosu'nda oynadığına dikkati çeken Şensoy, şöyle devam etti:
"Hasan Efendi'nin kavuğunu devrettiği çırağı İsmail Dümbüllü, bu tiyatroda oynamış. Münir Özkul meslek yıllarında bu tiyatroda, Ortaoyuncular'a katıldıktan sonra da bu tiyatroda oynadı. Rasim'le biz 20 küsur yıldır bu tiyatroda oynuyoruz. Kavuk 100 yılı aşkın süredir Ses Tiyatrosu'ndan çıkmamış. Kavuk, Ses Tiyatrosu'nu seviyor. Bana emanet edilen bu kavuğu, Rasim Öztekin'e devretmekten gurur duyuyorum. 5. kavukluyu selamlıyorum."
Ferhan Şensoy'un elini öperek ve Şensoy'a sarılarak kavuğu devralan Öztekin de Şensoy'un çırağı olmaktan gurur duyduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Ben (kavuğu) çok çabuk devretmek isterim ki bu gelenek sürsün ve gerçekten bir gelenek haline gelsin. Bunu layık olana ve çabuk devrettiğim sürece bu gelenek sürecektir. Bu geleneğin sürmesi, daha önce bu kavuğu kazananlar için de iyi bir şey. Benden sonra bittiği zaman bu geleneğin bir anlamı kalmayacak çünkü. Kavuk müzeye gittiği zaman hiçbir anlamı kalmayacak. Dolayısıyla bu geleneğin sürmesi lazım."