Aşık Veysel’in torunu dedesinin mirasını yaşatıyor
Türk Edebiyatının en önemli halk ozanı Aşık Veysel, kültürümüze kazandırdığı birçok eseri ile hafızalarımızda yer almaya devam ediyor. Üzerinden yıllar geçse de unutulmayan eserlerin sahibi olan halk ozanının bu yıl 50. ölüm yılı.
Saniye KAVASOĞLU
Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ve UNESCO’nun 41. Genel Konferans Kararı ile 2023 yılı ‘Aşık Veysel’ yılı olarak belirlendi. Hem bu vesile ile hem de Aşık Veysel’in mirasını yaşatmak için çeşitli etkinliklere önderlik eden torunu Nazender Süzer Gökçe ve eşi gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Gürsel Gökçe ile Ayvalık Küçükköy Taş Dükkan’da bir araya geldik.
Nazender Süzer Gökçe ve Gürsel Gökçe, 15 yıldır sürdürdükleri çalışmalar hakkında bilgi verirken, ‘Basında ve Ustaların Objektifinden Aşık Veysel Fotoğrafları’ adlı sergi ile dedesinin mirasını yaşatmaya devam ediyor.
2008 yılında fotoğrafları derlemeye başladıklarını belirten Nazender Süzer Gökçe, ilk sergilerini 2010 yılında Ankara Resim Heykel Müzesi’nde açtıklarını belirtiyor. O günden bu yana 50’nin üzerinde sergi ile Aşık Veysel’in mirası yaşatılıyor ve yeni nesillere ulaştırılıyor. Harekete geçtikleri tarihi 2006 olarak belirten Nazender Süzer Gökçe, ‘2006 yılında yaşayan halk ozanlarına ulaştık. Bir sergi ve kitap oluşturduk. Gazete arşivlerinde derin bir araştırmaya girdik. Ara Güler ve Fikret Otyam ilk olarak fotoğraflarını veren isim oldular.’ şeklinde konuşuyor.
İlk sergiyi Ankara’da açtıklarını söyleyen Gürsel Gökçe ise serginin ülkenin hemen her yerine gittiğini belirtiyor.
“Beni doğduğum yere gömün”
Dedesi Ünlü halk ozanı Aşık Veysel hakkında bilgiler veren Nazender Süzer Gökçe, “Dedem yaşadığı yere gömülmek isterdi. Böyle bir vasiyeti vardı ve ‘beni doğduğum yere gömün’ derdi. İstediği gibi dedemin mezarı doğduğu yerde. Dedemi kaybettiğimizde dönemin valisi Celal Kayacan’ın emri ile dedemin yüzünden kalıp alındı. Dört tıp öğrencisi çok heyecanlı bir şekilde bu iş için görevlendirilmiş. Hatta içlerinden biri bayılmış. Orijinal mask insanlarla buluşunca gerçekten büyük bir etki yaratmıştı’ dedi.
“Dedemin önemli biri olduğunu öldüğü gün anladım”
Nazender Süzer Gökçe 8 yaşına kadar dedesi Aşık Veysel Şatıroğlu ile birlikte yaşama fırsatını yakalıyor. O günleri anlatırken “Dedem herkesin dedesi gibi normal biriydi. Eve gelen giden çok fazla insan olurdu. Bir farklılık vardı ama tam anlayamıyordum. Cenaze töreninde ise aşırı bir kalabalık vardı. Her yerde çelenkler, köyün dışına doğru uzayan bir konvoy dikkatimi çekmişti. Devlet töreni yapıldı. Ertesi gün haberlerde ‘Ünlü Halk Ozanı Aşık Veysel, Sivas’ın Şarkışla ilçesi Sivrialan Köyü’nde yaşadığı evde hayata veda etti.’ haberini görünce aslında dedemin farklı biri olduğunu idrak ettim” dedi.
Gürsel Gökçe ise, ‘Serginin fotoğrafları ve gazete haberlerini derleyerek “Basında Aşık Veysel’ adlı bir kitap yayınladık. 1933 yılından 2021 yılına kadar olan 250 gazete haberini bir araya getirdik. Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanan kitabımızın aynı zamanda sesli kitabını ve brail alfabesini de oluşturduk. Hazırladığımız kitap Aşık Veysel ile ilgili görme engelliler adına oluşturulmuş ilk eser olma niteliğinde” şeklinde konuştu.
Basında ve Ustaların Objektifinden Aşık Veysel fotoğraf sergisi Kasım ayına kadar ziyaret edilebilir.
Tarihler ve yerler şu şekilde:
20-25 Ağustos 2023 Ayvalık Küçükköy Taş Dükkan
1-5 Eylül Adana
15-17 Eylül Ankara Sanayi Fuarı
4-17 Ekim Foça
20-28 Ekim Bufsad
28 Ekim Almanya
13-17 Kasım Ege Üniversitesi