Başarımın temelinde Anadolu kültürü var

“Asıl cinayet, kültürümüzü yok edenler tarafından işleniyor” diyen edebiyatımızın ünlü isimlerinden Ahmet Ümit, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen söyleşide okurları ile buluştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Güneş DOĞDU SOYLU

İnşaat Mühendisleri Oda­sı Gaziantep Şubesi, sos­yal ve kültürel etkinlik­ler kapsamında bu kez de po­lisiye roman denilince akla gelen ilk isimlerden olan Ah­met Ümit'i okurları ile buluş­turdu. İMO Korkut Küçük­can toplantı salonunda ger­çekleştirilen söyleşi ve imza gününe inşaat mühendisleri ve ünlü yazarın okurları bü­yük ilgi gösterdi.

İMO Gazi­antep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, etkinliğin açılı­şında yaptığı konuşmada, Ga­ziantepli olan Ahmet Ümit’in uluslararası çaptaki başarıla­rından dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Sa­dece Türk edebiyatının değil dünya edebiyatının da en us­ta kalemlerinden olan Ahmet Ümit’i sizlerle buluşturmak­tan büyük mutluluk duyuyo­ruz. Kendisine de bizleri kır­mayıp etkinliğimize katıldığı için teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

Okurlarına yazarlığa baş­lama hikayesini anlatan poli­siye romanların usta kalemi Ahmet Ümit, gençlik yılla­rında yazar olma gibi bir iddi­asının olmadığını ancak ya­şadığı olayların etkisi ile yaz­maya başladığını ifade etti. Yazarlığa başlarken polisiye roman yazmak gibi düşünce­sinin de olmadığını söyleyen Ahmet Ümit, “12 Eylül cun­tası dolayısıyla yaşadığımız olaylar ve sonrasında Rus­ya’ya gitmem polisiye roman türüne yönelmeme neden ol­du.

Aslında bilinçli bir tercih değildi, kendiliğinde o yöne doğru yöneldim. Çünkü na­sıl yaşarsanız öyle yazarsı­nız. Tıpkı Yaşar Kemal gibi. Çukurova toprağında yetiş­miş. Müthiş bir yazar. Sözle­ri ile adeta resim çizerdi. İşte Başkomiser Nevzat karakte­ri yaşadığım olayların etkisi ile ortaya çıktı” dedi.

Kitapları 37 farklı dilde yayınlandı

Türkiye’nin en büyük gü­cünün tarihi ve kültürel zen­ginliği olduğunu belirten ya­zar Ahmet Ümit, bu tarihe ve kültüre sahip çıkılmamasının hatta binlerce uzaklıktaki ül­kelerin sahip çıkmasının da üzücü olduğuna vurgu yaptı. Ahmet Ümit, şöyle devam etti: “Benim 37 farklı dilde eserle­rim yayınlandı. Çin’den Mek­sika’ya, Etiyopya’dan Porte­kiz’e kadar. Korsan hariç 10 milyonun üzerinde eserle­rim okundu. Bu sadece Tür­kiye için değil dünya için çok büyük bir rakamdır. Bunu sağ­layan bu topraklardaki tarihi, kültürü, geçmişi anlatmam­dır.

Yunanistan’da en az Tür­kiye kadar tanınan bir yaza­rım. Çünkü insanlar okuyun­ca kendini görüyor. Kısacası başarımın temelinde Gazian­tep kültürü, Anadolu var. Bu başarıyı sağlayan bu toprakla­rın kültürüdür. Çinliler Pata­sana’ya bayılıyor. Bu kadar bü­yük bir kültür. Ben bu kültürü aldım, zemin yaptım, polisiye formuna döktüm ve yazdım. Ve sonuç muhteşem oldu. Ya­ni Ahmet Ümit’in formülü şu­dur; Agatha Christie’nin kur­gusal tekniği, Dostoyevski ve Shakespeare’in içeriği ve ca­nım Anadolu kültürünün içe­rik olarak alınmasıdır.

Ne yazık ki, biz üzerinde ya­şadığımız tarihin, kültürün farkında değiliz, kıymetini bilmiyor, sahiplenmiyoruz. Türkler Anadolu’ya 1071’de geldi. Bundan önceki tarihe sahip çıkmıyoruz. Başkaları sahip çıkıyor. Bu toprakların tarihi bizim de tarihimizdir. Biz sadece yaklaşık bin yıl­lık geçmişe sahip çıkıyoruz ama Göbeklitepe’nin tarihi 12 bin yıl. Bizim Dülükbaba’da­ki mağaranın karbon testle­rine göre 60 bin yıllık geçmişi var. İşte hemen yanı başımız­da Kargamış dünya tarihinde çok özel bir yeri olan medeni­yet. Ama bizler bunun farkın­da bile değiliz. Ben cinayet ro­manları yazıyorum ama asıl cinayet bu kültürü yok eden­ler tarafından işlenmiştir. Bu çok korkunç bir şeydir.”

Ahmet Ümit’in esprili anı­ları ile süslediği söyleşi ke­yifli bir ortamda gerçekleş­ti. Ahmet Ümit, söyleşinin ardından son kitabı Yırtıcı Kuşlar Zamanı’nı imzalaya­rak, okurlarıyla sohbet etti, bol bol fotoğraf çektirdi. Et­kinliğe Gaziantepli olan Ah­met Ümit’in lise arkadaşları­nın da yoğun katılım gerçek­leştirmesi dikkat çekti.