Sahneden bir kucak çiçek

Enka 27 Mart Dunya Tiyatro Gunu'nu surprizlerle dolu ozel bir konserle kutladi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

nermin_sayin-019.jpg

Pazar 27 Mart, yani Dünya Tiyatro Günü... Adana’da ve Nilüfer’de tiyatro festivalleri; İstanbul’da “Sokak İşi” başlıyor, Devlet Tiyatroları ve bazı özel topluluklar perdelerini ücretsiz açıyor.

 

► Gecenin mimarı: Sürprizlerle dolu gecenin mimarı; besteci, müzik direktörü ve piyanist kimlikleriyle 20 yılı aşkın süredir tiyatromuzu zenginleştiren, son yıllarda çıkardığı albümleriyle de zor beğenen bir müzik kitlesinin alkışını alan Çiğdem Erken’di... “Tiyatro benim en büyük zaafım” diyen sanatçı, sahnemizin sevilen isimlerini, tiyatronun günü için “Aşk Şarkıları” ortak noktasında buluşturmuştu. Önce kendi geçti piyanosunun başına ve neşeli notalarıyla “Yüksek sanat yapmasam / Ödül mödül almasam / Genç yaşımda ünlü olsam / Zengin olsam!” diyerek hepimizi gülümseterek geceye başladı. 

Tilbe Saran’la “Kabare” zamanı: Gece, 27 Mart dolayısıylaydı ve tiyatro odaklıydı ama şarkılar Broadway’den Yeşilçam’a her renktendi... Sahnelerimizin ele aldığı her rolü dönüştüren aktrisi Tilbe Saran, işin Broadway ayağındaydı. Bol mimikle “Cabaret”den Liza Minnelli’yle özdeşleşmiş ünlü “Maybe This Time”ı ve hemen arkasından müzikalin Türkçe versiyonunun “Hayat Bir Kabare Dostum / Kalk Gel Kabareye” şarkısını seslendirdi ve hepimizi kalkıp Enka’ya geldiğimize şükrettirdi. Hem de tek provayla! 

► “Su damlası” sahnede: Çiğdem Erken’in 1998'de Yücel Erten’le birlikte Ankara'da yaptığı “Mutlu Son” müzikaline gidildi sonra... Yardımcı oyuncular arasında yer alan Dil-Tarih son sınıf öğrencisi bir “su damlası”ndan bahsedildi, “Yücel Bey dayanayıp ona tek bir replik bile vermişti, ‘Ah Johnny’ diyordu” sözleriyle anons etti Songül Öden’i Erken... O da, Nat King Cole’un aşk dolu enerjik şarkısı “L.O.V.E.”u seyirciyi coşturarak söyledi. 

► Ölümsüz bir aşka selam: Tiyatro kadar Yeşilçam da vardı, dedim ya, bir ara 1959’a gittik... Lütfi Akad’ın çektiği, senaryosu Ali Kaptanoğlu -yani Attilâ İlhanimzalı olan “Yalnızlar Rıhtımı”nın setine... O set ki Çolpan İlhan ile Sadri Alışık’ın birbirine vurulduğu ânlara tanık... Filmde “Kontes Güner”i oynayan Çolpan Hanım’ın -Özlem Esmergül’ün sesiyle- söylediği “Yalnızlar Rıhtımı” tangosu için bütün zarafetiyle Hatice Aslan sahnedeydi... Bu arada Hatice Aslan, gecenin ilerleyen dakikalarında Timur Selçuk’un en zor şarkılarından “İspanyol Meyhanesi”nin de "hakkından geldi." 

► Ve baladlar: Ünlü oyunculardan popüler müziğimizin sevilen baladlarını da dinledik o gece: Cemal Hünal; Teoman’dan “İstanbul’da Sonbahar”, Özge Borak; Ayten Alpman’la özdeşleşen “Ben Böyleyim”, Songöl Öden; Fikret Kızılok’tan “Farketmeden”, Serkan Keskin; Bülent Ortaçgil’den “Yağmur”, Gökçe Bahadır; Cenk Taşkan’dan “Beni Benimle Bırak” yorumlarıyla salonda romantik bir hava estirdiler. Tüm bu yorumların ortak özelliğiyse elbette teatrallikleriydi. Onno Tunç’un Zuhal Olcay’ın “Oyuncu” albümünde yer alan müthiş şarkısı “Tango"yu ise Çiğdem Erken hem çaldı, hem söyledi, hem de “artık pop tandanslı şarkılarda böyle sololar, aranjmanlar olmuyor” diyerek besteciyi yad etti. 

► Salon, mazi renginde: Çiğdem Erken geceyi hazırlarken içinde bir parça nostalji ve bir parça Yeşilçam olmasına da önem vermiş. Kadife kostümü, siyah yarım tülüyle sahneye çıkan Gökçe Bahadır’a verilmişti “nostaljik görev.” O da “Nasıl Geçti Habersiz”i ve “Aşkın Bahardı”yı arka arkaya söyleyip seyircilere de eşlik ettirerek salonu mazi rengine boyadı... 

► Benden duymuş olun: Konserin ikinci yarısı Nükhet Duru’lu “Cahide” müzikalinin “Bu Bir Efsane” şarkısıyla açıldı, söyleyen kim mi: Kısa bir süre kendisi de bir konser programıyla seyirciyle buluşan Çağan Irmak. Bu arada, benden duymuş olun, Irmak çekimlerine başlamak üzere olduğu “Benim Adım Feridun”un müziklerinde Çiğdem Erken’le çalışıyor. “Şarkıyı filme vermesi için günlerce kapısında yatabilirdim” dediği “Sen Ona Hiç Benzemesen de”yi de seslendirdi Çağan Irmak... “Gidersen asla dönme / Sonbaharda / Solarsam asla açmam/ Ben baharda” diye başlayan şarkı; zengin tınılı, dilimize dolanacak bir balad... 

► Müthiş bir baba-kız: Yılların koreografı Selçuk Borak, gecenin sürprizlerinden biriydi... Son yıllarda “Şark Dişçisi”, “Balım”, “İstanbulnâme” gibi müzikallerde oyunculuğunu da konuşturan Borak, koreografisini yaptığı “Kabare” müzikalinin ünlü şarkısı “Para”yı kızı Özge Borak’la birlikte söyleyerek gecenin en coşkulu anlarından birine imza attı... 

► “Yapmamam gereken bir şey”: Tiyatromuzun en karizmatik seslerinden birine sahip olan Selçuk Yöntem’i de sahneye “çıkardı” Çiğdem Erken o gece... “Ben şarkı söyledim ama müzikalde söyledim, şimdi yapmamam gereken bir şey için buradayım” diyen Yöntem, Müzeyyen Senar’ın deyimiyle “şarkının güftesini anlatan” bir yorumla çıktı işin içinden... 

► Final tabii ki “Lüküs hayat”la: Gecenin oyuncu olmayan tek solisti, Çiğdem Erken’in “Şahane teatral şarkı söylüyor” dediği Dilek Türkan’dı. Eski kantoculara kıyafetiyle selam duran Türkan, “Ah Ne Çiçeksin” ve Muhlis Sabahattin’den “Mon Bey”le coşkulu bir kapanış yaptı. Gece, sahne alan tüm sanatçıların, aralarına Haldun Dormen’i de alarak söyledikleri “Lüküs Hayat”la, ayakta alkışlarak ferahfeza sona erdi...