Atatürk’ten MFÖ’ye balmumundan Türkiye gezisi

Nermin SAYIN 

18. yüzyılda Marie Grosholtz Tussaud tarafından yaratılan, bugün 4 kıtada, 21 merkezde turistlerin vazgeçilmez duraklarından Madame Tussauds Balmumu Heykel Müzesi, aralıkta İstanbul’da hizmete giriyor. 

Madame Tussauds yetkilileri, çalışmaları devam eden projelerinin detaylarını, dün düzenlenen toplantıyla basınla paylaştı. Grand Pera binasının ilk iki katında, 2 bin metrekarelik alana yayılacak merkezin tanıtım toplantısına, LEGOLAND, Discovery Centre ve Madame Tussauds İstanbul’un Grup Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner ile markanın bağlı olduğu Merlin Entertainments’ın Yeni Açılışlar Direktörü Marcel Kloos katıldı. Toplantıda verilen bilgilere göre; Madame Tussauds İstanbul’da, dünyadaki benzerlerinde olduğu gibi tarihi ve kültürel kahramanlar ve geçmişten bugüne sanat, spor ve siyaset dünyasından heykeller ziyaretçilere sunulacak. Müzede, başlangıç için sayısı 60 olarak belirlenen heykeller aracılığıyla Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde tarihi bir gezinti yapılabilmesi de hedefl eniyor. Müzede dünyada farklı alanlarda ünlenmiş isimlerin de heykellerinin yer alması planlanıyor. İlk 60 heykel arasında; Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Mevlanâ, Mazhar Fuat Özkan (MFÖ), Barış Manço, Mimar Sinan, Zeki Müren ve dünyadan da Steve Jobs var. 

Mevlânâ’nın heykel ölçüsü 22'nci kuşak torunundan alındı 

İlki 1835’te Londra’da, ikincisi 1971’de Amsterdam’da, sonuncusu ise geçen yıl Orlando’da açılan Madame Tussauds Müzeleri’nin heykelleri için oldukça detaylı bir çalışma yapılıyor. Londra’daki stüdyolarda görev yapan heykeltıraşlar, tasarımcılar, araştırmacılar ve destek ekipleri heykeli yapılacak kişileri tespit edip detaylı araştırmalar sonrasında pozla ilgili hazırlıkları tamamlıyor. Heykeli yapılacak kişinin 250’den fazla vücut ölçüsü alınıyor, 180’den fazla fotoğraf çekilip 3 boyutlu tarama yapılıyor. Heykeller en az 12 haftalık bir sürecin sonunda hazırlanıyor. İstanbul’daki müzede de özellikle Mevlânâ için detaylı bir çalışma yapıldığı açıklandı. Mevlânâ’nın minyatürlerdeki birkaç çiziminden başka görüntüsü olmadığı için heykelin yapımında ünlü düşünürün 22’nci kuşaktan torunlarından Faruk Çelebi’nin ölçülerinden yararlanıldığı kaydedildi.