Paribu Art Memory: Yaşam alanına entegre edilen çağdaş bir sergi
Paribu CEO’su Yasin Oral, Paribu Uniq Ofis içerisinde 47 eserden oluşturulan Paribu Art Memory projesi ile sanatı yaşam alanına çekerek sürdürülebilir ve hissedilebilir olmasını hedefliyor ve “Sanatın insanla yan yana, iç içe olabileceğini gösterdik. Sıradaki projelerimizde sanatın sadece bir zümrenin dokunduğu yer olmadığını iletmeye çalışacağız” diyor.
Günay DEMİRBAĞ
Paribu, CEO’su Yasin Oral tarafından 2017 yılında kurulan bir teknoloji şirketi, kripto para işlem platformu. Genç bir firma, gençliğiyle doğru orantılı olarak sahip olduğu yüksek enerjisini sanat ve sanatçının yanında olduğunu belirten projelerde paylaşıyor. Yasin Oral, Paribu Uniq Ofisi içerisinde çağdaş sanat ve sanatçıları desteklemek amacıyla Paribu Art Memory koleksiyonunu oluşturdu. Ofisin girişinden itibaren ziyaretçilerin karşılayan ve fark etmeden içerisine dâhil olduğunuz, sarmalayan bir sergi. Küratörlüğünü Begüm Güney ve Andrea Pecatikov’un üstlendiği koleksiyonda dijital, NFT, konvansiyonel olmak üzere 47 eser bulunuyor. Paribu Art Memory ile ilgili olarak Oral’a sorularımız yönelttik.
Sanatın, teknolojiyle örtüşmesi ve yaşam alanlarına entegre edilebileceği konusunda Paribu Art Memory sergisi ile farklı bir girişim hatta yapı oluşturdunuz. Detaylı bir koleksiyonu ofis ortamında paylaşma düşüncesi bir yenilik olabilir fakat sanatı ofis içerisine entegre ederek sergilemek yaşamın her anına dahil etmek anlamına da geliyor. Böyle bir çalışma sanatı sevip, değer vermekle doğrudan alakalı olmalı. Bu konudaki düşüncülerinizi öğrenebilir miyim?
Bir şeyi çok sevip, benimseyerek yapıp, ilerletmiyorsanız yapmış olmak için yapılma havasını hissettirir. Sevip, entegre edebilmeniz gerekir. Tabi geleceğe temas eden yerleri var. Sanat ilgi duyduğumuz bir konu fakat en önemli kısmı teknoloji gibi geniş kapsamlı bir şey ile nasıl örtüşeceğini yakalamaya çalışmaktı. En temelde de aslında bir içeriye sokabilmek ve kurum net ilgi, alakası olabilmesi adına yaşam alanına koymayı amaçladık. Daha önce ben pek böyle bir şeye rastlamadım. Paribu birçok şeye öncülük yapmıştır. İlk adımları atar ve arkadan gelenler olur.
“Eserleri hayatın içine sokarak sergilemek istedik”
Genel olarak birçok şeydeki tabular yavaş yavaş yıkılıyor. Eserleri galeri tarzı değil, hayatın içine sokarak sergilemek istedik ve bunu yaparken herkesin o esere saygı duymasını da sağlayabiliriz. Bizim tarzımızdaki şirketlerde herkes esere yakın olabilecek ve sorumluğu alabilecek bir seviyede. Dolayısıyla bu bir başlangıç, yaşam alanına soktuk. Paribu’nun bu alanda birçok paydaşı var. Bu çalışma en son kendimiz için yaptığımız bir şey.
Sanatta destek verdiğiniz, sanatçıyla birlikte yürüdüğünüz, İstanbul film Festivali, X Media Art Museum, Bozcaada Caz Festivali, Contemporary İstanbul Vakfı gibi çok uzun bir listeniz var. Niçin kendinizi sponsor değil de destekçi olarak addetiyorsunuz?
İKSV’de, İstanbul Modern’de tiyatro tarafında vs. desteklerimiz bulunuyor. Sponsorluk kelimesini kullanmayı pek tercih etmiyoruz. Sponsor olmaktan çok, daha fazla nasıl katkı sağlarız diye düşünüyoruz. Sadece parayla etki alacağımız birçok şeye temas etmiyoruz çünkü kendi kültürümüzde oraya katkı sağlayamayacağımızı düşündüğümüz konuda ilerlemiyoruz. Burası kendimiz için yaptığımız sanatın içerisinde yer alan ilk çalışma. Fikir okeylendikten sonra doğru şartların ve insanların bir araya gelmesi gerekti. Ekip olarak güzel insanlar bir araya geldi.
Gelecek projeler daha da merak uyandırıcı
Kafamda, henüz paylaşmadığım bu çalışmanın üç dört katı adımları var ve ilk çalışmayı yaptıktan sonra o adımlara da erişebileceğimizi düşünmenin rahatlığını duyuyorum. Sanatın insanla yan yana iç içe olabileceğini gösterdik. Sıradaki projelerimizde sanatın sadece bir zümrenin dokunduğu bir yer olmadığını iletmeye çalışacağız.
Sanat dijitalleşmedi, konusu dijitalleşti
Dijitalleşmede tehlike olarak görülen noktalar var var. Ben o kadar tehlikeli olabileceğine inanmıyorum. Sanat tamamıyla dijitalleşecek olarak görmek doğru değil. Sanatı kıymetli kılan şey onun tek olması. Böyle bir ortamda birilerinin gerek yaratılışsal gerekse sonradan katılan yeteneklerle farklı bir şeyler yapıyor olması önemli. İnsanların içerisinde biraz farklı bakmayı ve görmeyi sağlayan kişilerin ortaya çıkardığı şeylerden istifade edeceğiz ama bunu biz nasıl sunacağız ve nasıl anlatacağız, nasıl dağıtacağız konusunun belirlenmesi gerekli. Sanatın kendisinin dijitale dönmesi değil konusunun dijitalleşmesi önemli. Sanatçılar bilsin bilmesin bu tarafa doğru yönlenip istifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Eserlerinin birileri tarafından görülmesini ve yorumlanmasını istiyorlar. Biz de teknolojiyle bunu nasıl yaparız biraz da onun peşinde koşuyoruz.
Geçmişi yeni nesil ile buluşturmak
Genç nesil geleceği de ifade ediyor, Paribu, bu noktada durup baktığında sanat ve genç konusunda neyi hedefliyor?
Üretici ve bağlayıcı tarafta olmayı hedefliyoruz. Teknoloji çok hızlı akıyor. Normalde genç neslin esas yapması gereken iş, onlardan bir ya da iki nesil öncekilerin yaptıklarını yeni dünyaya bağlayabilmek. Sadece gençler üretip onlar alsın değil, geçmişte önemli bir birikim var. O birikiminde yeni teknoloji ile kaygı ve yorulmuşluklarının olması da çok normal. Bizim biraz da yapmaya çalıştığımız şey geçmişi yeni nesil ile buluşturmak. Biz burada sanat ve birey arasındaki mesafeyi kaldırdığımız bir ilk adımla başladık.
“Ben senin de temsilcinim aslında …”
Sergide sergilenecek eserlerin hazırlanması, araştırılması ne zaman başladı ve genç sanatçıları seçme nedeninizi öğrenebilir miyiz?
Sergimiz yeni taşındığımız yerimizde Dünya Sanat Günü’nün haftasında 18 Nisan’da açtık. Sergide olacak eserlerin araştırması geçen yılın ikinci yarısı başladı. Özellikle genç ve belki de kendine net bir şekilde yer bulamamış sanatçıları tercih etmek için uğraştık. “Yani ben senin de temsilcinim aslında, bazı fırsatları elimden geldiğince sunmaya çalışacağım” ı ifade etmeye çalıştık. Genç, yeni ve potansiyel sahibi olan sanatçıların eserleri var içeride. Onları desteklemeye çalışıyoruz. Gençleri hedeflerken kastettiğimiz potansiyeli olan insanların diğer basamağa geçişinde bir katkımız olur mu? sorusunu yönelttik.
Serginin bir süresi var mı?
Koleksiyon süresiz olarak sergileniyor ve biraz daha büyüteceğiz. Belirli günlerde ziyaretçilerimiz oluyor ufak turlar şeklinde.
Pandemide yaşamda bir kopma oldu
Pandemi sürecinin sonunda Paribu yeni ofisine taşındı ve çalışanlarınız kendilerini bir sanat dünyasının içerisinde buldular. Nasıl karşıladılar eserler ile aynı ortamı paylaşarak çalışmayı?
Pandemi sürecinde bir kopukluk var dünyada bir kopukluk oldu. Bir pandeminin içerisindeydik ve ufak bir ofisteydik, çoğumuz evlerden çalışıyorduk. Pandemiden sonra ilk toplandığımız alan oldu. Ayrıca çalışanların en az yüzde 50’si o dönemde işe girdi dolayısıyla ofis geçmişleri yok. Bu işten ayrılıp başka bir yere geçtiklerinde ‘burada sanat yok ‘diyerek şaşıracaklar.
Çalışmayı küratör ile gerçekleştirdiniz, eserlerin seçilme aşaması gelindiğinde nasıl bir yol izlendi?
Çalışmayı küratör ve sanatçıya devrettikten sonra seçimine saygı duymak lazım. Fakat istediğimiz şeyler temelde saptanmıştı, toplantı odalarının aslında galeriye dönüşeceği konusu baştan belliydi. Ofise göre ayarlanan eserler de oldu.
“Hem bireysel bir hareket, hem de sanatın biriktirilmesi”
Paribu Art Memory’nin küratörlerinden biri olan Begüm Güney’den ise hazırlıktan oluşum aşamasına kadar serginin detaylarını öğrendik.
'Sınırsızlık müthiş bir özgürlük alanı sunuyor ve gelişim orada gerçekleşiyor'
Kurumun sanat yöneticisi olarak koleksiyonunu hazırlamaktan mutlu olduğum bir yapı içerisindeyim. Gerçekten sansürsüz ve sınırsız koleksiyon hazırladık. Yapılan galerideki sınırsızlık müthiş bir özgürlük alanı sunuyor ve gelişim orada gerçekleşiyor.
‘Hafıza – Art Memory’ demeyi o yüzden seviyoruz. Burada hatırlanacak bir şeyin başlangıcı olarak hem bireysel hareketimiz hem de sanatın biriktirilmesi, kültürel fonksiyonların, kültürel misyonun yerine getirilmesi üzerine bir hareket.
“Koleksiyonla ilk adımı atmak ve onu sürdürebilmek çok önemliydi.”
Paribu’nun projede misyon edindiği çoğulculuk, eşitlikçilik, daha fazla yayabilmek. Bir parçası da olmasını sağlayabilmek. Kurumun değerlerini ve vizyonunu yansıtan değerlerini yansıtacak bir koleksiyonla ilk adımı atmak ve onu sürdürebilmek çok önemliydi. O yolculuğun başı, aslında bundan sonra nereye doğru gideceğimizi gösteren seçkiyle başlıyor. Onaylanmış bir sanatçı ile bir birliktelik oluşturmak basit bir şey. Burada yapmaya çalıştığımız şey, Paribu’nun bugüne kadar ortaya koyduğu vizyonunun sanatta nasıl bir yansıması olacağını göstermek.
Galeri hibrit bir ofis içerisinde yer alıyor
Sanatçılarımız geldiler ve ziyaretçilere kendi eserlerini anlattılar. Onların ağzından dinlediler sergiyi. Çok heyecanla yaptığımız bir iş oldu ve paylaştıkça artan aynı heyecanı da taşımaya devam ediyoruz. Bu sektörün içerisinde olan veya olmayan kişi hibrit bir ofis içerisinde ki galerimizi görmek istiyor. Kamusal alanda heykelle çok az karşılaşabiliyor, sanat eseri ile az temas edebiliyoruz. Burası özel alan olsa dahi çalışan ve burayı ziyaret eden büyük bir kitle var ofise gelen. Buradaki o mesafesizliği gördükçe doğrudan kendi hayatlarına da adapte etmeye çalışacaklar.
Sanat bir refleksin sonucu
Kurumun analizinin yapılması çok önemli. Sahip olduğu değerler ve nereye doğru büyüyeceği ve evrileceğini görmek çok önemli. Bu kadar dijital odaklı bir şirketin aynı zamanda konvansiyonel üretime destek vermesi, az rastlanır bir şey. Tek bir alanı değil tüm alanı olabildiğince koruyabilmek adına başladık. Burası ortak bir yaşam alanı, hayatın içerisinde taşıdığımız kaygıları birazcık daha umuda çeviriyor. Paribu umudun dünyası, umudu da yayıyor. İnsanoğlu kültürün içerisinde var olabiliyor. Yaptığımız şeyler nasıl hayatta kalmayı seçtiğimizi tanımlayan şeyler. Sanat öyle değil aslında bir refleksin sonucu.
Ofis odalarının niteliğine göre eserler seçildi
Paribu ofisinde sergilenecek eserlerin seçiminde odaların fonksiyonuna dair yerleşimler yapıldı. Örneğin Hukuk odasına anlam üzerine çalışan bir yerleştirmesini yaptık. Onu mekâna dağıttık ve insan kaynaklarında iletişim üzerine bir iş paylaştık ve o alana özeldi. Sosyal statülerimiz, kimliklerimiz üzerine soru soran ama cevap ararken de umudunu kaybetmeyen bir seçki var içeride. O yüzden pozitif bir etkisi var ve aldığım geri dönüşümlerle tüm Paribu çalışanlarının aidiyetle kabul ettikleri yönünde oldu. Çalışma çok organik bir şekilde büyüdü ve yerini buldu.
Sergi için bir hafıza oluşturma çalışmaları sürüyor
Daha sonra eserlerin tüm detaylarının olduğu bir web sitesi hazırlığındayız. Sanatçıların anlattıkları, onlardan dinlemek çok farklı oluyor. Sanatçıları dâhil edecek bir çalışma ile dijital tarafta erişilebilirliğini oluşturmak istiyoruz. Tam bir hafıza oluşturuyoruz. Sanatın insanla yan yana iç içe olabileceğini gösterdik. Sıradaki projelerimizde sanatın sadece bir zümrenin dokunduğu bir yer olmadığını iletmeye çalışacağız.