Hintliler Türk dizilerini sevdi
Yurt dışında büyük beğeni toplayan Türk dizileri, Ortadoğu ve Güney Amerika ülkelerinin yanı sıra Hindistan'da izleyici karşısına çıkmaya başladı.
Türkiye'nin Mumbai Başkonsolosu Erdal Sabri Ergen, yaptığı açıklamada, Türk dizilerinin Hindistan'a ilk olarak Ekim 2015'te "Adını Feriha Koydum" dizisiyle girdiğini söyledi.
Hindistan'ın Türkiye dışında Avustralya, Pakistan ve Güney Kore'den de dizi ithal ettiğini belirten Ergen, "Hindistan'da Ekim 2015’te bir tane Türk dizisi vardı, şimdi Hindistan'a satılan dizi sayısı 12’ye çıktı. Bu inanılmaz bir başarı." dedi.
Ergen, Hintli televizyoncuların Türk dizilerini ilk defa Pakistan’daki televizyonlarda görerek, Hindistan’da da yayınladıklarını, "Adını Feriha Koydum" dizisinin çok beğenilmesiyle Hindistan’a Kültür ve Turizm Bakanlığının önderliğinde birçok Türk film ve dizi şirketini getirdiklerini ifade etti.
Türk dizilerinin Hindistan halkı tarafından beğenilme sebeplerine de değinen Ergen, Türkler ile Hintlilerin aile hayatının birbirine benzediğine dikkati çekerek, "Diğer bazı ülkelerden ithal edilen dizilerde Hindistan toplumuna uymayan aşırılıklar var. Türk dizilerinde bu aşırılıklar yok. Gündelik yaşamda karşımıza çıkan zorluklar, aile içindeki birliktelik, arkadaşlıklar, aşk gibi normal yaşamın içindeki konular var. Türk dizilerinde normal hayatta ne yaşanıyorsa onlar anlatılıyor. Hintliler dizilerde kendisini görüyor bir anlamda. Türkiye, Hintlilerin gözlerinde hem Avrupalı hem Asyalı. O yüzden ilginç geliyor onlara. Dizilerde Türkiye’deki mekanlar ve manzaralar da Hintlilerin beğenisini kazanıyor." diye konuştu.
Hindistan'da oyuncu kültü olduğunu vurgulayan Ergen, Türk oyuncular Hindistan'a geldiğinde Hintlilerin oyunculardan çok etkilendiğini, birçok Türk oyuncunun katıldığı Mumbai Film Festivalinde Türkiye'nin onur konuğu olduğunu belirtti.
"Türk dizilerinin senaryoları çok sağlam"
Başkonsolos Ergen, uygun bir fırsat yaratıp beğenilen Türk sanatçıları tekrar Hindistan’a getirmek için Kültür Bakanlığı ve diğer çatı kuruluşlarla çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Hindistan'da Türk dizilerini Zindagi kanalının satın aldığını belirten Ergen, şunları kaydetti:
"Diğer Hint kanallarının da Türk dizilerini satın alacağını umuyorum. Türk dizilerinin senaryoları çok sağlam. Hindistan'da sağlam senaryolu aile dizilerine çok rağbet var. Hatta buraya içerik de satıyoruz. Yani bazı dizilerin sadece senaryoları satılıyor. Senaryoyu Hindistan’a adapte etmek için yapılırken bile Türkiye’den uzmanlar ve senaristler geliyor. Senaryo önemli zaman alan bir iş. Türkiye bu işi çok iyi yapıyor. Duyguların izleyicilere iyi verilmesi çok önemli."
"Dizileri akıllı telefonlarından izleyebilecek 300 milyon kişi var"
Ergen, Türk dizilerinin yayınlandığı Zindagi kanalının yakın zamanda internet yayınına geçme ihtimali olduğunu söyledi.
Hindistan'ın kalabalık nüfusuna dikkati çeken Ergen, "Mumbai’de 16 milyon kişi işine gitmek için her gün trenle uzun süre seyahat ediyor. Otobüsleri ve otomobilleri de sayarsanız bu sayı 100 milyonu buluyor. İnsanlar işe giderken yolda istediği dizinin bölümlerini indirdiği telefon uygulamasında seyrediyor, Herkes şu anda dijital platforma para akıtıyor. En başarılı kanallarını internete taşımayı planlıyorlar. Hindistan’da bu dizileri akıllı telefonlarından izlemek için satın alabilecek 300 milyonluk bir orta kesim var. Zindagi'nin internete taşınmasının Türk dizilerinin izlenmesine de katkısı olur." şeklinde konuştu.
"Hindistan iyi bir gelecek vadediyor"
Calinos Entertainment Yurt Dışı Satış Direktörü Aslı Serim Guliyev, Hindistan’da gösterime giren ilk Türk dizisi "Adını Feriha Koydum"un ardından Hindistan'a "İlişki Durumu Karışık", "Bir Aşk Hikayesi" ve "Acil Aşk Aranıyor" adlı dizilerinin yanı sıra, "Mucize", "Uzun Hikaye", "Gecenin Kanatları" adlı sinema filmlerini de sattıklarını söyledi.
Türkiye'den dünyaya 70’in üzerinde dizi satışı olduğunu bildiren Guliyev, Türkiye'nin ABD'den sonra dizi ihracatında dünya ikincisi olduğunu, Türkiye'nin 2016 yılının sonundaki dizi ihracatının 350 milyon dolar civarında olduğunu ve Türkiye’nin dizi ihracatında 2023 yılı hedefinin ise 1 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Guliyev, "Dünyanın hemen hemen her bölgesine dizi satışı gerçekleştiriyoruz. En güçlü olduğumuz pazarlar Orta Doğu, Balkanlar, Doğu Avrupa, Güney Amerika, Kuzey Afrika ve Orta Asya ülkeleri. Hindistan’ın Türk dizilerini yayınlamaya başlaması ilk defa 2015 yılında 'Adını Feriha Koydum' adlı dizinin lisanslanmasıyla yakın bir tarihte başlamış olmasıyla birlikte, Hindistan hızlı ve olumlu geri dönüşler olması sebebiyle ise dizi satışlarında iyi bir gelecek vadediyor." diye konuştu.
Hindistan'ın Latin Amerika ülkeleri, Pakistan, Güney Kore'den de dizi satın aldığını kaydeden Guliyev, "Hindistan'da izleyiciler Hazal Kaya, Çağatay Ulusoy, Kıvanç Tatlıtuğ ve Beren Saati çok seviyorlar. Hintli sektör temsilcileri, dizilerimizin satıldığı tüm ülkelerde başarılı olan dramaların yanı sıra birçok yere satmakta zorlandığımız romantik komedi türündeki dizilerimizle de ilgileniyorlar." dedi.
Global Agency Asya Bölgesi Satış Direktörü Işıl Türkşen de Türk dizilerinin son beş yıl içinde dünya çapında büyük bir ilgi yakaladığını, dizilerin Orta Doğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa pazarlarına girişinin ardından Latin Amerika ülkeleri, Güney Doğu Asya ülkeleri, Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'te de popülerlik kazandığını dile getirdi.
Hindistan'ın yerel yapımlarıyla dünya çapında tanınan, büyük bir film ve televizyon endüstrisine sahip bir pazar olduğunun altını çizen Türkşen, "Hintliler dizilerimizin hem bitmiş versiyonlarını hem de senaryo adaptasyon haklarını satın alıyorlar. Ailece izlenmeye uygun, fazla ölçüde şiddet ya da cinsellik ögeleri içermeyen, hayatın içinden hikayelere ilgi gösteriyorlar. Bu hikayelerde aşk ve romantik ögeler olması ve kadınların ön planda olduğu konular da aranan özellikler arasında. Önümüzdeki dönemde özellikle senaryo ve adaptasyon haklarının satışında büyük artış bekliyoruz. Hintli oyuncuların şöhreti, halk tarafından çok sevilmeleri sebebiyle Hintli yapımcılar kendi versiyonlarını çekmeyi seviyorlar." bilgilerini aktardı.
Pana Film'den Hindistan'a iki film yolda
"Kurtlar Vadisi" dizisinin yapımcı şirketi Pana Film, Bollywood'un yapım firmalarından Eros International ile ortak yapım iki sinema filmi çekmek için geçtiğimiz günlerde anlaştı.
İki sinema filmi için yapılan anlaşma sonucu iki şirket, senaryo çalışmalarına başladı. Hindistan ve Türkiye’nin en önemli yıldızlarının yer alacağı sinema filmi projeleri iki ülkede ve iki dilde çekilecek.
Pana Film Yönetim Kurulu Başkanı Necati Şaşmaz, her ortak yapım çalışmasına empati kurarak başladıklarını belirterek, "Çalışacağımız ülke ve kültürü tanıyarak, o coğrafyanın insanını anlayarak hikayeler hazırlamak bize bu çalışmalarda başarıyı getirdi. Bu şekilde yola çıkarak, Eros International ile orta paydada buluştuk. Elbette iki şirketin de amacı bu ortaklığı uzun yıllar devam ettirmek. Görüşmeye başladığımız ilk andan itibaren çalışma azmi, ortak paydada buluşabilme kabiliyeti ve hikayelerdeki uyum ortaklığımızın başarısının sırrı." değerlendirmesinde bulundu.
Hintli izleyicilerin kaliteli filmlere alışkın bir kitleden oluştuğunu vurgulayan Şaşmaz, Hindistan'daki seyircilerin kültüründen parça bulabileceği yapımlara ilgi duyduğunu ve anlatılacak hikayenin seyircilerin kalbine ulaşabilmesi gerektiğini ifade etti.
Sinema Yazarı Kürşat Saygılı ise Türkiye'nin ABD ve Fransa'yla birlikte, ulusal filmleri yabancı filmlerden daha çok izleyen seyirci oranına sahip ülkelerden olduğunu söyledi.
Saygılı, şunları kaydetti:
"2000'li yıllarda Türk sinemasındaki yeniden doğuş, bir anlamda sinema ve televizyon sektörünü de geliştirdi. Üniversitelerde bölümler açıldı, televizyon kanalları özgün içerik üretmek için birbiriyle yarıştı. Şimdi geldiğimiz noktada hem Türk sineması için hem de Türk dizi sektörü için bir başarı söz konusu. Sinema konusunda belki aynı başarı söz konusu değil ama dizi sektöründe uluslararası bir pazarın olması, Türkiye'deki sinema sektörünü de besleyecek ve büyütecektir. Meseleye sadece ticari olarak bakmamak gerek. Nasıl ki Hollywood, Amerikan emperyalizmini diğer ülkelere pazarlayan bir araç olmuşsa, bizim dizilerimizin de kültürel anlamda bir uydu, bir araç olduğunu unutmamamız gerekiyor."