4 kadın sanatçının eseri Nemeth Quartet 10’uncu yılında
Türkiye’nin en uzun soluklu oda müziği gruplarından biri olan yaylı çalgılar dörtlüsü Nemeth Quartet bu yıl 10. yıllarına özel ilk röportajlarını DÜNYA’ya verdiler. Yurt içinde ve yurt dışında orkestra, dörtlü olarak çok sayıda konserde müzikseverlerle buluşmaya devam ediyorlar.
Necmi ÇELİK
Yaylı çalgılar dörtlüsü olarak bilinen ve yurtiçi konserlerin yanı sıra yurt dışında da başarılı konserlere imza atan Nemeth Quartet senfonik müzik dünyasındaki 10.yılını kutluyor. Bu kapsamda Quartet 5 Ekim 2023 akşamı Eskişehir Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası ile sahnede yer aldı.
Orkestrayı Murat Göktaş’ın yönettiği konserde Nemeth Quartet senfonik müziğin önde gelen bestecilerinin eserlerini seslendirdi. Programda ünlü besteci Edward Elgar’ın yanısıra besteci Yusuf Yalçın’ın Nemeth Quartet ve orkestra için yazdığı “Klasik Osmanlı-Türk Müziği Ezgileri Üzerine Küçük Süit” adlı eser yer aldı.
2013 yılından beri aktif konser veren Nemeth Quartet, ismini Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda kendilerini müziğe başlatan ve 1995 yılında bir trafik kazasında hayatlarını kaybeden Macar sanatçılar Istvan Nemeth ve Katalin Nemeth’ten alıyor.
En uzun soluklu Oda Müziği gruplarından
10 yılı başarılı ve ses getiren performanslarla geride bırakan Nemeth Quartet Türkiye’nin en uzun soluklu oda müziği gruplarından biri olarak biliniyor. Sanatçılar grubun başarısını “Çok iyi arkadaş olmamız ve birbirimizi iyi tanıyor olmamız grubun uzun süredir devam etmesi açısından büyük bir etken oldu”sözleriyle açıklıyor.
Aktif konser yaşantılarıyla birlikte grubun üç üyesi akademik kimlikleriyle de klasik müziğin genç kuşaklara aktarılması için yıllardır önemli bir çaba içindeler. Gülen Ege Serter Anadolu Üniversitesi’nde Profesör olarak, Şeniz Serter yine aynı üniversitede Doçent olarak, Mutlu Kocaili de Uludağ Üniversitesi’nde Doçent ünvanı ile görevlerine devam ediyor. Keman sanatçısı Gülen Ege Serter 33 yaşında alanında en genç profesör unvanı alan bir isim olarak ayrı bir üne sahip. Viyola sanatçısı Pınar Basalak ise şu anda Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’nda viyola grup şefi olarak görevini sürdürüyor.
Grup 10 yıldır sponsor olmadan konserlerine devam ediyor. Her hafta provalarını Bursa veya Eskişehir’de yapıyor. Nemeth Quartet repertuvarında Türk bestecilerine yer vermeye özen gösteriyor. Yaylı dörtlü ve orkestra için sınırlı eser olmasına rağmen, Nemeth Quartet pek çok orkestra ile birlikte çalmak üzere teklifler aldı. Yurt içinde ve yurt dışında orkestra ve dörtlü olarak çok sayıda konserde müzikseverlerle buluştu. Türkiye’nin farklı şehirlerinde konser vermeyi amaç edinen ve her yıl konser turnesi programlarına en az bir yeni şehir ekleyen Nemeth Quartet sıklıkla sahneye çıktıkları Bursa, Eskişehir, İstanbul, İzmir ve Ankara’ya ek olarak Batman, Çanakkale, Tekirdağ, Edirne, Samsun, Balıkesir, Denizli gibi farklı bölgelerdeki şehirlerin sahnelerinde de konserler verdi.
Nemeth Quartet’i daha iyi tanımak için bir söyleşi gerçekleştirdik:
10 yılda Nemeth Quartet klasik müzik yolculuğunda ne kadar bir yol kat etti, hem yurtiçi hem de yurtdışı konser ve festival performansı yönünden…
"Heyecanımızı kaybetmeden devam ediyoruz"
Biz 10 yıl önce bu işe amatör bir ruhla başladık. Büyük özveri ve emekle başladığımız bu yolda heyecanımızı kaybetmeden devam ediyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında çok önemli festivallerden ve kurumlardan davet alıyoruz. Bu talepler bizi daha da ileri götürüyor ve motivasyonumuzu artırıyor. Her sene yeni eserlerle ve yeni projelerle sahnede olmaya çalışıyoruz.
Örneğin Panama’da özel bir proje kapsamında Dışişleri Bakanlığı’ndan davet aldık. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Ofisi ve Panama İçişleri Bakanlığı iş birliğiyle yürütülen İnsan Kaçakçılığıyla Mücadele Programı “Blue Heart Campaign” çerçevesinde düzenlenen konserde solist olarak yer aldık. Panama’da değerli bestecimiz bize de her zaman destek veren Oğuzhan Balcı’nın Kuartet Konçertosu’nu Panama Senfoni Orkestrası ile birlikte çaldık.
Geçtiğimiz sezon İstanbul Müzik Festivali’nden aldığımız davetle “Kadınlar Yeterince Bekledi” projesi kapsamında İstanbul Yerebatan Sarnıcı’nda, Hollanda’da dünyanın en büyük açık hava festivallerinden biri olan “Wonderfeel Festivali”nde konser verdik. Kasım ayında yine aynı projenin üçüncü ve son ayağı olan İngiltere “Huddersfield Çağdaş Müzik Festivali”nde yer alacağız. Bunların dışında Arjantin, ABD, Macaristan, Gürcistan, Almanya, Bosna Hersek, Hollanda gibi ülkelere de müziğimizi ulaştırdık.
Bir kültür şehrinde aynı zamanda görece orta büyüklükte bir şehirde müzik yapıyorsunuz, üretkenliğinizi, yaratıcılığınızı besleyen ana faktörler nelerdir?
Aslında sadece kendi şehirlerimizde konser vermediğimiz için hiç bu açıdan bakmadık. Çünkü biz Bursa ve Eskişehir’de provalar için buluşuyoruz. Ülkemizin ve dünyanın birçok yerinde çok önemli festivaller ve konser salonlarında konser verme şansımız oluyor. Aldığımız eğitim de motivasyonumuzun bir parçası. Konservatuvar eğitimi uzun yıllar süren çok yönlü ve ciddi bir eğitim. 12 yıl süren bir eğitim düşünün. Bu uzun yıllar içerisinde bizi oldukça motive eden çalışmalar içinde yer alıyoruz. Müziğimizle hangi şehirdeysek oradaki insanlara, gençlere ulaşmak için çalışıyoruz. Motivasyonumuzun bir diğer kaynağı da aynı zamanda akademisyen olmamız belki. Gençlere sanat ve müzik yolu ile ulaşabilmek çok mutluluk verici.
Quartet olarak ikinci 10 yılda nasıl bir degişim ve dönüşüm hedefliyorsunuz, klasik müzik ile caz,funk, otantik gibi diğer müzik türleri arasında yeni varyasyonlar söz konusu olabilir mi?
Nemeth olarak başladığımız günden itibaren ilk amacımız konser vermek oldu. Klasik ve romantik dönem bestecilerin yanı sıra Türk bestecilerimize de repertuvarımızda yer vermeye özen gösterdik. Konserlerimizde piyano, gitar gibi farklı enstrümanlarla klasik beşlileri seslendirdik. Yurt içinde ve yurt dışında önemli projelerde yer aldık. Önümüzdeki yıllarda konserlerin yanı sıra kayıt projelerimiz de olacak. Aynı zamanda Türk enstrümanları ile farklı projelerde yer almayı planlıyoruz. Çeşitlilik, yenilik her zaman güzeldir. Biz de önümüzdeki yıllarda yeniliklerle seyircinin karşısında olacağız.
Grubun üç üyesi aynı zamanda akademik kimliğe de sahip. Bursa/Eskişehir hattında genç kuşağın senfonik müziğe olan ilgisini nasıl görüyorsunuz?
Nemeth Quartet: Evet, grubumuz akademisyenlerden ve aktif konser yapan sanatçılardan oluşuyor. Bu bağlamda gençlerle farklı alanlarda diyalog içerisindeyiz. Bizim öğrencilerimiz tabii ki çok sesli müziğin içinde olan gençler. Çünkü bu işi profesyonel olarak hayatları boyunca yapmayı hedefliyorlar. Fakat profesyonel olarak klasik müzik yapmayan gençler de özellikle sosyal medyanın etkisiyle bu mecralara ulaşabiliyor, haberdar olabiliyorlar. Ancak insanların kendi kendilerine haberdar olmalarını ve ilgi duymalarını beklemek bizim hatamız olur. Nemeth Quartet bu açıdan hem sosyal medya mecralarında, hem öğrencilerle diyaloglarında, hem de seçtikleri repertuvarlarda gençlerin çok sesli müziğe ilgisini çekmeyi ve onlarda merak uyandırmayı Nemeth Quartet aracılığıyla buluşturmayı hedefleyen ve bunun için çalışan bir grup. Ve sonuçta gördük ki, biz bunun için çabaladığımızda karşıdan da talep, istek ve beğeni geliyor. Çok sesli müzik genç dinleyicilere de kesinlikle hitap ediyor.