“Romeo ve Juliet” sanatseverler ile buluşuyor

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin repertuvar geçmişinde özel bir yere sahip olan ve yıllardır heyecanla beklenen Romeo ve Juliet balesi, bu kez ünlü koreograf Ricardo Amarante'nin özellikle İDOB dansçıları için yaptığı özgün koreografiyle seyircinin beğenisine sunuluyor.

DÜNYA - İSTANBUL
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Zühre KURT

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin (İDOB) prö­miyerini gerçekleştir­diği “Romeo ve Juliet” Ba­lesi, Atatürk Kültür Mer­kezi’nde sanatseverler ile buluşuyor. William Shakes­peare’in ölümsüz trajedisi Ro­meo ve Juliet, yüzyıllardır sa­natın her alanında ilham kay­nağı olmayı sürdürüyor.

Bu zamansız eserin sahne sanat­larındaki en etkileyici yorum­larından biri olan Sergey Pro­kofyev’in aynı adlı bale eseri; klasik bale repertuvarında eş­siz bir yere sahip. Bu başya­pıt, hem koreografik zenginli­ği hem de müzikal derinliğiyle bale dünyasının mihenk taş­larından biri olarak seyirciyi büyülemeye devam ediyor.

Birbirine düşman iki aile­nin nefret duvarlarını aşan saf ve yasak bir aşkın destanı ola­rak bilinen Romeo ve Juliet’in trajik hikâyesi, Prokofyev’in güçlü müziği ve zarif adım­larla şekillenen koreografi ile görsel ve işitsel bir şölen­le sahneye taşınıyor. Klasik bale sanatında hikâye anlatı­mının en başarılı örneklerin­den biri olarak değerlendiri­len ve dünya çapında sayısız kez sahnelenen eser, aşk, tut­ku, nefret ve fedakârlık gibi in­san doğasının en güçlü duygu­larını zarif bir estetik içinde harmanlıyor.

Saf ve yasak bir aşkın destanı

Klasik balenin teknik in­celikleriyle birleşen drama­tik anlatım, Ricardo Amaran­te’nin İDOB dansçıları için oluşturduğu koreografiyle sunuluyor. Prömiyer öncesi İDOB Başkoreografı Ayşem Sunal Savaşkurt ve bu ese­ri sahneye koymak için ülke­mize gelen ünlü koreograf Ri­cardo Amarante ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Koreograf Ricardo Amaran­te eserin çok güzel prodüksi­yon olduğunu dile getirerek, “Genel olarak setimiz, sahne­miz, her şey mükemmel. Çı­kardığımız işle alakalı müthiş hissediyorum. Eser defalar­ca sahnelendi ama bu benim kendi prodüksiyonum. Çok fazla sevgiyle ve geleneksel versiyonuna bağlı kalarak iş ortaya koymaya çalıştım. Bu gösteriyi özel kılan en önemli faktör de sevgiyle yapılmış gü­zel bir iş olması” değerlendir­mesinde bulundu.

İlk kez bir koreografi yap­mak üzere Türkiye’ye geldi­ğinden bahseden Amarante, “Genel olarak buradaki dans­çılarla çalışmak benim için çok güzeldi. Dansçı sayısının daha fazla olmasını isterdim. 2 aylık bir süreçte hazırlan­dık. Normalde böyle gösteri­ler 6-8 ay gibi sürelerde ha­zırlanıyor. Kısa süre olması­na rağmen çok güzel iş ortaya çıktı. Tekrar Türkiye’de çalış­mak isterim” dedi.

“Bu tip eserlerde sanatçı olduğumuzu hissediyoruz”

İDOB Başkoreografı Ay­şem Sunal Savaşkurt ise Ro­meo ve Juliet’in bale dünyası için çok önemli eser olduğu­nu belirterek, “Drama, oyun­culuk tarafı çok yüksek. For­mumuzu diri tutmak için haftada 6 gün egzersiz yapı­yoruz. Böyle bir eser geldiği zaman o egzersizlerin üstü­ne sanatçılığımızı koyuyoruz. Bu tip eserlerde sanatçı oldu­ğumuzu hissediyoruz. Pro­kofyev’in müziği çok ön plan­da. Müziği dinlediğimizde eseri bize anlatıyor. Üstüne koreografın ve sanatçıların yorumu da katıldığında çok özel eser oluyor.” dedi.

Savaşkurt, en son 21 yıl ön­ce Romeo ve Juliet eseri­ni sahnelediklerini anımsa­tarak, şunları kaydetti: “Bu eseri düşünürken istedik ki İDOB’a özgün bir koreografi yapılsın. Bu sebeple Ricardo Amarante’yi davet ettik. Daha önce yurt dışında birlikte ça­lışmıştık. Bu eser için yaratı­cı ekip oluşturduk. Bu ekiple yaz aylarından itibaren onli­ne olarak çalışmaya başladık, kararlar aldık. Ricardo 2 ay­dır burada. Yaratıcı kadronun yanı sıra atölyelerimiz özve­riyle çalıştı. Dekorda yer alan her parça, her köşe elle yapıl­dı. Juliet’in yattığı mezarın kenarları oya gibi elle işlendi, lahit yapıldı. Çok büyük emek verildi. Kostümler, terzileri­miz tarafından dansçılarımı­za göre tek tek yapıldı.”

Savaşkurt, 10 yıldır başko­reograf olduğuna işaret ede­rek, “Çok güzel eserler yap­tık, hepsi içime sindi ama bu çok özel oldu. Bu eserde başrol dansçıları kadar grup dans­çıları da herkes dans ediyor. İnanılmaz yoğun ve dramatik ağırlığı olan bir eser. Bence bu eserle İDOB sanatçıları seviye atlıyor. 60 kişilik sahne ekibi­nin yanında teknik ekibimiz­le yaklaşık 200 kişi bu göste­ri için emek verdi.” ifadelerini kullandı.

Romeo ve Juliet Balesi, 26, 27 Mart ve 2, 3, 16, 22, 29 Ni­san 2025 tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluşmaya devam edecek.