Boks dramı sever!

Spor temalı filmlerde boksun önemli bir ağırlığı sözkonusu. Galiba bunda, bugün vizyona giden “Deliormanlı”da Gürkan Uygun’un oynadığı kötü adam Tahsin Kara’nın tespitinin payı büyük: Bu sporla dram arasında kuvvetli bir bağ var...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

nermin_sayin-019.jpg

Sinemamızda önemli bir yükseliş yaşanıyor son yıllarda: Film sayısı da, çeşitliliği de arttı... Komediler, dramalar, yerli korku filmleri derken sıra spor filmlerinde olabilir mi, ne dersiniz? Yoo, yanıtınızı hemen vermeyin, önce bugün vizyona giren “Deliormanlı”yı seyredin. 

Cüneyt Arkın’dan bu yana beyazperdede sportif numalar yapan bir jönümüz pek olmadı. Ama bu kez başlıbaşına sporcu bir karakterimiz var: Deliormanlı... Balkanların pehlivanlarıyla ünlü bu bölgesinin adını lakabı kılmış karakterimiz bir boksör -ama babası pehlivan!-... Hem de öyle böyle değil, zamanında Avrupa Şampiyonu olmuş... Fakat işte, sihirli kelime “zamanında.” O artık; yani şampiyonluğunun 5-6 yıl sonrasında; bir ormanda inzivaya çekilmiş, kendi deyimiyle sadece bir “oduncu.” Bir karakterimiz daha var, on senedir gazetecilik yapan, kendi adıyla anılan ana haber bülteninin spikerliğine kadar yükselen, ama bir gün bir hatası yüzünden hayatı tepetaklak olan Hülya. Bu iki “kaybeden” in yolu kesiştiğinde, ortaya bir yeniden doğuş hikâyesi çıkacak... 

“Deliormanlı”, kariyerini ağırlıklı olarak komedi filmleri üzerine inşa etmiş Murat Şeker’in imzasını taşıyor. Yapımcılığını Sugarworkz ve TAFF’ın üstlendiği filmin senaryosu da Murat Şeker ve Ali Tanrıverdi’nin. Hollywoodvari spor filmlerini andıran pek çok ânı olsa da yer yer yerli motifl ere de dikkat etmeye çabalayan “Deliormanlı”; özellikle final sahnesiyle boks severleri sinemaya çekebilir. Hülya’nın “ideal haber” olarak Deliormanlı’yı bulması ve Deliormanlı’nın onu reddetmesi sahnelerinin üzerinde biraz daha durulsa ve hikâye bu yönden çeşitlendirilse çok daha iyi bir film seyredeceğimiz kanısındayım. Muhtemelen bu hız, süreyi uzatmamak adına, ki seyircinin artık ne kadar sabırsız olduğunu hepimiz biliyoruz. 

Oyunculara odaklanacak olursak... Sarp Levendoğlu, “Deliormanlı Savaş Türkyılmaz”da filmin açılış repliğinde dendiği gibi “az konuşan,” çünkü “yumruklarıyla konuşan” biri... Replikleri de mimikleri de sade tutulmuş, içindeki sessiz fırtınaya dikkat çekilmek istenmiş... “Hülya”da Birce Akalay, dengeli, karakterinin sırlarını ifşa etmeyen bir oyunculuk ortaya konuyor. Deliormanlı-Hülya’nın karşısındaysa bizim sinemamızda hiç de alışık olmadığımız bir kötü adam var: “Tahsin Kara.” Mimik mimik, espri espri üstüne, beden dili geveze bir karakter yaratmış Gürkan Uygun. Tiyatro kökenli olmasının da artısıyla son derece teatral, hatta “Joker”e selam duran bir karakter... Ben ilk sahnelerinde abartılı buldum açıkçası, ama “zamanla alışıyorsunuz.” Özellikle Levendoğlu ve buz gibi bir “ağır abi”yi oynayan Altan Gördüm'ün karşısında dengeleniyor oyun. Tiyatromuzun usta isimlerinden Yücel Erten’se “Yakut Abi”yle filmin en güzel sürprizi bence. 

Tahsin Kara’nın da bir yerde söylediği gibi “boks dramı sever.” Bunu tüm spor filmleri arasında boksa ayrılan yere bakarak doğrulamak bile mümkün. Bizde bile son yıllarda boksör birkaç kahraman çıktı beyazperdede. Neticede, Hollywood’taki benzerlerini seviyorsanız, “Deliormanlı” ya da bir şans verebilirsiniz.

Sinemada yumruğa kuvvet 

► Rocky: Beyazperdenin en ünlü boksörü elbette defalarca ringe, pardon, vizyona konuk olan “Rocky” ve yorumcusu Sylvester Stallone. 

► Kızgın Boğa: En iyi boks fi lmleri arasında “Raging Bull”u anmamak olmaz. Çünkü yönetmeni Martin Scorsese, başrol oyuncusu Robert De Niro ile birlikte bir destan yazıyor. 

► Milyon Dolarlık Bebek: Ve bir kadın boksörün öyküsü, hem de 4 Oscarlı'sından. 

► Büyük Olay: 1979 tarihli “The Main Event”, gerçekten “Büyük Olay”, çünkü fi lmde bitmiş bir boksöre maç kazandırmaktan başka çaresi kalmayan amatör antrenörü Barbra Streisand oynuyor. Komedi-spor içiçe yani. 

► Snatch: Boksun bir de eldivensizi var, onu da en iyi Brad Pitt yapıyor, Guy Ritchie’nin çılgın fi lmi “Snatch”te. 

► Şampiyon: Daha fazla ağlatanı var mı? Eski şampiyonla 8 yaşındaki oğlunun yürek burkan öyküsü (yanda.)