“Büyük Hükümdarlar, Mikro Detaylar” AKM’de sergileniyor

Osmanlı İmparatorluğu’nun 600 yıllık tarihinin kronolojik akışı, sıra dışı bir sergi ile AKM’de ziyaretçilerle buluşuyor. “Büyük Hükümdarlar, Mikro Detaylar”adlı sergide Mikro Art sanatçısı Murat Uçar’ın 5x7 mm mikro ebatlarda yaptığı padişahların 36 adet tablosu yer alıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Günay DEMİRBAĞ

Her tablonun yanında bulunan büyüteçlerle bakılabilen eserler ve sanatı hakkında ayrıntıları öğrenebilmek amacıyla Murat Uçar ile bir sohbet gerçekleştirdik.

Mikro eserlerle bir sergi açma fikri nasıl oluştu?

 Bundan yaklaşık olarak 20 sene önce mikro eserler yapmaya başladım. Daha çok giyilebilir sanat eserleri diye adlandırdığım mücevherler, saatler ve aksesuarlar içine sanat eserleri yaptım. Fakat bu beni sadece sanatsal eserlerimi alan sanatseverler tarafından bilinir kılıyordu. Ama bu dünyaya daha büyük bir amaç için geldiğimi düşünüyorum. Bu amaç için bireyselden daha genele hitap etmeliydim ve buradan da tüm dünyaya açılmalıydım. Her zaman arkadaşlarıma, bir gün sergi açarsam bu AKM’de olacak derdim. Bu üniversite yıllarından hayalimdi. Fikir oluştuktan sonra ülkemdeki sanatseverlerin dikkatini padişah portreleri çeker diye düşündüm ve bugün bu sergiyi gerçekleştirdim.

Eserler ne kadar süre içerisinde bitti ve nasıl bir süreç yaşadınız?

Sergi yaklaşık olarak 7 ay gibi bir sürede bitti. Bu süreçte birçok zorluk yaşadım. Öncelikle eserin yapılacağı tuvalin tasarımı, üretimi ve eserin uygulaması gibi bir zorluk vardı çünkü eseri 5 x 7mm ebatlarında bronz bir çerçevenin içine yapmaya karar verdim. Bu metal çerçevenin içine resimleri bu kadar küçük ve hiçbir eskiz yapmadan yapmak gerçekten çok zordu. Bir diğer zorluk ise özellikle Fatih Sultan Mehmet portresi gibi çok bilinen ve herkesin zihninde olan padişahların resmini yapmak çok zordu. Çünkü her izleyicinin bu portre ile ilgili az ya da çok bilgisi vardı ve eleştirilebilir bir yönü olabilirdi.

“Osmanlı Devleti’nin 36 padişahının hepsini ayırt etmeksizin resmettim”

Dünyada yaşayan insanların en çok bildiği eser nedir diye bir araştırma yapsak ortak fikir Mona Lisa tablosu gelir. Tablolarım, bu önemli eserin ölçülerinin %1 ebatlarında yani 5x7 mm. Bu ölçüler benim tuval ölçülerim ama eserler tabii ki daha küçük ebatlarda. Senelerce mikro eserler üreten ve bu konuyla ilgili yüzlerce deneyime sahip birisi olarak bu büyüklükte bütün padişah portrelerinin hepsini aynı ölçüde yapmak ve benzetmek anlamında eşsiz bir deneyim oldu.

Bu sanat dalının daha geniş kitlelere ulaşması için neler yapılabilir?

Mikro sanat konusunda çok iyi olduğumuzu düşünüyorum ve bizim dünyada sanatsal olarak bu konuda yetkin ve saygın bir yerde olabileceğimizi düşünüyorum. Bu sanatın daha tanınır olması adına AKM’DE ki ilk sergim benim adıma ise bilinirliliğin artması için önemli bir adım oldu. Bu anlamda yeni nesil sanatçılar arasında çok yetenekli olan arkadaşlarıma rastlıyorum ve onlarında sanata katkılarıyla daha geniş kitlelere yayılacağını düşünüyorum.

Serginizin adı ile hangi hikâyeleri ve mesajları aktarmayı hedeflediniz?

 Sergi fikri oluştuktan ve eserler yapılmaya başlandıktan sonra en önemli şey serginin ismi olacaktı. AKM’nin çok saygın reklam departmanıyla ortak birçok isim üzerinde karar kıldık. Ama isim konusunun bu kadar zor olabileceğini hiç düşünmemiştim. Birçok fikir ve isim üzerinde konuşurken çok sevdiğim ve bana sanatsal yolculuğumda benim için zamanını harcayan çok değerli bir dostumun isim önerisinde karar kıldık. Ve sergi ismimin çok güzel olduğunu düşünüyorum.