Bodrum Dibeklihan’da beş sanatçı ve solo sergi
Bodrum’un sanat etkinliği alanlarından Dibeklihan merakla beklenilen Temmuz Ayı Sergileri’ni açtı. Beş sanatçının farklı içerikteki çalışmalarına solo sergilerde yer veriliyor.
Bodrum Dibeklihan sanat çalışmalarına her yıl olduğu gibi bu yılda büyük bir özenle devam ediyor. Orhan Kemal Meydanı’nda yeni açılan sergileri 1 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilecek. Dibeklihan’da beş solo sergi beş sanatçı ile Temmuz Ayı Sergileri’nde Eskişehir Anadolu Üniversitesi Cam Bölüm Başkanı Cam Sanatında Türkiye’deki önemli isimlerden iç dökme serisiyle Prof. Mustafa Ağatekin, toplumsal içerikli konularıyla figüratif heykeller yapan Berkin Günsay, düşüncelerini resimlerin içerisinde bir yolculuğa çıkaran eserleriyle Oben Yılmaz, insanın kendini keşfetme sürecini deniz temasıyla resimlerine yansıtan ilk solo sergisiyle Deniz Sevinçli ve heykellerinde işitmeyi görselleştirerek insan rollerini konu alan ilk solo sergisiyle Sercan İnam yer alıyor.
Dibeklihan’da bulunan Erdinç Bakla Sanat Galerisi’nde Prof. Mustafa Ağatekin Cam Sergisi’nde “Sanki” serisi ile 2023 yılında “Araf ” adıyla başlayan bir serinin devamı niteliğini taşıyan bir sergi. Bu bağlamda o dönemden gelen bir hikayenin ve söyleneceklerin devamı da denilebilir. “Sanki…” boşlukları umutla ve huzurla dolu cümlelerle doldurulmayı bekleyen bir paragrafın ilk cümlesi. İ. Hakkı Tonguç Sanat Galerisi’nde Berkin Günsay Heykel Sergisi’nde “İzlenilecek Bir Şey Değil” serisi küresel manipülasyonun bireysel psikolojik etkilerini mercek altına aldığı üçüncü seri. Eserlerinde toplumun önem gösterip, bireylere dayattığı objeleri, kimlikleri, canlıları vb. yapılar konu olarak alınmış. Seride, küresel manipülasyondan etkilenmiş bireyler objektif altına alınmış, bireylerin manipülasyon farkındalığına varma, uyanma anları farz edilmiş. Konu, bir film karesi gibi var sayılıp sahneler durdurulmuş ve metaforlaştırılarak heykelin kompozisyon haline getirilmesine imkan sağlıyor.
Biriktirilen duyguların izi
Yıldız Kenter Sanat Galerisi’nde bulunan Oben Yılmaz Resim Sergisi “Liminal space” kavramını irdeliyor. İnsan olarak ulaşmaya çalışılan noktaya kadar geçen zamanda ve mekanda biriktirilen, edinilen duygularla ilgili bir durumu anlatıyor. Sergide, sanatçı kişisel olarak varmak istediği yerin değil yolculuğun keyfindedir. Bu da varmanın değil, yolda olmanın kaygısı olarak açıklanıyor.
Yosun bağlamış anlar
Nedim Günsur Sokağında Deniz Sevinçli Resim Sergisi’nde “Kapıldığım Rüzgar” serisini “Özgürleşmek dışardan tırtıklı, hatta yer yer yosun bağlamış, pek de göz alıcı olmayan bir deniz minaresi gibi. Ancak dikenli telleri çekebilecek kadar arzularsan ve kulağını kalbine yaklaştırırsan, içinde tüm okyanusu duyabilirsin. İçine doğduğum bu hayat ve benim için seçilen bu ad, beni her zaman denizin endamına çekti. Denize yakın oldukça içimde bazı şeylerin büyüdüğü ve güçlendiğini hissettim. Serin suyun üzerimden akıp gidişi sanki üzerime yapışan etiketleri ve bana ait olmayan diğer her şeyi alıp götürürken asıl benliğimi bana bırakırdı. Bu durumla benzeştiğini düşündüğüm, bir bireyin kendini bulma yolculuğu, hem bir dönüşüm, hem de tam tersi, başından beri olduğu kişiyi keşfetme ve dışarı etkenlere rağmen ona dönme hali, yazılarıma ve resimlerime ilham oldu” diye anlatıyor. Orhan Kemal Meydanı’nda Sercan İnam Heykel Sergisi’nde ise “Odyolojik Alarm” ismini verdiği sergisinde metal ve karışık teknikle yaptığı heykelleriyle yer alıyor.