31. İstanbul Caz Festivali’nde 40 konser

3-18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek 31. İstanbul Caz Festivali, 40’a yakın konserde usta isimlerden yeni seslere 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı müzikseverlerle buluşturacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Müzikseverleri cazın akışına kapılmaya davet eden 31. İstanbul Caz Festivali’ne geri sayım başladı. Temmuz ayını müzikle buluşturacak festival, 3-18 Temmuz tarihleri arasında, İstanbul’un mekânlarında, aralarında Gregory Porter, Arlo Parks, YolanDa Brown, Joshua Redman, Chris Isaak, Baptiste Trotignon ve Modern Art Orchestra gibi güncel müzik ve cazın önde gelen isimlerinin yer aldığı programıyla müzikseverlerle buluşuyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Garanti BBVA’nın sponsorluğunda düzenlenen 31. İstanbul Caz Festivali, 3 Temmuz’da Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’nde Avusturyalı grup Saint Privat’nın izleyenleri Fransa’nın güney sahillerine götüreceği, Nilüfer Verdi ve Nino Varon’a Yaşam Boyu Başarı Ödülleri’nin sunulacağı Festival Ödül Gecesi ile başlıyor. 18 Temmuz’a kadar devam edecek festival, 40’a yakın konserde usta isimlerden yeni seslere 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı müzikseverlerle buluşturacak.

Festivalde usta sanatçılar izleyicisiyle buluşacak

16 günlük festival maratonu boyunca keşifler ve klasiklerin yan yana durduğu, cazın yanı sıra rock, pop, blues, reggae, funk ve farklı türlere de yer veren çok çeşitli bir seçki ile herkese hitap eden bir konser bulmak mümkün. Festivalde izleyiciyle buluşacak isimler arasında iki Grammy ödüllü caz efsanesi Gregory Porter; “Wicked Game”, “Blue Hotel” ve “Baby Did A Bad Bad Thing” gibi şarkılarıyla uzun yıllar müzik listelerinin vazgeçilmezi olan, rock’n roll’un çok yönlü ve romantik prensi Chris Isaak; zamansız ve yenilikçi müziğiyle yaşayan en büyük saksofonculardan Joshua Redman; Jamaika kökenli İngiliz caz duayeni YolanDa Brown; Avrupa’nın en merak uyandırıcı ve dinamik caz piyanistlerinden Baptiste Trotignon; Türkiye’deki ilk konseriyle R&B, soul ve indie’nin genç yıldızı Arlo Parks ve Kornél Fekete-Kovács yönetimindeki Macaristan’ın yenilikçi orkestralarından Modern Art Orchestra yer alıyor.

Macar cazının orta kuşak temsilcilerinden ve trompetin dünyaca ünlü ustalarından biri olan Kornél Fekete-Kovács tarafından 2005 yılında kurulan, Avrupa’nın en büyük müzik grupları arasında sayılan Modern Art Orchestra, çoğunluğu orkestranın altı seçkin müzisyeni tarafından bestelenmiş, 25 saatlik büyük çağdaş müzik repertuvarından seçili heyecan verici bir programla, Türk-Macar Kültür Yılı kapsamında Rahmi M. Koç Müzesi, Liszt Enstitüsü / Macar Kültür Merkezi İstanbul, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanlığı ve Macaristan Kültür ve İnovasyon Bakanlığı’nın değerli işbirliğiyle 31. İstanbul Caz Festivali’ne geliyor. Modern Art Orchestra’dan önce ise İstanbul Caz Festivali izleyicisiyle ilk kez buluşacak olan caz davulunun yıldızı Kaan Çelen sahnede olacak. Emprovizasyonun piyano başındaki usta ismi, Avrupa’nın en merak uyandırıcı ve dinamik caz piyanistlerinden, Rolling Stone dergisi tarafından “müzikal eklektikliği” ile övülen Baptiste Trotignon, kendi döneminin en güçlü davulcusu olarak anılan ve aynı zamanda birlikte de çalıştığı Dianne Reeves’in “saf deha”, Joshua Redman’ın ise “ilham verici” olarak tanımladığı Greg Hutchinson’la birlikte 50. yaşını 31. İstanbul Caz Festivali’nde Mastercard’ın sponsorluğu ve Fransız Kültür Merkezi ile Fransa İstanbul Başkonsolosluğu’nun değerli işbirliğiyle, İstanbullu müzikseverlerle kutlamaya geliyor. İngiltere’nin dünya sahnelerine kazandırdığı başarılı kadın saksofonculardan YolanDa Brown özgür müziği ve dinmeyen enerjisini 31. İstanbul Caz Festivali sahnesine taşıyor.

BBC’nin “endişe verici biçimde az rastlanan, ender bir tür” olarak tanımladığı, iki Grammy sahibi Gregory Porter meşhur “caz şapkasını” da yanına alıp uzun bir aradan sonra İstanbul’da yeniden müzikseverlerle bir araya geliyor. Efsanevi vokal, sıradan hayatları iyi müziğe dönüştüren ve iyileşme hikâyelerine eşlik eden sevgi ve umut dolu şarkılarıyla, İstanbul Caz Festivali’nde İstanbullu dinleyicilerle buluşacak. Karşılıksız aşklar, kalp kırıklıkları ve ayrılıkların bestecisi olarak tanıdığımız, “Wicked Game” ile adını duyuran, “Blue Hotel” ve “Baby Did A Bad Bad Thing” gibi şarkılarıyla uzun yıllar müzik listelerinin vazgeçilmezi olan Chris Isaak kalıplara sığmayan müziği ve baştan çıkarıcı sesiyle, 31. İstanbul Caz Festivali için ilk kez ülkemize geliyor. Neredeyse 40 yıllık ikonik kariyerine iki Grammy adaylığı, bir platin plak, on üç stüdyo albümü, on iki tekli, sayısız kapalı gişe konser ve birçok film müziği sığdıran sanatçı İstanbullulara unutulmaz bir performans sergileyecek.

Festivalin gelenekselleşen etkinlikleri devam ediyor

Kadıköy’ün mekânlarında “festival içinde festival” havası yaratan +1’li Gece Gezmesi’nde Hollanda’dan Thomas Azier ve Baby’s Berserk’in yanı sıra Türkiye’den Gevende, Korhan Futacı ve daha birçok isim sahneye çıkacak. Yıllardır festivalin en sevilen etkinliklerinden olan Caz Vapuru, izleyicisini caz ve swing tınıları eşliğinde Boğaziçi’yle buluşturacak. İstanbullu swing topluluğu Brassist, cazın erken dönem örneklerini Ragtime ve Dixiland’e özgü dramatik üslubuyla birleştiren Karambola ve Rus caz grubu The Big Rhythm’in konuk olacağı Caz Vapuru, 14 Temmuz Pazar günü saat 11.00’de Kabataş İskelesi’nden demir alıp Anadolu Kavağı’na kadar Boğaz boyunca ilerleyecek. Festivalin yeşille cazı bir araya getirdiği ücretsiz Parklarda Caz konserleri bu yıl da müziği şehrin dört bir köşesine yayacak.

Festivalin genişleyen etkinlik yelpazesine bu yıl katılan Pera’da Bir Caz Akşamı’nda ise müzikseverler, gecenin durakları Salon İKSV, Minoa Pera ve Pera 77’de cazın doğaçlaması ve klasik müziğin gelenekselliğini bir araya getiren Kristjan Randalu Absence Trio, sürpriz bir konuğu ile piyanist Can Çankaya Trio ve Dilek Sert Erdoğan “A Tribute to Aretha Franklin” ile Beyoğlu’nda caz turuna çıkacak.