Pekkan'a şövalyelik nişanı

Sanatçı Ajda Pekkan'a, Fransa'nın "Chevalier de I'Ordre des Arts et des Lettres" sanat ve edebiyat şövalyelik nişanı verildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


İSTANBUL - Beyoğlu'ndaki Fransız Sarayı'nda düzenlenen törende Pekkan'a şövalyelik nişanını, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili takdim etti.   

Törende, sanatçının müzik yaşamı ve ödülleriyle ilgili bilgi veren Büyükelçi Bili, şunları kaydetti: 

 "Fransa'nın 'Chevalier de I'Ordre des Arts et des Lettres' sanat ve edebiyat nişanı, Fransa Kültür Bakanlığı himayesinde taltif edilen, Fransa ve dünya çapında sanat ve edebiyatın gelişimine sunmuş oldukları katkılarla fark yaratan kişilerin takdirini simgeleyen bir Fransız nişanıdır. Fransa Cumhuriyeti, bu akşam öncelikle büyük bir sanatçıya, şarkıların önde gelen yorumcusu Ajda Pekkan'a saygılarını sunuyor. Pekkan'ın gelecek kuşaklara örnek teşkil edeceğine inandığımız için kendisine bu nişanı takdim etmekten onur duyuyoruz."

Sanatçı Ajda Pekkan da önce Fransızca teşekkürlerini iletti. Pekkan, daha sonra duygularını şöyle dile getirdi: 

"Fransız Kültür Bakanı tarafından beni çok şereflendiren bu nişana layık görüldüğüm için minnettarım. Ayrıca öğrendim ki, bu bakan bir hanımefendiymiş. Bu beni daha da mutlu etti. Benim için bu kadar önemli bir gecede benimle beraber olduğunuz için öncelikle hepinize teşekkür ediyorum. Ailemsiniz, beni yalnız bırakmadınız. Beni bu gece şövalye yaptınız. Bu mutluluk kalbimin derinliklerinde hep yaşayacak. Çok teşekkür ediyorum."

Törene katılan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, sahneye çıkarak Ajda Pekkan'ı kutladı. Bağış, konuşmasına, Pekkan'a "Sayın Şövalye" diyerek başladı.

Bu akşam hep birlikte tarihi bir ana şahitlik edildiğini vurgulayan Bağış, "Dünya tarihinde ilk defa bir süper star, aynı zamanda şövalye unvanını kazanmış oldu. Türkiye'de kime, 'Böylesine bir sıfata en çok yakışacak sanatçı kimdir?' diye sorsanız, cevap Ajda Pekkan olurdu. Ajda Pekkan, Türkiye'nin süper starı" diye konuştu. 

Pekkan'ın, eşi ve kendisi için de özel bir dost olduğunu söyleyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Böylesine anlamlı bir nişana layık görülmesi bizi çok mutlu etti. Ajda Hanım'la bizim birkaç özel anımız oldu. 'Türkiye'nin kadınlarını Brüksel'e tanıtalım ve bir kadın çıkarması yapalım' diye aradığımda, hiç kırmadan 'Tabii ki, Emine Hanım'la birlikte Brüksel'e gelirim' dedi. Sayın Başbakanımız da 'Somali'de yaşanan dramı dünyaya taşıyalım' dediğinde, Sayın Başbakan'ın daveti iletildiğinde kendisi itiraz etmedi. 'Tabii ki' dedi. Türkiye'yle ilgili her konuda, ne zaman bir talepte ve ricada bulunduysak, gerçekten büyük bir vatansever olduğunu ortaya koydu."

"Fransa ile aramızda yeni bir köprü oluyor"

"Bugün de 1483'ten bu yana diplomatik ilişkilerimizi aralıksız yürüttüğümüz Fransa ile aramızda yeni bir köprü oluyor" diyen Bağış, şöyle devam etti: 

"1483'ten bu yana belki de Osmanlı'nın ilk açtığı dış temsilcilik Paris'tedir. Fransa'nın da dünya çapında açtığı ilk temsilciliklerden birisi burasıdır. Böylesine zengin bir tarihi dostluğu, bugün Ajda Pekkan'ın aldığı nişanla taçlandırıyoruz. Ajda Hanım'ın bugüne kadar birçok konuda desteğini gördüm. Ama bugünden sonra Fransız devlet nişanı sahibi olarak, Fransa'da Türkiye'nin AB süreciyle ilgili ikircikli düşünceleri olanları ikna edeceğine inanıyorum. Çünkü Ajda'nın ana dili müzik, bütün kapıları açan önemli bir platform. Kendisine buraya gelirken de Sayın Başbakanımızın en içten sevgi, saygılarını ve tebriklerini getirdim. Gerek Emine Hanım, gerekse Başbakanımız Tayyip Erdoğan da bu haberi duyduklarında çok sevinirler."

"Gönüllerin şövalyesi"

Bağış, tören öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken de Ajda Pekkan'ın "gönüllerin şövalyesi" olduğunu söyledi. 

Böylesine anlamlı bir ödülü Pekkan'a veren Fransız Devleti'ni takdir ettiğini kaydeden Bağış,  "Ümit ediyorum ki, Ajda Pekkan'ın bu nişanı almasıyla birlikte sadece Türk-Fransız ilişkileri değil, Türkiye'nin AB süreci de hızlanacaktır. Ajda Hanım, bu yeni nişanıyla Türkiye'nin AB sürecinde daha fazla destek olabilecek bir pozisyona kavuşacaktır. Kendisinden, bundan sonra da bize yardımlarını esirgememesini rica edeceğiz" şeklinde konuştu. 

"Önemli olan faslın değil, zihinlerin açılması"

Bağış, AB sürecinde yeni fasıl açılmasıyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi:

"Kısmetse salı günü Brüksel'de 3 yıl aradan sonra bir fasıl açıyoruz. Kalkınma Bakanı Cevdet Bey'le birlikte Brüksel'de olacağız. 22. faslı, yani bölgesel politikalar faslını açacağız. Ama önemli olan faslın açılması değil, zihinlerin açılmasıdır. Biz Türkiye'nin reform süreciyle, Türkiye'ye çifte standartlar uygulamaya çalışan o akıl  tutulması yaşayanların da zihinlerinin açılmasını umut ediyoruz. Eninde sonunda Türkiye, Atatürk'ün hedef gösterdiği AB standartlarının da üzerinde çağdaş medeniyetler seviyesini aşmış bir ülke olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."