John Wick film müziği ile tanınan Kaleida ilk kez İstanbul'a geliyor
Keanu Reeves’in başrolünde olduğu efsane aksiyon filmi John Wick’te yer alan “Think” adlı ikonik şarkılarıyla müzik dünyasında adından söz ettiren Kaleida ilk kez İstanbul’a geliyor.
Zühre KURT
İngiltere ve Almanya’dan iki yetenekli müzisyen Christina Wood ve Cicely Goulder’den oluşan dream - pop ikilisi Kaleida, 11 Şubat 2025’te IF Performance Hall Beşiktaş’ta yılın önemli konserlerinden birine imza atacak. Dream pop’un atmosferik ve derin melodilerini, synth-pop’un modern tınılarıyla harmanlayan, güçlü vokallerle dinleyicilerine etkileyici bir deneyim sunan Kaleida, İstanbul konseri öncesi sorularımızı yanıtladı:
Sizi John Wick filmi ile tanıdık. Bu hikayeyi biraz anlatır mısınız?
“Think” şarkımızın kullanılması talebi, filmin editörünün Polonya’daki Posnan’da bir konserimizi izlemesinden sonra geldi. Bize e-posta göndererek şarkıyı Keanu Reeves’li bir filme düzenleme yapmak için kullanabilir mi diye sordu, biz de tabii ki dedik. Ancak şarkının filmin son kurgusunda kalacağını beklemiyorduk ve filmin böyle bir kült haline geleceğini hiç tahmin etmemiştik. Çok minnettarız çünkü bu bizim için birçok kapı açtı, her ne kadar filmdeki şiddetin bir kısmı bizim tarzımız olmasa da.
"Türk sazıyla çalışmayı çok isterim"
Türkiye ile ilgili düşünceleriniz ve Türkiye’de tanıdığınız müzisyen var mı?
Türkiye’yi gerçekten çok seviyorum. Efes çok etkileyici ve hissettirdikleri inanılmazdı. Bağımsız müzik sahnesinin nasıl olduğunu, gençlerin neler hissettiğini çok merak ediyorum. Bir dönem Türk psikedelik rock müziğine merak sarmıştım ve Altın Gün’ü oldukça beğeniyorum. Türk sazıyla çalışmayı çok isterim. Anlamasam da Türkçe dinlemeyi çok seviyorum. Sesini en sevdiğim dillerden biri.
Kaleida’nin yolculuğundan bahseder misiniz?
Uzun bir süre ortak arıyordum ve internet üzerinden bile olsa birçok farklı insanla tanıştım. Singapur’daki bir arkadaşım demolarımı dinledi ve beni Cicely ile tanıştırdı. Londra'ya döndüğümde bir pubda buluştuk. Neredeyse ertesi gün, o sıralar sadece bir demo olan “Seagull Nun” parçasını dönüştürdü. Bu şarkıyı son albümümüzde yayımladık. Baştan beri kesinlikle bir müzikal uyumumuz vardı. Oradan itibaren, elimizden geldiğince çok şarkı yazmaya başladık. İlk yayımladığımız parçalardan biri olan “Think” viral olduğunda, müzik sektörüne ve nasıl yol alacağımıza dair hiç hazırlıklı değildik. Tabiri caizse, kesinlikle ‘oyunu doğru oynayamadık’. Bu yüzden uzun bir süre boyunca bir kenara çekilip kendi başımıza çalıştık; yeteneğimizi geliştirmeye ve vizyonumuza sadık kalmaya çalıştık. Albümümüz “Odyssey” için, çocuklarımız uyurken kaydettiğimizden şaka yollu albümün adını “Uyku Zamanı” olarak koymamız gerektiğini söylerdik.
Müziğinizde nelerden ilham alıyorsunuz?
Daha önce yaptıklarımdan daha güçlü ve tutarlı bir şey yaratma arzusu… İlişkiler, cinsiyetçilik, siyaset, sanatçı biyografileri, kızlarım, hormonların gücü, yapay zeka, okuduğum kitaplar, kadınların hikayeleri, müzik gibi paralel ve özgür bir evrende gerçekten ruhen özgür olma ideali gibi kafamdaki rastgele düşünceler ve duygular ve tabii ki müziğin dönüştürücü gücüne olan saplantımız.