Zorunlu Deprem Sigortası yaptırırken de suistimal olur mu?
Deprem kuşağı üzerindeki ülkemiz için sigorta kaçınılmaz bir güvence. Bunun için kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) bugüne kadar tüm konutların sigortalanması için büyük çaba sarf etti. Tanıtım ve bilgilendirme kampanyaları ile tüketici bu sigorta ürününü tanıdı. Tanıdı tanımasına ama uzun yıllar pek sigorta yaptırmaya yanaşmadı. Zorunlu Deprem Sigortası'nın (ZDS) Türkiye geneline bakıldığında ağırlıklı olarak, riskli ve bir anlamda gelişmişlik düzeyi yüksek illerde yapıldığı görülüyor. Ya da nerede deprem oluyorsa sonrasında orada ZDS'ye ilgi artıyor. Yaşanan acıların üzerinden bir süre geçtikten sonra yenileme zamanı geldiğinde ne yazık ki tekrar yaptırılmıyor.
İsmi zorunlu olmasına rağmen uzun yıllar gönüllülük esasına göre sigorta yaptırıldı. Ne zaman ki bunun yeterli olmadığı görüldü, bazı "gerçek" zorunluluklar getirildi. ZDS, Tapu işlemlerinde zaten isteniyordu, fakat geçtiğimiz sene bir kanun ile elektrik, su aboneliği yaptırırken de istenmeye başlanmıştı. Sonrasında tabii ki, büyük bir patlama oldu ve ZDS yaptıranların sayıları arttı. İş zorunlu olunca sigorta yaptırmamak için çeşitli suistimaller de yapılmaya başlandı. Bunun farkına varan DASK, şirket yöneticilerine yazı yazarak bu gibi suistimallere başvuran acentelerin tespit edilmesini istedi.
İş görülene kadar sigorta
Bu zorunluluk esasları ortaya çıktığında insanımız bunun nasıl by-pass edileceğini bulmuş. Elektrik, su aboneliği ve tapu dairelerinin civarlarında ZDS satıcıları türemiş. Buralarda işlem sonuna kadar iş görülsün diye poliçeler kesilmeye başlanmış. İşlem bittikten sonra poliçe iptal… Normal bir poliçeden yüzde 7-10 komisyon alan acente, komisyonun daha fazlasını müşteriden alır olmuş. Ya da hatırlı müşterileri için bir "jest" olarak yapan acente de oluyormuş. Bunun yanında tapuda metrekare yazmıyor olması da bir başka suistimale olanak veriyor. Diğer bir yapılan yanlış ise metrekare küçük gösterilerek az prim ödemek için "eksik sigorta" yaptırılması. Beyana dayalı olduğu için yapacak bir şey yok. Bunun acısının da hasar anında çıkacağı unutulmamalı. Ne kadar teminat gösterildiyse o kadar tazminat alacaksınız. Sonrasında 'Komşuma bu kadar verildi' diye kuruma şikayet edilmemeli, benden uyarması…
Eksik sigortanın telafisi yok!
Bu yollara başvuran acenteler için şirketler tarafında ciddi bir takip başlatıldı. Bu tür poliçe uygulamaları sorgulanacak. Şirketler, sanırım bir yaptırım uygulayacak. Diğer taraftan bu yollara başvuran vatandaşlarımıza iki çift lafım olacak. Yılda bir kez verilecek 200 TL kime fazla geliyor. Aylık 10-20 TL, o da en fazla. Geçmişte yaşananlar var ve bu sigortadan mağduriyeti önlenmiş binlerce insan var. Ev almaya paran var da, hiç olmazsa küçük bir prim ile depreme karşın güvenceye almaya mı paran yok? Ya da evini kiraya veriyorsun bir yıl gelir elde edeceksin ZDS için verdiğin 100-200 TL mi fazla geliyor? Hiç anlamış değilim. Bu arada "eksik sigorta" yaptırarak baştan kâr sağladığını düşünenlerin hasar anında yaşadığı dramlardan birkaçına ben tanık oldum. Dizler dövünülüp, "Keşke üç kuruşun hesabını yapmayaydım" diyenlerin sayısı bir hayli fazla…