Meyer Saat Tarihi Müzesi kuruluyor

Drop Clock olarak yeni bir seri üretimlerinin olacağını söyleyen Nazım Onur Bayındır, 2024 yılında da iki erkek ve iki kadın kol saati olmak üzere minimal ve klasik sınırlı üretim kol saati planları olduğunu açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Fatma KAYTEZ

Meyer Saat'in beşinci kuşak yöneticisi Nazım Onur Bayındır, bu yıl iki sürpriz projelerinin olduğunu söyledi. Birincisinin Meyer'in asırlık tarihinin anlatıldığı "Sultanın Saatçisi" kitabı, ikincisinin ise Meyer Saat Tarihi Müzesi olduğunu açıkladı. Bayındır, bu ay raflarda yerini alacak olan “Sultanın Saatçisi” kitabının Prof. Dr. Serkan Yazıcı ve İlber Ortaylı sunumuyla kaleme alındığını anlatırken, Meyer Saat Tarihi Müzesi’nin kapılarının ise yılsonuna kadar ziyaretçilere açılmasının planlandığını dile getirdi. Nazım Onur Bayındır ile Meyer’in dünden bugüne yolculuğunu, hedeflerini, planlarını konuştuk.

Meyer’in dünden bugüne yolculuğunu kısaca özetler misiniz?

Markanın temeli Johann Meyer tarafından atılmıştır. Johann Meyer, Yıldız Sarayı'nda saatçi arandığına dair bir iş ilanına başvurur ve başvurusu da kabul edilir. Böylelikle kendisi Sultan II. Abdülhamid'in baş saatçisi olarak hizmet vermeye başlar. Johann Meyer, önce saray sonra kendi saatçi dükkanı ile Osmanlı ve Türkiye’ye hizmet vermiştir. Kendisinden sonra önce oğlu Emil Meyer sonra torunu Wolfgang Meyer bayrağı alarak bu aile işletmesini devam ettirmiştir.

Meyer Saat, bir yandan duvar ve meydan saatleri üretirken diğer yandan doğan sanayi endüstrisine endüstriyel saatlerin tedariğini sağlamıştır. Endüstriyel olarak işçi kart basma saatleri ve bekçi kontrol saatlerini ithal eden Meyer ailesi, diğer yandan duvar ve meydan saatleri üretmeye devam etmiştir. Geçen yüzyıl boyunca teknolojik gelişmeleri takip eden Meyer ailesi dikey alanlarda yeni nesil çözümleri sunmaya her daim devam etmiştir. Bizlerde bu kültürden gelen kişiler olarak aynı şekilde bunu sürdürmeye devam ediyoruz.

Meyer’in Bayındır ailesine geçişi nasıl oldu?

Şu anda şirkette Bayındır ailesinin kaçıncı kuşak yöneticileri var? Meyer ailesinin son kuşağı Wolfgang Meyer ile yaklaşık 30 yıl çalışan babam Nahsen Bayındır’a firma vasiyet yoluyla geçti. Nahsen Bayındır’ın çalışkan ve yetenekli oluşu dışında sıcak ilişkileri ve sosyalliği nedeni ile Wolfgang Meyer’de özel bir yeri olmuş. Miras sonrası Nahsen Bayındır işleri büyüterek devam ettirmiştir. Beşinci nesil olarak Meyer Saat ve Objects bana geçmiştir. Bizden sonra altıncı kuşak yönetime gelmek üzere hazırlanmaktadır.

Marka, Bayındır ailesine geçtikten sonra nasıl bir gelişim yaşandı?

Bayındır ailesi ile birlikte büyüme sürecine girdi. Ürün çeşitlenmesi oldu. Farklı alanlarda dikey ve yatay büyüme yaşandı. Grup şirketler oluştu. Tabi Meyer Saat & Objects ilk göz ağrımız, özel bir yere sahip ve her zaman ayrı bir yeri olmuştur.

145 yıl içinde markanın yaşadığı sıkıntıları oldu mu?

Tabi 145 yıl içinde birçok zorluklar yaşanmıştır. Gerek ekonomik gerek işgücü gerek teknik kaynaklı birçok konu gündeme gelmiştir. Önemli olan bu durumlar karşısında sergilenen tavırdır. Ya istikrarlı bir şekilde dirayetli duruş sergilenebilir ya da pes edilebilirdi. Tüm kuşak liderler o tip zor durumlarda daima kararlı olmuşlar ve devam etmişlerdir.

Her işi yapan hiçbir işi yapamaz

İş hayatıyla ilgili büyüklerinizden öğrendiğiniz ve kulağınıza küpe olan bir söz var mı?

Ağır giden kazanır. Hızlı ama yavaş git. Her şeyi aynı anda yapmaya çalışmamak, tek bir zamanda tek bir işe odaklanmak önemli. Her işi yapan hiçbir işi yapamaz.

Ürün yelpazeniz biraz bahseder misiniz?

Kaç kategoride kaç çeşit ürününüz var? Meyer Objects, dünyada çok özel bir yere sahiptir. Dünyada eşi olmayan bir şirket sınıfındadır. Sadece lüks ve tasarım duvar saati üreten tek şirkettir. 100 senelik Endüstriyel Vintage serisi yanında, modern ve sanatsal tasarım serilerimiz olarak üç sınıfta ürün üretilmektedir. Ürünlerimiz sınırlı sayıda ve genelde sipariş usulü üretilmektedir.

Tasarım ve AR-GE ekibinizden söz eder misiniz?

İki mühendis, iki mekanikçi, iki teknisyenden oluşan altı kişilik özel bir takımımız var. Dünyada benzeri olmayan çift motorlu ve bluetooth üzerinden iletişim kurulan özel mekanizmalar tasarladık ve ürettik. Dünya saat ekosistemine inovatif ürünler üretmekteyiz. Türkiye’deki özel bazı tasarımcılar ile uzun vadeli çalışmalar yapmaktayız. Nazar Şigaher bunlardan biridir. Çok özel tasarımlarımız için özel ürünler tasarlamaktadır.

Bu yılki yatırımlarınızdan, planlarınızdan bahseder misiniz?

Bu yıl 145. yılımızı kutlarken iki sürprizimiz olacak, birincisi 145 yıllık tarihimizi, Meyer Saatlerinin asırlık tarihini anlatan kitabımız bu ay kitapevlerinde olacak, ayrıca buna paralel olarak müzemizi inşa ediyoruz. 145 yıllık saat objelerimiz ve araçlarımızı sergilerken, tarihimizi anlatan filmler ve sunumlar ile ziyaretçilerimizi zaman tünelinden geçirmek istiyoruz. Öte yandan yeni bir seri üretimimiz olacak Drop Clock serimiz çok sanatsal ve minimal bir saat. Meyer severlerin yine çok seveceği bir saat olacak. Şimdiden tasarım üzerinden ön sipariş almaya başladık bile…

“Meyer Frame Clock dünya saat tarihinde önemli bir yer edinmiştir”

Dünyanın her kıtasına saat satışı yaptıklarını söyleyen Nazım Onur Bayındır, yurtdışındaki çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri aktardı: “Yurt dışında birçok sanatsal tasarım sergilerinde davet edilip uzun süreler sergilenen Meyer objelerinden olan Meyer Frame Clock dünya saat tarihinde önemli bir yer edinmiştir. 2017 yılında İsviçre ve Brüksel’de açılan “L’éloge de l’heure” Saate Övgü” Sergisi’nde toplam 12 ay süren bir sergide özel bir heyet tarafından seçilen dünyanın en özel 100 saati içinde yer almıştır. 6 ay Lozan MUDAC, 6 ay Brüksel CID – Grand Hornu sergi alanlarında sergilenmiştir.”

“Kendi başıma kaldığımda günde 14 saat çalışabiliyorum”

Güne erken saatte başladığını dile getiren Nazım Onur Bayındır, sabah saat altı gibi güne başladığını akşam altı gibi de işi bitirdiğini söyledi. Bayındır, “Genelde akşam altı sonrası kişisel ve ailemle vakit geçirmeye çalışıyorum. Kendi başıma kaldığımda günde 14 saat çalışabiliyorum ama aile sorumlulukları nedeni ile bu süreyi daha makul sürelere çekmeye çalışıyorum” dedi. Şirketlerinde sıkı çalış sıkı eğlen mottosunun olduğunu söyleyen Bayındır, iş ve özel yaşam arasında denge kuramının önemini bildiklerini ifade etti. “Bazen dengeyi kaçırsak bile telafi ediyoruz” diyen Bayındır, tasarım ve çizimin boş vakitlerini renklendirdiğini vurguladı.

“İş dünyasında, sevdiğim ve miras kalan alanlara odaklandım”

Ortaokulda her yaz, üniversite döneminde de yarı zamanlı olarak çalıştığını söyleyen Nazım Onur Bayındır, üniversite sonrası tam zamanlı olarak Meyer’de çalışmaya başladığını ifade etti. Küçüklüğünden beri tasarım ve kod dünyasının içinde olduğunu söyleyen Bayındır, “Grup şirketlerimizin çözümleri daima bu dikeylerde oldu. İstanbul Üniversitesi’nde lisans olarak mikrobiyoloji okumama rağmen iş dünyasında sevdiğim ve miras kalan alanlara odaklandım” dedi.