Züğürt tesellisi!..
Küresel düzeydeki sorun ve dengesizlikleri ikinci plana atıp, döviz piyasalarındaki hareketi ön plana alarak beklentileri yönlendirmek, kısa vadede günü kurtarmaktan başka bir işe yaramıyor. Zira durgunluğun derinleşmesini önlemek adına merkez bankalarının fazla mesai yapması kısa vadede mali sektör ile kamu kesimini rahatlatsa da orta vadede paranın satın alma gücü yıpranıyor ve durumun olumsuzlaşması önlenemiyor. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekir ise batırılamayacak kadar büyük kurum algılamasına bağlı tercihler kaçınılmaz olarak paraların satın alma gücünü etkiliyor, temeldeki sorunları aşmadan durgunluğun derinleşmesini önlemek adına yapılan tercihler maliyet kökenli enflasyonun harekete geçmesini önleyemiyor. Bu süreç kısa vadeli algılamalar farklılaşsa bile sistemik riski artırıyor.
Her ekonomi açısından batırılamayacak kadar büyük kurumlar listesinin başında devlet yer alıyor, büyük ölçekli olan mali sektör kurumları onu takip ediyor. Çoğunlukla devletin en büyük borçlu konumunda olması söz konusu kurumlar arasındaki yardımlaşmayı güçlendirip, yanlışların faturasının diğer kesimlere çıkarılması ile sonuçlanıyor, bu tercih ekonomik durgunluğun kısa vadedeki şiddetini azaltsa bile kronikleşmesine ve orta vadeye ipotek koymasına sebep oluyor. Eğer batırıılamayacak kadar büyük olanların kurtarılmasında parasal genişleme, başka bir deyişle Merkez Bankası ve paranın satın alma gücünün azaltılması tercih ediliyor. Yeni vergiler hem durgunluğu derinleştirdiği, hem de toplumsal tepkiyi harekete geçirdiği için pek tercih edilemiyor.
Daha somuta indirgemek adına son yıllarda ABD'de yaşananlara bir göz atalım. Mali sektör ve kamu kesimi hatırı sayılır ölçüde yıprandı, durgunluğun derinleşmesini önlemek adına Federal Reserve kaynakları harekete geçirildi. Mevcut koşullarda doların satın alma gücünün azalması gerekiyor, ancak farkıl sebep ve müdahalelerle bu durumun açığa çıkması gecikiyor veya geciktiriliyor olabilir. Riskten kaçınma eğilimi nedeniyle borç alınan dolarların geri ödenmesi eğilimi talebi artırarak, kısa vadede durumu gizledi, sorunu farklılaştırdı; Euro bölgesinin benzer sorunlar yaşaması da kafa karışıklığına yol açtı. AB bölgesinde de mali sektör ve kamu kesimindeki sorunlar ağırlaşıyor, söz konusu kurumların parasal genişleme yolu ile faturayı diğer kesimlere yansıtacağı versayılıyor, buna direnenlerin hareket yeteneği daraltılmaya çalışıyor. Euro değer kaybediyor, satın alma gücü eriyor, küresel durgunluk endişeleri kısa vadede güçleniyor.
AB bölgesinde sorunların ağırlaşması küresel belirsizilği ve kırılganlığı artırdı mı, yoksa azalttı mı? AB'nin kötüye gitmesi ABD'yi rahatlatabilir mi? Umut nettir, AB'nin kötüleşmesi sistemik riski artırır, ABD'nin durumunu da olumsuzlaştırır. Bu durumda sormak gerekiyor, finansal piyasalar neden durum böyle değilmiş gibi fiyatlama yapıyor? Bu aşamada piyasaların mevcut koşullarda olumsuzluğu fiyatlama yeteneğinin tükendiğini ve kısa vadede yaşanan fiyat hareketlerine bakarak yorum yapılmaması gerektiğini hatırlatalım. AB'nin kötüye gitmesi küresel durgunluk endişelerini güçlendirdi, sermaye ve emtia piyasaları satış baskısı altında kaldı. Bu durumun da artan enflasyon nedeniyle merkez bankalarını kısa vadede faiz yükseltme zorunluluğundan kurtardı ve piyasalar rahatladı!.. Rezerv para kurtuldu!..
Artık kısa vadeye odaklanmanın çok üst düzeyde olduğunu sorun ve dengesizlikler yanı sıra orta vadenin ihmal edildiğini hesaba katar isek, durumu daha iyi anlayabiliriz. Aksini düşünelim ve AB'de ciddi bir sıkıntı yaşanmadığını varsayalım, bu durumda dolar değer kaybetmeye devam ediyor, sermaye piyasaları mevcut düzeylerini koruyor, emtia piyasaları ise başta petrol ve altın olmak üzere yükselmeye devam ediyor olacaktı. Maliyet kökenli enflasyon baskısı artıyor ve faizlerin yılın ilk yarısında yükselmeye başlayacağı beklentisi yıkıcı bir güvensizik yaratacaktı ve bu kez kurtarma paketleri de işe yaramayabilirdi... Yunanistan özelinde AB'nin sorunları kısa vadede bu korkunun etkisini azalttı. Sermaye piyasaları bir miktar geriledi ama olsun. Çünkü dolar güçlenmiş gibi göründü, emtia piyasaları geriledi ya bu bile yeter!..
Emtia piyasalarındaki gerilemenin doların güçlenmesi ile ilgili olmadığını durgunluk endişelerinden kaynaklandığını düşünürseniz, durumun birkaç ay öncesinden daha iyi olmadığını, finansal piyasaların gerçekçi tavır sergileyemediğini fark edebilirsiniz...