Efsanenin görkemli dönüşü

Yol savaşçısı Max Rockatansky’nin maceraları, bugün vizyona giren dördüncü “Mad Max” fi lmiyle devam ediyor. Mad Max karakterini bu kez alışıldığı gibi Mel Gibson değil, Tom Hardy oynuyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Post-apokaliptik türünün yaratıcısı ve efsanevi “Mad Max” filmlerinin ardındaki Oscar ödüllü yönetmen George Miller’ın çektiği yol savaşçısı Max Rockatansky’nin dünyasına dönüş filmi “Mad Max: Öfk eli Yollar (Mad Max: Fury Road) sinemalarımızda bugün vizyona giriyor. 

Tom Hardy, serinin dördüncü filmi olan “Mad Max: Öfkeli Yollar”ın başrolünde yer alıyor. Oscar ödüllü oyuncu Charlize Theron da Furiosa karakterini canlandırıyor. Filmin diğer önemli rollerinde; Nicholas Hoult, Hugh Keays-Byrne, Nathan Jones, Josh Helman, Rosie Huntington- Whiteley, Riley Keough, Zoë Kravitz, Abbey Lee ve Courtney Eaton yer alıyor. 

“Mad Max: Öfkeli Yollar”da; çalkantılı geçmişi Mad Max’i hayatta kalmak için en iyi yolun yanlız olmak gerektiğine inandırmış durumda. Yine de, Furiosa adlı liderlerinin peşinde çorak topraklardaki savaş ortamından, sürekli kaçarak hayatta kalmaya çalışan bir grubun arasına sürükleniyor. Ekip, yaşadıkları ortamı zalimce yöneten Immortan Joe’dan kaçıyor. Joe ise kendisinden çalınan ve yeri doldurulamayacak derecede önemli kaybının peşinde. 

George Miller; Brendan McCarthy ve Nico Lathouris ile birlikte yazdığı senaryodan filmi yönetiyor. Miller ayrıca filmin yapımcılığını da, diğer yapımcı ortakları; Oscar adayı Doug Mitchell ve P.J. Voeten ile birlikte üstleniyor. Görüntüleriyle dikkat çeken“Mad Max: Fury Road”ın görüntülerinin mimarı Oscar ödüllü John Seale.

Mad Max'ler de yaşlanır

Sinemaseverler “Mad Max”le 1979 yılında tanıştı. İlk filmde yol savaşçısı Max Rockatansky’yi gencecik bir aktör canlandırıyordu: Mel Gibson. O sıralar sadece 23 yaşında olan Gibson’ın kariyerinin dönüm noktası olacaktı “Mad Max.” Ona “Gelibolu”, “Nehir”, “Çılgın Silah” gibi adıyla özdeşleşen yapımların kapısını açacaktı. Gibson 1981 ve 1985’te bu çok sevilen karakterini yeniden canlandırdı beyazperdede ama, özellikle “Cesuryürek”ten sonra kariyeri bambaşka bir yola girdi.