Mayıs, tiyatro baharı

İstanbul Tiyatro Festivali 20. kez gerçekleştiriliyor. Biletleri bitmeden, programınızı yapın.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

nermin_sayin-019.jpg

Başlığa bakıp hemen itiraz etmeyin! Evet, mayısta tiyatro sezonu büyük ölçüde bitiyor ama, 3-28 Mayıs arasında Tiyatro Festivalimiz var bu yıl... Hem de 2 senede bir düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali 20. kez gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla İKSV tarafından; Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda oluşturulan program tam bir sanat şöleni... Biletleri bitmeden, programınızı yapın, geri saymaya başlayın! İşte 12 öneri...

Merhametliler: Festival kapsamında dünya tiyatrosunun ustalarını İstanbul’da ağırlamaya alıştık. Opera rejileriyle de tanınan Guy Cassiers, bu yılki konuk ustalarımızdan... Bir ortak yapım olan “Merhametliler” (üstte), bu festivalin en çok konuşulacak yapıtı olacak, benden söylemesi... II. Dünya Savaşı’nı bizzat bir SS subayının gözünden anlatan sarsıcı hikâyesi bir yana videonun da kullanıldığı sahne tasarımıyla dikkat çekiyor. En güzel yanı da ortak yapımcıları arasında İstanbul Tiyatro Festivali’nin de olması... Tüm dünyayı bizim festivalimizin logosuyla dolaşacak böylece... (6-7-8 Mayıs, Uniq Hall) 

Shakespare’in bütün ölümleri: Shakespeare’siz tiyatro festivali olur mu, hem de ölümünün 400. yılında! Olmaz tabii! Tim Crouch imzalı “Shakespeare’in Bütün Ölümleri”, tiyatro dehasının tutkunlarının odağında... Oyunlarında birkaç kişiyi öldürmeden perdeyi kapatmayan yazarın, bütün öldürdükleri aynı oyunda, hem de 4 soytarı tarafından oynanırsa, ne olur? Göreceğiz, bakalım! (24-25- 26 Mayıs, Moda Sahnesi) 

Ân: Sadece Özen Yula’nın imzasını taşıması bile, hatırı sayılır bir kitlenin bakışlarını sahneye döndürmeye yeter. Mekânda dolaşarak izleyeceğimiz “Ân”; yoğun bakım ünitesinde ağır durumdaki hastalar ve kendilerini onları iyileştirmeye adayanların “mahrem” zamanına 60 dakikalık bir yolculuk... Sarsıcı olacağı kesin! (19-21-22 Mayıs, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi) 

►  Her gün biraz daha: Festivale ilk kez İran’dan bir oyun geliyor. Sinemasıyla dünyayı sallayan İran’da yoğun bir tiyatro kültürü de var aslında... Dahası “Her Gün Biraz Daha” (altta) tam bir kadın hikâyesi, yaratıcıları da kadın, yorumcuları da... Ben kaçırmayacağım! (17-18 Mayıs, Uniq Hall) 

Baba ve piç: Yabancı konuklar kadar yerli projeler de iddialı bu yıl... Elif Şafak’ın çok satan romanı “Baba ve Piç”in Talimhane Tiyatrosu yorumu da onlardan. 2015’te İtalya’da sahneye taşınan romanı Mehmet Ergen yorumuyla izleyeceğiz. Kadroda Aysan Sümercan, Nihal Koldaş, Hande Ataizi, Selen Uçer ve Serra Yılmaz da var. (23-24 Mayıs, Zorlu PSM) 

Gerçek hayattan alınmıştır: Bu gösterinin esin kaynağı Türkiye! Christian Rizzo, 2004’te İstanbul’da izlediği bir halk dansının anılarından esinlenerek yarattmış “Gerçek Hayattan Alınmıştır”ı. Bakalım nasıl bir yorum çıkmış ortaya? (26- 27 Mayıs, Zorlu PSM) 

Zululuzu: Fernando Pessoa sevenler buraya... “Huzursuzluğun Kitabı”nın yaratıcısı Pessoa’nın yapıtları kadar yaşamından da esinlenen “Zululuzu”nun dünya prömiyeri İstanbul’da yapılıyor. Multimedya kullanımıyla dikkat çeken bu oyun da bir ortak yapım. (19-20 Mayıs, Cevahir) 

Needles and opium: Miles Davis var, Paris var, Jean Cocteau var, New York var... Daha ne olsun? Oyunun yönetmeni bir star olabilir mi mesela? Olmuş: Robert Lepage. 14 yaş üstü için başlı başına bir tiyatro şenliği. (27-28 Mayıs, Uniq Hall) 

Şizo Şeyks: Shakespeare’den yola çıkan Yiğit Sertdemir, sahneye de kendisinin çıkacağı tek kişilik yepyeni bir metin yaratmış. Merakla bekliyorum. (8-9-14-15 Kumbaracı50, 21-22 Tekel Sahnesi) 

►  Nefret radyosu: Son yılların dikkat çeken yönetmeni Milo Rau’yla tanışmak için iyi bir fırsat. (14-15 Mayıs, Zorlu PSM) 

Gizli yüz: Bir edebiyat uyarlaması daha, bu defa Orhan Pamuk’tan. (6-7-8 Mayıs, Moda Sahnesi) 

Üç kız kardeş: Çehov’a Aleksandar Popovski yorumu... “Üç Kızkardeş”i Özge Özder, Selin İşcan ve Tuba Karabey oynuyor. (11-12 Mayıs Tekel Sahnesi, 22 Mayıs Caddebostan Kültür Merkezi)