Nike’dan tasarım kültürü ve teknolojik yenilikler

Nike: Form Follows Motion sergisi, çeşitli arşivlerinden derlenen nadir ve özgün parçalardan oluşuyor. İlk kez halka sunulan sergi, Nike’ın 200.000’den fazla öğeden oluşan arşivinden bir seçki sunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yunan zafer tanrıçası Nike’den adını alan Nike, 1972’deki kuruluşundan bu yana dünyanın önde gelen spor markalarından biri haline geldi. Bugün, yıllık 50 milyar dolardan fazla geliriyle dünyanın en büyük giyim şirketlerinden biri konumunda. Ancak Nike sadece finansal başarısıyla değil, aynı zamanda bir tasarım kültürüne yaptığı yatırımla da tanınıyor. Yenilikçi malzemeler, performans özellikleri ve etkileyici grafiklerle tasarlanmış ürünler, bu kültürün somut örnekleri. Nike’ın Oregon, Portland’daki genel merkezinde, ürünler bilimsel araştırma, spor bilimi ve estetik duyarlılığın benzersiz bir kombinasyonuyla geliştiriyor. Burada yüzlerce tasarımcı, malzeme mühendisliğinden biyolojiye, vücut mekaniğinden diğer uzmanlık alanlarına kadar pek çok disiplinden gelen uzmanlarla fikir birlikteliği yapıyor.

Sergi, özgün parçalardan oluşuyor

Aynı zamanda, dünyanın en iyi sporcularıyla da sıkı bir iş birliği içindedir. Şimdi, “Nike: Form Follows Motion” sergisi, Nike’ın teknolojik yenilikler ve toplumsal değişimle olan ilişkisini araştırırken tasarım laboratuvarının perde arkasına ışık tutuyor. Sergi, Nike’ın geniş ve çeşitli arşivlerinden derlenen nadir ve özgün parçalardan oluşuyor. İlk kez halka sunulan bu sergi, Nike’ın 200.000’den fazla öğeden oluşan arşivinden bir seçki sunuyor. Sergide, Waffle Trainer, Air Force One ve Shox gibi ikonik spor ayakkabılarının deneysel prototipleri ve tasarım çalışmalarına yer veriliyor. Diane Katz, Tinker Hatfield ve Eric Avar gibi şirket içi tasarımcıların yanı sıra Marc Newson, Comme des Garçons ve Virgil Abloh gibi dış işbirlikçilerinin yaratıcı katkıları da sergide vurgulanıyor. Sporcuların deneyimlerinin ve ihtiyaçlarının ürün geliştirmeye katkısı, Nike’ın tasarım sürecindeki önemini gözler önüne seriyor.

Sergi bir kaç ana bölümden oluşuyor. İlk Günlerden Günümüze “Track” bölümü, Nike’ın kuruluş dönemini ve markanın ilk tasarım ilkelerini keşfeder. Phil Knight ve eski koçu Bill Bowerman tarafından kurulan şirketin ilk çalışanları ve müşterileri genellikle amatör sporculardan oluşuyordu. Nike, bu dönemde sporcuların sesini dinlemenin önemini vurgulayan temel tasarım ilkelerini belirledi. Bu bölümde, Nike’ın ilk Waffle Sole’u Bill Bowerman’ın mutfak laboratuvarında nasıl geliştirildiği gibi ilginç öyküler yer alıyor.

Sürdürülebilirlik etkileri inceleniyor

Popüler Kültür ve Teknoloji “Air” bölümü, 1980’lerde Nike’ın popüler kültürdeki yükselişine odaklanır. Michael Jordan, Serena Williams ve LeBron James gibi yıldız sporcuların desteğiyle Nike, basketbol, tenis ve diğer spor dallarında genişleyerek sokak stilinin önemli bir parçası haline geldi. Bu bölümde, Nike Air teknolojisinin evrimi ve ilk görünür hale geldiği Air Max modelinin geliştirilme süreci ele alınıyor. Araştırma ve Geliştirme “Sensation” bölümü, Nike’ın tasarım sürecindeki araştırma ve geliştirme faaliyetlerini ayrıntılarıyla anlatıyor. Nike Spor Araştırma Laboratuvarı’nın, hareket halindeki vücudu inceleyen teknik araştırmaları ve bu araştırmaların Nike Free ve Vaporfly gibi ürünlere nasıl dönüştüğü açıklanıyor. Ayrıca, Flyknit malzeme yenilikleri ve sürdürülebilirlik üzerindeki etkileri de inceleniyor.

“Nike: Form Follows Motion” sergisi, Nike’ın tasarım ve teknoloji alanındaki öncülüğünü, arşivlerden elde edilen benzersiz parçalar ve yaratıcı katkılarla gözler önüne seriyor. Sergi, ziyaretçilere markanın tarihini, teknolojik gelişimini ve toplumsal etkisini derinlemesine keşfetme fırsatı sunuyor.